Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/889 E. 2023/564 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/889 ESAS
KARAR NO : 2023/564 KARAR
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu olan davalının kendisine ait eczanesi bulunması sebebiyle tacir olduğunu, müvekkiliyle ticari münasebette bulunduklarını, Müvekkil şirket nezdinde yapılan muhasebe incelemesi neticesinde davalının müvekkilinine borçlu olduğunu, söz konusu hususların paylaşılan cari hesap ekstresi ile sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari münasebet gereği meydana gelen bakiye borç meblağının ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve faize itiraz ettiğini, bu itirazın amacı zaman kazanmaktan fazlası olmadığını, bu sebeple itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle; borçlunun takibe yönelik tüm itirazlarının iptali ile takibin devamını, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir olmadığını, ve bu sebeple davanın görevsizlik nedeniyle usulen reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacı ile cari bir çalışması olmuşsa da müvekkilinin eczanesini kapattığında tüm ilaçları iade etmiş ve iade fatura kestiğini, bu sebeple davacıya bir borcu olmadığını, bu sebeple davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle; davanın reddini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası:İzmir … İcra Dairesi … Esas nolu 12.10.2021 tarihli İlamsız takiplerde ödeme emrine göre Alacaklı … Ecza Deposu A.Ş, borçlu … olarak görülmektedir. Alacak miktarı 9.987,75.-TL olarak belirlenmiş olduğu görülmektedir. Davalının 22.10.2021 tarihli dilekçesi ile borca ve faize itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Bilirkişi Raporu: Bilirkişi … tarafından 19/10/2022 tarihinde düzenlenen raporda özetle; Ticari Defter asılları üzerinde yapılan incelemede 2020-2021 yılları e-defter olduğundan, beratlar usulüne uygun olarak yapıldığı, kayıtların tek düzen hesap sistemine uygun olarak tertiplenen bilgisayarlı muhasebe programı ile tutulduğu ve süresi içerisinde defterlere yazdırıldığı, malların satışına ilişkin 2020-2021 Yılları Faturalar usulüne uygun olarak kayıtlara alınmış olduğu, yapılan ticarette birçok faturanın bulunduğu, taraflar arasında yapılan bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, 12.10.2021 tarihi itibariyle davacı şirketin 9.987,75-TL alacağının tespit edilmiş olduğu, TTK. 1530 maddesi hükmü uygulanabilir olup 13.783,13.-TL faiz hesaplanabileceği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Ek Raporu: Bilirkişi… tarafından 08/05/2023 tarihinde düzenlenen ek raporda özetle; İzmir … İcra Dairesi … Esas nolu 12.10.2021 tarihli İlamsız takiplerde ödeme emrine göre Alacaklı … Ecza Deposu A.Ş, borçlu … olarak görüldüğü, Alacak miktarı 9.987,75.-TL olarak belirlenmiş olduğu, TTK. Madde 1530 Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır: Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir. Şu kadar ki, alacaklı aleyhine ağır bir haks durum yaratmamak koşuluyla ve açıkça anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler. Ancak alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hâllerde, ödeme süresi, altmış günü aşamaz. Taraflar arasında bir sözleşmeye rastlanılmadığından cari hesap ekstresi incelendiğinde bir çok fatura olmasından dolayı ortalama vade hesaplama gereği duyulmuş ortalama vade hesabında excel programından yararlanılmış olup fatura tarihi ile fatura tutarlarının çarpımının toplamını fatura tutarlarının toplamına bölünmesi ile ortalama vade tarihi 23.09.2020 olarak belirlendiği, bu tarihten 30 gün sonra faiz başlangıcı olacak şekilde 23.10.2020 tarihinden 12.10.2021 icra tarihine kadar yapıldığı, temerrüt faizi TCMB açıkladığı TTK Md. 1530 uyarınca belirlenen faiz oranı 2020 yılı 96 15, 2021 Yılı 96 18,25 olarak hesaplamalar yapıldığı, 12.10.2021 tarihi itibariyle davacı şirketin 9.987,75.-TL alacağının tespit edilmiş olduğu, TTK. 1530 maddesi hükmü uygulanabilir olup 4.457,43.-TL faiz hesaplanabileceği görüşü ile ek raporunu düzenlemiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen fatura ve cari hesaptan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalı tacir olmadığını ileri sürmüş görev itirazında bulunmuş, borçlu olmadığını ve davanın reddini savunmuştur.Balçova Vergi Dairesi müzekkere cevabına göre davalının tacir olduğu anlaşılmış görev itirazı reddedilmiştir.
Davalı ticari defter ve kayıtlarını sunmamıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve raporuna göre; … Ecza Deposu A.Ş.” nin Ticari Defter asılları üzerinde yapılan incelemede 2020-2021 yılları e-defter olduğundan, beratlar usulüne uygun olarak yapıldığı, kayıtların tek düzen hesap sistemine uygun olarak tertiplenen bilgisayarlı Muhasebe programı ile tutulduğu ve süresi içerisinde defterlere yazdırıldığı, berat verildikten sonra herhangi bir kayıt yapılmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, dava konusu işlemle sınırlı olarak yapılan incelemede, usul yönünden bir aykırılığın olmadığı ve ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu,
Malların satışına ilişkin 2020-2021 Yılları Faturalar usulüne uygun olarak kayıtlara alınmış olduğu, yapılan ticarette birçok Faturanın bulunduğu, Taraflar arasında yapılan bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, 2020-21 yılı defterlerine göre; Davalı taraf bir çok mal alımında bulunduğu olup 22.10.2020 tarihi itibariyle 64.867,79.-TL davacı tarafa borcu görüldüğü,
Davalı tarafın iş yerini kapattığı ve tüm ilaçları iade ettiğini belirttiği 30.10.2020 ve 31.10.2020 tarihlerinde 7.585,04.-TL tutarında ilaç iade ettiğinin görüldüğü, 08.03.2021-28.05.2021 tarihleri arasında da 47.295,00.-TL ödeme yaptığı ve bakiyenin 9.987,75.- kaldığı anlaşılmıştır.
28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla,
Davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 9.987,75-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, takip talebinde 9.987,75-TL asıl alacak talep ettiği ve talebin yerinde olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delilin dosyaya ibraz edilmediği, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, temerrüt icra takip tarihinde oluştuğu, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda %15.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış,İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalının; 9.987,75-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptali ile, asıl alacağa yıllık %15.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalının; 9.987,75-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Asıl alacağa yıllık %15.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilemesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 682,26-TL harçtan peşin alınan 120,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 561,63-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 192,70-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 952,00-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 120,63-TL harç ile birlikte toplam 1.072,63-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır