Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/296 E. 2022/846 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/296
KARAR NO : 2022/846

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait … ve … plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun, müvekkili şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olup itirazın iptalinin gerektiğini, müvekkili şirketin, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulduğunu, “…-…-… (… Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Projesi” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30.maddesinin 5. Fıkrasında (25/05/2018 tarihli ve 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. Maddesinde tadil edildiği haliyle) “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesi getirilerek Müvekkili Şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, otoyoldan ihlalli geçiş yapan aracın sahibinden, geçiş ücreti ile bu ücretin dört katı tutarında ceza, müvekkili şirket tarafından genel hükümlere göre yani özel alacak olarak tahsil edildiğini, şikayete konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerektiğini, ihlalli geçişin, müvekkili şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması anlamına geldiğini, Yasa gereği ihlalli geçiş vakıasının ödemesiz geçiş anında tamamlandığını ve ihlalli geçiş cezasının ödemesiz geçiş anında kesinleştiğini, ancak yasada öngörülen 15 günlük yasal süresi içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde ihlalli geçiş cezasının yine yasa hükmü gereği kendiliğinden terkin olduğunu, müvekkili şirket tarafından işletilen otoyolda yer alan gişelerin OGS/HGS ve nakit/kredi kartı/banka kartı olarak tahsilat yöntemi bazlı özgülendiğini, OGS/HGS gişelerinden yapılan geçişlerde ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS için OGS bankasından/HGS için PTT’den olumlu provizyon alınamaması ve bu nedenle OGS veya HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerlerin açılmadığını, bu halde araç sürücüsünün ilgili butona basıp oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin, geçiş ücretinin hangi surette nereye ödeneceğini, yasal ödeme süresinin ne kadar olduğunu, yasal sürenin bitiminde geçiş ücreti ile birlikte 4 (dört) katı cezanın ödenmek zorunda kalınacağını, ödemenin geciktirilmesi halinde tutara eklenecek diğer masrafların neler olduğunu belirtir ihlalli geçiş bildirimini (“İGB”) alması akabinde bariyerin kalktığını ve geçişin sağlandığını, İGB her ne kadar müvekkili şirket için yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiğini, gerek geçiş anında gerekse geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) günlük süre boyunca OGS veya HGS etiketine bakiye yüklenmesi veya bakiye bulunması müvekkili şirket tarafından işletilen Otoyol’dan gerçekleştirilen ihlalli geçişlerin bedellerinin ödenmiş olduğu anlamına gelmediğini, bir geçiş ücretinin tahsil edilebilmesi için, geçiş tarihinden itibaren 15 günlük cezasız dönemde müvekkili şirket tarafından geçiş yapan aracın OGS/HGS etiketine yapılan sorgu sonucunda OGS bankalarından/PTT’den olumlu provizyon alınması ve geçiş ücretlerinin müvekkili şirket hesaplarına aktarılması gerektiğini, müvekkili şirketin geçiş tarihi itibari ile araç sahiplerine geçiş ücretini ödeyebilmeleri için bir çok ödeme kanalı sunduğunu, belirtilen sebepler ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle;yapılacak yargılama neticesinde davalının İzmir 26. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına, borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki dosya kapsamında başlıca incelenmesi gereken hususun sorumluluk kavramı olduğunu, müvekkilinin işbu uyuşmazlık konusu plakası yazılı araçlar için bankaya otomatik ödeme talimatı verildiğini, müvekkili şirket bünyesinde çok sayıda araç bulunduğu ve her birinin tek tek kontrol edilmesinin ne denli imkansız olduğu hususunun da göz önünde bulundurulması neticesinde sayın mahkemece de takdir edileceği üzere müvekkilinin bankaya otomatik ödeme talimatı vermek suretiyle yükümlülüğünü gerektiği şekilde yerine getirdiğini, bu hususta bankaya müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, buna karşılık olarak davacı tarafın ise müvekkilinin evrensel tüketici haklarından birisi olan bilgilenme hakkını ihlal ettiğini, davacının sunmuş olduğu bildirim yapıldığına ilişkin evrak suretinin kati suretle delil niteliği taşımadığını, zira ihlalli (ödemesiz) geçiş bildirimi başlıklı evrakta sürücünün kimliği, aracın plakası, ihlalli geçişin yapıldığı yer ve tarih gibi hususların hiçbirisine yer verilmediğini, zira geçiş sırasında bariyerin bozulmuş olabileceği gibi müvekkilinin müdahale edemeyeceği gibi ihtimallerin hiçbir suretle değerlendirilmediğini ve bütün sorumluluğun müvekkiline yüklendiğini, açıklandığı üzere bildirim yapılmayan cezaya ilişkin icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, zira somut olay benzeri uyuşmazlıklarda doktrince benimsenen genel kabulün; tüketicinin bakiyesinin yetersiz olup olmadığını bilemeyecek durumda olabileceği, bariyerin halihazırda açık olabileceği, ödeme alınmış gibi görülerek geçiş yapılmış ancak sonradan yapılmamış olabileceği veya sonradan ödeme yapılmış ise de banka, ptt yahut işletmenin sisteminden kaynaklanan muhtemel arızalar nedeniyle ödemenin alınmamış olabileceği gibi nedenlerden ötürü mutlak suretle bildirim yapılması gerektiği yönünde olduğunu, bunun yanı sıra kabul anlamına gelmemekle birlikte ihlalli geçiş ücretine uygulanan ceza tutarlarının da fahiş olması nedeniyle kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacının dava dilekçesinde borca itirazın iptali sonucunu doğuracak nitelikte herhangi bir belge veya delil de sunamadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber davacı tarafın sunmuş olduğu araç plakalarının göründüğü fotoğrafların da nerede ve hangi tarihte çekildiği belli olmadığından, ihlalli geçiş yapıldığını ispata elverişli olmadığının açık olduğunu, arz ve izah olunan ve sayın mahkemece de re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle; haksız suretle açılmış davanın reddine, davacının ihlalli geçiş yapıldığına ve ödenmediğine ilişkin iddialarını ispatlar nitelikte bilgi ve belgeleri dosyaya sunmasına, bankaya müzekkere yazılmasına ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … Altyapı … San. ve Tic. A.Ş aleyhine, 73,00-TL asıl alacak, 431,50-TL asıl alacak, 274,00-TL asıl alacak, 1.726,00-TL asıl alacak, 292,00- TL asıl alacak, 1.096,00-TL. asıl alacak olmak üzere toplam 3.892,50-TL alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 26/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 26/11/2021 tarihli dilekçe ile borçlu şirket vekilinin söz konusu takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği, 03/12/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İhlalli geçişler: Davalıya ait … plakalı aracın, davacı şirket tarafından işletilen otoyoldan 07.08.2021 tarihinde ücret geçiş ücreti ödemeksizin 1 kez ihlalli geçiş yaptığı, yine davalıya ait … plakalı aracın 08.08.2021 tarihinde davacı tarafından işletilen otoyoldan 2 kez geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığı fotoğraflar ile İGB bilgileri dökümü belgesinden tespit edilmiştir.
Banka Cevabi Yazısı: Davalıya ait Akbank A.Ş. Çamdibi Şubesindeki HGS hesabına ilişkin 07.08.2021 tarihli ve 08.08.2021 tarihli hesap hareket bilgilerinden ihlalli geçişlerin yapıldığı bu tarihler itibariyle davalıya ait hesapta geçiş ücretine yeterli bakiyenin olmadığı görülmüştür.
Dava; otoyol ve köprü geçiş hizmet alım bedelinin ödenmediği iddiasıyla cezalı geçiş ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava,1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmıştır.
25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. Fıkrası değiştirilmiş olup, “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir”, 6001 sayılı Kanun’a Torba Kanun’un 19. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 3”’de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davalı vekili davacı şirket tarafından ihlalli geçişe ilişkin bir bildirim yapılmadan takip başlatılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunmuştur. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin Anayasa aykırılığı iddiası ile açılan davada, Anayasa Mahkemesi 18.01.2018 tarih, 2017/166 E. 2018/8 Karar sayılı kararında “…. İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…… kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…..” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/463 Esas, 2022/578 karar, 12/05/2022 tarihli emsal kararı)
Somut olayda, davalıya ait … plakalı aracın, davacı şirket tarafından işletilen otoyoldan 07.08.2021 tarihinde ücret ödemeksizin 1 kez ihlalli geçiş yaptığı, yine davalıya ait … plakalı aracın 08.08.2021 tarihinde davacı tarafından işletilen otoyoldan 2 kez ücret ödemeksizin ihlalli geçiş yatığı, ihllali geçişlere ilişkin ödeme ihtarını içeren ihlalli geçiş bildiriminin gişe görevlisi tarafından davalıya ait araçları kullanan şoförlere verildiği, davalının 6001 sy yasanın 30. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal sürede geçiş ücretini cezasız olarak ödeme imkanı varken ödemediği, davalının icra takibine, geçiş ücretine, ceza tutarına ve işleyecek faize itiraz ettiği, 6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. Fıkrasındaki cezanın idari para cezası olmadığı, davacı işletmecinin tahsil ettiği tutarın % 60’ını hazine payı olarak ödeyeceği, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin 4 katı tutarındaki ceza uygulanmasının yasal düzenleme gereği olduğu, davacı şirketin yasa tarafından kendisine verilen görevi yerine getirdiği, 6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu, davalı aracının geçtiği otoyol ve köprü geçiş ücretinin toplam (431,50 + 274,00 + 73,00)=778,50 TL, geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki ceza miktarının 3.114,00 TL cezalı geçiş ücretine ilişkin toplam alacağın 3.892,50 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, alacak likit olup davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile, 3.892,50 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için TAKİBİN DEVAMINA,
2- Hüküm altına alınan 3.892,50 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 265,90 TL nispi harca, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 185,20 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 11,50 TL vekalet suret harcı, 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 34,50 TL davetiye ve posta gideri olmak üzere toplam 207,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.892,50 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır