Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/241 E. 2023/122 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/241
KARAR NO : 2023/122

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … Özel Eğitim Hiz. Gıda Taş. Tur. San.Tic.Ltd.Şti. vekili dava dilekçesinde özetle; 19.10.2021 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMMS sigortalı olan olan … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçmek suretiyle, yeşil ışıkta geçen davacıya ait … plakalı araca çarptığını, takside yolcu bulunan … ve …’ın yaralanması ve müvekkil araçta maddi hasar meydana gelmesine yol açtığını, müvekkile ait aracın sürücü kursu eğitim aracı olup, sürücü adayı ve öğretmen sürücü ile birlikte eğitim halindeyken ışıklara geldiklerini, akabinde kendisine yeşil yanmasını müteakip davacıya ait aracın hareket ettiğini ancak karşı aracın ışık ihlali yaparak kırımızı ışıkta geçmeye çalışarak müvekkil araca çarptığını, söz konusu trafik kazası sonrasında tutulan kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de yeşil ışıkta geçtiğini iddia etmesi nedeniyle polis tarafından, bir kusur dağılımı yapılamadığını, takside yolcu olarak bulunan ve kazada yaralanan yolcuların şikayeti ile taksi sürücüsü … hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık numaralı dosyasında bilirkişi tarafından verilen kusur bilirkişi raporunda da taksi sürücüsüne tam kusur verildiğini, yine kaza yerinde kazayı bizzat gören görgü tanıkları mevcut olduğunu, bu tanıkların taksi sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiklerini, trafik polislerince verilen kusur durumunu kabul etmediklerini, söz konusu kazayla ilgili soruşturma dosyasının getirtilmesi ve tanıkların dinlenmesini müteakip davacının aracının kazada hiçbir kusurunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, … Sigorta Şirketinin davacının aracına çarpan … Plakalı aracın … poliçe nolu trafik sigortacısı olduğunu , davacıya ait aracın 2017 model, 98000 km de özel donanımlı ve daha önce kazası bulunmayan bir araç olduğunu, aracın kaza sonrası değer kaybına uğradığını sigorta şirketine yapılan başvuru tarihi olan 12.01.2022 tarihinden itibaren sekiz işgünü sonrası olan 25.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte hasar tazminatının ödenmesini talep ettiklerini, belirterek toplanacak delillere ve alınacak bilirkişi raporuna göre alacağın belirlenmesini müteakip arttırmak üzere aracın uğradığı hasar nedeniyle meydana gelen değer kaybı için şimdilik 100 TL nin, 25/01/2022 tarihinden itibaren avans faizi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın, davalı şirket Anadolu Sigorta tarafından 11/06/2021-11/06/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1248786821 no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı araç sürücüsünün dava konusu olayda kusursuz olduğunu, davacı yana ait olduğu iddia edilen aracın ruhsatının celbi ile davacıya ait olup olmadığının tespit edilmesini, ayrıca davacıya ait olduğu iddia edilen söz konusu araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain-i murtehin olup olmadığının da sorulmasını, dain-i mürtehin mevcut olması halinde davacının herhangi bir talepte bulunma imkanı mevcut olmadığını, öncelikle aracın meydana gelen kazaya karıştığının ispat edilmesini gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davaya konu kaza sonucu, 17.12.2021 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye maddi hasar- Rücu ödemesi olarak müvekkil şirket tarafından 18.953,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getiren müvekkil şirket aleyhine açılan işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, değer kaybının oluşmayacağı iddiası saklı kalmak kaydıyla davacı yana ait araç üzerinde kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olup olmadığının tespitini, KZMSS Genel Şartları Ekindeki Değer Kaybı Hesaplama Yönteminde; kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında üzerinden mülkiyet değişikliği olan araçlarla ilgili taleplerin teminat kapsamı dışında bırakıldığının düzenlendiğini, araç üzerinde mülkiyet değişikliği olması halinde değer kaybı talebi teminat kapsamı dışında olup, müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmayacağını, hasar ile kazanım illiyet bağının, hasar miktarlarının ayrı ayrı kanıtlanması gerektiğini, aracın dava konusu kazadan önceki kaza kayıtlarının sigorta bilgi merkezinden sorulmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığından davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacı yanın çekici ücreti, ekspertiz ücreti gibi doğrudan araçta meydana gelen bir zarar olmayıp dolaylı zarar niteliğinde olduğunu, bu nedenle söz konusu taleplerin trafik poliçesi teminatından karşılanması mümkün olmayıp bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmesini, ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmediğini, davanın belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
**Mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
**Davacı vekilinin delil dilekçesi sunduğu görülmüştür.
**Davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunduğu görülmüştür.
**Türkiye Noterler Birliğinden araçlara ait tescil raporları alınmıştır.
**Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden araçlara ait kaska bilgileri alınmıştır.
**İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından iddianame ve tutanaklara ait dosya Uyap üzerinden istenmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.

6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.

Kural olarak araçta meydana gelen “değer kaybı” (istikrar kazanan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre); aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle önceki kazalar araştırılarak niteliği ve etkisi göz önüne alınarak, tartışılarak hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, modeli, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki tamir edilmiş halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmadan ibarettir. Daha somut bir ifade ile aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmalıdır. (Yargıtay 17. HD’nin 2016/16876 E – 2017/12161 K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve 2015/5301 E – 2017/11098 K sayılı, 28/11/2017 tarihli kararları)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 19.10.2021 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMMS sigortalı olan olan … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçmek suretiyle, yeşil ışıkta geçen davacıya ait … plakalı araca çarptığını, takside yolcu bulunan …………’ın yaralanması ve müvekkil araçta maddi hasar meydana gelmesine yol açtığını, davacıya ait aracın sürücü kursu eğitim aracı olup, sürücü adayı ve öğretmen sürücü ile birlikte eğitim halindeyken ışıklara geldiklerini, akabinde kendisine yeşil yanmasını müteakip davacıya ait aracın hareket ettiğini ancak karşı aracın ışık ihlali yaparak kırımızı ışıkta geçmeye çalışarak davacıya ait araca çarptığını, söz konusu trafik kazası sonrasında tutulan kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de yeşil ışıkta geçtiğini iddia etmesi nedeniyle polis tarafından, bir kusur dağılımı yapılamadığını, takside yolcu olarak bulunan ve kazada yaralanan yolcuların şikayeti ile taksi sürücüsü … hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık numaralı dosyasında bilirkişi tarafından verilen kusur bilirkişi raporunda da taksi sürücüsüne tam kusur verildiğini, yine kaza yerinde kazayı bizzat gören görgü tanıkları mevcut olduğunu, bu tanıkların taksi sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiklerini, trafik polislerince verilen kusur durumunu kabul etmediklerini, söz konusu kazayla ilgili soruşturma dosyasının getirtilmesi ve tanıkların dinlenmesini müteakip davacının aracının kazada hiçbir kusurunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, … Sigorta Şirketinin davacının aracına çarpan … Plakalı aracın … poliçe nolu trafik sigortacısı olduğunu , davacıya ait aracın 2017 model, 98000 km de özel donanımlı ve daha önce kazası bulunmayan bir araç olduğunu, aracın kaza sonrası değer kaybına uğradığını ve sigorta şirketinden tahsilini talep ettiği, Mahkememizce aldırılan 24/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Davalı taraf sürücüsü …’in yönetimindeki … plakalı ticari otoyla olay yeri kavşağından kendisine yanan kırmızı ışığa rağmen seyrini sürdürerek bu trafik kazasının meydana gelmesine neden olduğu, meydana gelen bu trafik kazasında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/1b maddesini ihlal ettiği, davacı taraf sürücüsü İrem Yerdelen yönetimindeki … plakalı otomobille kendisine yanan yeşil ışıkla seyrini sürdürdüğü ve bu trafik kazasının meydana gelmesine etkisi olabilecek trafik kuralı ihlalinde bulunmadığı, dava konusu … plakalı 2017 model Citroen C3 Live 1.6 BlueHDI 75 S&S otomobilin hasarlı olduğu anlaşılan parçalarının , dava konusu 19.10.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu, dava konusu … plakalı 2017 model Citroen C3 Live 1.6 BlueHDI 75 S&S otomobilde 19.10.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 38.036,47 TL olduğu, Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan hesaplamada 19.10.2021 tarihli kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı 2017 model Citroen C3 Live 1.6 BlueHDI 75 S&S otomobilde 20.000,00 TL değer kaybı zararı oluştuğu, 19.10.2021 tarihli kaza ile ilgili davacıya ait … plakalı 2017 model Citroen C3 Live 1.6 BlueHDI 75 S&S otomobilin değer kaybı zararı kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği, davalı … Sigorta Şirketi nezdinde kazaya karışan … plakalı aracın 11.06.2021-11.06.2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1248786821 sayılı ZMMS nolu poliçesi ile KZMM sigortalı olduğu, poliçede araç başına teminat limitinin 43.000 TL olduğu, değer kaybı zararı olan 20.000 TL’ den davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, meydana gelen kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 25/01/2022 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE;
1-20.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi 25/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,20-TL nispi harçtan, peşin alınan 80,70-TL harcın ve 340,00-TL tamamlama harcının düşülmesi ile bakiye 945,50-TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta A. Ş’den alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA,
3-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç ve 340,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam ‭501,40-TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 92,5-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.592,50-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş’den davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın tebliğ masrafları düşüldükten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğuna karar verildi. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır