Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/905 E. 2022/790 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/905
KARAR NO : 2022/790

DAVA : Maddi Tazminat (Haksız Fiilden ve Trafik Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Haksız Fiilden ve Trafik Sigortasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’a ait … plakalı, davalı … sevk ve idaresindeki aracın, 06/05/2021 tarihinde müvekkili …’a ait … plakalı araca çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …’a ait … plakalı araç … ilçesi, … Mahallesi, … sokaktan yokuş aşağı inerken sağındaki park halindeki araçlara çarpmamak için müvekkiline ait kendi şeridinde giden araca önden çarparak hasarlanmasına%100 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde müvekkileine ait … plakalı aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını, müvekkilinin … plakalı … marka 2020 model dizel kamyonet aracı 19/04/2021 tarihinde … km’de iken satın aldığını, satın alınmadan önce … isimli bağımsız oto ekspertiz merkezinden 15/04/2021 tarihinde … plakalı araca ilişkin ikinci el araç ekspertiz raporu alındığını, raporda aracın hasarsız, boyasız ve kusursuz olduğunun net şekilde ifade edildiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın müvekkilinin kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından ödendiğini, … Otomotiv Tic ve San A.Ş tarafından düzenlenen 04/06/2021 tarihli 24.327,49 TL bedelli fatura ile araçta yapılan tamirat ve değişen parçalar ayrıntılı olarak faturalandırılmış olup araçta meydana gelen değer kaybının tespitinde göz önünde bulundurulmasını … plakalı araç davalılardan… Sigorta A.Ş tarafından Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile 15/09/2020 başlangıç tarihli ve … nolu poliçe ile sigortalı olduğunu, davalılardan… Sigorta A.Ş’ye değer kaybı ile ilgili 09/08/2021 tarihinde mail yoluyla başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından 24/09/2021 tarihinde Av….’nin İş Bankası A.Ş TR… İban nolu hesabına 4.520,12-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan ödemenin araçtaki gerçek değer kaybının çok altında bir rakam olduğundan taraflarınca değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli ile ilgili arabuluculuğa başvurulduğunu ancak arabuluculuk sürecinde sonuç alınamadığını, açıklanan nedenlerle davalılar … ve … ile davalı… SİGORTA A.Ş’den şimdilik 1.000-TL değer kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini, aracını kullanamayan müvekkilinin ikame araç kiralayarak ticari hayatına devam edebildiğini, ikame araç kiralayan müvekkilinin tanıdığı bir kişiden araç kiralamış olup fatura alamadığını, ancak yerleşik Yargıtay içtihatları Uyarınca bilirkişi incelemesi ile aracın belirtilen hasarları neticesi tamir süresinde muadil araç bedelinin bilirkişi marifetiyle tespiti sonucu ikame araç bedeli hesaplanabilir olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar … ve … yönünden şimdilik 100-TL ikame araç bedelinin 06/05/2021 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Müştereken ve müteselsilen tahsiline kara verlimesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 06.05.2021 tarihinde müvekkili …’a ait, müvekkili …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile davacıya ait … araç arasında kaza meydana geldiğini, söz konusu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, zira, davacı tarafça da ikrar olunduğu üzere değer kaybı bedeli olarak müvekkillerinin sigortasından 4.520,12 TL tahsilat yapıldığını, davacının bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ‘nun 97. Maddesi gereğince yaptığı başvuru incelenirse, davacı tarafça herhangi bir bedel bildirilmemiş olup, ödeme yapıldıktan sonra bu bedel çekilirken de bir ihtirazi kayıt sunulmadığını, talep edilen fazlaca bedel için başvuru yapılmadığını, burada bir bedel belirtilmeksizin yapılan başvurularda, eksik bir ödeme yapıldığı düşünülüyor ise, tekrar başvuru zorunluluğu olduğunu, aksi durumda KTK m. 97’de bulunan şartın gerçekleşmeyeceğinin kabulü gerektiğini, hal böyle iken, KTK m. 97 gereği başvuru şartını gerçekleştirmeyen davacının davasının dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının ikame araç bedeli talebinin de kabulünün mümkün olmadığını, davacının bu talebine ilişkin herhangi bir belge yahut fatura sunmadığını, davaya konu kazanın üzerinden yaklaşık yedi ay geçmiş iken, davacı ikame araç hizmeti kullandı ise buna ilişkin elinde bir belge olması gerektiğini, doğmayan bir zarar, kullanılmayan bir hizmet için tazminat talebinde bulunulması olanaksız olup, ayrıca davacının kaskodan ikame araç talebinde bulunup bulunmadığının da belli olmadığını, ayrıca davacının aracı kamyonet olup, bu araca ilişkin kiralama hizmetini nereden aldığını dahi belirtmeksizin tazminat talebinde bulunulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkemece esasa girilmesi gerektiği kanaatine varılırsa, kazadaki kusur oranlarına ilişkin tekrar rapor aldırılması gerektiğini, davacı yanca her ne kadar kazaya karışan … plakalı aracın hasarsız olduğu iddia edilmekte ise de, sayın mahkemece değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiği kanaatine varılması halinde, söz konusu aracın tramer kayıtlarının dosyaya kazandırılarak, önceki durumunun tespiti ile rapor alınması gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davacının davasında haksız olduğu, dava şartlarını yerine getirmediği, davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gibi tazmin edilmemiş bir zararının da olmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı… SİGORTA A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açılmış olup yetkili mahkemenin sigorta şirketinin genel müd. adresi sebebiyle istanbul anadolu adliyesi nöbetçi asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının talebi belirlenebilir olmakla kalmayıp davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça görüldüğü üzere davacı tarafından zararın tespiti açısından eksper raporu alınmış olup hasar iddiasına konu tüm kalemler kesin olarak belirtildiğini, bu sebeple davacı zarar iddiasına konu taleplerini açıkça belirlemiş olup davacı tarafından kanunun amacına aykırı olarak belirli alacağı belirsiz dava olarak açıldığından bu sebeple davanın reddi gerektiğini, HMK 121. Madde uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin davalılara tebliğ edilmesi gerektiği halde Sayın Mahkemenin huzurunda görülmekte olan işbu davada bu hususa uyulmadığını, davalı kuruma başvurulsa dahi davacının huzurda açılan dava gereği dayandığı tüm delil ve belgeleri tebliğ ettirmesinin şart olduğunu, delillerin taraflarına tebliğine dek cevap haklarını saklı tuttuklarını, müvekkil şirketin ödeme yapmış olmakla sorumluluğunu yerine getirdiğini mahkemece yapılan inceleme sonucunda alacak çıkması halinde ise yapılan ödemenin mükerrer ödeme olmaması teminat sınırları içerisinde kalması sebebiyle sebepsiz zenginleşmeye mahal verilmemesi adına ödemenin faiziyle birlikte tenzil edilmesini talep ettiklerini, 25.089,29-TL maddi ödemesi … Sigorta A.Ş. ve 4.520,12- TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, değer kaybının Genel Şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, söz konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, aynı bölgeden daha önce hasarlı olması halinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden davanın reddi gerektiğini, davacının kasko şirketine ayrıca müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasının ve eksper raporunun, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdünün KTK’nun 98/1 maddesine göre belirlenmesi gerektiğini, aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğunun ise ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Trafik kazasına karışan araç sürücüleri … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 06.05.2021 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinden; sürücü …’ ın “… plakalı aracım ile … sokakta yokuş aşağı inerken sağımdaki park halindeki araçlara çarpmamak için yokuş yukarı çıkan … plakalı araca duramayıp aracın ön kısmına çarptım” şeklinde olayı tanımladığı; … plakalı araç sürücüsü …’ın ise olayı “… plakalı aracım ile … sokaktan yokuş yukarı çıkarken karşımdan gelen … Plakalı araç park halindeki araçlara çarpmamak için aracımın ön kısmına çarptı.” şeklinde olayı tanımlamıştır.
Hasar Dosyası : Davacı vekilinin 10/08/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine değer kaybı başvurusunda bulunduğu, 24/09/2021 tarihinde 4.520,12-TL. değer kaybı ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Poliçe : Davalı … ile davalı… Sigorta AŞ arasında 15/09/2020 – 15/09/2021 tarihlerini kapsar ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti addi araç başına 41.000,00-TL. dir.
Trafik ve Tramer Kayıtları : Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğünün 01/02/2022 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın davacı … adına, … Plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğu ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 24/12/2021 havale tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın dava konusu kaza tarihinden önce açılmış hasar dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu : Makine mühendisi bilirkişi …’ten alınan 18/04/2022 tarihli raporda; Davalı Sigorta A.Ş.’ ne ZMMS Trafik sigortalı maliki davalı … olan … plakalı … marka kamyonetin sürücüsü davalı …’ ın … plaka sayılı araç ile iki yönlü iniş eğimli … sokak üzerinde seyri esnasında beyanına göre seyir yönünde sağ tarafında park halinde olan araçların bulunduğu bu araçlara çarpmamak için direksiyonunu sol şeride kırdığı esnada, aracının ön kısımları ile karşı yönden seyirle gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı … marka kamyonetin ön kısımlarına çarpması neticesinde meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ ın birinci derecede etken hatalı davranış sergilemiş olduğu, iniş eğimli … sokakta kurallara uygun olarak kendi şeridinde seyir halinde olan … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ ın meydana gelen trafik kazasında oluşa etken hatalı davranışının bulunmadığı sonucuna varıldığı, meydana gelen trafik kazasında üçüncü kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda motor kaputu, ön panel, ön tampon, tampon demiri, sağ ön çamurluk kısımlarında meydana gelen hasarların işbu dava konusu kaza ile ilintili olduğu, davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle raporda belirtilen Serbest Piyasa Şartlarına göre; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 17.500,00 TL değer kaybı meydana gelmiş olacağı, davalı Sigorta Şirketi tarafından … plakalı davacı aracının hasarı için 4.520,12 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğu tarafların kabulünde olduğundan davalı sigorta şirketince ödenmesi gereken bakiye değer kaybı miktarının 12.979,88 TL olarak hesaplanmış olduğu, dava konusu aracın onarımı için makul onarım süresinin 15 iş günü olarak kabul edildiği ve benzer aynı özelliklere sahip bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kiralama bedelinin 200,00 TL/gün hesabı ile ikame araç giderinin 3.000,00 TL hesap edilmiş olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu : 14/06/2022 tarihli ek raporda; Davalı Sigorta A.Ş. ne ZMMS Trafik sigortalı maliki davalı … olan … plakalı … marka kamyonetin sürücüsü davalı …’ ın meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ ın birinci derecede etken hatalı davranış sergilemiş olduğu, iniş eğimli … sokakta kurallara uygun olarak kendi şeridinde seyir halinde olan … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın meydana gelen trafik kazasında oluşa etken hatalı davranışının bulunmadığı sonucuna varıldığı, meydana gelen trafik kazasında üçüncü kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığı, davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda motor kaputu, ön panel, ön tampon, tampon demiri, sağ ön çamurluk kısımlarında meydana gelen hasarların işbu dava konusu kaza ile ilintili olduğu, davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle raporda belirtilen Serbest Piyasa Şartlarına göre; Aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. El rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 17.500,00 TL Değer Kaybı meydana gelmiş olacağı, davalı Sigorta Şirketi tarafından … plakalı davacı aracının hasarı için 4.520,12 TL Değer kaybı ödemesi yapılmış olduğu tarafların kabulünde olduğundan davalı Sigorta Şirketince ödenmesi gereken Bakiye Değer Kaybı Miktarının 12.979,88 TL olarak hesaplanmış olduğu, davalı Sigorta Şirketi tarafından 24/09/2021 tarihinde davacıya ödenmiş olan 4.520,12 TL Değer Kaybı miktarına Faiz uygulanıp uygulanmayacağı hususunun Sn. Mahkemenin takdirine ait olduğu, dava konusu aracın onarımı için makul onarım süresinin 15 İş Günü olarak kabul edilmiş ve benzer aynı özelliklere sahip bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kiralama bedelinin 200,00 TL/gün hesabı ile İkame araç giderinin 3.000,00 TL hesap edilmiş olduğu mütalaa edilmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 15/06/2022 tarihli dilekçesinde; değer kaybı bedeli alacağı talebi yönünden, dava dilekçesinde belirsiz alacak olarak 1.000-TL olarak dava açılmış olduğunu, değer kaybı bedeli alacağı kalemi yönünden belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri 1.000-TL değer kaybı bedeli talebini bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda 11.979,88-TL olarak artırarak, toplam 12.979,88- TL değer kaybı bedeli alacağı talebini kaza tarihi olan 06/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tüm davalılardan (Sigorta şirketi… Sigorta A.Ş bakımından sigorta poliçesi teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesini, ikame araç kullanım bedeli alacağı talebi yönünden, dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak 100- TL olarak dava açılmış olduğunu, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri 100-TL ikame araç bedeli talebini bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda 2.900- TL olarak artırarak, toplam 3.000- TL ikame araç kullanım bedeli alacağı talebinin kaza tarihi olan 06/05/2021’den itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybına ilişkin zararın karşı araç ZMMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsünden, araç mahrumiyet zararının karşı araç işleteni ve sürücüsünden tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmuş ise de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın C.7. maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş olup, genel şartlarda “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir” şeklinde düzenleme getirildiği, zarar gören davacının ikametgahının ve kaza yerinin yargı sınırlarımız içerisinde bulunduğu tespit edilmekle davalının yetki itirazı reddedilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı sigorta vekili davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını savunarak davanın usulden reddini talep etmiştir. Belirsiz alacak davasını düzenleyen 6100 Sayılı HMK 107. maddesinde; “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Davacı tarafça dava açılmadan önce kendi kasko sigortacısı ve davalı sigorta şirketine başvuru üzerine ekspertiz raporu alınarak hasar miktarı ve değer kaybı bu raporlar ile tespit edilmiş ise ise de, davacıya ait araçta trafik kazası sonucu meydana gelen gerçek zarar miktarı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olmayıp, dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği anlaşılmakla HMK’nın 107. maddesine uygun olarak, belirsiz alacak davası açılması mümkündür. (Yargıtay HGK 17.11.2020 tarih 2017/17-1102 E. 2020/905 K. sayılı ilamı)
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 15.09.2020 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, davalı sigortalı …’a ait olan … plakalı kamyonetin 06.05.2021 tarihinde davalı sürücü …’ ın iki yönlü iniş eğimli … sokak üzerinde sevk ve idaresinde iken, seyir yönüne göre sağ tarafından park halinde olan araçların bulunduğu, karşı yönden kendi şeridinde yokuş yukarı çıkan kamyoneti gördüğünde, park halinde araçları görünce durup beklemesi gerekirken, bu araçlara çarpmamak için direksiyonunu sol şeride kırdığı esnada, karşı yönden gelen aracın şeridine geçerek, aracının ön kısımları ile karşı yönden seyirle gelen sürücü … sevk ve idaresindeki davacıya ait … plakalı … marka kamyonetin ön kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi kök ve ek raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalıya ait aracı kullanan davalı sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 275.150,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 257.650,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (275.150,00 TL -257.650,00 TL) = 17.500,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından, dava tarihinden önce 24.09.2021 tarihinde davacıya 4.520,12 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davacının bakiye değer kaybı zararının 12.979,88 TL olduğu, aracın hasarının 15 iş gününde tamiri mümkün olup, bu durumda onarım süresince toplam ikame araç bedelinin (15 gün x 200,00 TL)= 3.000,00TL olduğu, davalı …’ın işleten malik sıfatıyla KTK.nun 85.maddesi uyarınca, davalı …’ın haksız fiil faili olarak TBK’nun haksız fiil hükümlerine göre gerçekleşen zararın tamamından sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketinin dava dışı davacıya ait aracın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’nin rücu talebi üzerine 25.089,29 TL hasar ödemesi, davacıya ise 4.520,12 TL değer kaybı ödemesi yapması dikkate alındığından bakiye teminat limitinin (41.000,00 TL -25.089,29 TL – 4.520,12 TL)=11.390,59 TL ile sınırlı olarak bakiye değer kaybı zararından trafik poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte başvuru belgeleri sunulmadığından davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığı 24.09.2021 tarihinde, davalı araç maliki ve davalı sürücünün ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 06.05.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 12.979,88 TL bakiye değer kaybının (davalı sigorta şirketi bu miktarın 11.390,59 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre, temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, 3.000,00 TL ikame araç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren davalı … ve davalı …’dan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın, neden olduğu trafik kazasında, davacının aracının zarar görmesi nedeniyle maddi tazminat talep edilen davada, davalıların zarar gören davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu, müteselsil sorumlu davalılar arasında ise zorunlu dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, sigorta hükümleri TTK’da düzenlendiğinden, davalı sigorta hakkındaki dava mutlak ticari dava iken, haksız fiil sorumlusu olan sürücü ve KTK uyarınca sorumlu olan davalı işleten hakkındaki davanın, mutlak ticari dava olmadığı gibi, bu davalıların sıfatına ve davanın niteliğine göre nisbi ticari dava da olmadığı, davalı sigorta dışındaki davalılar hakkında zorunlu arabuluculuk yasasının uygulanamayacağı nazara alındığında arabuluculuk ücretinden yalnızca davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının bakiye değer kaybı bedeline yönelik tazminat davasının KABULÜ ile, 12.979,88 TL bakiye değer kaybı bedelinin (davalı sigorta şirketi bu miktarın 11.390,59 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 24/09/2021 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 06.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının ikame araç bedeline yönelik tazminat davasının KABULÜ ile 3.000,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 06.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.091,59 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 316,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 775,29 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi bu miktarın 583,58 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 316,30 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 192,45 TL davetiye ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.376,55 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketi bu miktarın 964,49 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davanın tamamen kabul edilmesi nedeniyle kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır