Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2023/755 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/711
KARAR NO : 2023/755
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkili hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin işyeri olarak kullandığı “Çanakkale ili …” sayılı taşınmazını pandemi nedeniyle oluşan ekonomik kriz nedeniyle, icra takiplerine düşmemek için satmaya karar verdiğini, daha önceden tanıdığı aile dostu olan davalı şirket yetkilisi … ile sözlü olarak konuştuğunu, kendisine “Yenice’nin küçük bir yer olduğunu, taşınmazın tahmini 1.500.000,00 TL gibi bir tutara satılabileceğini” söylediğini, davalı şirket yetkilisinin ise Yenice’yi hiç bilmemekle birlikte 4-5 milyona ben alıcı bulabilirim dediğini, müvekkilinin “sen de dene madem, eğer alıcı bulursan haber verirsin, ama satış yetkisi bende” dediğini ve sohbeti sonlandırdığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme kurulmadığını, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına dayanak olarak sunulan sözleşmeyi müvekkilinin görmediğini, söz konusu sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalıyla tüm görüşmeleri yapan, sözlü olarak görüşen müvekkiline takibe konu sözleşme sunulmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından davacıya gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığını, davalının ödeme talebiyle müvekkili ile görüştüğünde, sosyal medyaya reklam verdiğini, alıcı aradığını ancak bulamadığını yine de bir emek gösterdiğini, bu nedenle ücret talep ettiğini beyan ettiğini, tanışıklıklarına binaen davacının bu talebi değerlendirebileceğini söylese de davalının yasal yola gideceğini söylediğini, müvekkilinin aile dostu olan karşı tarafa, satışa konu taşınmazla hiçbir ticari ilgisinin kalmadığını, gelen giden evrak kontrolü yapamadığını, yapılacak tebligat varsa İzmir adresini bildiğini, bu adrese yapmasını söylediğini, Remax Yetkilendirme sözleşmesinde iş sahibi bilgileri kısmında … yazıldığını, ancak iş sahibi imza kısmında müvekkilinin imzasının olmadığını, takibe dayanak sözleşmenin 4. maddesinde 9 gün kısmı çizilerek, 9 ay yapıldığını, parafa benzer ve müvekkiline ait olmayan çizimin ise ilgisiz bir yere usulüne uydurmak için yapıldığını, Yenice gibi küçük bir ilçede 3.900.000,00 TL gibi yüksek bir rakama taşınmaz satmanın mümkün olmayıp, davalının kötü niyetli bir şekilde tazminat miktarını artırmaya yönelik olduğunu, taşınmazın belediye rayiç bedelinin 1.400.000,00 TL olduğunu taşınmazın 1.500.000,00 TL gerçek bedelle satıldığını, kazanç miktarını artırmak amacıyla söz konusu tutarın sözleşmeye fahiş olarak yazıldığını, icra takibine konu asıl alacak, faiz miktarı, faiz türü, faiz başlangıç tarihi ve diğer tüm feri alacakların hatalı olduğunu, takibe konu sözleşmedeki tüm maddelere ve içeriğe itiraz ettiklerini, davacının davalıya hiç bir alacak kalemi için borçlu olmadığının ve imzanın davacı şirket yetkilisi …’a ait olmadığının tespitine, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile açılan takibin durdurularak ihtiyati tedbire karar verilmesine ve iptaline, kötü niyetli davalının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Mülkiyeti davacı şirkete ait olan ve davaya konu sözleşmede cinsi ticari olarak işaretlenen ticari gayrimenkulün satışına aracılık edilmesi için taraflar arasında 10.03.2020 günü yazılı yetkilendirme sözleşmesi kurulduğunu, davalı şirketin reklam ve ilan çalışmalarına başladığını ancak davacı şirketin davalı şirketi devre dışı bırakıp gayrimenkulü 29.05.2020 günü dava dışı başka bir şirkete sattığını, sözleşme ile belirlenen ücret ve ceza koşulunu ödememek için satışı neredeyse dört ay boyunca gizlediğini, davalı şirketin satıştan habersiz şekilde reklam ve ilanlarına devam ettiğini, ilana ilgi gösteren bir müşterinin uyarısı sonucu yaptığı araştırma ile gayrimenkulün kendisinden habersiz şekilde satıldığını öğrendiğini ve davacı şirketin bu davranışlarıyla hem sözleşmeye aykırı davrandığını hem de davalı şirketin üçüncü kişiler nezdindeki ticari itibarını zedelediğini, davalı şirketin devre dışı bırakıldığını öğrendikten sonra davacı şirketten sözleşme ile kararlaştırılan ücret ve ceza koşulunun ödenmesini istediğini ancak ödeme gerçekleşmeyince davacı şirket hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını ve usulüne uygun yapılan tebligata süresinde itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını, sözleşme öncesi ve sonrasında gerçekleşen whatsapp yazışmaları ile bu durumun ortada olduğunu, tüm nedenlerle; haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, teminat yatırmamış olan davacı şirketin ihtiyati tedbir talebinin reddine, davasında haksız ve kötü niyetli olan davacı şirketin %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklı… Limited Şirketi tarafından borçlu … Turizm Nakliyat Madencilik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine 26/05/2021 ödeme tarihli, 10/03/2020 tarih ve 3.900.000,00 TL bedelli yetkilendirme sözleşmesine dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Feragat dilekçesi : Davacı vekili 03/08/2023 tarihli dilekçesinde; davalıya karşı açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, bu nedenle sonuç ve istemlerinden de vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Dava, taşınmaz alım satımına aracılık için imzalanan simsarlık sözleşmesindeki imza sahteciliği nedenine dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davacı vekili 31/08/2023 havale tarihli dilekçesi ile vekaletnamesindeki feragat özel yetkisine dayanarak açmış olduğu davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; davacı tarafın davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebi ile ilgili olarak ise; İİK.nın 72/5.maddesi ; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmünü taşımakta olup mahkememizce davacının talebi üzerine verilen tedbir kararı uygulandığından ve tedbir nedeniyle takip konusu alacağın tahsili engellendiğinden davalı lehine tazminata hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davada tedbiren icra takibinin durdurulmasına karar verildiğinden ve uygulandığından takip konusu alacağın %20’si oranında (41.711,77 TL) tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü yer aldığından ve adı geçen Kanun’ un Yargı Harçları Tarifesi gereğince nispi karar ve ilam harcının miktarı maktu karar ve ilam harcının tutarından az olamayacağından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, nispi harca tabi davalarda dahi alınması gereken asgari maktu harcın üçte biri veya üçte ikisi alınması gerektiğinden; feragat ön inceleme duruşmasından sonra vaki olduğundan karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 179,90 TL olduğundan peşin alınan 3.561,67 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 3.381,77 TL harcın talep edilmesi halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 33.283,83 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/10/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır