Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2022/109 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/159
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasının 15/02/2022 tarihli celsesinde; Geçici iş göremezlik, SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti istekleri yönünden dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmeden dava açıldığından, bu istekler için açılan davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş olup, dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı. Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf dava dilekçesi ile özetle; 11/03/2019 tarihinde saat 08:20 civarında, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı resmi polis aracı seyir halinde iken, Çiğli İzban ………Sk.’da bulunan İzzet İkrem isimli büfenin önünde yaya halindeki müvekkiline çarptığını, asli kusurlu tarafın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B maddesi gereğince resmi araç sürücüsü polis memuru … olduğunun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, müvekkilinin, çarpan aracın polis aracı olması ve çarpan polisin kendisine ısrarı ve yeni polis olması dolayısıyla şikayetçi olmadığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin yaralandığını, kendisine çarpan polis aracıyla Özel İzmir Can Hastanesi’ne kaldırıldığını, sırt, omurilik ve belde kırıklar saptandığını, çelik korse ile yaşamına devam ettiğini, 10 gün boyunca hastanede yattığını ve tarafına iş göremezlik raporu verildiğini, müvekkilinin bu tedavi giderlerini zorlanarak karşılamak durumunda kaldığını, tedavi sürecinin 53 gün sürdüğünü, 6 ay boyunca yataktan kalkamadığını, kazadan bu yana ağrılarının devam ettiğini ve bu sebeple hala hastaneye gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle geçici iş göremez duruma geldiğini, maddi olarak ciddi bir kayba uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketince hazırlanmış olan ……..No’lu ZMSS poliçesinin kaza tarihinde geçerliliğini koruduğunu, bu nedenle davalının, oluşan geçici iş göremezlik ödeneği ve diğer tedavi giderlerinin Karayolları Trafik Kanunu gereği söz konusu poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin aylık kazancının mesailerle birlikte 3500 TL iken, kaza sonrası Mart, Mayıs 2019 aylarında çalışamadığından yalnızca 529,51 TL alabildiğini, sebep olunan bu maddi kaybın da giderilmesi gerektiğini, müvekkilinin Nisan 2019’da çalıştığı hastane tarafından şuya iznine çıkarıldığını, çalıştığı birimde yüksek radyasyona bağlı kaldığı takdirde kendisine verilen bu izin hakkını kaza için kullanmak zorunda kaldığını, bu sebeple müvekkilinin izin günlerinin de maddi olarak hesaplanması ve ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin fizik tedaviye başlamış olduğunu, doktorunun tavsiyesi ile fizik tedavinin yetersiz kalacağından bahisle düzenli olarak spor salonuna gitmesi gerektiğinden …, Yeşilyurt Şubesi’nde spor salonuna yazıldığını, aylık fiyatının 200 TL olduğunu, bu spor salonuna 5 ay düzenli olarak gittiğini, aynı zamanda müvekkilinin, ciddi bel ve sırt ağrıları sebebiyle medikal masrafı da yaptığını, açıklanan nedenlerle meydana gelen geçici iş göremezlik ödeneği, eksik alınan maaşlar, yol masrafları ve diğer tedavi giderlerinin hesaplanarak taraflarına ödenmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, tazminat talepleri için 02/09/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketinden aylarca olumlu dönüş alınamadığını, 15 Mart 2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru (2021 E. 50367) yapıldığını, bu aşamada alınan 26/01/2021 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan raporda tespit edilen %19 maluliyet oranına göre müvekkilinin alabileceği yalnız sürekli iş göremezlik tutarının 295.138,04 TL olduğuna karar verildiğini, bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu’na ıslah talebinde bulunulduğunu ancak taleplerinin Tahkim Komisyonu tarafından 08/06/2021 tarihli kararla (K-2021/74376) usulden reddedildiğini, akabinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerle; fazlaya ilişkin hakları şimdilik saklı kalmak kaydıyla 5000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı taraf vekili cevap dilekçesi ile özetle; 11.03.2019 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı davaya konu trafik kazasının İzmir ilinin Çiğli ilçesinde meydana geldiğini, bu kaza neticesinde davacı yaya …’un yaralandığı iddiası ile maddi tazminat talep edildiğini, … plakalı aracın ………. poliçe numarasıyla 07.10.2018/2019 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin davacıya açıklattırılması gerektiğini, öncelikle davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin ZMMS poliçesi genel şartları gereğince teminat kapsamı dışında olduğundan davanın manevi tazminat yönünden reddinin gerektiğini, sigorta poliçesinin bir zenginleşme aracı olmayıp, sadece gerçek zarar tutarını teminat altına aldığını ve bu nedenle, poliçe üzerinde azami teminat tutarının yazılmış olmasının, tamamının ödeneceği anlamını taşımadığını, sadece zarar tutarı açısından ödenebilecek üst sınırın ifade edildiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kurumu’na sevk edilerek, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararıyla açıkça genel şartların iptal edilmediğini, kanunlarda açıkça hüküm bulunmayan hallerde genel şartların uygulanması gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte geçici iş göremezlik ve tedavi gideri tazminat taleplerinin trafik poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın kaza tarihinden itibaren işleyecek şekilde yasal faiz talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın yoksun kaldığı gerçek zarar miktarının tespiti ve ileride doğabilecek rücu talepleri açısından; davacı tarafa söz konusu kaza sebebiyle sosyal güvenlik kurumlarından (Bağ- Kur, SSK, Emekli Sandığı vs.) herhangi bir ödenek alıp almadığının ve maaş bağlanıp bağlanmadığının; bağlanmış ise miktarının da araştırılması gerektiğini, davacıya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda Bakanlığa müzekkere yazılarak bilgilendirme talep ettiklerini, arz ve izah etmeye çalıştıkları sebeplere binaen; ZMMS poliçesi kapsamında manevi tazminat olmadığından davanın manevi tazminat yönünden reddine, davacı taraf müvekkili şirkete başvuru yapmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine aksi halde bu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmesine karar verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tefrik Kararı: Mahkememizin 2021/527 esas sayılı dosyasında yapılan 15.02.2022 tarihli celsede verilen arar karar ile dosyamız arasındaki arabuluculuk son tutanağı içeriğinden ve dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının yalnızca sigorta tahkim sürecinde tespit edilen 295.138,09 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istekleri yönünden arabuluculuğa başvurduğu, geçici iş göremezlik, SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti istekleri yönünden ise zorunlu arabuluculuğa başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla geçici iş göremezlik, SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti istekleri yönünden açılan davanın tefrikine karar verildiği, tefrik işlemi üzerine söz konusu isteklerle ilgili davanın yukarıdaki esas numaramıza kaydedildiği görülmüştür.
Dava; trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik, davacının yaptığı SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti isteklerine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
6102 sy TTK’ya 7155sy yasanın 20 md. İle eklenen MADDE 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sy HMK’nun 115/1. Fırkası uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2. Fıkrası uyarınca ” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Somut olayda; dosyamız arasındaki arabuluculuk son tutanağı içeriğinden ve dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının yalnızca sigorta tahkim sürecinde tespit edilen 295.138,09 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istekleri yönünden arabuluculuğa başvurduğu, dava konusu ettiği geçici iş göremezlik, SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti istekleri yönünden ise zorunlu arabuluculuğa başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla bu istek yönünden açılan dava tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiş olup, 6325 sy yasanın 18/A-2. Bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceği öngörüldüğünden davacının geçici iş göremezlik, SGK kapsamında olmayan tedavi ve iyileşme giderleri ile tedavi amaçlı yol giderleri ve bakıcı ücreti istekleri yönünden davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sy yasanın 18/A-2. fıkrası ve HMK’nun 115/2. Fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL maktu ret karar ve ilam harcının davacı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 300,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-İşbu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza