Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1098 E. 2023/283 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1098
KARAR NO : 2023/283

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı tarafın … seri numaralı çeke istinaden İzmir … İcra Ceza Mahkemesi … Esas sayılı numara ile icra ceza davası açtığını, icra ceza davasına konu çeklerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisi …’a ait olmadığını, bu sebeple icra takibine konu çek üzerinde bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin yapılacak imza incelemesi için, yargılamanın uzamaması adına tensiple birlikte müvekkilinin imza örneklerinin alınması adına ikametgahının bulunduğu Kızıltepe Adliyesine talimat yazılmasına ve müvekkili şirket yetkilisinin imza örneklerinin bulunduğu kurumlar olan; müvekkili şirket yetkilisine ait vekaletname aslında bulunan imzanın celbi için Kızıltepe … Noteri’ne, … …. Bankası …. Şubesi’ne, … bank Şubesi’ne müzekkere yazılarak, müvekkili şirket yetkilisine ait imza örneklerinin toplanarak Kriminale gönderilmesini talep ettiklerini, İzmir … İcra Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile açılan icra ceza davasına konu çekte bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 17.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline, haklı çıkmaları halinde davalının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Dava dışı borçlu … Hırdavat Elekt. İnş. Nak. San.. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.nin müvekkili bankadan kredi kullandığını, kredi teminatı olarak da … Tar. Hayv. Plas. Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, … Hırdavat Elekt. İnş. Nak. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından ciro edilen 10.10.2019 tarihli 34.250,00-TL bedelli çeki müvekkili bankaya teslim edildiğini, kredili firma tarafından verilen tüm teminatlar için müvekkili bankanın işlem yapmak zorunda olduğunu, çekin karşılıksız yazılması ve ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, yapılan takibin hukuka, usul ve yasalara uygun olması sebebiyle mahkemede açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, müvekkili bankanın, bankaya ciro edilen çek üzerindeki imzanın keşideciye, ait olup olmadığını, geçerli olup olmadığını inceleme olasılığı olmadığı gibi ticari hayatın işleyişi gereği buna imkânının da bulunmadığını, kredili firmanın teminatında bulunan ve müvekkili bankaya ciro edilen dava konusu çekte müvekkili bankanın iyiniyetli hamil olup, senet metninden anlaşılamayan hiçbir defi’n müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, çek borçlusunun şahsi def’i niteliğinde imzaya itirazının yalnızca çekin lehtarı ve ilk cirantası olan … Hırd. Ltd. Şti.’ne karşı ileri sürebileceğini, ancak davacı yanca kasıtlı olarak … Hırdavat Elekt. İnş. Nak. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin davada taraf olarak gösterilmediğini, davacı vekilinin, şirket yetkilisi … adına İzmir … İcra Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına verdiği savunma dilekçesinde, …’ın şirket yetkilisi olma sıfatının 14.06.2019 tarihinde (çek keşide tarihinden 4 ay önce) sona erdiğini beyan ettiğini, davacı yanca önce ceza dosyasında sorumlu olmaması için şirket yetkilisi olmadığı iddia edilimişken, işbu huzurda görülen davada ise şirketin borcundan kurtulmak için sorumluluğu söz konusu olduğundan, iddia olarak şirket yetkilisi olduğunun ileri sürüldüğünü, davacının iki farklı davadaki beyanlarının açıkça birbiriyle çeliştiğini, davacı yanın kötüniyetli olarak beyanda bulunduğunu, bu hususun da açıkça borçtan sorumluluğun kabul edildiğini, ancak çek şikayetinden ceza çıkması nedeniyle bu menfi tespit davasının açıldığının sonucunu doğurduğunu, davacının beyanlarında samimi ve basiretli bir tacir gibi davranmayıp, işbu davayı süresinde açmadığını, açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya aykırı olarak açılan işbu davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve vekâlet ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen çekten kaynaklanan ve sahtecilik iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle … numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Somut olayda, davalı banka tarafından davacı keşideci şirket aleyhine dava konusu çeke ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davalı bankanın dava dışı … Hırdavat Elekt. İnş. Nak. San.. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile aralarında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu çekin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, kredinin ödenmemesi üzerine tüm teminatlar için işlem başlatıldığını, dava konusu çekin de bu nedenle takibe konulduğunu savunması karşısında, dava dışı Genel Kredi Sözleşmesinin borçlusu tarafından genel kredi borcunun ödenip ödenmediği, söz konusu çekin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak ciro edilip edilmediği hususlarındaki uyuşmazlık hakkında “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nu” uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan hukuk davalarına bakmaya, finans mahkemesi sıfatıyla HSYK tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 2 nci bendi gereğince İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı