Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2022/954 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/685
KARAR NO : 2022/954

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 2.954.896,87 TL’si asıl alacak 82.775,49 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 4.138,77 TL’si BSMV, 910,00 TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,00 TL’si ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 3.042.886,13 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takipte ayrıca 77.770,00 TL gayri nakdi krediden doğan çek yaprakları yasal sorumluluk bedellerinin vadesiz bir hesapta depo edilmesi, takibin devamı sırasında depo edilmesi gereken tutarın nakde dönüşmesi halinde bankaca ödenen tutara ödeme tarihinden itibaren alacaklı bankanın ticari kredilere uygulanacak en yüksek temerrüt faiz oranından hesaplanacak faizi, BSMV’si ve diğer ferileriyle birlikte takip giderleri ve avukatlık ücreti ile tahsili de istenmiştir.
Borçlu … vekili 13/08/2021 tarihinde verdiği dilekçesiyle; takip başlatan bankaya karşı müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek borcun tamamına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
Diğer tüm borçlular vekili de 12/08/2021 tarihinde verdiği dilekçesiyle; takip başlatan bankaya karşı müvekkillerinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek borcun tamamına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, masraflara ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş. arasında 23/06/2015 tarihli 4.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi ile 09/12/2019 tarihli 7.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, ve şirkete kredi kullandırıldığını, bu sözleşmeye diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, Bornova 4. Noterliği’nden gönderilen 29/07/2021 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarı ve hesap özeti ile aynı noterlikten gönderilen 02/07/2021 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarı ve hesap özetinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, davalılar hakkında İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden 28/07/2021 tarihli … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının alınmasının ardından 05/08/2021 tarihinde davalılar hakkında İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla icra takip işlemlerinin başlatıldığını, itirazın üzerine takibin durduğunu, davalıların itiraz dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşmanın sağlanamadığını ve bu hususun 30/09/2021 tarihli son tutanak ile taraflarca imza altına alındığını, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, davalı borçluların kefaletlerinin geçerli ve hukuka uygun olduğunu, faize yapılan itirazın haksız olduğunu, genel kredi sözleşmesinin faiz hükümlerini düzenleyen maddelerinde müvekkili bankanın uygulanacak faiz oranlarını günün koşullarına göre belirleme yetkisine sahip olduğu, gerek cari faiz oranlarında gerekse gecikme ve temerrüt faizi oranlarında ortaya çıkan artışların müşteriye aynen yansıtılacağı hususunun açıkça ifade edildiğini, takibin usul ve yasanın ön gördüğü şartlara sahip olduğunu, itirazın takibi uzatmak maksadıyla yapıldığını, müvekkilinin alacağının kredi kullandırım belgeleri ve müvekkili bankanın defter ve kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 3.042.886,13 TL harca esas değer üzerinden açılmıştır.
CEVAP ;
Davalı … vekili ek süre verilmesi isteğine ilişkin 25/10/2021 gönderme tarihli dilekçesiyle; tüm alacağın zaman aşımına uğradığını belirtmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; alacağın tamamının zaman aşımına uğradığını, söz konusu kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin TBK’nın 582. maddesi uyarınca kefil olarak sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, TBK’nın 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin yazılı yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağının, kefilin el yazısı ile belirtilmesinin ve eş rızası alınmasının da kefaletin geçerlilik şartlarından olduğunu, ancak bu koşulların sağlanmadığını, bu nedenle de temel ilişki bakımından geçerli ve mevcut bir borcun bulunmadığını, müvekkili yönünden temerrüt oluşmadığı için faiz işletilemeyeceğini, işletilen faiz miktarının da hatalı olduğunu, inkar tazminatı isteğinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
GEREKÇE ;
Dava; haklarında genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı banka ile davalı … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan ve diğer davalıların müteselsil kefil olarak yer aldıkları 23/06/2015 tarihli 4.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi ile 09/12/2019 tarihli 7.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıların davacı bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, davalıların kefaletlerinin TBK’ya uygun ve geçerli kefalet olup olmadığı, bu anlamda da müteselsil kefil olan davalıların sorumluluğunu doğurup doğurmayacağı, davalıların temerrütünün oluşup oluşmadığı, davacı bankanın uyguladığı faizin yasaya, sözleşmeye ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davalıların davacı bankaya İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamında borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa icra takip tarihi itibariyle her bir davalı yönünden borç miktarının ne olduğu, davacı alacağının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, tazminat istenebilme koşullarının bulunup bulunmadığı” konularındadır.
Olayda 6098 sayılı TBK’nın 146.maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğinden, hesabın kat edildiği tarih ile takip tarihi arasında ise 10 yıllık sürenin dolmadığı belirlendiğinden, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesi gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacı banka, davalılara Bornova 4. Noterliği’nden gönderdiği 02/07/2021 tarihli ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ile; kredi hesaplarını 30/06/2021 tarihinde kat emiş ve 30/06/2021 tarihi itibariyle 3.033.579,85-TL nakit alacağın ödeme tarihine kadar % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden işleyecek BSMV, KKDF masrafların 1 gün içerisinde ödenmesini, çek yaprağından doğan 80.440,00-TL sorumluluk tutarının depo edilmesini ihtar etmiştir. İhtarname davalı şirketler ve … yönünden adreslerinde bulunamamaları nedeniyle 03/07/2021 tarihinde, davalı … yönünden 05/07/2021 tarihinde bila tebliğ iade olmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 28. maddesi ile davalı borçlu şirket “sözleşme adresinin yasal ikametgah olduğu, buraya yapılan tebliğlerin şah-sına yapılmış sayılacağı, adresini değiştirdiği takdirde en geç 15 gün içerisinde karşı tarafa yeni adresini iadeli taahhütlü mektupla veya noter kanalı ile bildirmeyi” kabul ve taahhüt etmişlerdir. Sözleşmenin 9-b maddesinde “Kefil/ kefiller, borcun müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder/ederler” düzenlemesine yer verilmiştir.
İhtarnamenin davalı asıl borçlu şirketin sözleşme adresine gönderilmesi, ihtarla verilen 1 günlük sürenin ve tatil günlerinin dikkate alınması sonucunda davalı asıl borçlu şirketin 05/07/2021 tarihinde temerrüte düştüğü; davalı müteselsil kefillere ise ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle davalı müteselsil kefillerin temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihinde oluştuğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacı banka kayıtları, dava ve icra dosyası üzerinde uyuşmazlık konularında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi 10/06/2022 tarihli raporunda özetle; davacı bankanın Bornova/İzmir Şubesi ile davalı … Yapı Motor Sis. San. ve Tic. A.Ş arasında 23/06/2015 düzenleme tarihli 4.000.000,00-TL limitli ve 09/12/2019 düzenleme tarihli 7.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, her iki sözleşmeyi davalı …’ın toplam 12.650.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını; 09/12/2019 tarihli genel kredi sözleşmesini davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş, … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş. ve …’ün 8.250.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını; sözleşme öncesi taraflarca imzalanan bilgilendirme formu ile sözleşme hükümleri ile ilgili olarak davalıların bilgilendirildiklerini; 6098sayılı TBK’nın kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet tarihi, kefalet limiti ve kefalet türü el yazısı ile yazılarak yasanın belirlediği şekil şartının yerine getirildiğini; davalı …’ın şirketi temsile yetkili kişi olması sebebiyle TBK’nın 583. maddesine eklenen fıkra ile eş muvafakati alınmasının gerekmediğini, takdirin mahkemeye bırakıldığını; sözleşmeye istinaden davalı asıl borçlu şirkete ticari krediler kullandırıldığını, gayri nakdi kredi açılarak teminat mektupları ve hesabı üzerine keşideli çek karnesinin verildiğini; kredilerin risk oluşturması üzerine kredi hesaplarının kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiğini, davalı asıl borçlu şirketin sözleşme hükümleri doğrultusunda 05/07/2021 tarihinde temerrüde düştüğünü, ihtarname davalı müteselsil kefillere tebliğ edilemediğinden temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihi olarak değerlendirildiğini; bu dava çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda istekle bağlı kalındığını; 10/08/2021 takip tarihi itibariyle: 2.954.896,87-TL asıl alacak, 82.775,49-TL işlemiş temerrüt faizi, 4.138,77-TL BSMV, 910,00-TL iht. hac. vek ücreti, 165,00-TL iht. haciz gideri olmak üzere 3.042.886,13-TL toplam nakdi, 77.770,00-TL gayri nakdi risk depo banka alacağından davalı … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş’nin asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu; müteselsil kefiller yönünden; 2.954.896,87-TL asıl alacak, 71.015,21-TL işlemiş temerrüt faizi, 3.550,76-TL BSMV, 910,00-TL iht. hac. vek ücreti, 165,00-TL iht. haciz gideri olmak üzere 3.030.537.84-TL toplam nakdi, 77.770,00-TL gayri nakdi risk depo banka alacağından davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını; davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 2.954.896,87-TL asıl alacağına sözleşme hükümleri gereğince yıllık % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu mahkememizce taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı … vekili dışında diğer taraflarca rapora karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Davacı vekili; müvekkili tarafından borçlunun ve müteselsil kefillerin tüm adreslerine ihtarname gönderildiğini, temerrüt faizinin ihtarname tarihinden itibaren hesaplanması gerekirken takip tarihinin temerrüt tarihi olarak alınmasının hatalı olduğunu; davalı … vekili de; kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin müteselsil kefil olmadığını, kefilin el yazısının ve eş rızasının bulunması gerektiğini, bu koşulların sağlanmadığını, hesaplanan asıl alacak tutarını da kabul etmediklerini belirtmişlerdir.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Bu hususlar zorunlu şekil şartlarıdır.
6098 sayılı TBK’nın 584. maddesinin 3. fıkrasında; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; ticaret sicil kayıtlarına göre davalı …’ın davaya konu genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihlerde davalı borçlu … Yapı Motor Sis. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve temsilcisi olduğu belirlendiğinden, 6098 sayılı TBK’nın 584/3 maddesi gereğince eş rızasının aranmayacağından; davacı banka ile davalı … Yapı Motor Sis. San. ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen 23/06/2015 tarihli 4.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi ile 09/12/2019 tarihli 7.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıların kendi el yazılarıyla kefalet türünü, limitini ve tarihini yazmış olmaları sebebiyle kefaletlerinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda müşterek borçlu-müteselsil kefil durumundaki davalılar kefalet limiti doğrultusunda kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu olacaklardır.
Genel kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo isteğinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gereklidir.
Taraflar arasında düzenlenen her iki genel kredi sözleşmesinin 19. maddesinde teminat mektubunun deposuna ilişkin, 20. maddesinde ise gayri nakdi çek taahhüt kredisine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bu düzenlemelerde müşteri “banka tarafından verilen çek karnelerini ve yapraklarını iade etmediği takdirde bankanın ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutarın çek yaprağı sayısına çarpımı sonucunda bulunacak toplam tutarı bankanın ilk isteğinde nakden ve defaten derhal depo edeceğini” kabul ve taahhüt etmiştir. Kefalete ilişkin 9. maddesi ile; kefiller, banka ile müşteri arasındaki genel kredi sözleşmesinin maddelerinin kendileri hakkında da aynen uygulanmasını kabul ve taahhüt etmişlerdir. Yine 24.maddesinde kefillerin gayri nakdi riskler ve depo tutarlarından sorumlu oldukları kabul ve taahhüt edilmiştir.
Bu düzenlemeler çerçevesinde davalı müteselsil kefillerin çek yaprakları nedeniyle depo isteğinden sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Müteselsil kefil durumundaki davalıların temerrüt tarihlerine ilişkin itirazlara gelince; bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde hesap kat ihtarnamesi davalı müteselsil kefillere tebliğ edilememiştir. TTK’nın 7. maddesinde; “(1) İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. (2) Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir. TTK’nın 7. maddesi gereğinde davalı kefillere kat ihtarı takipten önce usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalı kefillerin takip tarihi itibarıyla temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Davalı asıl borçlu şirkete kat ihtarı tebliğ edilmeden davalı kefillerden dava ve takip konusu kredi alacağının tahsili istenemez. Bu durumda davalı asıl borçlu şirketin temerrüde düşürülmesi davalı kefillerin temerrüde düşürülmesi için yeterli değildir. TTK’nın 7. maddesi gereği davalı kefillere kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmedikçe davalı kefillerin ancak takip tarihi itibarıyla temerrütleri gerçekleşmiş olacaktır. İİK’nın 68/b maddesindeki takip konusu kredi alacağı ile ilgili olarak genel kredi sözleşmesinde bildirilen adrese kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılacağına ilişkin kural sadece asıl borçlu yönünden geçerli olup, davalı kefiller yönünden sonuç doğurmayacaktır. Nitekim; Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/151 Esas ve 2022/215 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin..kararları da bu yöndedir. Bu nedenle bilirkişi raporunun müteselsil kefillerle ilgili temerrüt tarihine ilişkin hesaplaması doğru kabul edilmiştir.
Genel kredi sözleşmeleri, nitelikleri itibariyle kredi işleminin temelini oluşturan ve kredi vereni öngörülen tutara kadar nakdi, ayni veya sorumluluk kredisi açmak, kullandırmak ve vadeye kadar geri ödeme isteğinde bulunmamak yükümlülüğü altına sokan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler nedeniyle doğacak olan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın, kredi alacağı için hesabın işlediği süreçte hesabın kat edilerek hesap kat ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihe kadar olan dönem için 6102 sayılı TTK’nın 8. maddesi ve sözleşme hükümleri gereğince belirlenecek faizin fer’ileri ile birlikte tahsilini istemesi mümkündür. Burada istenebilecek faiz “akdi faiz” olarak nitelendirilen faizdir. Hesap kat edildikten ve bu durum usulüne uygun olarak borçluya bildirildikten sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. Bu durumda yapılacak iş; hesap kat tarihi ile banka alacağının belirlenmesi, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında bu alacağa akdi faiz uygulanması, bulunan akdi faizin ana paraya eklenmesiyle bulunan toplam alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönemde temerrüt faizi işletilerek takip tarihi itibariyle bankanın toplam alacağının belirlenmesidir.
Toplanan ve sunulan deliller, genel kredi sözleşmesi, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı banka ile davalı … Yapı Motor Sis. San. ve Tic. A.Ş arasında 23/06/2015 düzenleme tarihli 4.000.000,00-TL limitli ve 09/12/2019 düzenleme tarihli 7.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, her iki sözleşmeyi davalı …’ın toplam 12.650.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı; 09/12/2019 tarihli genel kredi sözleşmesini ise davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş, … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş. ve …’ün 8.250.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları; tarafların özgür iradeleri ile düzenlenen sözleşmenin 4. maddesine göre müşterinin temerrüt durumunda borca, bankaca uygulanan en yüksek cari oranın % 100 ilavesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağını kabul ve taahhüt ettiği, davacı bankanın en yüksek akdi faiz oranının yıllık % 18 olduğu ve temerrüt faizinin akdi faizin % 100 ilavesiyle yıllık % 36’ye tekabül etmesine rağmen, davacı banka % 18 akdi faizin % 30 ilavesiyle yıllık % 23.40 temerrüt faiz oranını uyguladığı; dolayısıyla davacı bankanın faiz isteğinin ve uyguladığı temerrüt faizinin genel kredi sözleşmesinin 4. maddesine ve akdi ve temerrüt faizi oranlarının TCMB tebliğlerine uygun olduğu, BSMV yönünden ise gider vergisi mükellefi olan davacı bankanın bu vergiyi vasıtalı bir vergi olması nedeniyle ve sözleşme hükmü gereği borçlulara yansıtma yetkisinin olduğu; dava konusu kredi hesabının davacı banka tarafından 30/06/2021 tarihinde kat edildiği, davalı asıl borçlu şirketin temerrütünün 05/07/2021 tarihinde oluştuğu, davalı müteselsil kefillere ise ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle davalı müteselsil kefillerin temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihinde oluştuğu; İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 2.954.896,87-TL’si asıl alacak, 82.775,49-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 4.138,77-TL’si BSMV, 910,00-TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,00-TL’si ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 3.042.886,13-TL nakdi, 77.770,00-TL gayri nakdi risk depo banka alacağından davalı … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş’nin asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu; 2.954.896,87-TL’si asıl alacak, 71.015,21-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 3.550,76-TL’si BSMV, 910,00-TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,00-TL’si ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 3.030.537,84-TL nakdi, ve 77.770,00-TL gayri nakdi banka alacağından müteselsil kefil olan davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile sorumlu oldukları, davalıların bu miktar borca itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden davalı … vekilinin tazminat isteğinin ise reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın davalı davalı … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş.yönünden TAM, diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜ ile;
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında (tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların 2.954.896,87-TL’si asıl alacak, 82.775,49-TL’si (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 71.015,21-TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) işlemiş temerrüt faizi, 4.138,77-TL’si (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 3.550,76-TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) BSMV, 910,00-TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,00-TL’si ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 3.042.886,13-TL (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 3.030.537,84 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) nakdi ve 77.770,00-TL gayri nakdi risk depo borcuna itirazlarının iptaline,
Takibin bu miktar üzerinden ve takip talebinde belirtilen koşullarda devamına,
77.770,00 TL gayri nakdi borcun davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
Davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 2.954.896,87-TL asıl alacağa yıllık % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğuna,
2-Davacı vekilinin davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve … hakkındaki fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Hükmolunan 3.042.886,13 TL’nin % 20’si olan 608.577,22 TL icra inkar tazminatının (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 606.107,56 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden reddedilen kısım yönünden davalı … vekilinin tazminat isteğinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 207.859,55 TL harçtan peşin olarak alınan 36.750,46 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭171.109,09‬ TL harcın (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭170.414,71 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.400,00 TL’nin (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭‭1.394,32 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL’si başvurma harcı ve 36.750,46 TL’si peşin harç olmak üzere toplam ‭36.809,76‬ TL’nin (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 36.660,38 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu 391,50 TL’si posta-tebligat gideri ve 750,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.141,50 TL yargılama giderinin (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭1.136,87 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 242.286,58 TL vekalet ücretinin (davalılar … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭‭241.303,36 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere ‭oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza