Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/713 E. 2022/439 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/713
KARAR NO : 2022/439

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülen Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin 2017 yılında apartman müteahhitliği yapan davalının yaptığı apartmanların kaba inşaatlarını yapmaktayken onun yapacağı bir apartmandan daire satın almak istediğini, bunun için “Satış Sözleşmesi” başlığıyla 04.07.2017 tarihinde yaptıkları apartman dairesi satış sözleşmesinde yazılı olduğu üzere davalının … yapacağı apartmanlardan C blokun güney cephesindeki 6 nolu daireyi 50.000,00-TL peşinatla satmak-satın almak üzere anlaştıklarını, davalının bu sözleşme gereğince davacının, davalıya yapmış olduğu apartman kaba inşaat işinden olan 50.000,00-TL alacağını takas ederek (davalının ona ödemeyip daire satım peşinatı olarak takas edip keserek sözleşmede yazılı olduğu üzere sattığı dairenin peşinat bedelini bu şekilde davacıdan tahsil ettiğini, sözleşmenin içeriğine göre inşaatın bitiminde 50.000 TL daha ödeme yapılacak ve diğer ara taksitler bu parselde yapılacak A – B ve C blokların kaba inşaatları davacı tarafından yapılmak suretiyle ödeme yapılacağı ve başka ödeme olmayacağı, ancak anılan daireyi davalı başkasına satmadıysa 50.000 TL daha ödeme yapılacak nihayet bu daire başka kişiye satılırsa parası davacıya verileceği, bu sözleşmeye rağmen davalı anılan parseldeki apartman inşaatına başlamadığı yani apartmanı yapmadığı gibi sözleşmede yazılı olup iş bedelinden keserek tahsil ettiği 50.000 TL peşinat parasını iade etmediği gibi ha bugün ödeyeceğim, ha yarın ödeyeceğim diye diye üç yılı aşkın sürede davacıya yasal hakkını kullandırmayıp bu daire peşinatını iade etmediğinden, davalıya Tire Noterliğinin 01.07.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle bu borcunu bugünkü altın değeriyle veya 04.07.2017 den itibaren ticari faiziyle ödemesine dair ihtarnamenin davalıya muhtarlık eliyle tebliğ edilmesine karşın davalının bu peşinatı davacıya iade etmediğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşılamadığını, açıkladığı nedenlerle davalının yapacağı apartmandan daire satışına dair sözleşmeye dayanarak ve davacının, davalıya yaptığı kaba inşaat bedelinden olan 50.000 TL alacağıyla takas ederek davalıya ödemiş olduğu 50.000 TL daire peşinatının davalının temerrüdü yani daireyi yapmamış olması nedeniyle 04.07.2017 tarihinden itibaren ticari faiziyle davacıya ödemesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak sayılmıştır.
TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; Taraflar arasındaki 04.07.2017 tarihli satış sözleşmesinin; “…cepheli daire 190.000TL bedelle …. TC kimlik nolu …’ a satılmıştır. Ödeme şekilleri … parselde bulunan inşaatın bitiminde 50.000TL ödeme yapılacaktır…. yapılacak A.B.C blokların kaba inşaatını yapacak ve çalıştıracağı işçi haricinde herhangi bir ödeme talep edemeyecek … parseldeki inşaatın bitiminde aldığı daire satılmadıysa 50.000TL daha ödeme yapılacaktır.
Daire 3.şahsa satıldığında dairenin geriye kalan bakiyesi kapatılacaktır. Geri kalan para …’ a verilecektir. Tabakoğlundaki inşaattan hak edişinin 50.000TL si kalmıştır.” şeklinde düzenlenmiş olduğu
Davacı vekilinin sözleşmeye konu dairenin davalı tarafça yapılmamış olması nedeniyle ödemiş olduğu 50.000TL peşinatın geri ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Tire Vergi Dairesinin 10.02.2022 Tarihli Yazı Cevabında göre; Davalı …’ ın ….San.ve Tic. Ltd Şti nini %50 hisseli ortağı olduğu,
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 10.11.2021 tarihli yazı Cevabında: …’ ın ….Hayv.San.ve Tic. Ltd Şti nin ortağı olduğu
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları birliği’ nin 10.02.2022 Tarihli yazı Cevabında:…’ ın kaydının bulunmadı bilgilerinin verildiği görülmüştür
Davanın TTK nun 4./1Maddesi ve diğer kanunlarda sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşıldığından,
Davaya satış sözleşmesini davalı …’ ın kendi adına imzaladığı, sözleşmede şirket ünvan ve kaşesinin yer almadığı, davalının şirket ortaklığı olsa da dava konusu sözleşmede bu şirketin taraf olmadığı, davalının gerçek kişi tacir sayılamayacağı her ne kadar davacı tacir ise de nisbi ticari davalarda her iki tarafın da tacir olması arandığından , işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır