Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/15 E. 2022/166 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/15
KARAR NO : 2022/166

DAVA : Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı sigorta şirketince … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olan; … plaka nolu ticari minibüs sürücüsü ve ruhsat sahibi …’un; 24.09.2019 tarihinde sollama yapmanın yasak olduğu yerde sollama yaparak; … plakalı araç sürücüsü …’ın aracına çarptığını, bu kazada … plakalı ticari minibüs içerisinde yolcu olan müvekkili … ve birçok insanın yaralanıp; daimi sakat kaldığını, trafik kazası tutanağına göre tüm kusurun; davalı sigorta şirketince tanzim edilen ZMMS poliçesi ile sigortalı olan; … plaka nolu ticari sürücüsü ve ruhsat sahibi …’da olduğunu, mağdur müvekkilinin kaza nedeniyle leğen kemiğinin kırıldığını, sağ sakrak kanat anteriorda bir kemik parçası izlendiğini, sakrum kırığına bağlı olarak alt ekstremite arterlerinin embolizm ve trombozu ile birlikte, idrarını tutamama ve çocuk yapma yeteneğinin kaybolmasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin idrarını tutamama, ayakta uzun süre duramama vs. başka şikayetlerinin de söz konusu olduğunu, tüm epikrizler ile bu hususların sabit olup; ayrıca kadınlık duygularını büyük ölçüde kaybeden ve annelik duygusu da zedelenen müvekkilinin kaza nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, kaza esnasında kucağındaki 10 aylık bebeği orta kapıya çarparak kafasının üzerine boşluğa düşen müvekkilinin bu durumdan çok etkilendiğini, Elif Hayal isimli 10 aylık bebeğinin de günlerce gözetim altında kaldığını ve şimdilik kalıcı gibi görünmese de hasar aldığını, müvekkilinin tedavi süresince geçici süre ile çalışamadığını ve iyileşme sürecinde bakıcıya muhtaç bir şekilde yaşamını sürdürdüğünü, davalı …’un müvekkili ile kaza sonrası hiçbir şekilde irtibat kurmadığını; müvekkilini tedavi süresince arayıp sormadığını; hiçbir maddi ekonomik yardımda bulunmadığı gibi hiç bir aşamada yer almadığını, davalı sigorta şirketine sorumlu olduğu … nolu poliçeden yaptıkları başvuru için hiçbir ödeme yapılmaması üzerine, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, 2918 Sayılı KTK’nun 110. maddesinde özel yetki kuralı gereği ‘Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, davalı sigorta şirketinin İzmir Bölge Müdürlüğü’nün adresinin “… mh…. cd.No:… … /…” olduğunu, mahkemenin yetkili olduğunu, Her bir alacak kalemi için fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davacı için şimdilik 100,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 100,00 TL tedavi ve iyileştirme gideri ile 100 TL bakıcı giderinin olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi, avukatlık ücreti ve yargılama giderleriyle davalı sigorta şirketinden ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yanın, müvekkili sigorta şirketine Trafik Sigortası Genel Şartları’nda bildirilen usule aykırı ve Trafik Sigortası Genel Şartları ekinde başvuru için istenilen zorunlu evraklar olmaksızın başvuruda bulunduğunu, doğrudan dava yoluna başvurduğundan huzurdaki davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, olay nedeniyle sigorta şirketinin varsa sorumluluğunun kusur ve ZMMS poliçe limitleri ile sınırlı bulunduğunu, uğranıldığı iddia olunan zarar kalemlerinin davacı tarafın tek taraflı beyanlarına dayandığını, oluştuğu iddia olunan bu zarar kalemlerinin davacı tarafça ispatının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı yanca iddia olunan sürekli iş gücü/gelir kaybının tespiti aşamasında, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında belirlenecek oranın dikkate alınması gerektiğini, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik doğrultusunda hazırlanan sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, ayrıca hiçbir surette kabul anlamına gelmemek üzere; davacı yanda sürekli bir sakatlık meydana gelmiş ise sürekli sakatlık tazminatı hesaplanması aşamasında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartlar ve Ek 3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplanması gereği; TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınması gerektiğini, bu kapsamda davacı yanın uğradığı iddia olunan zararın hesaplanması aşamasında vergilendirilmiş geliri dikkate alınacak olup aksi takdirde asgari ücrete göre hesaplanması gerektiğini, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat talepleri yönünden davacı yana Sosyal Güvenlik Kurumu veyahut başkaca bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödeme yapıldıysa yapılan ödemelerin iddia olunan zarardan tenzilinin gerektiğini, arz olunan sebeplerle; davanın usulden reddine, davanın esastan dahi reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tefrik Kararı: davalı … hakkındaki manevi tazminat davası tensip zaptının 11.maddesindeki ara karar uyarınca tefrik edilerek mahkememizin …/… esasına kaydedilmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi ve iyileşme giderleri ile bakıcı ücretinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Feragat Dilekçesi : Davacı vekili 23/02/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş adına açmış bulundukları maddi tazminat davasından tüm sonuçlarıyla feragat ettiklerini, davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, sulh nedeniyle feragat talepleri doğrultusunda eldeki davanın tüm kalemler yönünden sona erdirilmesini talep ettiklerini, yargılama giderleri ile Avukatlık ücretine sulhun hukuki mantığı nedeniyle hükmedilmemesini, davalı sigorta şirketinin de vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını beyan etmiş, 12.02.2022 tarihli ibraname ve makbuz başlıklı belgeyi sunmuştur.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davacı vekili 23/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile vekaletnamesindeki feragat özel yetkisine dayanarak açmış olduğu davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; davacı tarafın davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü yer aldığından ve adı geçen Kanun’ un Yargı Harçları Tarifesi gereğince nispi karar ve ilam harcının miktarı maktu karar ve ilam harcının tutarından az olamayacağından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, nispi harca tabi davalarda dahi alınması gereken asgari maktu harcın üçte biri veya üçte ikisi alınması gerektiğinden; feragat ön inceleme duruşmasından önce vaki olduğundan karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 1/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 26,90 TL olduğundan ve peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketinin davacıya maddi tazminat ödemesi yapmış olması karşısında dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5- Taraflar arasındaki sulh ve ibraname başlıklı belge dikkate alındığında davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- HMK. nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7- İşbu kararın taraflar vekillerine tebliğine,
ilişkin taraflar vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)