Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/75 E. 2022/187 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/75 ESAS
KARAR NO : 2022/187 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü……E. sayılı dosyası üzerinden … hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, işbu itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak davacının haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapılmış olduğunu, edimini ifa etmeyen davalı borçlunun bilinçli olarak davacının haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz etmekte olduğunu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının alacağının haklılığının ortaya çıkacağını, davalı tarafın takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle davacının alacağına kavuşmasını engellediğini bu sebeple de davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıkladığı nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin davacı şirkete iddia edildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, davalı şirketin davacıdan su geçirmez polyester kumaş satın aldığını, söz konusu kumaşların su geçirmemesi gerekirken suç geçirdiğinin tespit edildiğini, söz konusu ürünlerdeki ayıp nedeniyle davalı şirketin ürünlerini sattığı müşterilerine karşı zor durumda kalmış, siparişlerin bir kısmı iptal edilmiş ve ayıplı ürünler davalı şirkete iade edilmiş, bir kısmında ise davalı tarafından müşterilerine iskonto yapmak zorunda kalmış olduğunu, davacının ayıplı üretimi nedeniyle davalı şirketin hem müşterisini kaybetmiş ve ticari itibarının zarar görmüş olduğunu, iade edilen ayıplı ürünlerin bir kısmının hala davalı şirket deposunda bulunmakta olup ürünler üzerinde yapılacak incelemede ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edileceğini, bu sebeple bilirkişi incelemesi talebinde bulunduklarını, ürünlerdeki ayıp davacı şirkete defaatle bildirilmesine ve geri alınması talep edilmesine rağmen, davacı şirketin ürünleri davalı şirkette kalabileceği ve başka bir yerde değerlendirilebileceğini, davalı şirketin yaşadığı mağduriyet nedeniyle davalı şirketten ürünler kullanılıncaya kadar ödeme talep edilmeyeceğinin söylenmiş olduğunu, davalı şirketin de iyi niyetli davranarak davacının sözüne güvendiğini, faturaları defterlerine işlemiş ve ürünleri yedinde tutmaya devam etmiş olduğunu, ancak davacı şirketin tüm bu konuşmalara rağmen kötü niyetli olarak bahsi geçen icra takibini başlattığını, ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davalının zarara uğradığını, davacının kötü niyetli davasının reddinin gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddine, kötüniyetli alacaklı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir…….İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 160.890,46- TL asıl alacak,22.384,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 183.275,17-TL alacak üzerinden takip başlattığı, davalının26/08/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize, faiz oranına ve ferilere itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.

Bilirkişi Raporu : Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 03/11/2021 tarihli raporda özetle ; Davalı …..Pazarlama San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin 2018 yılına ait olarak yasal süresinde yaptırıldığı, 2020 yılında ise e-defter mükellefiyetine geçildiği tespit edildiğinden 2018 ve 2020 yılları için ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davalının ticari defter ve kayıtları, yılsonu ve yılbaşı devir bakiyelerinin usulsüz olduğu, muhasebe usul ve esaslarına aykırı ve tutarsız bakiyelerin muavin hesaplara kaydedildiği, tadil olarak belirtilerek hatalı rakamlar kaydedildiği, bu kayıtların esas alınarak bir sonuca varılmasının mümkün olamayacağı, Mahkememizin itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar vermesi durumunda davacı vekilinin icra takibinde işlemiş faiz talebi olarak 22.384,71-TL talepte bulunduğu, davacı vekilinin harca esas tutar olarak 160.890,46-TL üzerinden harç yatırdığı, işlemiş faiz talebi bulunmadığı, taleple bağlılık ilkesi yönünden takdirin mahkememize ait olduğu, 14.08.2020 tarihinde İzmir ……İcra Dairesi Müdürlüğü’nün…… Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı dikkate alındığında ; Davacının icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ”Ticari işlerde TCMB Tebliği gereğince % 10,00 Avans Faiz oranının geçerli olacağı” avans faizi talep edebileceği, ancak yetkisizlik nedeniyle takibin İzmir …… İcra Dairesinde başlatıldığı, oysa ilk icra takibinin 04/03/2020 tarihli olarak İstanbul ……İcra Dairesinde……. Esas sayılı dosyasında başlatıldığı, bu nedenle %13,75 Avans Faiz oranının geçerli olacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. talimat sayılı dosyasında bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/11/2021 tarihli raporda özetle ; Dosya içerisindeki belgeler ve davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu alacağın, 2017 öncesinden başlayan ve 2020 dönemini kapsayan bir ticari ilişki olduğu, 2017 dönemi yasal defterlerinin, fiziki olarak tutulduğu, noter açılış tasdiki ve yevmiye defteri kapanış noter tasdikinin zamanında ve usulüne uygun yaptırıldığı, 2018-2019 ve 2020 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defterinin e-defter olarak tutulduğu, beratlarının zamanında ve usulüne uygun alındığı, ilgili dönemlerde fiziki tutulması gereken envanter defterlerinin, noter açılış tasdikinin, zamanında ve usulüne uygun yaptırıldığı, davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davalının; takip talebi tarihinde (04.03.2020) 160.890,46-TL tutarında borçlu olduğu ve takip talebinde talep edilen asıl alacak tutarı ile uyumlu olduğu, dosya kapsamında, davacının, davalıyı temerrüde düşüren herhangi bir ihtar, ihbar v.s. belgeye rastlanmadığı için takip tarihine kadar faiz hesaplaması yapılmadığı, davacının, takip talebi tarihinden sonra, faiz talebi; 3095 Sayılı Kanun (Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun) hükümlerine istinaden, takip talebi tarihinden (14.08.2020) tarihinden, dava tarihine (02.02.2021) kadar (172) gün için değişen oranda avans faiz tutarının 8.920,61-TL tutarında hesaplandığı, davacının talep ettiği icra inkar tazminatının 160.890,46-TL X % 20 = 32.178,09-TL) tutarında hesaplandığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen fatura ve cari hesaptan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalının, davacı tarafından kendine satılan ürünlerin ayıplı olduğu ayıplı ürünlerin bir kısmının iade edildiği, ayıp tespiti talep ettikleri davanın reddini savunmuştur.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davalı defterlerinin incelendiği bilirkişi raporuna göre; Davalı ………Pazarlama San. Ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait 2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin 2018 yılına ait olarak yasal süresinde yaptırıldığı, 2020 yılında ise e-defter mükellefiyetine geçildiği tespit edildiğinden 2018 ve 2020 yılları için ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, Taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, Davalının ticari defter ve kayıtları, yılsonu ve yılbaşı devir bakiyelerinin usulsüz olduğu, muhasebe usul ve esaslarına aykırı ve tutarsız bakiyeler muavin hesaplara kaydedilmiş olduğu, tadil olarak belirtilerek hatalı rakamların kaydedildiği bu kayıtların esas alınarak bir sonuca varılmasının mümkün olmadığı,
Davacı defterlerinin incelendiği talimat bilirkişi raporuna göre; Davacının 2017 dönemi yasal defterleri, fiziki olarak tutulduğu, noter açılış tasdiki ve yevmiye defteri kapanış noter tasdiki zamanında ve usulüne uygun yaptırıldığı 2018-2019 ve 2020 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defteri e-defter olarak tutulduğu, beratları zamanında ve usulüne uygun alındığı, İlgili dönemlerde fiziki tutulması gereken envanter defterleri, noter açılış tasdiki, zamanında ve usulüne uygun yaptırıldığı delil niteliğinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki belgeler ve davacı yasal defter kayıtlara göre, davaya konu alacağın, 2017 öncesinden başlayan ve 2020 dönemini kapsayan bir ticari ilişki olduğu, Davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre davalının takip talebi tarihinde (04.03.2020) 160.890,46.TL tutarında borçlu olduğu ve takip talebinde talep edilen asıl alacak tutarı ile uyumlu olduğu tespiti yapılmış,
Davalının ticari defter ve kayıtları, yılsonu ve yılbaşı devir bakiyelerinin usulsüz olduğu, muhasebe usul ve esaslarına aykırı ve tutarsız bakiyeler muavin hesaplara kaydedilmiş olduğu, tadil olarak belirtilerek hatalı rakamların kaydedildiği anlaşıldığından davalı defterlerindeki kayıtların hükme esas alınamayacağı, davacının usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtlarına göre, Davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 160.890,46 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin harca esas tutar olarak 160.890,46 TL üzerinden harç yatırmış olduğu, işlemiş faiz talebi bulunmadığı, davacının İcra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ”Ticari işlerde TCMB Tebliği gereğince % 10,00 Avans Faiz oranının geçerli olacağı” avans faizi talep edebileceği, ancak yetkisizlik nedeniyle takibin İzmir …..icra Dairesinde başlatıldığı oysa ilk icra takibin 04/03/2020 tarihli olarak İstanbul …..İcra Dairesinde …… E. dosyasında başlatıldığı bu nedenle %13,75 Avans Faiz oranı nın geçerli olacağı, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delilin dosyaya ibraz edilmediği, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, temerrüt icra takip tarihinde oluştuğu, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda %13.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, …….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasında davalının 160.890,46 TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, 160.890,46 TL lik asıl alacağa yıllık %13.75 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında davalının; 160.890,46-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Asıl alacağa yıllık %13.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.990,43-TL harçtan peşin alınan 1.831,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.159,2‬0-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 19.234,59-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 41,00-TL tebligat ve posta gideri, talimat mahkemesince yapılan 30,30-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.430,6‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 1.831,23-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır