Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/160 E. 2022/351 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/160
KARAR NO : 2022/351

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket araç kiralama alanında hizmet verdiği, davalı şirkete … ve … plakalı araçları kiraladığı, bu kiralamalar için fatura kesilmiş ve davalı tarafça fatura kabul edildiği, ancak müvekkil şirketin bu kiralama sonucu davalı şirketten 10.307,01 TL alacağı kalmış olup, müvekkil tüm uğraşlarına rağmen alacağını tahsil edemediği, alacağını tahsil edemeyen müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine İzmir 18.İcra Dairesi’nde …/… esas sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış ve davalı tarafça haksız bir şekilde itiraz edildiği, itiraz üzerine zorunlu dava şartı olan arabuluculuk müessesesine başvurulmuş ve İzmir Arabuluculuk bürosu …/…E. sayılı dosya üzerinde yapılan görüşmeler sonucunda uzlaşmaya varılamadığı, davalı tarafından ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durması üzerine haksız itirazın iptali ile takibin devam etmesi ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalı tarafın icra inkar tazminatı ödenmesi talepli dava dilekçesini mahkememize sunmuştur.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Dava; davacı şirketin davalı şirkete araç kiralama hizmeti yönünde … ve … plakalı kiralanan araç ücretlerinin tahsili amacıyla İİK. 67/2 uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Görev konusu, dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden gözetilmesi zorunludur.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde; “kiralanan taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılacak davalar” Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından dava değerine bakılmaksızın bakmakla görevli olduğu davalar olarak düzenlenmiştir.
HMK’nın 4/1-a maddesinde; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca HMK. Kanunu Şerhini yazan Prof. Dr. Ejder YILMAZ’ın şerhinin 1. Cildindeki 380-390’daki sayfalarındaki bilgilerden de yararlanılmıştır.
Kira konusunun ticari işletme olması (ve tarafların tacir olması) halinde, kiraya veren ile kiracı arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olduğu düşüncesiyle, bu davada görevli mahkemenin HMK. M.4’de göre Sulh Hukuk Mahkemesi mi yoksa TTK. Hükümlerine göre ticari bir dava sayılıp Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu tartışılabilecek bir konudur. Ancak Prof. Dr. Ejder YILMAZ’ın kitabındaki 390. Sayfadaki HMK. 4. Maddede yer alan açık hüküm nedeniyle, bu davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirdiği çünkü kanun koyucu, madde 4. Hükmü kiralama konularında Sulh Hukuk Mahkemesinin (adeta) uzmanlık mahkemesi haline getirmiş olup Yargıtayın 11. Hukuk Dairesi’nin 27/05/2013, 8110-10970 kararlarında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
Bu düzenleme çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; eldeki bu dava da taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklı bir dava olup, 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince karar verildiği anda kesinse bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İZMİR SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345 maddesi uyarınca 2 haftalık süresi içinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza