Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2023/81 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/250 ESAS
KARAR NO : 2023/81 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı araçla … plakalı aracın çarpması ile maddi hasara uğradığını, aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta tarafından ZMMS sigortalısı olduğunu, kazada müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tazmini maksadıyla davalı sigortaya dava öncesinde başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta tarafından bir miktar ödeme yapılsa da yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını, davalı sigortanın gerçek zararı tazmin etme yükümlülüğü olduğunu, açıkladığı nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL değer kaybı zararına ilişkin tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Kısmı dava açılmasında hukuki menfaat bulunmadığını, sözleşmeye bağlılık yani ahde vefa ilkesi uyarınca mahkemede dava konusu kazadan kaynaklı istem bakımından ZMMS Genel Şartları dikkate alınarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, başvuru konusu olaya konu olan trafik kazası AYM’nin iptal kararından önceki bir tarihte gerçekleşmiş olması sebebiyle ZMMS Genel Şartlarına göre yargılama yapılması gerektiğini, davacıya maddi hasar zararının ifa yoluyla ödendiğini, davacının orijinal parça ve iskonto talebinin haksız olduğunu, davacı tarafın KDV talebinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilinin sigortalı aracın kazadaki kusur oranı nispetinde sorumluluğu olduğunu, ekspertiz raporunun makul giderler kapsamında bulunmadığını, açıkladığı nedenlerle; usule ilişkin itirazlarının kabulünü davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: 18/02/2021 tarihli kaza tespit tutanağına göre … plakalı otomobil sürücüsü …’ın … plakalı aracımla … Sokakta seyir halinde iken … Sokaktan gelen … plakalı araçla frenlerim tutmayıp çarptım” şeklinde beyanda bulunduğu, …’un ise … Sokaktan düz seyir ederken … Sokaktan solumdan gelen … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştım” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası: 13/04/2021 tarihinde 5.100,00-TL davalı … Sigorta tarafından ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Tramer kayıtları: SBM kaydı incelendiğinde; davaya konu … plakalı aracın dava konusu kaza dışında 06/01/2021, 17/09/2019 ve 14/06/2019 tarihlerinde hasar kaydı olduğu görülmüştür.
Trafik Kaydı: Dava konusu … plakalı aracın kaza tarihinde dava dışı Nevin Kuyucular, … plakalı aracın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi:2918 Sayılı KTK m.93 gereği tarife tespit görevlisi olan Hazine Müsteşarlığınca yayınlandığı üzere 01.01.2020 tarihinden sonra riziko tarihini kapsayan ZMMS Teminat Limitleri; Araç Başına maddi hasar bedeli 41.000,00 TL. Olduğu, Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, … plaka sayılı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile 05/06/2020 – 05/06/2021 tarihleri arasında teminat altına alınmış olduğu ve rizikonun 18/02/2021 verilen teminat süresi içerisinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu: Otomotiv Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 10/10/2022 tarihli raporda özetle; Kaza ile hasarın uyumlu olduğu, onarım bedeli bakımından; Eksper Hale Kıran Oto MM Ekspertiz Raporunda tespit edilen eşdeğer parça ile onarım bedeli 1.509,96-TL yedek parça, 3.590,00-TL işçilik olmak üzere toplam 5.099,96-TL+KDV dahil 6.017,95-TL olduğu, aynı ekspertiz raporunda tespit edilen orijinal parça ile iskontosuz onarım bedeli 7.106,37-TL yedek parça, 3.590,00-TL işçilik olmak üzere toplam 10.696,37-TL+ KDV dahil 12.621,72-TL olduğu, mahkeme kararının iskontolu eşdeğer parça ile değişim yönünde olması durumunda; davalının dava öncesinde 13/04/2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı 5.100,01-TL hasar bedeli düşüldüğünde 6.017,95-TL – 5.100,01-TL = 917,94-TL olduğu, iskontosuz orijinal parça ile değişim yönünde olması durumunda; 12.621,72-TL – 5.100,01-TL = 7.521,71-TL olduğu, değer kaybı bakımından aracın piyasa koşullarında değer kaybının 5.500,00-TL olduğu, davalı sigortanın dava öncesinde 24/05/2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı 1.140,00-TL hasar bedeli düşüldüğünde 5.500,00-TL – 1.140,00-TL = 4.360,00-TL olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu: Trafik Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 01/01/2023 tarihli raporda özetle; Kazanın 18/02/2021 günü saat 21.00 sıralarında İzmir ili Konak ilçesi … Sokak ile … Sokak kavşağında meydana geldiği, olayla ilgili anlaşmalı kaza tespit tutanağı tutulduğu, kusur dağılımının yapıldığı, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın alkolsüz olduğu ve yeterli sürücü belgesinin bulunduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’un alkolsüz olduğu ve yeterli sürücü belgesinin bulunduğu, kamera kaydı olmadığı, kaza sonrası fotoğraflarının bulunduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kavşakta ilk geçiş hakkını vermediğinden dolayı kazanın oluşumunda etken olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’un atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olmadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Değer Artırım : Davacı vekili 12/10/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırmış ve aynı tarihte eksik harcı tamamlamıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar ve değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
Sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile 18.02.2021 günü saat 21.00 sıralarında İzmir ili Konak ilçesi … Sokak üzerinde düz seyir ile ilerler iken kaza mahalli kavşağa geldiğinde aracının sağ ön kısımları ile kendisine göre sağ taraf olan … Sokak kavşağından düz seyir ile ilerleyen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön kısımlarına çarpması ile her iki aracında duruşa geçmeleri ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
01/01/2023 tarihli trafik bilirkişisi …’ın raporundaki gerekçelerle; … plakalı otomobil sürücüsü … kavşakta ilk geçiş hakkını vermediğinden dolayı kazanın oluşumunda etken olduğundan tam kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü … atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olmadığından kusursuz olduğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 10/11/2022 tarihli Bilirkişi …’in raporuna göre;
Davaya konu kazanın gerçekleşme şekli, hasar yoğunluğuna bakıldığında, … plakalı Fiat Linea marka aracın, kazada aldığı hasarın yoğunlaştığı kısmın, sol ön teker üstü sol ön çamurluk ve sol hizası ve merkezli olduğu, far ve amortisör üst kovan kısmı olduğu, sol teker merkezli olmadığı, Sol ön jantın değişimini gerektirecek bir hasar olmadığı, jantın Oto MM eksper raporundaki tespit gibi değişimine gerek olmayacağı, kolaylıkla onarılabileceği, Hasar merkezinin teker ekseni yukarısı kısım olması ve salıncak, rot başı, rot, rotil gibi parçalara gelmemesi nedeniyle bu parçaların ve direksiyon kutusunun hasarlanmayacağı, … plakalı Fiat Linea marka aracın 18.02.2021 tarihli kazada aldığı hasar sonucu onarım bedelinin orjinal parça ile iskontosuz onarım bedelinin 7.106,37 TL yedek parça, 3.590,00 TL işçilik olmak üzere toplam 10.696,37 TL+kdv, kdv dahil 12.621,72 TL olduğu, iskontosuz orijinal parça ile değişim yapılması durumunda; onarım bedeli ve bakiye onarım bedelinin; davalı tarafın, dava öncesinde 13.04.2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı, 5.100,01 TL hasar bedeli düşüldüğünde kalan bakiye onarım bedelinin (12.621,72 TL – 5.100,01 TL) 7.521,71-TL olacağı,
Aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, kaza tarihi itibarıyla, onarım sonrası rayicinin 89.000,00-TL ile 90.000,00-TL olduğu, ortalama değerinin 89.500,00-TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (95.000,00-TL) onarım sonrası rayici (89.500,00-TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 5.500,00-TL olduğu, davalı tarafın, dava öncesinde 24.05.2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı, 1.140,00 TL değer kaybı bedeli düşüldüğünde kalan bakiye değer kaybı bedelinin (5.500 TL-1.140 TL) 4.360,00 TL olacağı kabul edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısının kusuru oranında bakiye hasar ve değer kaybı bedelinden poliçe teminat limiti kapsamında sorumlu olacağı, bakiye hasar bedeli yönünden kısmi ödemenini yapıldığı 13/04/2021 tarihinde, bakiye değer kaybı yönünden 24/05/2021 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE
1-7.521,71 TL bakiye hasar zararının temerrüt tarihi 13.04.2021 tarihinden, 4.360,00- TL bakiye değer kaybı zararının temerrüt tarihi 24.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 811,64-TL harçtan peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 282,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 528,94-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 80,70-TL dava açma ilk gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 82,25-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.762,95-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 282,70-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır