Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/693 E. 2022/458 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/693
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 11.06.2021 tarihinde müvekkiline ait olan …. plakalı araç ile … İnşaat şirketine ait ve davalı …‘ın sürücüsü olduğu, … plakalı araçlar arasında maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, müvekkiline ait olan …. plakalı aracın onarımı sonrasında araçta değer kaybı meydana geldiğini, aracın ZMMS sigortacısı davalı … Sigorta tarafından eksik ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracın onarım süresince aracından mahrum kaldığını ve bu yönde de zarar oluştuğunu, araç sahibinden araç mahrumiyet zararı talep ettiklerini, değer kaybı hesabında Yargıtay kararlarının esas alınmasını isteyerek, yukarıda arz olunduğu gibi ve diğer sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen bedel belli olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 900,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle( sadece sigorta şirketi yönünden ticari faiz) birlikte tahsiline, müvekkilinin aracın onarım süresince mahrumiyeti gereğince oluşan mahrumiyet bedeli zararına ilişkin bedel belirlendiğine arttırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sadece davalı … ve … İnş’den tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;Yetki itirazları olduğunu, delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, değer kaybı ödemesi yapıldığını, 20.09.2021 tarihinde davacı vekiline 7.271,45 TL değer kaybı ve 25.08.2021 tarihinde 16.249,42 TL ve 27.09.2021 tarihinde … Sigortaya 1.942,58 TL ödeme yapıldığını, sorumluluklarının poliçe limiti dahilinde olduğunu, yapılan ödemelerin teminat kapsamında dikkate alınması gerektiğini, yapılan ödemelerin tenzilinin gerektiğini, ancak genel şartlarda öngörülen şartlar dahilinde sorumluluklarının olduğunu, hesaplamanın genel şartlara göre yapılması gerektiğini, kasko sigortacısı …’dan hasar dosyası celbini istediklerini, arz ve izah edilen sebeplerle ve sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … İnşaat … Ltd. Şti. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Yetki itirazları olduğunu, davaya konu .. plakalı aracın davalı … Sigorta’ya ZMMS trafik sigortalı olduğunu, zararın sigortaca karşılandığını, değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerektiğini, ekspertiz raporu kapsamınca sigortaca cevap dilekçesine göre 20.09.2021 tarihinde davacı vekiline 7.271,45 TL değer kaybı ve 25.08.2021 tarihinde 16.249,42 TL ve 27.09.2021 tarihinde … Sigortaya 1.942,58 TL ödeme yapıldığını, araç mahrumiyet zararına ilişkin delil sunulması gerektiğini, ispatı gerektiğini, makul onarım süresinin tespiti gerektiğini, aracın birden çok değer kaybına uğradı ise talebin reddi gerektiğini, arz edilen nedenlerle, yetkisizlik ve/veya davanın belirsiz alacak davası açılamayacağından öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine ve/veya hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine; davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının esastan reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Kazaya karışan araç sürücüleri tarafından binlikte tanzim edilip imza altına alınan 1.06.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağında; davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü … kazayı“… plakalı aracımla park halindeki … plakalı araca çarptım” şeklinde tanımladığı, …. plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsünün kazayı “Aracım park halinde iken, manevra yapan … plaka sayılı araç çarpttı” şeklinde tanımladığı görülmüştür.
Hasar Dosyası : Davacı vekilinin başvurusu üzerine davalı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyasında, dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı yan vekiline 20/09/2021 tarihinde 7.271,45-TL değer kaybı ödemesi yapılmıştır.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile davalı … Taahhüt ve Turizm Sanayi ve Ticaret İthalat ve İhracat Limited Şirketi arasında … plaka sayılı araca ilişkin 06/03/2021 – 06/03/2022 tarihlerini kapsar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Araç başına maddi hasar limiti 43.000,00-TL. dir.
Trafik tescil : Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğünün 24/11/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın davalı … … Ltd. Şti. adına, … plaka sayılı aracın ise davacı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 02/11/2021 havale tarihli cevabi yazısı içeriğinden; davaya konu 11/06/2021 tarihli trafik kazasından önce … plakalı araca ait hasar kaydı bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu : Otomotiv uzmanı Bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi … 04/02/2022 tarihli raporunda: ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, olay mahalli park alanında park manevrası yaparken, trafik düzen ve güvenliği açısından park manevrası esnasında uymak zorunda oldukları bu hususlara gerekli önem ve özeni göstermeyerek, kontrolsüz ve dikkatsiz manevra yapması neticesinde, arkasında kurallara uygun olarak park halinde bulunan davacı aracına, çarpması ile kazaya etken olduğunu, park halindeki … plaka sayılı davacı aracı, kurallara uygun şekilde park halinde iken davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğini, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 191.000 TL ile 193.000 TL olduğunu, ortalama değerinin 192.000 TL olduğunu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (205.000 TL) onarım sonrası rayici (192.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 13.000,00 TL olduğunu, davaya cevap dilekçesinde belirtilen “20.09.2021 tarihinde davacı vekiline 7.271,45 TL ödeme yapıldığı” şeklindeki beyan ve bu yönde sunulan dekonta göre, raporda tespit edilen 13.000 TL bedelden mahsup edildiğinde, (13.000,00 TL-7.271,45 TL) bakiye değer kaybı bedelinin 5.728,55 TL olacağını, davaya konu aracın onarım süresi ve bu süreçteki araç mahrumiyet zararına ilişkin olarak davacı tarafın delil sunmamış olduğu, aracın sol ön yan tarafındaki hasarın giderimi için gerekli makul onarım süresinin 10 gün olarak tespit edildiğini, yapılan piyasa araştırmasında, davaya konu aracın kaza tarihinde aynı özellikteki muadil benzerinin günlük 225 TL bedele kiralanabileceğini, buna göre davaya konu aracın makul onarım süreci esnasında ortaya çıkacak ikame araç bedelinin (10 gün x 225 TL/gün) toplam 2.250,00 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 15/03/2022 tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde 900,00 TL olarak talep ettikleri değer kaybı tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 4.828,55 TL arttırarak toplamda 5.728,55 TL’ye, 100,00 TL olarak talep ettikleri mahrumiyet bedeli tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 2.150,00 TL arttırarak toplamda 2.250,00 TL’ye yükselttiklerini, sonuç itibariyle de toplam dava değerini 1.000,00 TL den 7.978,55 TL ‘ye yükseltmiş olduklarını, değer kaybı yönünden ; Yukarıda belirtilen bedel arttırım kalemleri yönünden 5.728,55 TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve … İnş. yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen, davalı … yönünden temerrüt tarihinden itibaren işyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Araç mahrumiyet bedeli yönünden ; yukarıda belirtilen bedel arttırım kalemleri yönünden sadece davalılar … ve … İnş. açısından 2.250,00 TL mahrumiyet bedeli tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını aynı gün yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybına ilişkin zararın karşı araç ZMMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsünden, araç mahrumiyet zararının karşı araç işleteni ve sürücüsünden tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmuş ise de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın C.7. maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş olup, genel şartlarda “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabilceği gibi veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir” şeklinde düzenleme getirildiği, davalı sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün yargı sınırlarımız içerisinde bulunduğu tespit edilmekle davalının yetki itirazı reddedilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … İnşaat …Ltd.Şti. vekili yetki itirazında bulunmuş ise de; davalı … İnşaat … Ltd.Şti.’ye dava dilekçesinin 24.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesini 18.11.2021 tarihinde sunduğu, HMK’nun 317/2. Maddesi uyarınca 2 haftalık yasal ve kesin cevap verme süresinin 08.11.2021 tarihinde dolduğu, ilk itiraz olan yetki itirazının ancak davaya cevap süresi içerisinde ileri sürülebileceği, dolayısıyla yetki itirazının süresi içerisinde yapılmadığından usulüne uygun bir yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmakla bu davalının yetki itirazı reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 06.03.2021 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan, davalı sigortalı işleten … Taah. Ve Tirz. San. Ve Tic. İth.ve İhrc. Ltd.Şti’yi ait olup, olay tarihi olan 11.06.2021 tarihinde davalı sürücü sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, Nilüfer ilçesi Kaya Sokakta park manevrası yaparken, park halinde bulunan davacıya ait … plakalı aracın sol ön yan kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalı şirkete ait aracı kullanan davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 205.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 192.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (205.00,00 TL – 192.000,00 TL) = 13.000,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından, dava tarihinden önce 20.09.2021 tarihinde davacıya 7.271,45 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davacının bakiye değer kaybı zararının 5.728,55 TL olduğu, aracın hasarının 10 iş gününde tamiri mümkün olup, bu durumda onarım süresince toplam ikame araç bedelinin (10 gün x 225,00 TL)= 2.250,00 TL olduğu, davalı…. San. Ve Tic. İth.ve İhrc. Ltd.Şti.’nin işleten malik sıfatıyla KTK.nun 85.maddesi uyarınca, davalı …’ın haksız fiil faili olarak TBK’nun haksız fiil hükümlerine göre gerçekleşen zararların tümünden sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, bakiye değer kaybı zararının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye değer kaybından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte hasar dosyası ve dava dilekçesi ekindeki belgelerden başvuru tarihi tam olarak tespit edilmediğinden davalı sigorta şirketinin en geç kısmi ödeme tarihi olan 20.09.2021 tarihinde, davalı araç maliki ve davalı sürücünün ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 11.06.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 5.728,55 TL bakiye değer kaybının zarar veren araç ticari nitelikte olduğundan ve yalnızca davalı sigorta şirketi yönünden avans faizi talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak temerrüt tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden avans faizi, diğer davalılar yönünden yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, 2.250,00 TL ikame araç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren davalı … İth.ve İhrc. Ltd.Şti. ve davalı …’dan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların malik sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın, neden olduğu trafik kazasında, davacının aracının zarar görmesi nedeniyle, maddi tazminat talep edilen davada, davalıların zarar gören davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu müteselsil sorumlu davalılar arasında ise zorunlu dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, sigorta hükümleri TTK’da düzenlendiğinden, davalı sigorta hakkındaki dava mutlak ticari dava iken, haksız fiil sorumlusu olan malik sürücü ve davalı işleten şirket hakkındaki davanın, mutlak ticari dava olmadığı gibi, davanın niteliğine göre nisbi ticari dava da olmadığı, davalı sigorta dışındaki davalı hakkında zorunlu arabuluculuk yasasının uygulanamayacağı nazara alındığında arabuluculuk ücretinden yalnızca davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı isteğine yönelik davasının KABULÜ ile, 5.728,55 TL değer kaybı bedelinin, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 20.09.2021 tarihinden itibaren avans faizi, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 11.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının ikame araç bedeli isteğine yönelik davasının KABULÜ ile 2.250,00 TL ikame araç bedelinin, kaza tarihi olan 11.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … TAAHHÜT VE TURİZM SANAYİ VE TİCARET İTHALAT VE İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 545,01 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 179,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 365,71 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi bu miktarın 249,57 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 179,30 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 172,10 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.019,20 TL yargılama giderinin ( davalı sigorta şirketi bu miktarın 730,76 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalı … A.Ş.’den alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
ilişkin, davacı vekili ve davalı … İnşaat … Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı, davalı … ve davalı sigorta vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imzalıdır