Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/916 E. 2022/927 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/916 ESAS
KARAR NO : 2022/927 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 14/11/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.02.2021 tarihinde … plakalı araç ve … plakalı araçların çarpışmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkiline ait aracın bir kusurunun bulunmadığını, karşı aracın tam kusurlu olduğu trafik kazası tespit tutanağı ve şirketler arasında mutabakatla oluşturulan SBM kayıtlarından sabit olduğunu, davalı …’ün, … plaka sayılı aracın maliki olduğunu, … Sigorta AŞ., müvekkili aracına çarpan … Plakalı aracın … poliçe numaralı trafik sigortacısı olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araç servise çekildiğini, hasarın sigorta şirketine ihbar edildiğini ve sigorta nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketinin eksper atamadığını, bu nedenle müvekkili tarafından eksper ataması yapıldığını, eksper raporunda hasarlanan her bir parça, parça kodları ile gösterilip gerçek zararın belirlendiğini, aracın eksper raporuna uygun olarak tamir edildiğini ve faturası kesilerek müvekkiline teslim edildiğini, aracın tamir edilme sürecinde sigorta şirketince bir sebep gösterilmeksizin ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracının duvar sacı üç ayrı renkte boyanmış bir araç olduğunu, bu nedenle kaporta ve boya işçiliği mutad uygulamalardan olmadığını, sundukları eksper raporu, faturalar ve tamir fotoğraflarına rağmen, sigorta şirketi ödeme yapmama sebebine ilişkin taraflarına bir bildirimde bulunulmadığını, ancak genelde sigorta şirketleri haksız şekilde iskonto uygulamak, piyasa fiyatlarını değil kendi belirledikleri mesnedi olmayan fiyatları dikte etmek, eşdeğer veya yan sanayi parça fiyatından hesaplama yaparak ödeme yapmak, haksız şart kapsamındaki muafiyet klozlarını uygulamak vb. gibi hukuka aykırı uygulamalar yaparak tazminat miktarlarını düşürmeye çalıştıklarından, sigorta şirketinin her ne ad altında olursa olsun çeşitli indirim ve ıskontoları uygulayarak gerçek zarardan daha az ödeme yapmalarını kabul etmediklerini, müvekkilinin aracının kazada değer kaybına uğradığını, ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin hiçbir iskonto yapmadan zararı aynen ödemesi gerektiğini belirterek, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın uğradığı hasar nedeniyle ödenmeyen bakiye hasar bedeli için şimdilik 100 TL’nin 05/03/2021 tarihinden avans faizi ile birlikte ödenmesini, aracın uğradığı değer kaybı için, şimdilik 100 TL’nin 05/03/2021 tarihinden avans faizi ile birlikte ödenmesini, 354 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri sayılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı beyan edilen … plakalı aracın kaza tarihinde 43.000 TL poliçe limiti ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, kaza sonrası hasar dosyası açıldığını, ekspertiz incelemesi ile tespit edilen hasar bedelinin ödenmek istendiğini, davacının kötü niyetli olarak iban bilgilerini iletmediğini, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, gerçek zararın tespiti gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, değer kaybı tespitinin ZMMS genel şarlar eki tazminat hesaplama yöntemi ile hesaplaması gerektiğini, davacının aldırdığı raporun fahiş olduğunu kabul edilemeyeceğini, iskonto uygulanmadığını, amortisman düşülmediğini, tek taraflı olduğunu, ekspertiz ücretini kabul etmediklerini, faizin yasal faiz olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 18.02.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı;
Sigortalı … plaka sayılı aracın sürücü … beyanı “Sinyalimi yaktım, yola çıktım minibüsün arka kısmı çarptı” şeklindedir.
… plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsü … beyanı “… plakalı aracımla şeridimde ilerlerken park halindeki … plakalı araç yola çıkmak isterken aracımın sağ arka yan kısmına çarpmıştır” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Tramer kayıtları: SBM kaydı incelendiğinde 18.02.2021 tarihli kazası dışında; 31.05.2019 tarihinde, 29.04.2018 tarihinde ve 31.014.015.2016 tarihinde hasar kaydı olduğu görülmüştür.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı …’ e ait … plakalı araçla ilgili olarak 01.08.2021-01.08.2022 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 18.02.2021 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/06/2022 tarihli raporda özetle ; Dosyanın tetkiki neticesinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde park yerinden çıkması, hatalı manevra yapması neticesinde davacı aracına çarparak neticesinde kazanın oluşum_una’etke’n olduğu, bu davranışı ile KTK’nunun m.47/d, m.67/a, ve m.84/J maddelerini ihlal ettiği, görüş ve kanaatine varıldığı, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kurallara uygun şekilde şeridinde seyir halinde iken, park yerinden hatalı çıkış manevrası yapan ve şeridine tecavüz eden davalıya sigortalı araç tarafından sağ yan kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, görüş, kanaat ve tespitine varıldığı, tazminata konu … plakalı, PLUGEOT BOXER VAN 2.2 L MİNİBUS HDI 130 ES marka 2013 model aracın 18.02.2021 tarihli kaza onarım bedelinin;
A- Uzaktan Hasar Raporuna göre; 2.469,00 TL yedek parça, 1.750,00 TL işçilik olmak üzere toplam 4.219,00- TL + kdv, kdv dahil 4.978,42 TL olduğu,
B- Eksper Mustafa Durdu Oto MM Ekspertiz Raporuna göre; 2.569,51 TL yedek parça, 3.400,00 TL işçilik olmak üzere toplam 5.969,51 TL+kdv, kdv dahil 7.044,02 TL olduğu,
C- Servisi Onarım Faturası ve iş emrine göre; 2.569,51 TL + kdv yedek parça, 3.400,00 TL İşçilik olmak üzere toplam 5.969,51 TL + kdv, kdv dahil 7.044,02 TL olduğu,
D- Bilirkişinin teknik görüşünün (Yargıtay’ın gerçek zarar, kdv, parça türü, iskonto vs yerleşik kararları da dikkate alınarak) 2.569,51 TL yedek parça, 3.400,00 TL işçilik olmak üzere toplam 5.969,51-TL + kdv, kdv dahil 7.044,02 TL yönünde olduğu, Eksper … Oto MM Ekspertiz Raporu ve Fatura/iş emri bedellerin rayice uygun olduğu, kaza ve hasarla uyumlu olduğu, tarifeye göre 300 TL + kdv (354,00 TL) Ekspertiz bedelinin makul olduğu, yargılama gideri sayılıp sayılmayacağı veya gerçek zarar olup olmadığı hukuki bir konu olması nedeniyle, değerlendirmesi ve taktirinin Mahkememize bırakıldığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Değer Artırım : Davacı vekili 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve aynı tarihte eksik harcı tamamlamıştır.
23.09.2022 tarihli dilekçe: Davacı vekilinin …’ün 09.07.2022 mirasçıları …, …, …, …, … ‘ün davaya katılaması talepli ve mirasçılık belgesi ekli dilekçe sunduğu görülmüştür.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
18.02.2021 tarihinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, … Caddesi üzerinde park halinde iken kontrolsüzce hareket haline geçerek, bu cadde üzerinde şeridinde seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı davacı aracına ait şeride girerek, şeridinde düz seyreden davacı aracına sağ yan arka kısmından çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayı_lı aracı ile, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde park yerinden çıkması, hatalı manevra yapması neticesinde davacı aracına çarparak neticesinde kazanın oluşumuna etken olduğu, bu davranışı ile KTK’nunun m.47/d, m.67/a, ve m.84/J maddelerini ihlal ettiğinden ötürü %100 (Yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam Kusurlu olduğu, Davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kurallara uygun şekilde şeridinde seyir halinde iken, park yerinden hatalı çıkış manevrası yapan ve şeridine tecavüz eden davalıya sigortalı araç tarafından sağ yan kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; Tazminata konu … plakalı, Plugeot Boxer Van 2.2 l minibus hdı 130 ES marka 2013 model aracın 18.02.2021 tarihli kaza onarım bedelinin; (Yargıtay’ın gerçek zarar, kdv, parça türü, iskonto vs yerleşik kararlarında dikkate alınarak) 2.569,51 TL yedek parça, 3.400,00 TL işçilik olmak üzere toplam 5.969,51 TL kdv dahil 7.044.,02 TL yönünde olduğu, Eksper … Oto MM Ekspertiz Raporu ve Fatura/iş emri bedellerin rayice uygun olduğu, Yargıtay 17 HD.’sinin değer kaybına ilişkin “Aracın kaza öncesi hasarsız rayici ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki farktır” şeklindeki emsal kararları baz alınarak tespite konu aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 135.000 TL ile 136.000 TL olduğu, ortalama değerinin 135.500 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (140.000 TL) onarım sonrası rayici (135.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında aracın piyasa koşullarında değer kaybının 4.500,00 TL olduğu, kaza ve hasarla uyumlu olduğu, Tarifeye göre 300 TLtkdv (354,00 TL) Ekspertiz bedelinin makul olduğu anlaşılmıştır.
… plaka sayılı sigortalı aracın aracın kaza tarihindeki ZMMS poliçe limitinin 41.000,00 TL olduğu bedel artırım dilekçesi ile davacının talep miktarını artırarak, 7.044,02 TL hasar bedeli, 4.500,00 TL değer kaybı bedeli isteğinde bulunduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar ve değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 04.11.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıların davasının KABULÜNE
1-4.500,00-TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi 04.11.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-7.044,02-TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 04.11.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 788,57-TL harçtan peşin alınan ve talep artırım yoluyla tamamlanan 253,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 535,27‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 79,30-TL tebligat ve posta gideri, 354,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.192,6‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve talep artırım yoluyla tamamlanan 253,30-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır