Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/859 E. 2022/460 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/859
KARAR NO : 2022/460

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; Dava konusu alacaklar için arabulucuya başvuru yapıldığını, arabulucu tarafından anlaşma sağlanamadığı şeklinde son oturum tutanağı düzenlendiğini, mülkiyeti müvekkiline ait olan …. plakalı aracın 22.07.2020 tarihinde kırmızı ışıkta durduğu esnada …. plakalı araç sürücüsü …’ın müvekkiline ait aracın sağ arka kısmına çarptığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden şirket olduğunu, müvekkiline ait olan araçta meydana gelen değer kaybından poliçe limiti ile sorumlu bulunduğunu, müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için …’nın maliki olduğu … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta Şirketine 07.07.2021 tarihinde başvurulduğunu ancak sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkiline ait aracın hasarlanması sebebiyle aracın tamiri için araç tamir servisinde uzun süre tamirde kaldığını, müvekkilinin aracını kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin davalılar … ve …’ın faiziyle beraber sorumlu olduğunu, davanın HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açıldığını, değer kaybının hesaplanması için atanacak bilirkişinin Borçlar Kanunu haksız fiil hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, nitekim Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 T. 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı kararında 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. Maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdiğini, dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ın kural olarak belirleyici olmayacağını, Yargıtay’ın yerleşik kararında araç değer kaybı hesabının “aracın kaza olmadan önceki halinin 2. el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın” gözetilerek yapılması gerektiğini, bu nedenle dava konusu kazadaki kusur durumuna göre isabet eden talep edilebilir tazminat tutarının yargılama sırasında toplanan delillerle (özellikle bilirkişi incelemesi ile) aydınlanacağı dikkate alınarak HMK m. 107 kapsamı dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep ve davaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik; müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybı zararına mahsuben 50-TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte … ve …’dan müştereken ve müteselsilen faiziyle tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının kayıt maliki bulunduğu araç sürücüsü olan diğer davalı sürücü, mezkur davanın mebdeini teşkil eden kazanın meydana gelmesinde hiçbir şekilde ve kesinlikle kusurlu olmayıp kazanın oluşumuna bizzat davacının sebebiyet verdiğini, bu itibarla da kusurlu olan, davacının bizzat kendisi olduğundan, ikame olunan iş bu dava haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olup davanın reddi gerektiğini, mahkemece kusur incelemesi yapılmasını, öte yandan yine kesinlikle davalı araç sürücüsüne izafe edilen asli ve tam kusur oranını kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacıya ait aracın hasar dosyasının celbi ile davacıya ait araçta meydana gelen hasarın nelerden ibaret olduğu, araçta değişen yedek parçaların nelerden ibaret olduğu ve keza yine aracın hangi bölgelerinin onarım gördüğü, neticeten de aracın hangi orijinal parçalarının değiştiği hususunun da icra olunacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybı tazminatı talep edilebilmesi için araçta onarım yapılan kısım ve parçaların, kaza öncesinde sağlam ve orijinal olması gerektiğini, sigortacının sorumluluğu, işletenin, 2918 sayılı KTK’nun 85/1 md sindeki kusursuz sorumluluğu ile eşdeğer olup, KTK 91.md sine göre düzenlenmiş bir ZMSS poliçesi yapan sigorta şirketi, araç işleteninin, 85.md deki kusursuz sorumluluğuna müteselsilen ortak olmakta, neticeten de karşı araçta meydana gelen gerçek zararı ( hasar bedeli, değer kaybı, vs ) poliçe teminat limiti dahilinde teminat altına aldığını, bu itibarla iş bu değer kaybı bedelinin diğer davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi gerektiğini, ikame araç bedeli talebinin somutlaştırılmadığını ve bu konuda herhangi bir delil sunulmadığını, kaç gün, hangi araç kiralandığı vs yönünde) fatura, kira sözleşmesi de sunulmadığını, bu konuda daha sonra beyanda bulunulmasına ve delil sunulmasına muvakkatleri olmadığını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan tamamen yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete sadece dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davacı yan, HMK m.121 gereğince diğer delil örneklerini tebliğ ettirmediğini, delillerin taraflarına tebliğ edilmesi gerektiğini, bu nedenle delillerin taraflarına tebliğine kadar davaya cevap verme haklarınısaklı tuttuklarını, dava dilekçesinde bahsi geçen 22.07.2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, müvekkili şirkete 16/09/2019 – 16/09/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000.-TL ile sınırlı bulunduğunu, kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyası açıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde …. plakalı araç için; 14.10.2020 tarihinde 4.581,66-TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığını, ayrıca 24.08.2020 tarihinde 11.258,78-TL ve 2.026,58-kdv tutarı olmak üzere davacı yana maddi hasar ödemesi yapıldığını, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, teminat limitimizin belirlenmesi amacıyla yapılan tüm ödemelerin teminat limitinden tenzil edilmesi ve kalan teminatın belirlenmesi gerektiğini, yapılan ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve zarar miktarının mahkeme tarafından tespiti gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, değer kaybının tespit edilmesinde yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlar ekinin esas alınması gerektiğini, ayrıca aracın modeli, yılı, kilometresi ve daha önce meydana gelmiş olan hasarları olup olmadığına göre değerlendirme yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacının başvurusu üzerine hasar dosyasını açtığını ve gerekli ödemeleri yaptığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, mahkeme aksi kanaatte ise faizin dava tarihinden itibaren ve yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulamayacağını, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Trafik kazasına karışan araç sürücüleri … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 22.07.2020 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde; 22.07.2020 günü saat 20:20 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … İlçesi, iki yönlü … Caddesinde seyri esnasında “… plakalı aracımla …. caddesinde sol tarafımdaki …. plakalı aracın sol tarafımda aniden durmasıyla, sağ arka köşesiyle çarpıştık.” şeklinde olayı tanımladığı; diğer …. plakalı aracı sürücüsü …’nin ise kazayı “… plakalı aracımla kırmızı ışıkta beklerken … plakalı araç sağ arka taraftan çarptı.” şeklinde olayı tanımladığı görülmüştür.
Hasar Dosyası : Davalı sigorta şirketinin 17/01/2022 havale tarihli cevabi yazısında, sigorta şirketine dava konusu kaza ile ilgili olarak 06/07/2021 tarihinde başvuru yapıldığı ve davalı sigorta şirketince davacıya 14/10/2020 tarihinde 4.581,66-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı bildirilmiştir.
Trafik Tescil :Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğünün 26/01/2022 tarihli cevabi yazısından; … plaka sayılı aracın davalı …’ya, … plaka sayılı aracın davacı … adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 07/12/2021 havale tarihli cevabi yazısı içeriğinden; …. plaka sayılı aracın dava konusu kaza tarihi olan 22/07/2020 tarihinden önce 2 adet hasar kaydı/dosyası olduğu, hasar dosyası örneklerinin gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu :Makine mühendisi / Trafik Uzmanı bilirkişi Danyal Şentürk 20/04/2022 tarihli raporunda; Davalı … Sigorta Şirketi’ ne KZMMS trafik sigortası ile sigortalı Maliki Davalı … olan … plakalı araç sürücüsü Davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksi ile iki yönlü Mithatpaşa caddesini takiben seyredip geldiği olay mahalli trafik ışıklı yaya geçidinde, araçlar arası takip kuralına uyması ve aynı yönde seyreden araçlarla güvenli ve yeterli bir mesafe bırakması gerekirken bu kurallara uymayarak, önünde aynı şeritte ve istikamette seyreden davacı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin arkasına tehlikeli bir şekilde yaklaşarak, sol ön kısımları ile … plakalı aracın sağ arka kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketiyle 1. derecede kazaya etken hatalı davranış sergilemiş olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın davacı sürücüsü …’ nin sevk ve idaresindeki otomobil ile kendi şeridini takiben kurallara uygun olarak, seyredip geldiği olay mahalli trafik ışıklı yaya geçidinde kırmızı ışık yanması nedeniyle beklerken, arkadan dikkatsizce gelen davalı sürücü …’ ın kullandığı davalıya trafik sigortalı maliki davalı … olan … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın sol arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacı sürücü …’ nin oluşa etken hatalı tutum ve davranışının görülmediğini, meydana gelen trafik kazasında oluşan etken 3. kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığını, davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda arka tampon ve sol arka çamurluk kısımlarında meydana gelen hasarların işbu dava konusu kaza ile ilintili olduğunu, … Şasi numaralı Bmw marka otomobilin … plakaya kayıtlı iken İstanbul trafiğinde, ayrıntıları raporda verilen 03.12.2010 ve 17.09.2012 tarihli iki ayrı trafik kazasına karıştığı ve işbu dava konusu kazaya benzer şekilde arka tampon ve sağ yan arka çamurluk kısımlarından hasar alarak tamir edildiği ve aracın “Değer Kaybına Konu” orijinal özelliğinin değişime uğradığı ve işbu dava konusu kaza sonrası değer kaybı oluşmayacağını, dava konusu aracın onarımı için makul onarım süresinin 12 iş günü olarak kabul edildiğini ve benzer aynı özelliklere sahip bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kiralama bedelinin 250,00TL/gün hesabı ile ikame araç giderinin 3.000,00 TL (Üçbinlira) hesap edilmiş olduğunu mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 28/04/2022 tarihli dilekçesi ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bedel arttırım talebinin kabulü ile 50,00-TL ikame araç bedeli taleplerini 2.950,00-TL artırarak 3.000,00 TL’ye yükseltilerek diğer davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını 29/04/2022 tarihinde yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybına ilişkin zararın karşı araç ZMMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsünden, araç mahrumiyet zararının karşı araç işleteni ve sürücüsünden tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 16.09.2019 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … Sigorta Şirketi’ne KZMMS trafik poliçesi ile sigortalanan, davalı sigortalı … ait olan … plakalı aracın olay tarihi olan 22.07.2020 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken, iki yönlü Mithatpaşa caddesini takiben geldiği olay mahalli trafik ışıklı yaya geçidinde, araçlar arası takip kuralına uyması ve aynı yönde seyreden araçlarla güvenli ve yeterli bir mesafe bırakması gerekirken bu kurallara uymayarak, önünde aynı şeritte ve istikamette seyreden davacı sürücü ve araç maliki olan … idaresindeki … plakalı otomobilin arkasına tehlikeli bir şekilde yaklaşarak, sol ön kısımları ile davacıya ait … plakalı aracın sağ arka kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sürücü … %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, değer kaybının belirlenmesinde aracın geçmiş hasar kayıtlarının dikkate alınması gerektiği davacıya ait aracın tramer kayıtlarının incelenmesinde davacı aracının 03.12.2010 tarihli kazada arka tampon kısmının hasarlandığı, 17.09.2012 tarihli kazada ise sağ yandan aldığı darbe neticesinde ön tampon, sağ kapı ve sağ arka çamurluğunun hasarlandığı ve sağ çamurluk sinyalinin kırıldığı, eldeki davaya konu kazada da davacıya ait aracın yine arka tampon ve arka sağ çamurluk aksamlarından zarar gördüğü, aracın geçmiş kazalarındaki hasar gördüğü kısımları ile dava konusu kaza nedeniyle hasar gören kısımlarının aynı olması karşısında değer kaybına konu orijinal özelliğinin geçmiş hasarları nedeniyle değişime uğradığı, dolayısıyla eldeki davaya konu kaza nedeniyle dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı, aracın hasarının 12 iş gününde tamiri mümkün olup, bu durumda onarım süresince toplam ikame araç bedelinin (12 gün x 250,00 TL)= 3.000,00 TL olduğu, davalı …’nın işleten malik sıfatıyla KTK.nun 85.maddesi uyarınca, davalı …’ın haksız fiil faili olarak TBK’nun haksız fiil hükümlerine göre gerçekleşen ikame araç bedeli zararından sorumlu oldukları, davalı araç maliki ve davalı sürücünün ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 22.07.2020 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri anlaşılmakla davacının değer kaybı zararı oluşmadığından bu isteği yönünden davasının reddine, ikame araç bedeli isteği yönünden davasının kabulüne, 3.000,00 TL ikame araç bedelinin davalı … ve davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın, neden olduğu trafik kazasında, davacının aracının hasarlanması nedeniyle, maddi tazminat talep edilen davada, davalıların zarar gören davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu, müteselsil sorumlu davalılar arasında ise zorunlu dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, sigorta hükümleri TTK’da düzenlendiğinden, davalı sigorta hakkındaki dava mutlak ticari dava iken, haksız fiil sorumlusu olan malik sürücü ve aracın malik olan davalı hakkındaki davanın, mutlak ticari dava olmadığı gibi, bu davalıların sıfatına ve davanın niteliğine göre nisbi ticari dava da olmadığı, davalı sigorta dışındaki davalılar hakkında zorunlu arabuluculuk yasasının uygulanamayacağı, davalı sigorta şirketi hakkındaki değer kaybı isteği ise reddedildiğinden davada haksız çıkan davacının arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulması gerektiğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı isteğine yönelik davasının REDDİNE,
2-Davacının ikame araç bedeli isteğine yönelik davasının KABULÜ ile 3.000,00 TL ikame araç bedelinin, kaza tarihi olan 22.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 204,93 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 109,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 95,25 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 185,70 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 794,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 780,70 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30 TL başvurma harcı, 109,68 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç olmak üzere toplam 949,68 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 50,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’ye eşit şekilde paylaştırılarak verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı, diğer davalılar vekillerinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/05/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzaldır.