Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/965 E. 2023/478 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/965
KARAR NO : 2023/478
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dikili İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Adına başlatılan takip talebi üzerine icra müdürlüğünce davacıya 10 örnek ödeme emri tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan 03/04/2016 düzenleme tarihli ve 04/04/2020 vade tarihli bono vasıflı alacaklısı … Borçlusu … Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Olan 60.000,00 TL bedelli ve malen kaydını içeren senede dayandırıldığını, davacının söz konusu borcu icra tehdidi altında kaldığından fer’ileri tüm dosya masrafları ile birlikte 78.880,04 TL olarak şirket temsilcisi … tarafından haricen 08/12/2020 tarihinde yatırıldığını, söz konusu senette her ne kadar malen kaydı yani hukuki bir mal karşılığı olarak verildiğinin anlaşıldığı bilinse de söz konusu senedin düzenleme tarihi dikkate alındığında davacı şirket ile davalı arasında … mah. … mevkii … ada … parsel sayılı taşınmazın içkili restaurant , cafe ve düğün salonu olarak 4 yıllığına 04/04/2016 tarihinde kiraya verildiğini ve kiraya verildiği 4 yılın karşılığı olarak sıra senet şeklinde her biri 60.000,00 TL olan dört adet senet ve kira kontratının hususi şartları düzenleyen 22. Maddesinde tahliye taahhüdnamesi için bir adet 100.00,00 TL’lik yine bono olmak üzere toplamda 5 adet senetten birisi olduğunu, söz konusu çeklerin … Bankası kanalıyla ödendiğini, bu arada davacının 2018 yılında ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle davalı ile de anlaşarak söz konusu mecuru demirbaşları ile birlikte davalıya teslim etmek suretiyle tahliye ettiğini, ancak 100.000,00 TL’lik tahliye taahhüdü karşılığı alınan cezai şart olarak senet ve iki adet senedi güven duygusu altında almayı unuttuğunu, 15/12/2021 ve 23/12/2021 tarihli arabuluculuk oturumlarında herhangi bir anlaşmaya uzlaşmaya varılamadığını ve tüm bu sebeplerle cebri icra tehdidi altında ödenen 60.000,00 TL asıl alacak ve ferileri ile toplamda 78.880,04 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte istirdatı ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacın yanın dava dilekçesinde icraya konu edilen bononun taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini belirtmiş olsa da davacı yanın senet metnine ve senedin düzenlenme sebeplerine ilişkin iddialar ileri sürerek senedi ta’lil ettiğini, dosyaya sunulan kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşme hükümleri arasında hiçbir şekilde dava-icra konusu senede ilişkin bir hükmün yer almadığını, kira sözleşmesinde tahliye taahhütnamesi için 100.000,00 TL’lik senet düzenlendiğini fakat kira sözleşmesinde yazılı olan 100.000,00 TL’lik senetin dava konusu olmadığını, davacı yanın ileri sürdüğü ve dosyada sunduğu belgelerin dava konusu senedin aksini gösteren belgelerden olmadığın bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: -19/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki ilişkinin 04.04.2016 başlangıç tarihli kiraya verenin davalı …, Kiralayanın davacı … Ltd.Şti. olan Kira sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin 4 yıllık düzenlendiği, yıllık kira bedelinin 60.000,00 TL olduğu, tahliye taahhütnamesi için 1 adet 100.000,00 TL bedelli senet düzenlenerek kiraya verene verildiğinin yazılı olduğu,
Tarafların Ticari Defter Tasdikine İlişkin İnceleme;
Davacı ve davalının 2016-2020 yılına ait yevmiye defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. Ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3.Maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2016-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu,
Davacı ticari defter kayıtlarında;
* Ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; Ticari defterlerde taraflar arasında ticari ilişkiye ait bir kayda rastlanmadığı, 10.04.2016 tarihli … nolu yevmiye fişinde toplamı 60.000,00 TL olan kira bedelinin “100-Kasa Hesabı”ndan ödendi kaydının bulunduğu, ancak tevsik edici belgesinin bulunmadığı, 24 Aralık 2015 tarihinde … seri No.lu VUK Genel Tebliği ile tevsik zorunluluğuna ilişkin 8 bin lira olarak uygulanan had, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren uygulanmak üzere7 bin liraolarak belirlendiği, dolayısıyla 10.04.2016 tarihinde 100-Kasa hesabı üzerinden yapılan ödemenin tevsik edici belgeye dayandırılması gerektiği,
* Keşidecisi … Ltd Şti olan 03.04.2020 tarihli 60.000,00 TL “malen” kayıtlı senedin kayıtlı olmadığı,
Davalının Ticari Defter kayıtlarında;
* Ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; Ticari defterlerde taraflar arasında ticari ilişkiye ait bir kayda rastlanmadığı,
* Keşidecisi … Ltd Şti olan 03.04.2020 tarihli 60.000,00 TL “malen” kayıtlı senedin kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
* Dosya kapsamında yapılan incelemede … tarafından Dikili İcra Dairesi … e sayılı dosyası ile borçlusu … Ltd.Şti olan 60.000,00 bono asıl alacak ve ferileri ile birlikte başlatılan takipte borçlunun dosyaya sunduğu 07.12.2020 tarihli … Bankası’na ait iki adet makbuzla toplam 78.880,40 TL ödemede bulunduğu görülmüştür.
-GEREKÇE :
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 72. Maddesi uyarınca açılan istirdat davasıdır.
İİK’nun 72/7. bendinde ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
İstirdat davasının şartları; geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması, borçlu-davacının ödemek zorunda olmadığı bir parayı ödemiş olması ve maddi hukuk açısından paranın istenebilir olmasıdır.
Geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması; istirdat davasının davacısı aleyhine yapılan icra takibi sonucunda, para, borçlu veya onun adına üçüncü kişi tarafından icra dairesine ödenmiş ya da borçlunun malları haczedilip satılması suretiyle para tahsil edilmiş olabilir. İstirdat davası açılmış olması için paranın icra veznesine girmiş olması yeterlidir. Paranın alacaklıya ödenmiş olması gerekmez.
Borcun cebri icra altında ödenmiş olması; icra dairesine yapılmış olan ödemenin, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazının kesin kaldırılması nedeniyle kesinleşmiş olan icra takibi sonucunda, söz konusu parayı nakit olarak ya da mallarının haczedilip satılması suretiyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması gerekir.
Borçlu hakkındaki takip; borçlu takibe hiç itiraz etmemişse, borçlunun yapmış olduğu itiraz icra mahkemesince kesin olarak kaldırılmış ise, borçlunun yapmış olduğu itiraz icra mahkemesince geçici olarak kaldırılmış ve borçlu tarafından süresi içinde borçtan kurtulma davası açılmamış ise kesinleşmiş olur.
Borçlu itiraz süresi içinde itiraz hakkı varken borca ya da imzaya itiraz etmeyerek borcu öder ise cebri icra tehdidinden söz edilemeyeceğinden istirdat davası açamaz. Ancak sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Yine süresinde borçtan kurtulma davası açmış ve bu davayı kaybetmiş olan borçlu istirdat davası açamayacağı gibi açtığı itirazın iptali davasını kaybeden borçlu da istirdat davası açamaz.
Borçlu ödemek zorunda olmadığı bir parayı ödemiş olması; hakkındaki icra takibi şu ya da bu nedenle kesinleştiği için takip konusu borcu ödemek zorunda kalan borçlu daha sonra ödediği paranın gerçek sorumlusu olmadığını yani maddi hukuk anlamında gerçekte sorumlu olmadığını ileri sürerek bu davayı açabilir.( Protesto olan senedini icra takibine konu yapılmaması için ödeyen borçlunun geri alma davası açamayacaktır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 07.03.1989 T. 4479/1411)
Keza süresi içinde icra dairesine yaptığı itirazla hakkındaki takibi durdurmuş olan borçlu, daha sonra itirazından vazgeçerek takip konusu borcu, mallarının haciz ve satışını önlemek için öderse geri alma davası açamaz. (KURU, B. Menfi Tespit Davası Sayfa 241)
Maddi hukuk açısından paranın istenebilir olması; zaman aşımına uğramış borçlar, kumar ve bahis borçları, piyango ve diğer şans oyunlarından doğan alacakların ödenmesi nedeniyle istirdat davası açılamaz.
Geri alma davası açılabilmesi için, takip konusu paranın icra dairesine veya haricen alacaklı ya da vekiline ödenmiş olması yeterlidir. Paranın muhakkak icra Dairesince alacaklıya ödenmiş olması gerekli değildir. (Kuru,Menfi Tespit Davası, sh;238)
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 29/03/2018 tarih …, … Esas sayılı ilamında ” İİK’nun 72/7. bendinde ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Bu madde içeriğine göre borcun tamamını ödememiş olan borçlu için hak düşürücü sürenin henüz başlamadığı gözetilerek davanın esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 5/10/2016 tarih … esas ,… karar sayııl ilamında ” Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72/7.maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere istirdat davası bir yıllık süre içerisinde açılabilir. Bu bir yıllık süre zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süredir. Bu nedenle, davanın süresinde açılıp açılmadığı, mahkemece doğrudan doğruya araştırılır (Uyar, Talih: İcra ve İflas Kanunu Şerhi 2.Baskı, İzmir 2004, s.6762-6763)” (aynı nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı 15.01.2014,2013/13-397;15, ) Somut olay değerlendirildiğinde; Davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere icra tehdidi altında tüm dosya borçlarını, fer’ilerini 8/12/2020 tarihinde ödediğini beyan etmiş olup, borcun tamamının ödendiği 8/12/2020 tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı, davanın ise 24/12/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın peşin olarak alınan 1.347,08 TL harçtan düşülmesi ile kalan 1.167,18‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesine göre göre takdir ve tayin edilen 12.620,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık şeklinde karar verildi.06/06/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı