Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/229 E. 2022/1065 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/229
KARAR NO : 2022/1065
DAVA : Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 08/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 03/11/2021 tarihinde saat 00:50 sıralarında, müvekkiline ait kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile İzmir İli, Karabağlar İlçesi, … caddesinde seyir halinde iken, sigortalı … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, İzmir Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, 03/11/2021 tarihinde saat 00:50 sıralarında, müvekkilinin sevk ve hakimiyetinde olan … plakalı aracıyla kendi şeridinde seyir halinde iken karşı yanın kaza tespit tutanağında beyan ettiği üzere, dalgınlıkla karşı şeride geçmesi ile müvekkilinin aracına önden çarptığını, gerçekleşen kaza dolayısıyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar neticesinde, davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, 17/12/2021 tarihinde 22.848,46-TL ödeme alındığını, … Sigorta Ekspertizliği Ltd. Şti. tarafından alınan ekspertiz raporunda, oluşan hasar bedelinin KDV’li toplam 49.236,84-TL olarak hesaplandığını, bu halde müvekkilinin zararlarının tam olarak sigorta şirketi tarafından karşılanmış olmadığını, d-avanın kabulüne, HMK 107. Maddesi gereği fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 500,00-TL hasar bedelinin ve 826,00-TL Eksper ücretinin (yargılama giderlerinden sayılmasına) hasarı ret tarihinden (temerrüt tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle, davanın zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazlarını sunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın dava konusunun tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00-TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, uyuşmazlık kapsamında karşı yana 17.12.2021 tarihinde 2.227,00-TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığını, davaya konu talep için davadan önce karşı yana toplamda 22.848,46-TL araç hasarı tazminatı ödemesi gerçekleştirildiğini, yokluklarında tanzim ettirilen ekspertiz raporu için istenen tespit giderinin poliçe kapsamında karşılanabilecek bir meblağ niteliğinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın avans faiz talebine itiraz ettiklerini, arz ve izah edilen ve re’sen takdir edilecek nedenlerle; zamanaşımına uğramış davanın reddine, zarar meblağının belirlendiği iddia edilmesine rağmen belirsiz alacak davası açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden reddine, hasar tazminatı ve ekspertiz ücreti taleplerinin esastan reddine, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç hasarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 03.11.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağında; … plaka sayılı aracın sürücüsü …: “… Caddesinde … istikametine giderken bir anlık dalgınlık sonucu karşı şeride geçip … plakalı araca çarptım ” şeklinde, … plaka sayılı aracın sürücüsü … ise; “… Caddesinden … istikametine giderken karşı istikametten gelen araç benim şeridimde aracıma çarpı” şeklinde beyanda bulunarak tutanağı imzalamıştır.
Hasar Dosyası : Dosya içeriğinden davalı sigorta şirketince dava tarihinden önce davacı tarafa 17.12.2021 tarihinde 22.848,46 TL hasar bedeli, 18.03.2022 tarihinde 2.227,00 TL değer kaybı ve 03.06.2022 tarihinde 2739,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … arasında … plaka sayılı araca ilişkin olarak 02/07/2021 – 02/07/2022 tarihlerini kapsar ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti maddi araç başına 43.000,00-TL. dir.
Trafik Tescil : Türkiye Noterler Birliğinin 01/04/2022 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın dava dışı … adına, … plaka sayılı aracın ise davacı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 03/11/2021 tarihinden önce açılmış 1 adet hasar dosyası bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu : Otomotiv uzmanı bilirkişi … 15/09/2022 tarihli raporunda; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yöne ait şeride geçip davacı aracına çarpması ve şerit ihlali yapması neticesinde kazanın oluşumuna temel etken olduğu, bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.52/b ve m.84/g maddelerini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığını, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, caddede kurallara uygun şekilde kendi şeridinde seyri esnasında, şeridine karşı yönden gelerek giren davalıya sigortalı araç tarafından ön sol yan kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, görüş, kanaat ve tespitine varıldığını, tazminata konu … plakalı, 2008 model, Volkswagen Caravelle 1.9 TDI 105 Trendlıne marka aracın kazada sol ön köşe kısmından hasar aldığını, kaza ile hasarın uyumlu olduğunu, dosya içeriğinde tarafların sunduğu iki ayrı hasar raporu bulunduğunu, bu raporların değerlendirilmesi neticesinde Onarım Bedelinin; iskontolu (yaklaşık %50 İskontolu) olarak onarım bedelinin; 32.776,14 TL yedek parça, bu bedele 18.877,67 TL iskonto uygulayarak 13.898,47 TL yedek parça, 8.950,00 TL işçilik olmak üzere toplam 22.848,47 TL+kdv, kdv dahil 26.691,19 TL olduğunu, sayın Mahkemenin nihai kararının 26.691,19 TL iskontolu onarım bedeli yönünde olması durumunda; Davalı Sigorta şirketinin 17.12.2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı 22.848,46 TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye hasar onarım bedelinin (26.691,19 TL – 22.848,46 TL) 3.842,76 TL olacağını, iskontosuz olarak onarım bedelinin; 32.776,14 TL yedek parça, 8.950,00 TL işçilik olmak üzere toplam 41.726,14 TL+kdv, kdv dahil 49.236,84 TL olduğunu, Sayın Mahkemenin nihai kararının 49.236,84 TL iskontosuz onarım bedeli yönünde olması durumunda; Davalı Sigorta şirketinin 17.12.2021 tarihinde davacı tarafa yaptığı 22.848,46 TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye hasar onarım bedelinin (49.236,84 TL – 22.848,46 TL) 26.388,08 TL olacağını, ZMMS Poliçe limiti bakımından kalan bakiye limitin (43.000,00 TL poliçe limit – (22.848,46 TL Hasar +2.227,00 değer kaybı ödemesi)) 17.924,54 TL olduğunu, aracın Rayiç değerinin 140.000 TL-150.000 TL civarı olduğundan onarım bedeli ile kıyaslandığında Pert-Total işleme gerek olmadığını, onarımının ekonomik olacağını, davacının ödediği KDV dahil 826,00 TL Ekspertiz ücreti bedelinin yargılama gideri sayılıp sayılmayacağı veya gerçek zarar olup olmadığı hususunun hukuki bir konu olması nedeniyle, değerlendirmesi ve taktirinin sayın Mahkemeye bırakıldığını, Oto MM Ekspertiz Raporunda, Ekspertiz Ücretinin 404,42 TL+kdv, 477,21 TL kdv dahil olduğunu mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 30/09/2022 tarihli dilekçesinde özetle; dava değerini 16.912,54-TL artırarak toplam KDV DAHİL 17.412,54-TL olarak talep ettiklerini, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; talebin kabulü ile, bakiye hasar bedeline ilişkin olarak; arttırılan kısım olan 16.912,54-TL ile dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 500,00-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam KDV dahil 17.412,54-TL nin, sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, 826,00-TL hasar eksper raporu ücretinin yargılama giderlerinden sayılması ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını 30/09/2022 tarihinde yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Davalı vekilin davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep etmiş ise de; eldeki dava, HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu hasarın oluşup oluşmadığının, oluşmuş ise hasar miktarının tam ve kesin olarak davacı yönünden belirlenebilirliği söz konusu olmayıp, belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, davalı vekilinin davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığı yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.”“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmişve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan ve 03.11.2021 tarihinde dava dışı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yöne ait şeride geçip, kendi şeridinde nizami şekilde seyir halinde olan davacıya ait … plakalı aracın sol ön kısmına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortasına ait aracı kullanan sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yeder parça, işçilik ve KDV dahil 49.236,84 TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacıya 17.12.2021 tarihinde 22.848,46 TL hasar bedeli, 18.03.2022 tarihinde 2.227,00 TL değer kaybı ve 03.06.2022 tarihinde 2739,00 TL değer kaybı ve 4.370,19 TL sigorta tahkim dosyasında yapılan yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesinde bulunduğu, yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesi olan 4.370,19 TL’nin bakiye poliçe limitin tüketilmesinde dikkate alınmayacağı, kaza tarihi itibariyle araç başına maddi hasar poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 43.000,00 TL limit ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bakiye poliçe limitinin (43.000,00 TL – 22.848,46 TL -2.227,00 TL – 2.739,00 TL)= 15.185,54-TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, hasar zararının 15.185,54-TL’lik kısmının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar zararından bakiye limit ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, davacı vekilinin 30.09.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 17.412,54 TL’ye yüksettiği, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği 25.01.2021 tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte dava ve hasar dosyası içeriğinden davalı sigortaya yapılan başvurunun ulaştığı tarih tama olarak tespit edilemese de davalı sigorta şirketinin en geç kısmi hasar bedeli ödemesi yaptığı 17.12.2021 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, 15.185,54-TL hasar bedelinin zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 15.185,54-TL bakiye hasar bedelinin 17.12.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2- 826,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.037,32 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 369,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 667,80 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 11,50 TL vekalet suret harcı, 104,25 TL davetiye ve posta gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 826,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere 1.591,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.384,82 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 80,70 TL başvurma harcı, 369,52 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.835,04 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 1.357,20 TL’lik kısmının davalıdan, bakiye 202,80 TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.227,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır