Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/655 E. 2021/720 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/655
KARAR NO : 2021/720

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, davalı şirkete 19 Şubat 2018 tarihli karar ile müdür olarak atandığını, bu kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 27 Şubat 2018 tarihinde ilan edildiğini, müdürlük atamasından sonra; Ankara ….Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile tescil edilmiş karar defterinin müdür olan müvekkiline teslim edildiğini, karar defterinde 2 adet kararın alındığını, 11 Aralık 2017 tarihli birinci kararın; “şirket merkezinin … Mahallesi, …Sokak, No: …/Muğla adresi olarak tadil edilmesine”; 19 Şubat 2018 tarihli ikinci kararın ise; “müvekkili …nin şirket müdürü olarak atanmasına” ilişkin olduğunu, ancak söz konusu defter müvekkili elinde (şu an İzmir … Asliye Ricaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası içinde) iken, nasıl ve hangi yolla alındığı belgelenememiş başka bir karar defterinde 13/07/2018 tarihinde müvekkilinin “müdürlükten azline” ilişkin karar alındığını, bu kararın 13/07/2018 tarihinde … yevmiye numarası ile noterde tasdik edildiğini ve aynı gün Bodrum Ticaret Siciline tescil ettirilerek 23 Temmuz 2018 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, usulsüz ve yasaya aykırı alınan bu kararda hiçbir sebep gösterilmediğini ve azil işleminin müvekkiline hiçbir bilgi verilmeden ve herhangi bir tebligat yapılmadan gerçekleştirildiğini, kararın yok hükmünde olduğunu, Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in 13. maddesi gereğince, yönetim kurulu karar defterlerinin yenilenmesi gereken durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defterin, kullanıma son verilecek defterle birlikte ya da zayi edilmiş ise zayi (kayıp) belgesi ile birlikte notere sunulması gerektiğini, eski deftere veya zayi belgesine yeni defterin açılış onayı yapıldığına dair yazı ve tarihin atılması gerektiğini, eğer zayi belgesi bulunmuyorsa noterlerin tasdik işlemini yapmadıklarını, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde kaybolursa, tacirin zayi durumunu öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebileceğini, yani karar defteri kaybolduğunda ticari işletmenin bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeye yasal süresi içerisinde başvurularak zayi belgesinin alınması gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nın 82. maddesinde belirlenen 15 (on beş) günlük sürenin “hak düşürücü” süre olduğunu ancak davalı tarafından bu ikinci karar defterinin nasıl ve hangi nedenle alındığının belgelenemediğini, davalı tarafından bu belgenin hala dosyaya sunulamadığını belirterek, iptali istenen bu karar defteri ile alınan müdürlükten azil kararının iptaline, Bodrum Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 13/07/2018 tarihinde yapılan müdürlük azline ilişkin tescil işleminin iptaline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile özetle; müvekkil şirketin Ticaret Odası’na kayıtlı adresinin “… Mah. … Sok. No:….-Çankaya/ANKARA” olduğunu, hem genel hüküm olarak 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi hem de 6102 sayılı TTK’nın 445. maddesi gereği davanın davalı şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesine açılması gerektiğini, Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin, davacıya 12 Ekim 2017 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnameyi verdiğini, bu vekalet ile davacıya temsil yetkisinin verildiğini, davacının, müvekkili şirketin tek ortağı olan …’nun imzasını taklit ederek aldığı 12/02/2018 tarihli ve … numaralı karar ile kendisini müdür olarak atadığını, daha sonra bu sahte ortaklar kurulu kararını Bodrum …Noterliği’nin 19/02/2018 tarihli ve … yevmiye numaraları işlemi ile tasdik ettirdiğini, kararın Bodrum Ticaret Odası tarafından 27 Şubat 2018 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, aynı gün müvekkili şirket yetkilisi …’nun sahte ortaklar kurulu kararına itiraz ettiğini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyada muarazanın men’i davası açtıklarını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki davanın imza incelemesi aşamasında olduğunu, davacı tarafın karar defterini vermeyerek açıkça suç işlediğini, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na “belgede sahtecilik” suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduklarını, … sayılı soruşturma dosyasında soruşturmanın başlatıldığını ve halen devam ettiğini, ayrıca davacının, müvekkiline karşı işlediği; “Bankacılık Sisteminin Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” suçundan dolayı 2019/111 sayılı soruşturma dosyasında; “Nitelikli Dolandırıcılık” suçundan dolayı 2019/5987 sayılı soruşturma dosyasında; “Sahte Fatura Düzenleme-Kullanma” ile “Bilişim Sistemine İzinsiz Girme ve Veri Değiştirme” suçlarından dolayı … sayılı soruşturma dosyasında soruşturmaların yürütüldüğünü, davacının davayı açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın öncelikle yetki ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, reddedilmez ise İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası ile birleştirilmesine, ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun ve davacının müdür sıfatının hiç oluşmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davacının, davalı şirket müdürlüğünden azline ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Dava dosyası Bodrum..Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı birleştirme kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülen yargılamada 24/09/2021 tarihli duruşmada “birleşen Bodrum 2. Asliye Hukuk (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının bu davadan tefrikine” karar verilmiş ve yukarıda yazılı ….Esas sayısına kaydı yapılmıştır.
Davalı vekilinin yetki itirazında bulunmuş olması nedeniyle öncelikle yetki itirazı incelenmiştir.
Davalı şirket vekili …. tarihli duruşmada yetki itirazını yinelemiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine; 6102 sayılı TTK’nın “Genel kurul kararlarının iptali” ana başlığı ve “İptal sebepleri” alt başlığı altındaki 445. maddesinde; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyaya sunulanTürkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 28 Kasım 2018 tarihli 9712 sayılı nüshasına ve Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/0172019 tarihli yazısına göre eldeki davanın açıldığı tarihte davalı şirket adresinin “… Mah. … … Sok. No:….-Çankaya/ANKARA” olması nedeniyle yukarıda yazılı yasal düzenlemeler kapsamında davaya davalı şirket merkezinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde bakılması gerektiğinden, mahkememiz yetkisiz olduğundan, davanın yetki yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin isteği üzerine mahkememizce “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nnn 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/09/2021

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza