Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/799 E. 2022/840 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/799 ESAS
KARAR NO : 2022/840 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.06.2021 tarihinde davalı …’a ait ve idaresindeki … plakalı aracın, geri manevrası esnasında müvekkili …’ye ait ve park halindeki … plakalı araca çarpması sonucunda, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalının KTK’nun 67/1-a ve 84/l hükümlerin ihlal ettiğini, kazada … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu kaza tutanağındaki ifadelerinde sabit olduğunu, davalı … sigortanın … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, hasardan kusur oranında sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin geçici olarak Türkiye’de bulunduğunu, Almanya’ya dönebilmesi için kazada kırılan arka camı 6.7.2021 tarihinde … Otomotiv’de 8.001,00 TL bedele değiştirdiğini, Almanya’ya döndükten sonra Araç Bilirkişilik Bürosu … Automobil GmbH tarafından düzenlenen 11.08.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, araçta kdv dahil 3.982,67 EUR hasar ve 200 EUR değer kaybı tespit edildiğini, davalıların KDV’den sorumlu olduklarını, zararın Almanya koşullarında ödenmesi gerektiğini, davalı sigortanın temerrüte düştüğünü, rapor için 499,80 EUR ekspertiz ücreti ödendiğini, yargılama gideri sayılması gerektiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili aracında meydana gelen hasara ilişkin 4.182,67 EUR + 8.00,01 TL tazminatın 1. Nolu davalıdan kaza tarihinden, 2. Nolu davalıdan 13.09.2021 temerrüt tarihinden avans faizi ile tahsilini, ödenen 499,80 EUR ekspertiz ücretinin yargılama gideri sayılmasını, zararın EUR, MB ES kuru üzerinden ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Dava ikame edilmeden başvuru yapılmadığını, davanın belirsiz dava olarak açılamayacağını, eksik evrakların istendiğini gönderilmediğini, araçta değer kaybı oluşmadığını, hasar bedelinin iskonto uygulanarak tespit gerektiğini, fatura ibraz edilemeden kdv talep edilemeyeceğini, tazminatın yabancı ülke parasına göre tespitinin hukuka aykırı olduğunu, ekspertiz ücretinin reddi gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, yasal faizi olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 15.06.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağında; Sürücü beyanlarının “Araç B park halindeydi, araç A geriye çıkarken araç B’ye çarptı” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar dosyasına istinaden ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı …’ a ait … plakalı araçla ilgili olarak 24.02.2021-24.02.2022 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 15.06.2021 tarihinde meydana gelmiş olup teminat süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 30/05/2022 tarihli raporda özetle ; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı sayılı aracı ile, hatalı geri manevrası yaparak park halinde davacı aracına çarpması neticesinde, kazanın oluşumuna sebep ve etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.47/d, m.67/a, m.84/j ve m.84/l maddelerini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, davacı aracı, kurallara uygun şekilde park alanında park halinde iken, hatalı geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yapan davalıya sigortalı araç tarafından arka kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında davacı aracının kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davaya konu aracın onarım masrafının Almanya koşullarında orijinal parça ve işçilik dahil olmak üzere 3.346,78 EUR+KDV, %19 kdv dahil 3.982,67 EUR olduğu, haricen Türkiye’de değişen arka cam için 8.001,00 TL fatura karşılığı Can değiştirme bedeli olduğu, bu faturanın tarihi 06.07.2021 olduğu, bu tarihteki MB EURO efektif satış kurunun 10.2901 TL/€ olduğu, buna göre 8.001,00 TL karşılığının 777,54 EUR olduğu, 3.982,67 EUR ve 777,54 EUR toplandığında, Toplam Onarım Masrafının 3.982,67 EUR olduğu, araçta yapılan onarım nedeniyle Değer Kaybının 200,00 EUR olduğu, Almanya koşullarında hasar tespit/Ekspertiz/Bilirkişi Rapor Ücretlerininö genel olarak 400 EUR ile 1100 EUR arasında değiştiği, Onarım bedeli dışında, kdv dahil toplam 499,80 EUR bilirkişi rapor ücreti (hasar tespit ekspertiz raporu) olduğu, davaya konu aracın 499,80 EUR bilirkişi ekspertiz ücretinin Almanya koşullarında makul bir değer olduğu görüş ve kanaati ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısı ve araç İşleteni/sürücüsünden tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
15.06.2021 tarihinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı sayılı aracı ile, … tesisinde park yerinden geri manevra ile çıkarken, aracının arka kısımları ile, …’ye ait ve park halindeki … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
ZMMS ile sigortalı aracın Sürücüsü … idaresindeki … plakalı sayılı aracı ile, hatalı geri manevrası yaparak park halinde davacı aracına çarpması neticesinde, kazanın oluşumuna sebep ve Etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.47/d, m.67/a, m.84/j ve m.84/l maddelerini ihlal ettiği kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı aracı, kurallara uygun şekilde park alanında park halinde iken, hatalı geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yapan davalıya sigortalı araç tarafından arka kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında davacı aracının kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığından herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; Davaya konu aracın onarım masrafının Almanya koşullarında orijinal parça ve işçilik dahil olmak üzere 3.346,78 EUR+KDV, %19 kdv dahil 3.982,67 EUR olduğu, haricen Türkiye’de değişen arka cam için 8.001,00 TL fatura karşılığı cam değiştirme bedeli olduğu, bu faturanın tarihinin 06.07.2021 olduğu, bu tarihteki MB EURO efektif satış kurunun 10.2901 TL/€ olduğu, buna göre 8.001,00 TL karşılığının 777,54 EUR olduğu, 3.982,67 EUR ve 777,54 EUR toplamında toplam onarım masrafının 3.982,67 EUR olduğu, araçta yapılan onarım nedeniyle değer kaybının 200,00 EUR olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, … plaka sayılı sigortalı aracın aracın kaza tarihindeki ZMMS poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu,
Almanya koşullarında hasar tespit/Ekspertiz/Bilirkişi Rapor Ücretlerinin genel olarak 400 EUR ile 1100 EUR arasında değiştiği, onarım bedeli dışında, kdv dahil toplam 499,80 EUR bilirkişi rapor ücreti (hasar tespit ekspertiz raporu) olduğu, davaya konu aracın 499,80 EUR bilirkişi ekspertiz ücretinin Almanya koşullarında makul bir değerde olduğunun değerlendirildiği,
Kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar ve değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 13.09.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı işleten/sürücünün ise ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 15.06.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-3.982,67 EUR hasar bedeli ve 200,00 EUR değer kaybından oluşan toplam 4.182,67 EUR tazminatın, tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’ den (ZMMS poliçe teminat limiti 43.000,00-TL ile sınırlı olarak) temerrüde düştüğü 13.09.2021 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 15.06.2021 den itibaren tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesine göre uygulanacak değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirasının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Geçici tamirat bedeli 8.000,01- TL maddi tazminatın, davalı … Sigorta A.Ş.’ den (ZMMS poliçe teminat limiti 43.000,00-TL ile sınırlı olarak) temerrüde düştüğü 13.09.2021 tarihinden itibaren , davalı … yönünden kaza tarihi olan 15.06.2021 den itibaren tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.754,01-TL harçtan peşin alınan 927,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.826,03‬-TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 2.211,23-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 7.198,55-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 1.032,84-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 139,35-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 898,65‬-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 927,98-TL harç ile birlikte toplam 1.826,63‬-TL nin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 1.429,24-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ekspertiz ücreti olarak ödenen 499,80-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirasının davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 391,07-Euro’dan sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır