Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/202 E. 2022/225 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/202
KARAR NO : 2022/225

DAVA : Ticari Şirkete Temsil Kayyımı Atanması
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; “………” adresindeki …Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hissedarı ve temsilcisi dava dışı …’nin vefatı nedeniyle şirketin organsız kaldığını ve yönetilemez hale geldiğini, taraflarınca İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıda şirkete yönetim kayyımı atanması istemli davanın açıldığını, bu dosyanın 27/01/2022 tarihli tensip tutanağının (14) numaralı maddesinde; “davalı şirket olan …’ün davada temsil edilebilmesi adına temsil kayyımı atanması için” dava açılması konusunda taraflarına 1 aylık süre verildiğini belirterek, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında davalı şirketi temsil etmesi için davalı …Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
İzmir ……Noterliği’nin 25/11/2021 tarihli …… yevmiye numaralı mirasçılık belgesi incelendiğinde; 20/11/2021 tarihinde vefat eden …’den geriye mirasçıları olarak …’nin kaldığı görülmüştür.
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası örneği incelendiğinde; davacı … adına velisi … tarafından davalı …Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında “davalı şirketin tek ortağı ve müdürü olan …’nin vefat ettiği, vefattan önce … ile veli …’in birlikte kuaför ve güzellik salonu işlettikleri, … ile …’nin evli iken 2020 yılında boşandıkları, davalı şirketin günlük işlemlerinin yapılmasının imkansız hale geldiği, …’in kayyım olarak atanmasının ticari faaliyetleri kolaylaştıracağı, zira bu kişinin küçük …’nin annesi, ticari faaliyetleri tek başına yürüten , bilgi ve yetki sahibi birisi olduğu” hususlarının ileri sürülerek “davalı şirkete TMK’nın 427. Maddesi gereğince yönetim kayyımı atanana dek küçük …’nin annesi …’in geçici müdür olarak, yönetim kayyımı olarak atanmasına” karar verilmesinin istendiği; 27/01/2022 tarihli tensip tutanağı ile birlikte davacı tarafa “organsız kalan davalı şirkete bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması hususunda dava açmak üzere bir ay süre ve dava açmak üzere yetki verilmesine, dava açılmadığı takdirde davanın taraf teşkili yönünden usul eksikliği nedeniyle dava sartı vokluğundan usülden red edileceğinin ihtarına” karar verildiği görülmüştür.

TK’da kayyıma ilişkin hükümler sınırlı olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte, TTK’nın 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır.” denilmiştir. Böylece, genel bir yollama ile Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerinin ticaret şirketlerine, dolayısıyla bir ticaret şirketi türü olan limited şirketlere de uygulanmasına imkan tanınmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesinde temsil kayyımlığı, 427. maddesinde yönetim kayyımlığı, 428. maddesinde isteğe bağlı (iradî) kayyımlık düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesinde; “Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hâllerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar: (1) Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, (2) Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, (3) Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa” düzenlemesine; 427. maddesinde de; “Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hâllerde bir yönetim kayyımı atar: (1) Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, (2) Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa, (3) Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa, (4) Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, (5) Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasal düzenlemeler ışığında somut dava yönünden değerlendirme yapıldığında; davacı taraf İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı davada davalı şirketin organsız kaldığını ileri sürerek yönetim kayyımı atanmasını istemiştir. Mahkemece her ne kadar davada davalı şirkete temsil kayyımı atanması yönünde ara kararı kurulmuş ve davacı tarafa süre verilmiş ise de; yukarıda da yazılı olduğu şekilde TMK’nın 427. maddenin 4. fıkrasında “Bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetimin başka yoldan sağlanamaması” hali yönetim kayyımı atanmasını gerektirir haller arasında sayılmıştır. Bu maddede belirtilen “gerekli organlardan yoksun kalma” hali ile; limited şirketin zorunlu organlarından yoksun kalması vurgulanmıştır. Zira; şirketin yönetim ve temsili müdürlere aittir. Yönetim kayyımı aynı zamanda temsil yetkisine de sahiptir. Dolayısıyla; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nda görülen davada atanacak kayyım gerek temsil gerekse yönetim yetkisine sahip olacaktır. Bu noktada söz konusu davada taraf teşkili (davalının temsil edilebilmesi) yönünden temsil kayyımı atanması gerekliliğinden yola çıkıldığında; mahkememizde açılan temsil kayyımı atanması istemli davada da davanın şirkete karşı yöneltilmiş olması nedeniyle aynı taraf teşkili sorunu gündeme gelecektir. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında çözümlenebilecek olan bu hususun (eksikliğin) mahkememizce çözümlenmesinin istenmesinde hukuki yarar da yoktur. Bu nedenle yerinde görülmeyen isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/03/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza