Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/784 E. 2022/427 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/784
KARAR NO : 2022/427

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 535.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Ödeme emri davalı borçluya 10/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı borçlu vekili 08/03/2021 tarihli dilekçesiyle; takibin haksız ve dayanaksız olduğunu, borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz ettiklerini belirtmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 26/06/2020 tarihinde İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında konkordato isteğinde bulunduğunu, mahkemece bu isteğin yerinde görülerek 01/07/2020 tarihinde konkordato geçici mühlet kararı verildiğini, 25/11/2020 tarihinde ise yine bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere müvekkili şirket hakkında 1 yıl kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkilinin 10/01/2020 tarihinde yetkili hamili olduğu 20 adet çeki tahsil edilmesi amacıyla davalı bankaya verdiğini, hukuki işlemin tahsil cirosu hükmünde olduğunu, tahsil cirosunun, senedin asıl hamil adına tahsilini sağlama amacını güden ve bu konuda verilen yetkiyi kapsayan bir ciro olduğunu, tahsil cirosuyla çek eline geçen hamilin çek bedelini tahsille görevlendirilmiş vekil durumunda olduğunu, ödememe halinde çeki; tahsil halinde ise çek bedelini asıl hamile teslim etmek yükümlülüğünde olduğunu, ancak davalı bankanın, müvekkili konkordato kesin mühleti içerisinde olmasına rağmen bu süre içerisinde tahsil etmiş olduğu çek tutarlarını hakkı olmadığı halde müvekkilinin davalı bankaya olan borcundan mahsup ettiğini, bu durumun yasaya ve konkordato kararına aykırı olduğunu, zira; alacaklıların takas ve mahsup hakkının mahkemece yasak kapsamına alındığını, Bornova Noterliği’nin … yevmiye numaralı 11/01/2021 tarihli ihtarnamesi ile çeklerin tahsil edilen tutarlarının takas mahsup yasağı kapsamında olması nedeniyle komiser heyeti denetiminde kullanılan hesaba gönderilmesinin ihtar edildiğini, davalı bankanın ihtara uymadığını, davalı bankaca yapılan bu işlemin müvekkili şirketin konkordato sürecinin olumlu sonuçlanmasına da engel oluşturduğunu, söz konusu bu tutarların ödenmesi amacıyla Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafça haksız bir şekilde itiraz edildiğini, takibin durmasına sebebiyet verildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, işlemin Torbalı’da gerçekleştirilmesi nedeniyle mahkemenin yetkili olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, alacak miktarının % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; geçici mühlet kararını veren İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı kararında çeklerin aynen ya da bedellerinin iadesine ilişkin bir tedbir kararının bulunmadığını, davacının müvekkili bankanın kredili müşterisi olduğunu, arada 19/03/2019 tarihli kredi sözleşmesi ve hesap rehin sözleşmesinin düzenlendiğini, geçici mühletin ilanından önce kredi sözleşmesi ve hesap rehin sözleşmesinin düzenlendiğini, müvekkili bankanın alacağının ilandan önce doğduğunu, müvekkilinin sözü geçen sözleşmeler nedeniyle rehin, hapis, takas ve mahsup hakkının bulunduğunu, söz konusu kararda ve yasada mühlet kararından önceki rehin hakkının muhafaza edileceğinin açıkça belirtildiğini, davaya konu çeklerin, karşılığı ödendiğinde müvekkili bankaya olan borçlarından mahsup edilmek üzere geçici mühlet kararından önce davacı tarafından temlik cirosu ile müvekkili bankaya devredilen çekler olduğunu, bu çeklerin bir ödeme aracı olduğunu, müvekkili bankanın bu çeklerin güvencesi altında kredi kullandırdığını, müvekkilinin TTK’ya göre çeklerin iyi niyetli, meşru hamili olduğunu, davacının ise çekte ciranta olarak müracaat borçlusu olduğunu, icra dosyasındaki tutarın geçici mühletin ilan tarihinden sonra tahsil edilen çek tutarından çok fazla olduğunu, davacının hesabına ödeme emrinde belirtildiği kadar tutarın gelmediğini, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında 01/07/2020 tarihinde konkordato geçici mühlet kararının verildiğini, çeklerin bu tarihten önce 10/01/2020 tarihli çek tevdii bordrosu ile müvekkili bankaya verildiğini, mahkemece davacının geçici mühletten önce keşide ettiği çekleri aynen veya bedellerini davacının kullanımına bırakabileceğine ilişkin herhangi bir tedbir kararı vermediğini, bilakis 01/07/2020 tarihli geçici mühlet kararının 14. maddesinde “davacı vekilinin diğer tüm taleplerinin reddine” şeklinde karar verildiğini, dolayısıyla davacının kendi insiyatifiyle çek bedellerini kullanma hak ve yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin temlik cirosu ile tarafına devredilen çek bedeli konusunda genel kredi sözleşmesi ve rehin hesap sözleşmesi uyarınca rehin alacaklısı olduğunu, rehin alacağına ilişkin çek bedelinin iadesinin İİK’nın 297/2 maddesindeki tasarruflar kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere geçici mühletin ilanından sonra davacının müvekkili banka nezdindeki hesabına gelen ve borcundan mahsup edilen tutarın 285.000,00 TL olduğunu, takibin ise 535.000,00 TL üzerinden başlatıldığını, geçici mühletin ilan tarihinden önce hesapta varolan tutarlar bakımından yasa gereğince (İİK’nın 294/4 maddesinin yollamasıyla 200. maddesi) takasın mümkün olmadığını, tartışılan hususun ilan tarihinden sonrası olduğunu, bu tarihten sonra hesaba gelen tutarın 285.000,00 TL olduğunu, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteğinin yasal dayanağının bulunmadığını, icra inkar tazminatı isteğinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 10/05/2022 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili 09/05/2022 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç ‭53,8‬0 TL olduğundan, peşin alınan 6.461,78 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan ‭6.407,98‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti isteğinde bulunmamış olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza