Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/661 E. 2022/769 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/661
KARAR NO : 2022/769

DAVA : Maddi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 02.07.2021 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile müvekkili …’a çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu, …’ın kullanmış olduğu aracın malikinin … olduğunu, müvekkili … ‘un işe gitmek için bisikleti ile 242/32 sokaktan 270/70 sokağa geçmeye çalışırken iş bu kazanın meydana geldiğini, tanık …’ın ifadesinde belirttiği gibi müvekkilinin orta şeridi (bulunduğu şeridi) geçtiği anda, …’ın kullandığı … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve hemen önünde seyir halinde olan otobüsü, hızlı ve kontrolsüz bir şekilde sollaması nedeniyle müvekkiline çarptığını ve iş bu kaza neticesinde müvekkilinin, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, 02.07.2021 tarihli kaza itibari ile … plakalı aracın, davalı … Sigorta A.Ş tarafından ……….. poliçe no ile zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, iş bu poliçeyi tanzim eden şirketin, müvekkiline verilen bedeni ve maddi zararlardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, iş bu sebeple sigorta şirketine Kayıtlı Elektronik Posta aracılığıyla 12.07.2021 tarihinde başvurulduğunu, başvurularına herhangi bir şekilde cevap verilmediğini, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, kaza neticesinde, kaza tespit tutanağında her ne kadar kusur tespiti yapılmamış olsa da, araç sürücüsünün hatalı sollama yapması ve hız sınırına uymaması nedeni ile iş bu kazanın meydana geldiğini, sağını solunu kontrol ederek araç trafiğini tehlikeye düşürmeden geçişini tamamlamak üzere olan müvekkiline bir kusur atfedilmesinin söz konusu olmadığını, kaza sonrasında müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, ağır derecede yaralandığını ve Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, bu kaza neticesinde müvekkilinde doku/ işlev bozukluğu meydana geldiğini, müvekkilinin, davaya konu kaza neticesinde ameliyat sonrası fizik tedavi gördüğünü ancak fizik tedaviye rağmen müvekkilinin şuan kolunun %30-40’ını kullanabildiğini ayrıca kaza sonrası müvekkilinde aniden işitme engeli oluştuğunu; bir kulağının %55 ‘i diğerinin %47’si duyduğundan kaza sonrası sürekli olarak işitme cihazı da kullanmak durumunda kaldığını, ayrıca kendi asgari yaşam düzeyini bedensel zararı nedeniyle tek başına gerçekleştiremediğinden ailesinin yanında ve onların refakatinde bakımını ifa ettirdiğini, müvekkilinin maruz kaldığı güç kaybının maddi karşılığının …….. numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve artan meblağ açısından bulunması halinde kasko sigorta poliçesi kapsamında maddi olarak tazmininin gerektiğini, açıklanan ve res’en göz önüne alınacak sebeplerle fazlaya ilişkin talep hakları tahkikat sonunda ileri sürülmek, eksik harcı yatırmak suretiyle ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin sigorta şirketinin Genel Müdürlük adresinin Üsküdar /İstanbul olması sebebiyle İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, dava şartının yerine getirilmemesinden dolayı haksız davanın reddinin gerektiğini, kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin poliçe vadesinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğini, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik-bakıcı ve tedavi giderlerinin-yol masrafının sorumluluk kapsamında bulunmadığını, davacının geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri, tedavi gideri zarar tazminatına ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, SGK tarafından karşılanması beklenen bakıcı, tedavi ve geçici iş göremezlik giderlerinin müvekkilinden talep olunmasında hukuka uyarlık olmadığını, tüm savunmaları saklı kalmak kaydıyla aleyhlerine hüküm tesis edilmesi halinde; davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malül kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile kaza tarihi ile illiyetli olmak kaydı ile belgelendirmesi gerektiğini, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek güncel mevzuata uygun rapor düzenlenmesini ve davacının bizzat muayene edilmesini talep ettiklerini, KTT kusur dağılımı yapılamadığını, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur raporu düzenlenmesini talep ettiklerini, müterafik kusur halleri araştırılarak varlığı halinde Yargıtay kararları gereği %20’den az olmamak kaydı ile indirim yapılması gerektiğini, Sayın Mahkemece davacının maluliyeti varsa bu zarar miktarının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte tazminat hesabı yapılacaksa TRH-2010 mortalite tablosuna uygun hesaplama yapılması gerektiğini, ticari , temerrüt, avans faizi talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle; haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına ceza dosyanın celbini, ilgili dosya eksikliği tamamlandıktan sonra dosyanın kül halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne sevkine karar verilmesini, aleyhe karar verilmesi halinde güncel mevzuata uygun (muayeneli) maluliyet raporu alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi’ne sevkine karar verilmesini, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle sorumluluğunun tespiti açısından satış belgelerinin talep edilmesine karar verilmesini, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : 02/07/2021 tarihinde görevli polis memurları tarafından trafik kazası tespit tutanağı; ” Sürücü … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracı ile 220/70 sokak istikametinden Buca otoban batı istikametine seyir halinde iken 220/70 sokak ile 220/71 sokak kavşağına geldiğinde aracının ön kısımları ile sürücüsü … sevk ve idaresinde olan bisiklete çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza yeri tetkikinden anlaşılmış olup, bu kazanın oluşumunda bisiklet kaza yerinde olmadığından, diğer aracın da kaza mahallinden uzak bir noktada olduğundan, çarpma noktası tespit edilemediğinden kusur dağılımı yapılamamıştır ” şeklinde düzenlenmiştir.
Hasar dosyası : … Sigorta AŞ’nin 22/11/2021 tarihli cevabi yazısında; dava konusu kaza ile ilgili olarak davacı tarafından davadan önce şirketlerine hasar başvurusu olmadığından hasar dosyası içerisinde poliçe haricinde başkaca evrak bulunmadığı bildirilmiştir.Ancak davacı vekilinin Türkkep webmail aracılığıyla davayı sigorta şirketine 12.07.2021 tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … arasında 18/05/2021- 18/05/2022 tarih aralığını kapsar zorunlu mali sorumluluk poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti ölüm/sakatlanma kişi başına 430.000,00- TL olarak belirlenmiştir.
Trafik Tescil : Türkiye Noterler Birliğinin 01/12/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plakalı aracın dava dışı … adına tescilli olduğu görülmüştür.
SGK : Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 16/11/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; anılan kaza olayının iş kazası mahiyetinde olduğuna, kendisi hakkında iş kazası sigortasından Merkezlerince işlem yapıldığına ve geçici işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Nüfus Kaydı : Davacıya ait aile nüfus kayıt tablosu dosyamız arasına alınmış, evli ve 2 çocuk sahibi olduğu görülmüştür.
Kusur raporu : Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 17/03/2022 tarih 2022/5199/1946 sayılı raporunda; Sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 20/04/2022 tarihli raporunda; 27.09.1963 doğumlu …’un 02.07.2021 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranının, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” dikkate alınarak değerlendirildiğinde; kişinin engellilik oranının %9 (yüzde dokuz) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahsın yaralanması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, yardıma ihtiyaç duyduğu sürenin 3 (üç) hafta olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu : Aktüerya Uzmanı Bilirkişi Av. ………. ile Tıp – Aktüerya uzmanı Dr. ……….tarafından düzenlenen 22/08/2022 tarihli raporda; Davacı için %80 haklılık oranı üzerinden; 87.773,71 TL sürekli iş göremezlik zararı, 2.146,20 TL bakıcı gideri, 868,00 TL tedavi amaçlı belgesiz yol gideri olmak üzere toplam 90.787,91 TL maddi tazminat hesaplandığı; hesaplanan zararların ZMMS poliçesi teminat limitleri içinde kaldığı, dosya kapsamına göre sigortacıya yapılan başvuru tarihine 8 iş günü ilavesi ile 21.07.2021 tarihine ulaşıldığı, davacının işvereni ile SGK arasındaki anlaşma gereği davacının iyileşme evresinde kazanç kaybı olmadığı anlaşıldığından geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanamadığı mütalaa edilmiştir.
Islah Dilekçesi : Davacı vekili 23/08/2022 tarihli dilekçesinde; 500,00 TL olarak talep ettikleri sürekli iş göremezlik zararını 87.273,71 TL arttırarak 87.773,71 TL olarak ıslah ettiklerini, 100,00TL olarak talep ettikleri Bakıcı giderleri zararını 2,046,20 TL arttırarak 2.146,20 TL olarak ıslah ettiklerini, 100,00 TL olarak talep ettikleri tedavi giderlerini 768,00 TL arttırarak 868,00 TL olarak ıslah ettiklerini, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş ve ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminatın karşı araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde ……..E-……. K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve ……. E.,……..K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, 2020/1025 karar sayılı, ……. esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 02.07.2021 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
TEMERRÜT: Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik doğrultusunda hazırlanan sağlık kurulu raporu, Epikriz Raporu, Genel adli muayene raporu, Tüm tetkik ve tedavilere ilişkin raporlar, Mağdura ait kimlik belgesi fotokopisi, Kaza raporu, varsa bilirkişi raporu veya keşif zaptı veya mahkeme kararı, Mağdura ait kaza tarihi itibarıyla son gelir durum belgesi, Hak sahibine ait banka hesap bilgileri (banka – şube adı, Iban numarası), • Sağlık verilerine erişim, işleme ve aktarım konusunda mağdur tarafından verilen açık rıza yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce KEP’ten yapılan başvuruda anılan bu belgeleri eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, 18.05.2021 poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 18.05.2021 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 02.07.2021 günü saat 08.05 sıralarında dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı otomobil ile 220/71 Sokak istikametinden Buca Otoban istikametine seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde önündeki aracın solundan geçip kavşağa katıldığı esnada otomobilinin ön kısımları ile seyir istikametine göre yolun sağında kalan 242/32. sokak üzerinden giren davacı sürücü … idaresindeki bisiklete çarpması sonucu davacının yaralanması ile neticelenen davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %9 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak, 4 ay iş ve gücünden kalacak ve 3 hafta başka birinin bakımına ihtiyaç duyacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalıya sigrotalı aracı kullanan sürücü …’in %80 oranında asli kusurlu, davacının %30 oranında tali kusurlu olduğu, davacının, %80 kusur oranına isabet eden ve talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı ücreti ve tedavi giderinin Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara sürekli iş göremezlik zararının 87.773,71 TL, tedavi giderinin 868,00 TL, bakıcı ücretinin 2.146,20 TL olduğu, SGK Buca Sosyal Güvaenlik Merkezinin 03.11.2021 tarihli cevabi yazısından protokoldeki anlaşma gereği davacının maaşından geçici olarak çalışamadığı dönemde kesinti yapılmadığından ve maaşı tam olarak ödenmeye devam ettiğinden geçici iş göremezlik zararının (kazanç kaybının) bulunmadığı, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarlarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ve bakıcı ücretinden davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri teminatı kapsamında sorumluğunun devam ettiği, bilirkişi heyeti hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 23.08.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı ücretini bilirkişi heyet raporunda tespit edilen yukarıdaki tutarlara yükseltilerek toplam 90.787,91 TL maddi tazminat talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik zararı oluşmadığından bu istek yönünden davasının reddine, 87.773,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 868,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi gideri ve 2.146,20 TL bakıcı ücreti olmak üzere toplam 90.787,91 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilidiğnden dava tarihi olan 27.09.2021 tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
87.773,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
868,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi gideri,
2.146,20 TL bakıcı ücreti olmak üzere toplam 90.787,91 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 27.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının geçici işgöremezlik isteğine ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 6.201,72 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 1.597,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.603,94 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 362,00 TL davetiye ve posta gideri, 1.200,00 TL aktüer ve doktor bilirkişi ücreti, 736,80 TL ATK kusur raporu ücreti olmak üzere 2.307,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 2.298,07 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30 TL başvurma harcı, 1.597,78 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 3.955,15 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 1.354,56 TL’lik kısmının davalıdan, bakiye 5,44 TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 14.526,07 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 300,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip….
¸e-imza

Hakim…
e-imza