Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/612 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/16
KARAR NO : 2022/612

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Yargılamanın Yenilenmesi)
YENİLEME TARİHİ : 24/12/2021

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ………. ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Yargılamanın Yenilenmesi)
YENİLEME TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememizde görülen davanın ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Asıl davada ve birleşen davada yargılamanın yenilenmesini isteyenler ayrı ayrı verdikleri dilekçeleri ile özetle; davalı kooperatifin 13/06/2021 tarihli genel kurul kararının iptali istemiyle açtıkları davanın reddedildiğini ve Yargıtay tarafından onandığını, ancak yargılama sırasında atlanılan bir hususun Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyasında aldırılan 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun 51. sayfasında belirlendiğini, raporun söz konusu sayfasında “müteahhit …’un 07/04/2005 tarihinde 16 üyenin aidat borcunun ödenmesi için toplamda 89.000,00 TL ödeme yapıldığının kooperatif kayıtlarından belirlendiği” hususunun yazılı olduğunu, söz konusu raporla birlikte üyelerin bir kısım aidat borçlarının kapatıldığı ve aidat borcu kapatılan bu üyelerin genel kurulda müteahhit lehine oy kullanmasının sağlandığı hususunun sabit olduğunu, mahkemece yapılan yargılamada defter ve kayıtların getirtilmediğini ve üzerinde yeterli incelemenin yapılmadığını belirterek 6100 sayılı HMK’nın 375/4 maddesinde belirtilen “yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” hükmü uyarınca yeni ele geçirdikleri bu rapor doğrultusunda yargılamanın yenilenmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
CEVAP ;
Asıl davada ve birleşen davada davalı kooperatif vekili; davacı tarafın Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında aldırılan raporun 51. sayfasında yazılı bir tespitten hareketle yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunduğunu, raporun bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini, … sayılı soruşturma sonucunda Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde………Esas sayılı davanın açıldığını, bu dava sonucunda kooperatif yöneticilerinin beraatine karar verildiğini, beraat kararının kesinleştiğini, ortada yargılamanın yenilenmesi koşulları olmadığını, kaldı ki soruşturma dosyasında aldırılan raporun 51. sayfasındaki tespitin eldeki genel kurul kararının iptali davasının sonucuna etki edecek nitelikte olmadığını, diğer yandan tüm davacıların bu rapordan ceza soruşturması ve davası sırasında haberdar olduklarını, bu nedenle de süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığını, duruşmaya katılmayan asıl davada davacı … ve birleşen davada davacı … tarafından açılan davayı takip etmediklerini, bu davacılar yönünden HMK’nın 150. maddesi gereğince işlem yapılmasını istediklerini belirtmiştir.
GEREKÇE ;
Dava; 6100 sayılı HMK’nın 374 ve devamı maddeleri gereğince yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Dava dosyası incelendiğinde; davacılar …, …………ve … tarafından davalı S.S. ………..Kooperatifi hakkında 15/09/2014 tarihli dava dilekçesiyle davalı kooperatifin 13/06/2010 tarihli genel kurul kararının hukuken yok hükmünde ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun ileri sürülerek iptaline karar verilmesinin istendiği, mahkememizce yapılan yargılamada bilirkişi raporu alındığı ve yargılama sonucunda “davacıların davaya konu ettikleri genel kurulun toplantı tarihi itibariyle merkezi olan adreste toplandığı, kararlarda raporda belirtildiği üzere oy nisabına uyulduğu ve diğer iddiaların ispatlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine ilişkin 26/12/2014 tarihli kararın verildiği, bu karara karşı davacılar tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, mahkememiz kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarihli, ……… Esas ve … Karar sayılı kararı ile onandığı; karar düzeltme isteğinin de yine aynı dairenin 11/06/2019 tarihli, ………. Esas ve ………. Karar sayılı kararı ile reddedilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Davanın konusu olan 13/06/2010 tarihli 2009 yılına ilişkin genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; gündemin 2 numaralı maddesinde divan başkanlığı seçimi yapıldığı, 3 numaralı maddesinde yönetim kurulu raporunun ve denetim kurulu raporunun okunarak görüşmeye açıldığı; 4 numaralı maddesinde 2009 yılı bilanço ve gelir gider tablosunun okunarak görüşmeye açıldığı, yapılan oylamada oy çokluğuyla kabul edildiği; 5 numaralı maddesinde yönetim kurulunun ibrasının oylamaya sunulduğu, 14 kabul ve 12 ret oyunun kullanıldığı, yönetim kurulu üyelerinin (3 kişi) kendi ibralarında oy kullanmadığı, denetim kurulunun ibrasının oya sunulduğu, 15 kabul ve 12 ret oyunun kullanıldığı, denetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları; 6 numaralı maddesinde ortaklara gönderilen gündemde sehven 84 ada olarak yazılan ada numarasının doğru şeklinin 804 olarak düzeltilmesi konusunda yönetim kurulunun genel kurulu bilgilendirdiği, bu düzeltme işlemi için oylama yapıldığı, oy çokluğu ile kabul edildiği; 7 numaralı maddesinde kooperatifin ortak sayısının 36 olarak kabulüne oy çokluğu ile karar verildiği; 8 numaralı maddesinde kooperatife yeni üye alınacak olanlardan alınması gereken giriş ücretinin belirlendiği ve oy çokluğuyla kabul edildiği görülmüştür.
08/04/2022 tarihli duruşmada asıl davada davacı …; Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada katılan sıfatıyla yer aldığını, bu dava öncesinde yapılan soruşturma kapsamında rapor aldırıldığını, bu rapor ile birlikte de dilekçede belirttiği hususların sabit olduğunu; asıl davada davacı …; Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ……. Esas sayılı dava dosyasında babası …’nın katılan sıfatıyla yer aldığını, babası ………….ı’nın 17/08/2021 tarihinde vefat ettiğini, davalı kooperatif üyeliğinin öncesinde kendisinin adına olduğunu, yaklaşık 1 yıl önce tahminen geçtiğimiz yıl Şubat ayında üyeliğini babası …’ya devrettiğini, Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında aldırılan 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporundan yaklaşık 6 ay önce haberdar olduğunu, daha sonrasında da dilekçesi ile birlikte yargılamanın iadesi isteğinde bulunduğunu bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri başlıklar halinde ve sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlardan davacıların da dayandığı 375/1-ç bendinde “yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirmiş olması” hali iade sebepleri arasında sayılmıştır.
Aynı kanunun 374. maddesinde; “yargılamanın iadesinin, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceği” düzenlenmiştir. 377. maddesinde de; “süre” düzenlenmiştir. Bu maddenin “c” bendi gereğince; “yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren 3 ay ve her halde iade isteğine konu hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde” yargılamanın iadesi istenebilecektir.
6100 sayılı HMK’nın 379. maddesinde; “(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. (2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” düzenlemesine yer verilmiş olduğundan, mahkememizce öncelikle bu konularda değerlendirme yapılmıştır.
Yapılan değerlendirme sonucunda; olayda yargılamanın iadesine konu kararın kesinleşmiş olma koşulunun bulunduğu; davacıların mahkememiz kararını onayan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin kararına karşı karar düzeltme isteğine ilişkin 15/02/2016 tarihli dilekçenin verildiği tarihte ortada 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun bulunmadığı, bu nedenle de ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunun 375/1-ç bendinde yazılı sebeplerden olduğu belirlenmiştir. Süre yönünden yapılan incelemede ise; Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyasında yargılamanın iadesi isteğine dayanak bilirkişi raporunun 02/05/2017 tarihinde aldırıldığı, bu soruşturma sonucunda Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ……….Esas ve …………..Karar sayılı kamu davasında yargılamanın iadesini isteyen …, … ve …’nın “katılan” olarak yer aldıkları, dolayısıyla bu davacıların söz konusu ceza dosyası içeriğindeki rapordan haberdar olmuş olmaları sebebiyle bu davacılar yönünden yargılamanın iadesini isteyebilmeleri çin 3 aylık hak düşürücü sürenin geçirildiği; diğer yandan her ne kadar … da yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunmuş ise de; bu davacının yargılamanın iadesi isteğinde bulunduğu mahkememiz kararında davacı sıfatının bulunmadığı; yargılamanın iadesini isteyen …’nın ise mahkememizin 08/04/2022 tarihli duruşmasında 02/05/2007 tarihli bilirkişi raporundan yaklaşık 6 ay önce haberdar olduğunu bildirdiği, duruşma tarihinden geriye doğru 6 ay gidildiğinde bu tarihin 08/10/2021 tarihine tekabül ettiği, bu tarih ile …’nın yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunduğu dilekçesini verdiği 19/01/2022 tarihi arasında 3 aydan fazla sürenin geçtiği, dolayısıyla … yönünden de 3 aylık sürenin dolduğu, hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşıldığından asıl davada ve birleşen davada yargılamanın iadesi isteğinin … yönünden taraf sıfatı yokluğu sebebiyle, diğerleri yönünden ise hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Asıl davada davacı …’nın ve davacı …’ın yargılamanın yenilenmesi isteğinin hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle REDDİNE,
2-Birleşen davada davacı …’ın yargılamanın yenilenmesi isteğinin aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Birleşen davada davacı …’nın yargılamanın yenilenmesi isteğinin hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle REDDİNE,
4-Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın asıl davada davacılar … ve …’dan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
5-Birleşen davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın birleşen davada davacılar … ve …’dan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
6-Asıl davada ve birleşen davada davacı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacılar … ve …’dan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin birleşen davada davacılar … ve …’dan alınarak, davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/06/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza