Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/653 E. 2022/97 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/653 Esas
KARAR NO : 2022/97

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkil bankaya, 31.07.2019 tarihinde tahsile verilen, 09.07.2019 düzenleme tarihli, 28.02.2020 tarih, 25.000,00 TL tutarlı senedin kaybolduğu, senedin kaybolduğu müvekkil banka tarafından 17.09.2021 tarihinde düzenlenen tutanakla belirtildiği, TTK madde 757/1 uyarınca “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” hükmü gereğince, borçlu tarafın senet borcunu ödemesinin ve telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelmesinin engellenmesi için dava konusu senetlere ihtiyati tedbir mahiyetinde ödeme yasağı getirilmesini talep etme zorunlulukları doğduğunu, Türk Ticaret Kanunu madde 651/1 uyarınca “Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.” hükmü gereğince Kıymetli evrakın zayi olması senedin, hak sahibinin rızası dışı elinden çıkması, kaybolması, kullanılamaz hale gelmesi, çalınması, yanması, senedin yıpranarak esaslı unsurlarının okunmaz hale gelmesi, yırtılması anlamlarında kullanılır. TTK madde 651/2 uyarınca ve Yargıtay içtihatlarına göre bankalar kıymetli evrak üzerinde kıymetli evrakın iptalini talep etmek için hak sahibidirler.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 12.05.2014 Tarih, 2014/ 1130 E. 2014 / 8954 K. sayılı ilamına göre: “Davacı vekili, senet alacaklısı Adnan Bulut tarafından verilen, keşidecisi … olan, 05/04/2012 vade tarihli 3.000 TL bedelli senedin 29/03/2012 tarihinde müvekkili banka Dokuma/Antalya Şubesi’ne … Bu durum karşısında mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan mevcut delillerin yeterli sayılarak ve davacının işbu davayı açmasında yasal bir engelin bulunmadığı kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.”
Somut olayda senedin kaybolduğuna ilişkin yeterli delil mevcuttur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16649 Esas 2015/1710 Karar 11.02.2015 tarihli kararına göre ” Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulüyle davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi sebebiyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir.” açıklanan nedenlerle müvekkillerinin ileride güç durumda kalmaması ve telafisi mümkün olmayan zararların oluşmasının engellenmesi amacıyla, dava açılmış ve öncelikle ihtiyati tedbir mahiyetinde ödeme yasağı konulmasına, 09.07.2019 düzenleme tarihli, 28.02.2020 ödeme günlü, 25.000,00 TL tutarlı senedin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili duruşmadaki beyanında dava dilekçesini tekrar ettiğini, zayi nedeniyle dava konusu senedin iptaline karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
Dava, TTK’nın 778/1-ı maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken 757. vd. maddeleri hükümlerine göre açılan zayi nedeniyle bono iptali davasıdır.
TTK. hükümleri uyarınca dava dilekçesinde bahsi geçen bono ile ilgili Ticaret Sicili Gazetesinde üç kez ilan yaptırılmış birinci ilanın 15/11/2021 tarihinde, ikinci ilanın 23/11/2021 tarihinde ve üçüncü ilanın 01/12/2021 tarihinde yapıldığı, yapılan ilanlara rağmen bono ile ilgili mahkememize herhangi bir müracaatın yapılmadığı belirlenmiştir.
Yapılan yargılama sonunda dava dilekçesinde bahsi geçen dava konusu bono ile ilgili Ticaret Sicil Gazetesinde üç ayrı yasal ilanın yapıldığı, ilanda belirtilen sürelerin dolduğu, bonoyu mahkememize ibraz eden olmadığı, zayi nedeniyle iptal kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmış olmakla talebin kabulüne karar verilerek aşağıda hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
09/07/2019 düzenleme tarihli 28/02/2020 tarih 25.000,00 TL senedin zayi nedeniyle iptaline,
2-Tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına,
3-Her ne kadar davacı banka harçtan muaf ise de sehven, tedbir kararında, %15 teminat alınmakla, iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcına harca, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
6-HMK ‘nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansından kararın tebliğ gideri düşüldükten sonra kalan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı.10/02/2022

Katip ….
¸E-imza

Hakim ….
¸E-imza