Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1010 E. 2023/554 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1010
KARAR NO : 2023/554
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eski şirket ortağı olduğunu hisselerini İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı mahkeme kararı gereğince ilk devir aldığı dava dışı …’in mirasçılarına devrettiğini, bu devir sonrası davacının davalı şirkette hissedarlık ve yöneticilik görevinin kalmadığını, davacının şirket ortağı ve yöneticisi olduğu dönemde şirkette faaliyet için hiç para olmadığından davalı şirkete 456.376,07 TL nakit borç verdiğini, bu ödemelerin bir kısmının banka kanalından ve bir kısmının da elden nakit olarak ödendiğini, davalı şirketin mizanında 331- ortaklara borçlar kısmında davacıya ait bu alacakların net olarak göründüğünü, hisse devrinden sonra yeni yönetimce bu paranın davacıya iade edilmediğini ve yapılan bu ödemelerin tahsili amacıyla davacı şirket tarafından borçlu-davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalının takip konusu borcu ödemediği gibi 03/01/2021 tarihli dilekçesi ile de ödeme emrine itiraz ettiğini ve bu itiraz sonucu 04/01/2022 tarihinde takibin kesin olarak durduğunu, işbu sebeplerle davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı …,’ın davalı şirketin ruhsatlarına sahip olduğu Diyarbakır ili Kulp ilçesinde yer alan maden sahalarına yatırım yapmak için davalı şirketin müteveffa ortağı … ile 25/04/2014 tarihinde hisse devir sözleşmesi yaparak davalı şirketin %30 hissesi …’a %30 hissesinin de …’a devredildiğini, ancak devralanlar tarafından sözleşmede yazılı taahhütlerin yerine getirilmediğini, maden sahalarına yatırım yapılmadığını bu nedenle davalı şirketin eski ortağı olan müteveffa… tarafından hisse devir sözleşmesinin iptali için dava açıldığını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 tarihli … Esas … Karar sayılı kararıyla hisse devrinin iptal edildiği ve bu kararın 02/07/2021 tarihinde kesinleşmesiyle hisselerin müteveffa …’in mirasçıları adına tescil edildiğini, halen dahi devralan şahıslar ve davalı şirketin ortaklarından müeveffa…’in mirasçıları arasında karşılıklı davalar ve husumetin devam ettiğini, davacı ve dava dışı …’ın davalı şirketin hisselerini yatırım yapacağı vaadiyle devralmasına rağmen üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmeyip devir sözleşmesine aykırı hareket ettiğini, davacının çoğunluk hisseyi ele geçirmesinden dolayı kendilerine şirket yetkilisi yaptıklarını ve Diyarbakır’da maden sahası işletecek olan şirketin merkezini sırf kendileri İzmir’de yaşadıkları için İzmir’e taşıdıklarını ve bu süreçten hisselern iade alınana kadar geçen 7 yıllık süreç boyunca da şirketin tamamen bu kişilerin tek taraflı yönetiminde kaldığını ve davaya konu muhasebe kayıtlarının da o tarihlerde oluştuğunu, işbu sebeplerle haksız ve mesnetsiz ikame edilen davanın reddine ve yargılama giderleri ve ücreti-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: – Davacının nüfus kayıt örnekleri dosya arasına alınmıştır.
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasına yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir … İcra Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacının davalı şirkete ortak olarak nakit borç olarak verdiğini iddia ettiği paranın davalı şirketten tahsili amacı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının 03.01.2022 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği ve yetki itirazında bulunduğu, itirazın süresinde yapıldığı, icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazda Kulp İcra Dairesi’nin yetkili olduğu belirtilerek yetkili icra dairesi de yetki itirazında bulunduğu, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın usulüne uygun olarak yapıldığı, icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı şirketin icra takip tarihi itibari ile Diyarbakır Ticaret Sicili’ne kayıtlı olduğu ve ticaret siciline kayıtlı adresinin ” … Kulp Diyarbakır” olduğu, İİK’nun 50.maddesine göre para borcu için takip hususunda HMK’daki yetkiye dair hükümlerin kıyas yolu ile tatbik olması gerektiği takibe konu alacağın davalıya borç olarak verilen paranın iadesine ilişkin olduğu, HMK’nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin olduğu, ayrıca HMK’nun 10.maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de seçimlik yetkili mahkeme olduğu, somut olayda davanın davacı tarafça davalıya verilen ödünç paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu, TBK’nun 89. Maddesi uyarınca, para borçlarının ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu, davacının yerleşim yerinin Karşıyaka İzmir olduğu, İzmir İcra Daireleri yetki alanında bulunmadığı ayrıca davalının yerleşim yerinin ise Kulp Diyarbakır olduğu, bu nedenlerle İzmir İcra Dairelerinin seçimlik yetkili icra dairesi olmadığı, Davacı vekili her ne kadar davalı şirket adresinin takip yapıldıktan sonra taşındığını iddia etmiş ise de İzmir ve Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevaplarına göre Davalı şirket merkezinin 17/12/2021/ tarihinde Diyarbakır’a taşındığı, itirazın iptaline konu edilen İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takip talebinin 22/12/2021 tarihinde olduğu anlaşıldığından davalının süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek seçimlik yetkili icra dairesi olarak davalının yerleşim yeri olan Kulp İcra Dairesi’nin yetkili icra dairesi olarak gösterildiği, yetki itirazının usulüne uygun olarak yapıldığı, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50.maddesi ile 6100 sayılı HMK’nun 6.ve 10. Maddeleri atfı gereğince, HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/2. ve 115 /2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın peşin olarak alınan 5.511,89-TL harçtan düşülmesi ile kalan 5.331,99‬-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesine göre göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu şeklinde karar verildi.
04/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır