Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/861 E. 2022/861 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/861 ESAS
KARAR NO : 2022/861 KARAR

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülen Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile 13.10.2010 tarihinde sicile tescil edilerek kurulduğunu ve halen varlığını sürdürdüğünü, şirket bünyesindeki ortaklardan birinin davalı … olduğunu, davalı …’ün, müvekkili şirketin 22.01.2019 tarih, 2019/3 karar sıra no’lu yönetim kurul kararına istinaden eski ortak …’ün ortaklık haklarının tümünün davalıya devredilmesini talep etmesi ve bu devrin yönetim kurulunca kabul edilmesi üzerine ortaklık sıfatının haiz olduğunu, davalının, ortaklık sıfatını kazanmasına müteakiben karşılıklı anlaşma sonucunda ve kooperatif ortaklığı sebebiyle … Mahallesi … Sokak No:… Bayraklı/ İzmir’de yer alan konutun ferdi mülkiyetini elde ettiğini ve bu devrin ardından davalının İzmir 25. Noterliği’nin 23.10.2020 tarih … yevmiye numaralı istifanamesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini bildirdiğini, davalının istifasından sonra müvekkili yönetim kurulu tarafından 2021/66 karar sıra numaralı ve 12.03.2021 tarihli Kararı ile davalının istifasının kabulüne, Kooperatifler Kanunu 17. Maddesi ve müvekkil 03.07.2019 tarihli genel kurulunun 11. Maddesi düzenlemesi uyarınca davalının istifa tarihine kadar ödediği üyelik aidatlarının istifa tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde iadesine karar verildiğini, kooperatif konusu inşaatın henüz tamamlanmadığını, oturma izinleri alınmadığını ve bir kısım eksiklerin giderilmediğini, inşaatın tamamlanması için kooperatif çalışmalarına devam ettiğini, kooperatifin henüz tasfiye olmadığını, istifa ile kooperatif ortaklığından ayrılan kişinin ortaklık nedeniyle edindiği haklarının tümünü kooperatife iade etmesi gerektiğini, davalının kooperatif üyeliğinden istifasının ardından işbu ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm haklarını kooperatife iade etmesi ve bu nedenle üyelik sıfatına bağlı olarak olarak kendisine verilen taşınmazın kooperatife devredilmesi gerektiğinin müvekkili şirket tarafından bildirilmiş ise de davalının müvekkilinin bu şifahi uyarılarının hiçbirini dikkate almadığını, aksine devirden imtina ederek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davaya konu taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişiye devri halinde; müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararları oluşacağını, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile ; öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ve öncelikle teminatsız olarak veya uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın müvekkili şirket adına tescil edilmesine, mahkeme aksi kanaatte olursa kooperatifin kuruluş amacı ve devamında ödenmesi gereken eksik bedellerin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı/eski kooperatif ortağından tahsil edilerek müvekkil şirkete iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince zorunlu olmasına rağmen arabuluculuğa başvurmadığını, ferdi mülkiyete geçilerek, konutların mülkiyetinin ortaklara devredildiğini ve davacı kooperatifin dağılma sürecine girdiğini; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81/7. maddesine göre, bu aşamadan sonra çıkan ve çıkarılan ortaklara ait konut ve işyerlerinin geri alınamayacağını; taşınmazların mülkiyetinin ortaklara devredilmesinin, amacın gerçekleştiğini ve ortaklık borçlarının ödendiğini açıkça ortaya koyduğunu; tasfiye masrafları ile ilgili bir genel kurul kararının dosyaya ibraz edilmemesinin yanı sıra müvekkilinin temerrüde düşürüldüğünü gösteren herhangi bir delil de sunulmadığından, müvekkilinden talep edilebilecek bir alacak bulunmadığını; dolayısı ile böyle bir dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının, kısmi dava açıldığı anlamına geldiğini ancak ortaklık alacağı likit ve istenebilir olduğundan, kısmi dava açılamayacağını; tapu iptali ve tescil davasında, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamayacağını; taşınmazın değeri davacı tarafça bilindiğinden ve işbu dava kısmi dava niteliğinde olmadığından, hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, davanın hukuki bir sebebe dayandırılmadığını; esasen davanın dayandırılabileceği hukuki bir sebep de bulunmadığını; dava dilekçesinin hukuki sebepler bölümünde sadece, “1163 sayılı Ko-operatifler Kanunu ve HMK” denildiğini; dava dilekçesinin içeriğinde yalnızca Kooperatifler Kanunu’nun17.maddesinden bahsedildiğini ancak sonuçta sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edildiğini; davanın TBK hükümlerine dayandırılmadığını, Kooperatifler Kanununda ise böyle bir madde bulunmadığını; bu haliyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı kooperatife, davalının annesi …’ün, taşınmazların 130.000,00 TL’ye ta-mamlanacağı, bunun 22.400,00 TL’sinin teslimde ödeneceği garantisi ile ortak olduğunu; kooperatifte gerçekleşen usulsüzlükler ve yolsuzluklar nedeniyle bir takım sorunlar yaşandığını ve …’ün aleyhine icra takibi başlatıldığını; yapılan görüşmeler neticesinde tüm edimlerin yerine geti-rildiğinin ortaya çıktığını ve sonrasında … adına tesis edilen ortaklığın, davacı …’e devrinin, 21.01.2019 tarih, 20196/3 sayılı kararla kabul edildiğini ve taşınmazın mülkiyetinin aynı tarihte ferdileşme yoluyla …’e devredildiğini, davacı tarafın da beyan ettiği üzere, hisse devrinden sonra bir süre daha ortaklığını devam ettiren …’ün, gördüğü lüzum üzerine ortaklıktan istifa edip, bu hususu davacı koo-peratife yazılı olarak (İzmir 25. Noterliği, 23.10.2020 / …) bildirdiğini; istifanın 12.03.2021 tarih ve 2021/66 sayılı kararla kabul edilmesine karşılık, kooperatif ortaklığının, istifa bildiriminin kooperatife ulaştığı tarihte sona erdiğini, dava dilekçesinin ekinde 30.06.2019 tarihli genel kurul tutanağı ibraz edilmiş ise de, sözü edilen toplantıya davet edilmeyen müvekkiline, genel kurulda alınan kararların da tebliğ edilmediğini, davacı kooperatif tarafından inşa edilen konutların mülkiyetinin, ferdileşme yoluyla ortaklara devredildiğini ve Kat Mülkiyeti hükümlerine göre bir site yönetimi (… Sitesi) oluşturulduğunu; ferdi mülkiyete geçildiği tarihten itibaren davacı kooperatif tarafından herhangi bir hizmet verilmesinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın öncelikli olarak mevcut tapunun iptal edilip, kooperatif adına tescil edilmesini; bu mümkün olmadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince eksik bedellerin ödenmesini istediğini ancak bunun tam olarak anlaşılamadığını; ferdileşmenin, davacı kooperatifin amacını gerçekleştirdiğini açıkça ortaya koyduğunu; müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiği-ni ve ödenmemiş ortaklık borcunun bulunmadığını; ödenmediği iddia edilen borçlar konusunda müvekkilinin bilgilendirilmediğini ve temerrüde düşürülmediğini, ferdileşmeden sonra ortaklıktan ayrılan müvekkilinden, tasfiye giderlerinin talep edilmesi mümkün ise de henüz tasfiye kararı alınmadığını ve Genel Kurulca belirlenmiş tasfiye gideri bulunmadığını; bunun ötesinde dayanaksız olması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak alacak talep edilemeyeceğini belirterek böyle bir dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın öncelikle usulden ve her halükârda esastan reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … 20/07/2022 tarihli raporda özetle ; Davalı …’ün, davacı S. S. … Konut Yapı Kooperatifinin ortağı iken, ortak olarak kendisine tahsis edilen konutun mülkiyetinin de devredilmesinden sonra istifa ederek ortaklıktan ayrıldığı, davacı kooperatifin öncelikli talebinin İzmir İli, Bayraklı İlçesi, … Mahallesi, … Ada, 3 Parsel üzerinde inşa edilen A Bloktaki 2 nolu meskenin mevcut tapusunun iptal edilerek, yeniden kooperatif adına tescil edilmesi olduğu, bu talebin kabul edilebilmesi için dava tarihi itibariyle kooperatifin henüz amacına ulaşmamış olması gerektiği, davacı kooperatifin, dava tarihi itibariyle, amacına ulaşmadığının kabul edilmesi halinde tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi, aksi takdirde (yani amacına ulaştığının kabul edilmesi) tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesi gerekeceği, davacı tarafın, öncelikli taleplerinin kabul edilmemesi halinde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat ödenmesini de talep etmiş ise de, Kooperatifler Kanunu ve Ana Sözleşmede, bu talebin yerinin olmadığı, buna karşılık davalı, ortaklıktan ayrılmış olsa da, tasfiye giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, dava tarihi itibariyle talep edilebilecek tasfiye giderlerinin miktarının 2.600,00-TL olarak hesap ve tespit edildiği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava : Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan Tapu İptali ve tescil davasıdır.
Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesi ile Ana Sözleşmenin 85. maddesinde, “Konut yapı kooperatifleri, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilerek, konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır” hükmü bulunmaktadır.
Davacı kooperatifin 13.06.2011 tarihinde İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Adada yer alan 3 nolu parsel (5.884,00 m2) için Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığı Sözleşmeye göre, inşa edilecek 124 konuttan 88’i kooperatife ait olacak, 36’sının ise arsa sahiplerine verileceğinin kararlaştırıldığı, 2018 yılının sonlarında inşaat imalatlarının büyük ölçüde tamamlanmasıyla konutlarda oturulmaya başlandığı; bloklardan 2’sinin (A ve D) yapı kullanma izinlerinin (oturma ruhsatları) alındığı; 2 bloğun (B ve C) ise ruhsat aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin dışında Kat Mülkiyeti hükümlerine göre ayrıca bir site yönetimi (… Bitesi) oluşturulduğunu davalının kabulündedir. Tapu kayıtlarından, Yönetim Planının 11.06.2015 tarihinde tapuya tescil ettirildiği anlaşılmaktadır. Kooperatif yetkilileri, 2017 yılından itibaren konutların tapularının peyderpey ortaklara devredildiği, 2018 yılından itibaren kooperatif ortaklarından 200,00 TL aidat tahsil edildiği anlaşılmıştır. Kooperatif henüz tasfiye edilmemiş ancak 2022 yılının sonlarında yapılacak genel kurul toplantısında tasfiye kararı almayı düşündükleri belirtilmiştir.
Kooperatif ile ortak arasındaki ilişkide, ortağın görevi, payına isabet eden giderleri (arsa, altyapı, inşaat ve genel yönetim giderleri) giderleri ödemek; kooperatifin görevi ise, ortağının ihtiyacı olan konutu inşa edip, teslim etmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve hükmü esas alınan 20/07/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı …’ün, annesi …’ün hissesini devir almak suretiyle davacı koopera-tife ortak olduğu; bu ortaklık nedeniyle kendisine bir adet taşınmaz (İzmir İli, Bayraklı İlçesi, … Mahallesi, … Ada, 3 Parsel üzerinde inşa edilen A Bloktaki 2 nolu mesken) tahsis ve teslim edildiği, taraflarca kabul edilmekte ve bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflarca kabul edilen bir diğer husus ise, davalı …’ün, İzmir 25. Noterliği kanalı ile keşide ettiği 23.09.2020 tarih, … yev. nolu ihtarname ile ortaklıktan istifa ettiğini bildirmesi ve bu istifanın 12.03.2021 tarih, 2021/66 sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edilmesidir.
Kooperatifler Kanunu (mad:13) ve Ana Sözleşme (mad:13) hükümlerine göre, ayrılma isteğinin noter kanalı ile bildirilmesi halinde, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi, bildirimin kooperatife ulaştığı tarih itibariyle sona ermektedir. Tebliğ şerhi işletilmediği için sözü edilen ihtarnamenin hangi tarihte ulaştığı tespit edilememiş ise de, 2020/Eylül veya Ekim aylarında tebliğ edilmiş olduğunun düşünüldüğü, bu haliyle taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin 2020 yılı içinde sona erdiğinin kabul edilmiştir.
Davacı kooperatifin, kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek, davalıya bir adet konut teslim edip, mülkiyetini de devrettiği; buna karşılık davalının, kooperatifin tasfiye edilmesini beklemeden ortaklıktan istifa etmek suretiyle ortaklıktan kaynaklanan parasal yükümlülüklerden kurtulmak istediği anlaşılmaktadır. Buna karşılık Yönetim Kurulunun da, kooperatifin mağduriyetini önlemeye çalıştığı anlaşılmıştır. 03.06.2010 tarihinde kabul edilen 5983 sayılı Kanunla, Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesine, ikinci fıkranın ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere, “Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar” hükmü eklenmiştir.
Davalı …, davacı S. S. … Konut Yapı Kooperatifinin ortağı iken, ortak olarak kendisine tahsis edilen konutun mülkiyetinin de devredilmesinden sonra istifa ederek ortaklıktan ayrıldığı, davacı kooperatifin dava dilekçesi ile İzmir İli, Bayraklı İlçesi, … Mahallesi, … Ada, 3 Parsel üzerinde inşa edilen A Bloktaki 2 nolu meskenin mevcut tapusunun iptal edilerek, yeniden kooperatif adına tescil edilmesini, talebinin kabul edilmemesi halinde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat ödenmesini talep ettiği, davacı kooperatifin Ana Sözleşme ile belirlenen amacının ortakların konut ihtiyaçlarını gidermek, inşaat imalatları tamamlanıp, konutların ortaklara devretmek olduğu ve bunun gerçekleştirildiğinden, kooperatifin amacına ulaştığı, buna göre davacı kooperatifin, davalı …’e karşı tapu iptali ve tescil davası açması mümkün olmadığı aynı zamanda davalının tasfiye giderlerini katılmakla yükümlü olsa da Kooperatifler Kanunu ve Ana Sözleşmeye göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebinde bulunamayacağından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine ; … Mah. … ada, … parsel, … blok, … nolu bağımsız bölüm olan taşınmazın üzerine mahkememizce konulmuş olan İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA, bu hususta Bayraklı Tapu Müdürlüğüne yazı yazılmasına,
3-Peşin alınan 1.513,98-TL harçtan, alınması gereken harç tutarı olan 80,70-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 1.433,28‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 14.184,50-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
8-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır