Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2021/1030 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/613
KARAR NO : 2021/1030

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş. ile dava dışı … A.Ş. arasında 15.05.2019-15.05.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kapsam dahilinde meydana gelecek rizikolar için … numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, davalı/ borçluların kusuru ve sorumluluğu ile poliçe kapsamında hasar meydana geldiğini, dava dışı sigortalıya yapılan 2.815,47 Euro tutarında ödemenin TTK m. 1472 tahtında halefiyet ilkesi gereği tahsil edilmek üzere İzmir … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi ikame edildiğini, takibe vaki itiraz sebebi ile itirazın iptali için huzurdaki davanın ikamesinin zaruretinin hasıl olduğunu, dava dışı sigortalı … tarafından muhtelif modelde toplam 438 adet buzdolabı cinsi emtianın, İspanya’da yerleşik …. adlı grup firmasına satıldığını, 1×20 GP ve 5×40 HC konteynerlere istiflenen emtianın ana nakliyeci … sorumluluğunda İzmir Aliağa limanından M/V ”…” adlı gemiye yüklenerek Barselona limanına sevk edildiğini, 06.08.2019 tarihinde Barselona limanındaki tahliye işlemlerinden sonra iç nakliye için
…plakalı araca yüklenen … …-… nolu konteyner alıcı firma tesislerine sevk edildiğinde, tahliye esnasında ürünlerde ıslaklık tespit edildiğini, teslim belgesine hasar notu düşüldüğünü, 06.08.2019 tarihinde alıcı firma tarafından düzenlenen kalite raporunda 54 ürünün kullanılamaz durumda olduğunun, 18 ürünün ise ambalaj hasarlı olduğunun beyan edildiğini, dava dışı sigortalının adına nakliye faturası düzenleyen tarafın davalı/borçlu şirket olup, meydana gelen hasarda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu hususun hasar dosyası kapsamında alınan ekspertiz raporuyla da tespit edildiğini, hasarın Türkiye’den İspanya’ya … …-… nolu konteynerle yapılan nakliye esnasında konteynerin kapaklarından bir nedenden dolayı yağmur veya deniz suyunun içeri girerek emtiaya sirayet etmesi sonucu oluştuğunun rapor altına alındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla arz ve izah olunan sebeplerle; davanın kabulüne, davalı borçluların İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin işlemiş ve işleyecek faizi ile devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacının sigortalısına ilişkin eşyanın sigortalı firmanın adresinden Aliağa Limanına dava dışı üçüncü kişi tarafından kara yolu ile, Aliağa Limanından Barcelona Limanına müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı dava dışı … Konteyner Taşımacılık A.Ş. tarafından deniz yolu ile, Barcelona Limanından alıcının bulunduğu adrese dava dışı üçüncü kişi alıcı tarafından kara yoluyla taşındığını, söz konusu taşımanın … numaralı denizde taşıma senedi tahtında taşıyan dava dışı … Konteyner tarafından gerçekleştirildiğini, açıkça görüleceği üzere taşımanın … Konteyner tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin söz konusu taşımada taşıyanın acentesi olarak hareket ettiğini, davacının, dava dışı sigortalının Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigorta yaptığını ve bu sigortaya konu mallarda hasar olduğunu, bu sebeple sigortalısına tazminat ödemek zorunda kaldığını iddia ettiğini ve bunu rücuen davalıdan istediğini, dosyaya sunulu satış faturasına göre davacının sigortalısının satıcı sıfatıyla bir alım – satım anlaşması yaptığını ve bu anlaşmada teslim şeklinin CIP teslim şekli olarak belirlendiğinin anlaşıldığını, CIP teslim şekline göre yükten doğabilecek risklerin malın gemiye yüklenmesinden önceki bir aşamada satış sözleşmesindeki alıcı tarafa geçtiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için malın deniz taşıması esnasında hasarlandığı kabul edildiğinde bile riskin, gemiye yüklemeden öncesinde alıcı tarafa geçtiğini, davacının sigortalısı olan satıcının eşyada doğan hasardan sorumluluğunun bulunmadığını, hasardan davacının sigortalısı olan satıcı değil dava dışı alıcının sorumlu olduğunu, konu olayda alıcının “… ” firması, satıcı firmanın ise davacının sigortalısı … A.Ş firması olduğunu, davacının, sigortalısı … A.Ş’ye yaptığı ödemeye istinaden müvekkilinden talepte bulunduğunu ancak sigortalı … A.Ş hak sahibi olmadığından kendisine yapılan ödemenin davacıya halefiyet hakkı kazandırmadığını, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin, yanlış kişiye ödeme yaparak veya “ex gratia” ödemesi (hatır ödemesi) yaparak usulüne uygun şekilde halefiyet kazanamadığını, bu nedenle davanın öncelikle aktif dava ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, denizde taşıma senedinden açıkça anlaşılacağı üzere, eşyayı taşıyanın, dava dışı … Konteyner olduğunu ve müvekkili davalının işbu dava dışı taşıyanın acentesi olduğunu, ayrıca navlun faturasında denizde taşıma senedi numarası, yükleme limanı, tahliye limanı, gemi adı gibi davaya konu taşımanın bilgilerinin dercedildiğini, yine navlun faturasında açıkça “işbu fatura taşıyıcı … Konteyner Taşımacılık A.Ş. adına acentesi sıfatıyla tanzim edilmiştir.” denildiğini, davacının sigortalısı ile müvekkili şirket arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davalının taşıyan sıfatının bulunmaması nedeniyle, işbu davanın acente sıfatına haiz olan davalı aleyhine açılamayacağını ancak dava dışı taşıyan … Konteyner’e “izafeten” acentesi sıfatıyla davalı aleyhine açılabileceğini, müvekkili şirket aleyhine doğrudan açılan işbu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklanmakta olduğundan, işbu davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, İzmir’de denizcilik ihtisas mahkemesinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın görevli mahkemede açılmadığından reddinin gerektiğini, davacının usulüne uygun süresi içinde hasar ihbarında bulunmadığını veya taraflarının katılımıyla bir inceleme yapılmadığını, buna göre; davacının iddia ettiği gibi bir hasar söz konusu ise, hasarın; taşımadan önce satıcının fabrikasında, deniz taşıması başlamadan önce kara taşıması sırasında, istif ve sayma sırasında veya boşaltma limanında teslimden sonra alıcının fabrikasına taşınması sırasında, yani taşıyanın sorumluluk alanı dışında meydana geldiğinin kabulünün gerektiği kanaatinde olduklarını, kısacası hasar ihbarı veya tarafların katılımı ile yapılan bir inceleme olmadığından işbu davada ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, taşıma senedinde açıkça görüleceği üzere taşıyanın sadece deniz taşımasını üstlendiğini, dava konusu malların mühürlü olarak taşındığını ve aynı mühür ile alıcısına teslim edildiğini, hasardan sorumlu olmayan taşıyana karşı açılan davanın reddinin gerektiğini, konteynerlerde hasar bulunmadığını, eşyayı yüklemeye hazır hale getirmenin ve konteyner içine tekniğe uygun şekilde istiflemenin yükletenin sorumluluğunda olduğunu, davacının dayandığı ekspertiz raporuna göre, incelemenin tahliye tarihinden yaklaşık 1 ay sonra ve evrak üzerinden yapıldığını, evrak üzerinden yapılan incelemenin kabulünün ve hükme esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını, taşıma konusunun denizde taşıma senedi numarasının dahi raporda yanlış belirtildiğini, nitrat testi yapılmadığını, ekspertiz raporundaki sonucun varsayıma dayalı ve sübjektif olup, bilimsellikten uzak olduğunu, alınan ekspertiz raporunda, eşyanın üretim tarihinden yükleme yapılıncaya kadar geçen süre boyunca hangi şartlarda muhafaza edildiğinin, boşaltma limanında ne kadar beklediğinin, kontenyere ne şekilde yüklendiğinin tespit edilmediğini, bu nedenle eşyada meydana gelen hasardan taşıyanın sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, zarar hesabının dayanağı bulunmamakta olup, müvekkili şirketten talep edilen rakamın fahiş olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, arz ve izah olunanlar ışığında; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın görev yönünden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, davacı taraf adına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve masrafların davacı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
DAVA; Davacı sigortacı tarafından, nakliyat abonman poliçesi kapsamında, gemi ile taşınan emtianın taşıma sırasında hasara uğraması nedeniyle dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin, davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hükmünü taşımaktadır. Bu kapsamda İzmir ilinde 5.Asliye Ticaret Mahkemesi deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık “deniz taşımacılığı” işinden kaynaklanmakta olup TTK’nın 5. kitabı kapsamında kalmaktadır. TTK’nın 5/2. maddesi gereğince deniz taşımacılığından kaynaklanan uyuşmazlığın HSYK tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 2 nci bendi gereğince İzmir 5 inci Asliye Ticaret Mahkemesinin Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz Ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi (Deniz İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Deniz İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile)GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, davacı ve davalı taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflar vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)