Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2022/198 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/208
KARAR NO : 2022/198

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile ağabeyi …’nun, babalarının 1963 yılında kurmuş olduğu dava dışı … işletmeleri San. ve Tic. A.Ş.’de % 50 oranında hissedar olduklarını, şirketin 59 yıldır piliç, tavuk, damızlık tavuk ve yumurta üretimi konularında hizmet verdiğini, şirketin girmiş olduğu finansal darboğazdan kurtulamayarak konkordato istemek zorunda kaldığını, konkordato süreci devam ederken müvekkilinin ve ağabeyi …’nun krizi aşmak için alacaklı kuruluşlarla görüşmeler yaptığını ve sonucunda davalı Ziraat Bankası ile anlaşmaya vararak 30/04/2020 tarihinde Geciktirici Şarta Bağlı Hisse Devir Sözleşmesini imzaladıklarını, bu sözleşme ile “müvekkili ile ağabeyinin dava dışı … A.Ş.’deki hisselerinin % 98’ini davalı Ziraat Bankası’na devretmeyi, devir gerçekleştiğinde de davalı Ziraat Bankası’nın müvekkiline olan ödeme ve taahhütlerini yerine getirmeyi” yüklendiklerini, sözleşmede müvekkilinin ve ağabeyi …’nun yükümlülükleri detaylı olarak yazılmışsa da davalı bankanın yükümlülüklerinin ne olduğunun yazılmadığını, bu sözleşmeden sonra 21/08/2020 tarihinde davalı Ziraat Bankası’nın da dahil olduğu 13 alacaklı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeyle ilgili tüm onayların alındığını, 7186 sayılı kanunla 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na eklenen geçici 32. madde ile ilişkilendirilen yönetmelik kapsamında düzenlenen bu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ile davalı Ziraat Bankası’nın liderliğinde davalı Türkiye Halk Bankası ve TC Vakıflar Bankası arasında bir konsorsiyum oluşturulduğunu, Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında dava dışı … A.Ş.’nin borçlarının davalı Ziraat Bankası liderliğindeki Halk Bankası ve Vakıfbank tarafından oluşturulan konsorsiyum tarafından ödeneceğini ve ödenen miktarların konsorsiyum bankaları tarafından temlik alınacağını, nitekim bu bağlamda konsorsiyum bankaları tarafından toplam 257.389.040,00-TL ödeme yapıldığını ve bu ödemelere ilişkin olarak alacaklılardan temlik alımının gerçekleştirildiğini, ödeme oranını kabul etmeyen alacaklılara olan borçların ise konkordato projesine göre ödeneceğini, taraflar arasında düzenlenen Geciktirici Şarta Bağlı Hisse Devir Sözleşmesinde davalıların yükümlülüklerinin “DEVREDENLER’in, sahibi bulunduğu ŞİRKETLER sermayesinin % 98’ine tekabül eden HİSSELER’in DEVİR BEDELİ’ni ŞART’ın gerçekleşmesi, teslime ilişkin hukuki işlemlerin tamamlanması ve devir pay defterine işlenmesini müteakip ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt eder.” şeklinde yazılı olduğunu, davalıların yükümlülüklerinin sözleşmeye açık olarak yazılmadığını, sözleşmede yazılı olmayan bu yükümlülüklerin “müvekkilinin ve …’nun, … A.Ş.’deki hisselerinin % 98’inin konsorsiyum bankalarına devredilmesi ancak daha sonra bu hisselerin bir bölümünün şirket ortaklarına iade edilmesi, davalılar tarafından verilen taahhütlere göre bu oranın en az % 20 olması; ortakların şirketteki hisselerinin davalılara devrinden sonra müvekkili ve ağabeyi adına kayıtlı olan taşınmazların üzerlerindeki hacizler ve ipoteklerin kaldırılması ve taşınmazların tapu kayıtları temiz ve takyidatsız olarak teslim edilmesi; keza şirket adına kayıtla olup da şirket faaliyetinde kullanılmayan 84 adet taşınmazın da aynı şekilde üzerlerindeki tüm takyidatlar kaldırılarak müvekkiline ve ağabeyine devredilmesi; … Şirketler Grubunu oluşturan … Nakliyat Turizm Hayvan Ve Hayvan Ürünleri İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, … Kafessanayi Tic. Ltd. Şti.’nin, … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin, … Tarım Hayvancılık ve Tekstil Ürünleri San. Tic. A.Ş.’nin, … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin mevcut kamu borçlarının konsorsiyum bankaları tarafından ödenmesi, borçları ödendikten sonra bu dört şirketin tüm varlıkları ile birlikte müvekkiline ve ağabeyine verilmesi, FEM Şirketiyle uzun süreli bir taşımacılık anlaşmasının yapılması; % 20 hisse devri ile birlikte her bir şirket

ortağına ONAR MİLYON DOLAR şerefiye ödenmesi” şeklinde olduğunu; edimler arasındaki açık orantısızlığa rağmen davalı bankalarca verilen bu taahhütler üzerine müvekkilinin ve ağabeyinin şirketteki % 98 hisselerini davalı bankalara devrettiklerini, Geciktirici Şarta Bağlı Hisse Devir Sözleşmesinin koşulları davalı bankaca tek taraflı olarak belirlenen ve zorla kabul ettirilen bir sözleşme olduğunu; müvekkilinin İzmir … Noterliği’nde düzenlenen 03/09/2020 tarihli ve …… yevmiye numaralı anonim şirket pay devri sözleşmesi ile şirketteki hissesinin % 49’u olan 539.000.000 hissesinin 178.200.000 adedini davalı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.’ye, 216.150.000 adedini Türkiye Vakıflar Bankası Anonim Ortaklığı’na ve 144.650.000 adedini Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi’ne BİR TÜRK LİRASI bedelle devrettiğini, konsorsiyumda yer alan Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş.’nin daha sonra hisselerini diğer davalı bankalara devrettiğini, müvekkilinin ve ağabeyinin sözleşmeyle yüklendikleri yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen davalı bankaların edimlerini yerine getirmemeleri üzerine İzmir 29. Noterliği’nden gönderdikleri 24/12/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı, 08/02/2022 tarihli ve 1130 yevmiye numaralı ihtarnameler ile davalılardan taahhütlerini yerine getirmelerinin istendiğini ancak davalıların taahhütlerini yerine getirmedikleri gibi ihtarlara da cevap vermediklerini; pay devir sözleşmesinde % 49 payın devir bedelinin sadece BİR TL olarak belirtildiğini, müvekkilinin, milyarlarca Lira değerindeki hissesini davalı bankalara sadece 1,00 TL bedelle devrinin ticari hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını, müvekkilinin iradesinin fesata uğratıldığını ve aldatıldıklarını, davalıların kamu bankası olması ve taahhütlerde bulunan kişilerin davalı bankaların en üst düzey görevlileri olmaları karşısında kendilerine güvenildiğini ve tahhütlerini yerine getireceklerine inanıldığını; davalıların, şirket hisselerinin % 98’ni devraldıktan sonra dava dışı … A.Ş.’nin borçlarına karşılık alacaklılarına sadece 257.389.040,00-TL ödeme yaptıklarını ve bu miktarı, Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi hükümleri gereğince şirketin sermaye artışında ayni sermaye olarak şirket sermayesine eklediklerini, bu sermaye artışı ile şirketin 110.000.000,00-TL olan sermayesinin 367.389.040,00-TL’ye çıkarıldığını, şirketin 98 hissesinin yine davalılara ait olduğunu; bunun yanında müvekkilinin ve ağabeyinin hisselerinin tamamına sahip oldukları … Nakliyat Turizm Hayvan ve Hayvan Ürünleri İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti., … Kafessanayi Tic. Ltd. Şti., … İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ve … Tarım Hayvancılık ve Tekstil Ürünleri San. Tic. A.Ş.’deki % 98 hisselerini de davalıların “bu şirketler sizin üzerinde kalırsa, yumuşak karnımız olur, alacaklılarla anlaşamayız, indirim yapmazlar, şirket hisselerini bize devredin, daha sonra biz kamu borçlarını ödedikten sonra size devrederiz” şeklindeki yanıltıcı sözleri ve “tekrar size vereceğiz” taahhütleri sonucunda, 28/09/2020 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmeleri ile … İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş.’ne hiç bir bedel almadan devrettiklerini, davalı bankaların müvekkilinin ve ağabeyinin tüm şirketlerini hiç bir bedel ödemeksizin devraldıklarını; davalı bankaların Finansal Yapılandırma Sözleşmelerine Ek Sözleşme ile “temlik alınan alacaklıların açmış olduğu icra takibi, ceza ve hukuk davalarından vazgeçeceklerini” taahhüt ettiklerini ancak bu taahhütlerini dahi tam olarak yerine getirmediklerini; şirketin yerine koyma tutarının 350 milyon Dolar tutarında olduğunu, Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin….Esas sayılı konkordato dosyasına sunulan 18/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre şirketin değerinin 1.282.000.000,00-TL olduğunu, bu günkü Dolar/TL kuruyla işirketin değerinin 3.142.909.465,92-TL ettiğini, müvekkili ile ağabeyi …’nun İKİ LİRA karşılığı davalılara devrettikleri şirketlerinin değerinin ÜÇ MİLYAR YÜZKIRKİKİ MİLYON LİRA olduğunu, üstelik bu tutara diğer dört şirketin değerlerinin dahil olmadığını; müvekkilinin bu kandırma sonucunda tüm mal varlığını davalılara devrettiğini, hata, hile ve gabinin bütün koşullarıyla ortada olduğunu; davaya konu senede bağlanmamış anonim şirket pay devri sözleşmesinin İzmir’de düzenlendiğini ve sözleşme ile İZMİR MAHKEME VE İCRA DAİRELERİnin yetkili kılındığını, bu nedenle davanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını belirterek, öncelikle dava dışı … İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş.’nin ticari defter kayıtları ve ticaret sicil kayıtları üzerine şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına; … İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş.’nin müvekkili Mehmet … tarafından davalılara devri gerçekleştirilen % 49 hissenin iptali ile müvekkili Mehmet … adına tesciline; yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; anonim şirket pay devrinin iptali istemine ilişkindir.
30/04/2020 tarihli Geciktirici Şarta Bağlı Hisse Devri Sözleşmesi incelendiğinde; devredenlerin Mehmet … ve …; devralanın TC Ziraat Bankası olduğu; “DEVİR BEDELİ” başlıklı maddesinde; “Hisseler karşılığında ödenecek devir bedeli 1 TL’dir. Tereddüte yer vermemek adına bu tutar tüm hisseler için ödenecek tutardır.” dendiği; “ŞART” başlıklı maddesinde; “… İşletmeleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hakkında Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında görülen konkordatonun tasdikine karar verilmesi işbu SÖZLEŞME için Türk Borçlar Kanunu’nun 170 ve devamı maddeleri gereğince yürürlük şartıdır.” dendiği; 3. maddesinde sözleşmenin kapsam ve konusunun; “İşbu SÖZLEŞME; belirlenen ŞART”’ın gerçekleşmesi halinde hüküm ve sonuç doğurmak üzere, ŞİRKETLER’in ortaklarının (DEVREDENLER) ŞİRKETLER”teki toplam hisselerin % 98’ini oluşturan payların ŞİRKETLER’in resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde, ŞİRKETLER’in aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte 1 TL bedelle Ziraat’e devredilmesi amacıyla akdedilmiştir.” şeklinde düzenlendiği; sözleşmenin 6. maddesinde devredenlerin yükümlülüklerinin sayıldığı; “ZİRAAT’İN YÜKÜMLÜLÜKLERİ” başlıklı 7. maddesinde; “DEVREDENLER’in, sahibi bulunduğu, ŞİRKETLER sermayesinin % 98’ine tekabül eden hisselerin devir bedelini ŞART”ın gerçekleşmesi, teslime ilişkin hukuki işlemlerin tamamlanması ve devrin pay defterine işlenmesini müteakip ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt eder.” dendiği; 14. maddesinde; “Bu sözleşmenin uygulanmasında Türk Hukuku geçerli olup ile çıkan uyuşmazlıklar konusunda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” dendiği görülmüştür.
21/08/2020 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin ………. TAVUK VE …. TİC. A.Ş. ve müteselsil kefiller …. … ve … arasında düzenlendiği; bu sözleşme ile tarafların “borçluya ait hisselerin alacaklı kuruluşlardan T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve/veya T. Halk Bankası A.Ş. ve/veya T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından devralınması, sözleşme dışı olan bankaların (EBRD ve ING Bank A.Ş.) alacaklarını, en az % 70 haircut yaparak T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve/veya T. Halk Bankası A.Ş. ve/veya T. Vakıflar Bankası T.A.O. devretmesi koşullarının sıraya tabi olmaksızın gerçekleşmesi şartına bağlı olarak teminatlandırılması, yeniden yapılandırılması, yapılandırılan kredinin geri ödenmesi” konularında anlaşmaya vardıkları görülmüştür. Sözleşmeyen ilerleyen bölümlerinde; “İşbu Sözleşme, aşağıda belirtilen alacaklı kuruluşlar ile kredi borçlusu ve müteselsil kefiller arasında imzalanmış bulunan kredi sözleşmelerinin/taahhütnamelerin/finansal kiralama sözleşmelerinin, bunların eklerinin, bu sözleşmelere dayalı hazırlanan ipotek, rehin ve sair teminat belgelerinin eki ve ayrılmaz cüz’üdür. İşbu Sözleşme’de hüküm bulunmayan konularda söz konusu kredi sözleşmelerinde/taahhütnamelerinde/finansal kiralama sözleşmelerinde bulunan hükümler geçerlidir.”; “Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS), Alacaklı Kuruluşlar ile Kredi Borçlusu ve Müteselsil Kefiller arasında akdedilmiş olan kredi sözleşmelerinin geçerliliğini ortadan kaldırmamakta olup, anılan kredi sözleşmelerine ek olmak üzere imzalanmıştır. Taraflar anılan kredi sözleşmeleri ile FY’YS hükümleri arasında çelişen bir hüküm bulunması halinde FYYS hükümlerinin uygulanacağını kabul ve taahhüt ederler”; “İşbu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS), 7186 sayılı yasa ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na eklenen geçici 32. Madde ile bu yasa ile ilişkilendirilen Yönetmelik ve Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenmiş olup, işbu Sözleşme’de düzenlenen nisaplar hariç olmak ve bunlara ilişkin ilgili sözleşme maddelerindeki düzenlemeler geçerli olmak üzere, yürürlüğe girmesi, uygulanması, revize edilmesi, sonlandırılması da bu kapsamda geçerli nisaba /karar yeter sayısının onayına göre olacaktır.” dendiği görülmüştür.

Sözleşmede belirtilen alacaklı kuruluşlar ile kredi borçlusu ve müteselsil kefiller arasında sözleşme konusu alacakların tespit edilmesi, teminatlandırılması, yeniden yapılandırılması, yapılandırılan kredinin geri ödenmesine ilişkin bazı hükümlerin değiştirilmesi ve sözleşmeye yeni hükümlerin eklenmesi amacıyla da 21/08/2020 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesine İlişkin Ek Sözleşmeler düzenlenmiştir.
İzmir 3. Noterliğinde düzenlenme 03/09/2020 tarihli ve 10199 yevmiye numaralı senede bağlanmamış anonim şirket pay devri sözleşmesi incelendiğinde; deveredenlerin … ve Mehmet …; devralanların Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş. olduğu, her iki devredenin de dava dışı … … SAN. TİC. A.Ş.’deki ayrı ayrı % 49’a tekabül eden 539.000.000 adet paydan 178.200.000 paylarını Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, A.Ş.’ye, 216.150.000 paylarını Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı’na ve 144.650.000 paylarını Türkiye Halk Bankası A.Ş.’ye devrettikleri, toplam devredilen pay miktarının % 98 pay karşılığı 1.078.000.000 adet olduğu, toplam devredilen payın değerinin 107.800.000.000 TL nominal değerli olduğu, bu sözleşmedeki devir bedelinin 1,00 TL olarak gösterildiği görüşmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde dava şartları sayılmıştır. Maddenin “c” bendine göre “mahkemenin görevi” de dava şartlarındandır.
Aynı kanunun 115/1. maddesinde; “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Öncelikli olarak uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olup olmadığı hususu incelenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir. Bu itibarla; 1) 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
5411 sayılı kanuna eklenen geçici 32. maddede; “Türkiye’de faaliyette bulunan ban-kalar, finansal kiralama şirketleri, faktoringşirketleri ve finansman şirketleri ile bu madde-de tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan çerçeve anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuru-luşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri öde-me yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etme-lerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahiloldukları risk grubundaki diğer borçlu-larla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilir. Bu madde uya-rınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenir. Bu madde hükümleri bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut davada; her ne kadar davacı tarafça davalılar ile yapılan anonim şirkey pay devri sözleşmesinin gabin, hile gibi hukuki sebeplerle iptali istenmiş ise de; davaya konu hisse devri sözleşmesine konu borcun dayanağının davacının ve davalıların tarafı oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi olduğu, sözleşmenin şartının, ilk paragrafında “bu sözleşme ile tarafların borçluya ait hisselerin alacaklı kuruluşlardan T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve/veya T. Halk Bankası A.Ş. ve/veya T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından devralınması, sözleşme dışı olan bankaların (EBRD ve ING Bank A.Ş.) alacaklarını, en az % 70 haircut yaparak T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve/veya T. Halk Bankası A.Ş. ve/veya T. Vakıflar Bankası T.A.O. devretmesi koşullarının sıraya tabi olmaksızın gerçekleşmesi şartına bağlı olarak teminatlandırılması, yeniden yapılandırılması, yapılandırılan kredinin geri ödenmesi konularında anlaşmaya vardıkları” şeklinde ifade edildiği, devamında “finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin alacaklı kuruluşlar ile kredi borçlusu ve müteselsil kefiller arasında düzenlenmiş olan kredi sözleşmelerinin geçerliliğini ortadan kaldırmadığı, anılan kredi sözleşmelerine ek olmak üzere imzalandığı” hususunun da vurgulandığı; dava konusu devrin amacının da bu bağlamda yeniden yapılandırma sözleşmesinin imzalanmasını sağlamak olduğu, her iki sözleşmenin birbiriyle bağlantılı sözleşmeler olduğu, pay devri sözleşmesinin yeniden yapılandırma sözleşmesinin dayanağı ve ön şartı olduğu, dava dilekçesinde dayanılan gabin, hata, hile vs iddialarının salt hisse devri sözleşmesinden yola çıkılarak değil, yeniden yapılandırma sözleşmesi hükümleri de irdelenmek suretiyle değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda da davanın 5411 sayılı kanuna eklenen geçici 32. maddesi kapsamında Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanan bir dava olarak nitelendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşıldığından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanması ve 6100 sayılı TTK’nın 5/2 maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanan ticari davalarda 6 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle davaya İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine, dava dosyasının İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafça açılan bu davaya bakmakla görevli mahkemenin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi sıfatıyla) olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme isteğinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
3-İhtiyati tedbir isteğinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Karar örneğinin taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluklarında, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/03/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Katip …
¸E-imza