Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/865 E. 2022/204 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/865
KARAR NO : 2022/204

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Borçlu şirket hakkında ticari ilişkiden kaynaklı faturaya dayalı alacak nedeniyle, cari hesap ekstresinde görünen borcu ödemesi için borçlu şirketin defalarca arandığını, sürekli oyalama yapılınca davalı şirkete ve ödemelerle ilgilenen …’a ait ‘…’ adresli e-postasına ihtar gönderildiğini, 28.011,51 TL borcunu ödemesinin istendiğini, ödeme yapılmayınca İzmir 27. İcra müdürlüğünün … esaslı dosyası ile 07.07.2021 tarihinde 28.911,33 TL toplam takip çıkışı olan icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 13.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun müvekkili şirkete 16.07.2021 tarihinde 28.011,51 TL kısmi ödemeyi şirket hesabına ödediğini, borçlunun aynı gün vekili vasıtasıyla 16.07.2021 tarihinde borcunun olmadığını ileri sürerek “yetkiye, borca, faize, takibe ve ferilerine itiraz” ettiğini ve İcra müdürlüğünce 24.07.2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, borçlunun hem ödeme yaptığını, hem de aynı gün öyle bir borcumuz yok diyerek takibe itiraz ederek icra takip harçları ve masrafları ile icra vekalet ücreti ödememek için gerçeğe aykırı bir şekilde beyanda bulunduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, gerek e-posta yoluyla gönderilen ihtarın tebliğine ilişkin ellerinde belge olmaması ve gerekse davalı borçlunun da bir kabulü bulunmaması nedeniyle takip öncesi işlemiş faizi talep etmediklerini, ancak icra takibine dayalı ödeme emri nedeniyle temerrüde düşen borçlunun; tarafların tacir ve ilişki ticari olduğundan 13.07.2021 olan temerrüt tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar bakiye asıl alacak için işleyecek avans faizini de ödemesi gerektiğini, kısmi ödemeden feriler ve icra giderleri mahsup edildiğinde; mahsup kadar eksik kalan asıl alacağın da haksız yere inkar edildiğinden, inkar edilen bu asıl alacağın %20 si kadar inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceğini, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla belirtilen nedenlerle davalının; yetkiye , borca ve ferilerine itirazının iptaline, 16.07.2021 de 28.011,51 TL lik kısmi ödemeye BK 100 uyarınca öncelikle alacağın ferileri ve icra giderlerinin mahsup yapılmasına, bakiye asıl alacağın temerrüt faizi ile tahsili için takibin devamına, borçlu davalının BK 100 gereği mahsup sonrası kalan asıl alacağın %20 si kadar icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacı müvekkilinin Arabuluculuk safhasında avukatla temsil edildiğinden arabuluculuk vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; İş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Kocaeli olup taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu edimin ifa edildiği yerin de Aliağa olduğunu, bu sebeple davanın ya Kocaeli mahkemelerinde ya da Aliağa’da Ticaret Mahkemesi olmaması sebebiyle Aliağa’nın yargı bölgesi olan Karşıyaka mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu nedenlerle yetkisiz İzmir Mahkemelerinde açılan iş bu davanın yetkisizlik kararı ile usulden reddinin gerektiğini, cari hesap alacağının belirlenebilir bir alacak olduğunu iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, bu sebeple dahi davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafından İzmir ….. İcra Müdürlüğü … dosya numaralı takibe konu edilen borcun müvekkili şirket tarafından ödendiğini, takibe konu borcun müvekkili şirket tarafından ödenmesi sebebiyle iş bu davanın konusuz kaldığını, bu sebeple haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, iş bu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usule ve esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir ……. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin UYAP çıktılarının incelenmesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 28.011,51-TL. cari hesap (asıl alacak) 899,82-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.911,33-TL. alacak için takip başlattığı, ödeme emrinin davalı/borçlu şirkete 13/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin borca, her türlü faiz ile fer’ilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine 16/07/2021 havale tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, takibin yetki yönünden 24/07/2021 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, borçlu şirketin alacaklının hesabına 28.011,61 TL ödeme yaptığının alacaklı vekilince icra dosyasına bildirildiği görülmüştür.
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibinin ferilerine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği,bu halde yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği, alacağın cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği, alacağın ticari alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf, davalıdan, sattığı mal bedelinden bakiye kalan cari hesap alacağının tahsili için 08.07.2021 tarihinde icra takibi başlatmış ve 28.011,51 TL asıl alacak, 899,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.911,33 TL talep etmiştir. Borçlu ödeme emrinin tebliğinden sonra asıl alacak tutarını 16/07/2021 tarihinde ödemiş olup, aynı gün icra takibine itiraz etmiş, dava takipte talep edilen takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve fer’ilerine yapılan itiraz üzerine açılmıştır. Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç tamamen ödenmiş ise de itiraz sonucu takip yetki itirazının bulunması nedeniyle tamamen durmuş olup, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır. Davacı vekili, takip tarihine kadar takip öncesi işlemiş faizi talep etmediklerini bildirmiştir. Takip talebindeki feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir. Bu durumda mahkememizce davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemlerinden bahisle itirazın iptali ve takibin devamına, asıl alacak davadan önce ödenmekle takibin fer’ileri dışında bakiye alacak da bulunmadığından somut olayda icra inkar tazminatına hükmedilecek bir matrahın da olmadığı gözetildiğinde icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalı borçlunun, İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın, asıl alacağa takip tarihinden, ödeme tarihi olan 16.07.2021 tarihine kadar işletilecek avans faizi, takip giderleri ve vekalet ücreti yönünden iptali ile bu istekler yönünden takibin devamına,
2-Yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteğinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL nispi harca, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 51,50 TL davetiye ve posta gideri olmak üzere toplam 178,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza