Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/908 E. 2021/1039 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/908
KARAR NO : 2021/1039

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında tensip ara kararı uyarınca davalı … hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiş olup, yukarıda numarası yazılı esasa kaydı yapılarak, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; 20.10.2020 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı Ford marka kamyonetin … …/… sokaktan yolu kontrol etmeden … sokağa giriş yaptığı sırada aracın sağ ön kısmından kendi geliş istikametinden gelen müvekkili …’in kullandığı Mondial marka … plakalı motosiklete çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, trafik kazası sonrasında 20.10.2020 tarihinde yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu, trafik polislerince tutulan trafik kazası tespit tutanağında da beyan edildiği gibi araç sürücüsü …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. maddesi ve sürücülere ait diğer kusurlardan m.57/1-a da yazılı Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, bu durumun davacıya çarpan otomobil sürücüsünün ağır ihmal derecesinde kusurlu olduğunu gösterdiğini, kaza sonucunda motosiklet kullanan müvekkilinin yaralandığını ve yaralanma sonucu Çiğli Bölge Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, hastanede sağ alt bacakta L şeklinde 21×13 cm genişliğinde 3 cm derinliğinde büyük yumuşak doku travması teşhisi konulduğunu, ayrıca alın bölgesi ortasına yarılma neticesinde dikiş atıldığını, söz konusu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin tespit edildiğini, yaralanma sonucu oldukça zor günler yaşayan müvekkilinin manevi acılarının yanında çalışamaz hale geldiğinden işe gidemediğini ve maddi destekten mahrum kaldığını, davacının yaralanma neticesinde kaza tarihinden 14.06.2021 tarihine kadar yaklaşık 8 ay çalışamadığını ancak 14.06.2021 tarihinde işe başlayabildiğini, iş göremediği süredeki maddi kaybının davalı tarafından telafisini talep ettiklerini, ayrıca kaza sonrasında birçok kez hastaneye gittiğini ve muayene, ilaç ile tıbbi malzeme alımı yaparak masraf yaptığını, trafik kazası tespit tutanağı’nda kazaya karışan aracın … numaralı poliçeyle
…Sigorta Anonim Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası çerçevesinde sigortalandığının görüldüğünü, bu sebeple sigorta şirketinin de müvekkilinin uğradığı kaza sonucu meydana gelen zarardan işleten ve araç sürücüsüyle birlikte sorumlu olduğunu, kaza sonucu meydana gelen zararın tazmini için 12.01.2021 tarihinde arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalılardan … ile müvekkili arasında yaralanmalı kaza olması sebebi ile İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinde …/… E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunun da davalılardan … ile ilgili asli kusurlu tanzim edildiğini, davalının kusurlu olduğu kaza sebebi ile müvekkilinin manevi yönden de oldukça etkilendiğini, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, müvekkilinin 20.10.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanması nedeniyle oluşan çalışma gücündeki azalma nedeniyle belirsiz alacak olmak üzere şimdilik 100,00 TL, sağlık gideri olarak 6638,78 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden yüzünde , bacaklarında ve kafasında kalan izlerin yanı sıra trafikte bundan sonra yaşayacağı korku sebebi ile 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
DAVA: Trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarardan kaynaklanan manevi tazminatın karşı araç sürücüsü olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari ava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Somut olayda davacı, 20.10.2020 tarihli trafik kazasında yaralanması nedeniyle, … plakalı karşı araç sürücüsü davalı …’a karşı sadece manevi tazminat, ZMMS sigortacısı olan …Sigorta A.Ş’ye maluliyeti için sadece maddi davası açtığı, mahkememizce, maddi tazminatın yalnızca sigorta şirketinden, manevi tazminatın ise yalnızca davalı sürücüden talep edilmesi, müşterek ve müeselsil sorumluluk esaslarına dayanılmaması, taraflar arasında bu nedenle ihtiyari dava arkadaşlığının bulunmaması, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkilememesi nedeniyle davalı … hakkında açılan manevi tazminat davası tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiş olup, eldeki manevi tazminat davasında ihtilafın haksız fiilden kaynaklanmakta olması, yaralanma nedeniyle gerçekleşen manevi tazminat isteğine ilişkin bu davanın, TTK.nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinden de bulunmaması nedeniyle mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/5749, 2020/4752 karar sayılı,13.07.2020 tarihli ilamı)
Tüm bu yasal düzenlemeler ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde işbu davada görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev dava şartı olduğundan mahkememizce resen gözetilmesi gerektiğinden HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca resen mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … hakkında açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- İşbu kararın taraflar vekillerine tebliğine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.07/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)