Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/242 E. 2022/263 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/858
KARAR NO : 2022/264

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı tarafın yetki itirazında haksız olduğunu, müvekkili ile davalı şirketi arasında 18.03.2020 tarihli emba hunutlu termik santrali konveyör hattı çelik işleri proje sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede projelendirme işlerinin müvekkili tarafından tamamlanıp davalı şirkete teslimi üzerinde anlaşıldığını, tarafların ilgili sözleşmede kabul ettikleri ve mail ortamında göndermiş oldukları yazılar ve ihtarnamelerin gönderilmiş oldukları tarihte taraflara tebliğ edilmiş sayılacağını, sözleşmenin 2. maddesinde kararlaştırıldığını, HMK 193 kapsamında bir delil sözleşmesi yaptıklarını, müvekkili sözleşmede kararlaştırılan şekilde edinimi yerine getirdiğini ve faturayı davalı şirketin mail adreslerine tebliğ ettiğini, davalı faturalara itiraz etmeyerek ticari defterlerine işlediğini, davalı şirketin ödeme yapmaması üzerine toplam alacak tutarı olan 96.425,00-TL için İzmir 19. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ancak davalı borçlunun borca itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, mail yolu ile gönderilen faturaların ticari uyuşmazlıklarda delil olma özelliğine sahip olduğunu, usulüne uygun olarak tebliğ edilen faturaya 8 gün içinde itiraz etmediği için ilgili faturalardaki tutar kadar borcu kabul etmiş ve onaylamış sayıldığını, alacağın likit olduğunu ve borçlunun takibe itirazında haksız olduğunu, bu nedenlerle, davalı borçlunun İzmir 19. İcra Müdürlüğünün yetkisinin bulunmadığına yönelik yetki itirazının reddine, davalı borçlunun; İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takibi dosyasına yönelttiği asıl alacağa, faize ve imzaya itirazının iptaline ve takibin devamına, talep miktarına işleyecek ticari temerrüt faiz ile birlikte haksız ve kötüniyetli olan borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve arabuluculuk taraf vekilliği vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, yetki itirazlarının olduğunu, tarafların tacir olduğunu, yapılan bu yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, bu anlamda İzmir Mahkemeleri iş bu davaya bakmakla yetkili olmayarak, Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacı yanca açılan dava İtirazın İptali davası olduğunu, icra takibi İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünün yetkili olmaması nedeniyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacı yanın İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında belirtmiş olduğu deliller dışındaki delillerine muvafakatlarının bulunmadığını, davacının müvekkilinden alacağının bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya toplamda 43.100,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin borcunun olmadığını, aksine sözleşmeye göre davacının yapması gereken işleri yapmaması nedeniyle müvekkili fazla ödemeleri için davacıdan alacaklı olduğunu, temerrüt şartı gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının faiz talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında sözleşme bulunduğunu, tek başına faturaların ispat ve alacak değerinin olmadığını, fatura deliline dayanılabilmesi için, fatura düzenleyen kişinin faturada yazılı mal veya hizmeti davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre kanıtlaması gerektiğini, tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermediğini, sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına geldiğini, davacı yanın İcra İnkar tazminatı talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle, yetki itirazımız gereğince, İzmir Mahkemeleri iş bu davaya bakmakla yetkili olmadığından mahkmenin yetkisizliğine, iş bu davaya bakmakla yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine dosyanın gönderilmesine, geçerli bir takip bulunmadığından, davanın dava şartı yokluğundan reddine, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı davasının esastan reddine, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı İcra İnkar Tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır
Davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve mahkememiz dosyasına verdiği cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
HMK Madde 6 (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi ve icra dairesi yetkilidir.
HMK Madde 17(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Davalı vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde taraflar arasındaki Emba Hunutlu Termik Santrali Konveyör Hattı Çelik İşleri Proje Sözleşmesinde yapılan yetki sözleşmesi ile Ankara Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını belirterek usulüne uygun şekilde yetki ilk itirazında bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmesinin “İhtilafların Halli” başlıklı 10. maddesinde ” Taraflar arasında doğacak tüm ihtilafların hallinde Türk Hukuku uygulanır ve T.C. Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir. İhtilaf vukuunda, taraflar mutabık kaldıkları takdirde, tahkim yoluna gidilebilir.” ibaresi kapsamında yetki sözleşmesi bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 18/2. maddesi hükmüne uygun olarak sözleşmenin yetki şartıyla ilgili bu hükmündeki hukuki ilişkinin belirli, yetkili mahkemenin belirlenebilir ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmede kararlaştırılan yetki şartının sözleşmenin tarafı olan kişileri bağlayacağı, bu çerçevede Ankara icra dairelerinin yetkili olduğu, dolayısıyla icra takibinin, yetkisiz İzmir icra dairesinde yapıldığı anlaşılmakla yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, İİK 67. madde gereğince yetkili icra dairesinde açılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usülden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.165,43-TL Harçtan mahsubu ile bakiye 1.084,73‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava, ön inceleme zaptı imzalanmadan tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.550,00TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır