Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/924 E. 2022/862 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/924
KARAR NO : 2022/862

DAVA : İtirazın İptali (Borç Yenileme ve İtfa Sözleşmesinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Borç Yenileme ve İtfa Sözleşmesinden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Yetkili Mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, davanın süresinde açılıp, zaman aşımı ve hak düşürücü süre bulunmadığını, davanın kısmi dava olarak açıldığını, Hukuki Uyuşmazlıklarda Dava şartı Arabuluculuk Görüşmeleri yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, müvekkili ile davalılar arasındaki ticari ilişkilerden dolayı birden fazla protokol düzenlendiğini, son olarak 18.05.2017 tarihli “borç yenileme ve itfaya dair sözleşmenin” taraflar arasında akdedildiğini, müvekkili tarafından alınan 1.635.000,00 TL bedelli kambiyo senedinin, İzmir 7. İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, 18.05.2017 tarihli ‘borç yenileme ve itfaya dair sözleşmesi’nde belirtilen taşınmaz üzerine, müvekkili tarafından haciz konulmuş olunmasına rağmen cebri satış yoluyla sözleşme konusu taşınmazın satıldığını, cebri satış sonucunda taşınmaz bedeli sıra cetvelindeki borç miktarını karşılamadığı için müvekkiline ödeme yapılmadığını, bu nedenle 18.05.2017 tarihli Borç Yenileme ve İtfaya Dair Sözleşme’nin (E) bölümünde ise İş bu taşınmazın rızaı satış dışında 3.kişi alacaklılarca rayicinin altında cebri satışla satılması halinde … Yapı Taah. Turz. San. Tic. A.Ş. haczine isabet eden miktar iş bu sözleşmeyle anlaşılan 1.635.000,00- TL. nin altında kalırsa …, …, ve … İnş. Taah. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin … ve … Yapı Taah. İnş. Turz. San. Tic. A.Ş’ne olan borcu o miktar kadar devam edecektir.” hükmü gereğinde davalıların müştereken ve müteselsilen müvekkillerine karşı sorumlu olduklarını, davalıların İzmir 19. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, yasada ön görüldüğü gibi takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, 18.05.2017 tarihli “Borç Yenileme ve İtfaya Dair Sözleşme’de alacağın likit olarak belirlendiğini, taraflar arasında alacağın likit olup olmaması noktasında tartışma bulunmadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; dosya borçluları tarafından 25.11.2021 tarihli İzmir 19. İcra dairesinin …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacının, -kabul anlamına gelmemek üzere- alacağını temlik etmiş olduğundan dava hakkının bulunmadığını, davacının, davasına dayanak gösterdiği İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasını …’a temlik ettiğini, müvekkillerinden … şirketinin de temlik alan … ile 22.07.2019 tarihli borç tasfiye protokolünü imzaladığını, “Borçluların … Yapı A.Ş.’ye olan ve İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasında yürütülmekte olan icra takibine konu alacağın … Yapı A.Ş. tarafından …’a temlik edildiğinin bilindiğini, buna göre, davacının iş bu temlik nedeniyle dava hakkının bulunmadığını, davacının alacağını temlik etmiş olmasına rağmen kötü niyetli olarak iş bu davayı açmış bulunduğu için, dava sonucunda davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere de kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının, takip talebinde borcun sebebini asıl alacak şeklinde göstermek suretiyle Borç Yenileme ve İtfa sözleşmesine dayanmadığı için, bu belgeyi de huzurdaki davada ispat vasıtası olarak kullanamayacağını, davanın …’a ihbar edilmesine karar verilmesini, davacıların kötü niyetle açmış olduğu davanın reddi ile, davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Feragat Beyanı: Davacılar vekili 25/10/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; davalarından ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden müvekkillerinin talepleri üzerine feragat ettiklerini ayrıca karşı taraftan herhangi bir vekâlet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davacılar vekili 24/10/2022 havale tarihli dilekçesi ile vekalentnamesindeki feragat özel yetkisine dayanarak açmış olduğu davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; davacı tarafların davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü yer aldığından ve adı geçen Kanun’ un Yargı Harçları Tarifesi gereğince nispi karar ve ilam harcının miktarı maktu karar ve ilam harcının tutarından az olamayacağından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, nispi harca tabi davalarda dahi alınması gereken asgari maktu harcın üçte biri veya üçte ikisi alınması gerektiğinden; feragat ön inceleme duruşmasından sonra vaki olduğundan karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 53,80 TL olduğundan peşin alınan 59,30 TL harçtan alınması gereken harcın mahsubu ile fazladan alınan 5,50 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı taraflara iadesine.
3-Davacı tarafların yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davacılardan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraflardan alınarak davalı taraflara verilmesine.
6- HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının, davalılar tarafından yatırılan delil avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
ilişkin taraflar vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır