Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1137 E. 2022/1133 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1137
KARAR NO : 2022/1133
DAVA : Tazminat (Genel Kredi Sözleşmesine Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Genel Kredi Sözleşmesine Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilleri … ve … tarafından, … Medikal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin … Mahallesi …. Caddesi … Apt. No: … Bayraklı/İzmir adresinde kurulduğunu, şirketin 25.11.2019 tarihinde tescil edildiğini, şirkette, ağırlıklı olarak “medikal malzeme” üzerine ticaret yapıldığını, davalılardan …’ un, müvekkillerinin kurucu ortağı olduğu … Medikal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne daha sonra üçüncü ortak olarak katıldığını, işbu şirketi temsile ve şirket adına imza atmaya müştereken yetkili olan ortaklarının …, … ve … olduğunu, davalı … tarafından 16.04.2020 tarihinde diğer davalı … Bankası Anonim Şirketi’nin Çamdibi Şubesi’ne gidilerek …’un ortağı ve imzaya yetkili kişisi olduğu … Elektronik İletişim Organizasyon Gıda Tekstil İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adına “Genel Kredi Sözleşmesi” akdedildiğini, işbu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak davacı müvekkillerinin kurucu ortağı olduğu … Medikal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi gösterilerek, 20.04.2020 tarihinde … tarafından kefalet sözleşmesinin altına … Medikal kaşesi basıldığını ve imzalandığını, daha sonra davalı banka tarafından işbu kefalet sözleşmesine dayanılarak … Medikal’in banka hesaplarına toplamda 14.000,00-USD tutarında bloke konduğunu, konulan blokenin kaldırılması ve hesaptan para çekilebilmesi adına 11.10.2021 günü müvekkili … tarafından davalı banka şubesine gidildiğini, borcun sebebinin öğrenilmek istendiğini ve banka yetkililerinden kefalet sözleşmesine dayanılarak şirket hesaplarına bloke konduğunu öğrendiğini, bunun üzerine Mohammad’in böyle bir şeyin mümkün olamayacağını, …’un şirketi tek başına borç altına sokmaya yetkisi olmadığını belirttiğini, bunun üzerine banka çalışanları tarafından imza sirkülerine bakıldığını ve …’un tek başına imzaya yetkili olmadığının görüldüğünü, Mohammed’in blokenin kaldırılmasını ve paranın ödenmesini ve bankadaki hesabın kapanmasını talep ettiğini, banka çalışanlarının da bu isteği kabul ettiğini, bunun için bir takım evraklar imzalaması gerektiğini söylediklerini ve evraklar imzalattıklarını, Türkçe bilmeyen Mohammad’e … ve bir banka yetkilisinin metinlerin çevirisini yaptığını ve hesabı kapatmak için gerekli imzalar olduğunu ve borç altına sokan imzalar olmadığının altını çizdiklerini, banka görevlilerine inanan Mohammed’in denilen evraklara imza attığını bunun sonucunda kendine hesaptaki bütün para değil 11.600,00-USD ‘nin ödendiğini ve kalan kısmının …’un hesabına gönderildiğinin söylendiğini, müvekkili Mohammad’in buna karşı çıktığını ama bankayla uzlaşamayınca … ile konuşmak üzere bankadan çıktığını, müvekkilinin imzaladığı kefalet sözleşmesinin hukuken hiçbir geçerliliğe ve hükme sahip olmadığını, davalı … ile davalı … Bankası çalışanlarının tamamen kötüniyetle hareket ederek, müvekkili …’nin aldatılması ve iradesinin sakatlanması suretiyle bahsi geçen kefalet sözleşmesini imzalamasının sağlandığını, davalı … ve davalı banka çalışanlarının Türk Ceza Kanunu’nun 158. Maddesi uyarınca “nitelikli dolandırıcılık” suçuna uyan eylemleri sebebiyle ayrıca kendileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, açıklanan ve re’sen gözetilecek sebepler ile, fazlaya ve sonraya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; alacak talepli davalarının kabulüne, müvekkillerinden alınan haksız ödeme sebebiyle … Medikal şirketinin uğramış olduğu zararın giderilmesi amacıyla davalı …’un yetkisiz olarak imza atması ve daha sonra müvekkili …’nin iradesi sakatlanması suretiyle imza atması sonucu davalı … Bankası Anonim Şirketi tarafından alınan 3.400,00-USD’nin dolara uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olan genel kredi sözleşmesine kefalet sözleşmesi nedeniyle tahsil edilen paranın iadesine ilişkin alacak davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; 1) 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan” kaynaklanmakta olup, söz konusu hukuk davalarına bakmaya, finans mahkemesi sıfatıyla HSYK tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 2 nci bendi gereğince İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 30/12/2022
Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır