Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/26 E. 2022/1109 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2022/1109
DAVA : Değer Kaybı (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 15/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Değer Kaybı (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkiline ait 2015 model Ford Transit Courıer Tourneo Van I.6 TDCI 95 Delux marka … plaka nolu aracın, sürücüsü …’ın hakimiyetinde seyir halindeyken 10.08.2021 davalı şirket nezdinde trafik sigortası poliçesi olan … plaka nolu aracın müvekkile ait araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu müvekkiline ait araçta ciddi bir maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasarın giderilmesi için toplam 16.852,08 TL harcandığını, kazadan sonra aracın değer kaybına uğradığını, sigorta kapsamına değer kaybının dahil olduğunu, karşı tarafın kazada %100 sorumlu olduğunu, davalı tarafa değer kaybı için başvuru yapıldığını, ZMMS sigortası kapsamında 1.136,16 TL ödendiğini, değer kaybının genel şartlara göre değil Yargıtay kriterlerine belirlenmesi gerektiğini belirterek, açıklanan gerekçelerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kusura isabet eden kısım ve poliçe teminatı dahilinde şimdilik 500 TL bakiye değer kaybı bedelinin 27.12.2021 başvuru tarihinden tarihinden işleyecek avans faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; 02/11/2021 tarihinde davacı tarafa hasar dosyası kapsamında 1.136,16 TL değer kaybı bedeli ödendiğini, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, gerçek zararın tespiti gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve 86.000 TL poliçe limiti dahilinde olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini değer kaybının genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, aracın geçmiş kazaları ve orijinalliği ile birlikte birçok kriterle değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, uygulanacak faizin yasal faiz olabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı; Trafik kazasına karışan araç sürücüleri tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 10/08/2021 tarihli “Maddi hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde; … plakalı aracın sürücüsü … Kazanın oluşumunu “Adnan Kahveci Caddesinde ilerlerken sağdan gelen … plakalı araca çarptım” şeklinde tanımladığı; … plakalı davacıya ait olan aracın sürücüsü …’ın kazanın oluşumunu “302/1 istikametinden 302 sokak istikametine seyir halinde iken, sol tarafımdan Adnan Kahveci Caddesinden gelen … plakalı araç KIRMIZI REFLEKTÖR ve DUR levhası olmasına rağmen fazla çıkıp aracımın sol yan kısmından çarpmıştır.” şeklinde tanımladığı tespit edilmiştir.
Hasar dosyası;Davacının dava tarihinde önce davalı sigortaya değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, davalı sigorta tarafından dava açılmadan önce davacıya 1136,16-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Trafik Tescil Kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacı …‘ya, … plakalı aracın ise dava dışı olan … Uluslararası Nakliyat Lojistik Ticaret A.Ş.’ye ait olduğu tespit edilmiştir.
Trafik ve Tramer kayıtları :Kazaya karışan … plaka sayıl aracın kaza tarihinden önce açılan 5 adet hasar dosyasının mevcut olduğu belirlenmiştir.
Sigorta poliçesi : davalı sigorta şirketi ile … plakalı araca ilişkin olarak dava dışı sigortalı … Uluslararası Nakliyat Lojistik Ticaret A.Ş. arasında, 23/02/2021-23/02/2022 tarihlerini kapsayan ZMMS (trafik ) sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Poliçe limiti araç başına 43.000,00- TL’dir.
Bilirkişi raporu: Ege Üniversitesi Ege MYO Otomotiv Tek. Prg. Em. Öğretim Üyesi …e ait 18/06/2022 tarihli raporu; Dosyanın tetkiki neticesinde, ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plakalı aracı ile, Kavşaklara yaklaşırken geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermeyerek kazaya neden ve etken olduğu, sürücü bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.47/c, m.52/a, m.52/b, m.57/a ve m.84/h, maddelerini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, İHLAL: 2918 s. KTK (Karayolları Trafik Kanunu); Madde 47 – Sürücüler: Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadır Madde 52 – Sürücüler: Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaştıığını, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, Madde 57 – Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulandığını, kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorunda olduklarını, Madde 84 – Araç sürücüleri trafik kazalarında; Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar” şeklinde düzenlediğini, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, 302/1 sokakta kurallara uygun şekilde yolda seyri ve kavşakta geçişi esnasında, DUR levhasına rağmen durmayıp kavşağa kontrolsüz giren ve geçiş hakkına uymayan davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, görüş, kanaat ve tespitine varıldığını, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 92.000 TL ile 93.000 TL olduğu, ortalama değerinin 92.500 TL olduğu, tespit edildiğini, yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (100.000 TL) onarım sonrası rayici (92.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 7.500,00 TL olduğunu davalının davacı tarafa, 02.11.2021 tarihinde hasar dosyası kapsamında ödediğini beyan ettiğini, 1.136,16 TL değer kaybı bedeli mahsup edildiğinde, kalan (7.500,00 TL-1.136,16 TL) bakiye değer kaybı bedelinin 6.363,84 TL olacağı, hususlarındaki görüş kanaat ve tespitlerimi içeren Raporumu, taktiri ve değerlendirmesi sayın Mahkemenize ait olmak üzere saygılarımla arz ederim.
Bedel Artırım dilekçesi: Davacı vekili 03/11/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile ; talep miktarını 5.863,84-TL daha artırarak toplam 6.363,84-TL maddi tazminatın 27/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybına ilişkin zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 23.02.2021 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan ve dava dışı …, idaresindeki … plaka sayılı araç ile, Adnan Kahveci Caddesinde seyir halinde iken, bu caddenin 302/1 sokak ile kesiştiği kavşağa geldiğinde, kendi yönünde DUR levhası bulunmasına nedeniyle levhaya uyup durup trafiği ve kavşağı kontrol edip bölünmüş ana yol konumundaki Adnan Menderes Bulvarında seyreden araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz bir şekilde ve trafik levhasına aykırı olarak kavşağa girerek, kendi aracının ön kısımları ile; kavşakta Adnan Menderes Bulvarında ssğ kısmında kalan, kavşakta geçiş üstünlüğüne sahip olarak düz seyir halinde olan sürücü … idaresindeki davacıya ait … plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortasına ait aracı kullanan sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 100.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 92.500,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (100.000,00 TL – 92.500,00 TL) = 7.500,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından, dava tarihinden önce 02.11.2021 tarihinde davacıya 1.136,16 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davacının bakiye değer kaybı zararının 6.363,84 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye değer kaybından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte dava dilekçesi ekindeki belgelerden ve hasar dosyası içeriğinden davacının başvuru tarihi tam olarak tespit edilememekle birlikte davalı sigorta en geç kısmi ödeme yaptığı 02.11.2021 tarihinde temerrüde düşmüş kabul edilebileceği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 6.363,84 TL bakiye değer kaybının zarar veren araç ticari nitelikte olduğundan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 6.363,84 TL bakiye değer kaybının 02.11.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 434,71 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 180,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 253,87 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3- Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 11,50 TL vekalet suret harcı, 80,70 TL başvuru harcı, 180,84 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 97,95 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 970,99 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 6.363,84 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
İlişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır