Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2022/922 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/608 ESAS
KARAR NO : 2022/922 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu 2004 model … plakalı VW BORA 1.6 16V Pasific aracın karşı tarafa ZMMS poliçeli, maliki davalı …, sürücüsü … olan … plakalı araç ile 13.03.2021 tarihinde karıştığı kazada hasarlandığını, kaza tutanağı, SBM kayıtları sigorta şirketler arasındaki mutabakatta sigortalı aracın kazada %100 kusurlu olduğunu, kazada müvekkili aracında onarım ve değişim yapıldığından değer kaybı oluştuğunu, değer kaybı zararı için davalıya 5.8.2021 tarihinde başvuru yapıldığını, herhangi bir ödeme yapılmadığını, AYM kararı ile genel şartlar eki (Ek-1) formülasyonun yürürlükten kaldırıldığını, bilirkişi hesaplamasında piyasa şartlarına ve Yargıtay içtihatlarına göre yapılması gerektiğini, gerçek değer kaybının tespiti gerektiğini, … plakalı aracın tamiratı esnasında müvekkilinin aracından mahrum kaldığını, bu bedeli sigorta dışındaki diğer davalılardan talep ettiklerini, talepler için eksper raporu alındığını faturalandırıldığını, yargılama gideri olarak tahsili gerektiğini, belirterek, açıklanan gerekçelerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL değer kaybı bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini (davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihi ile işleyecek avans faizi ile) ve 10,00-TL İkame Araç bedelinin davalı
sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar için kaza tarihi ile işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle davanın reddini, müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığından, dava şartı zorunlu başvuru yerine getirilmediğinden davanın reddini, araçta meydana gelen değer kaybı hesap edilirken aracın yaşı, daha önce kazaya karışıp karışmadığı, kilometresi gibi hususlar da göz önünde bulundurularak hesaplaması gerektiğini, araç mahrumiyet bedeli, aracın işletilememesinden doğan kazanç kayıpları gibi yansıma zararların ZMMS teminatı dışında olduğunu, bu nedenle taleplerinin reddi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 13.03.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı;
• Sigortalı … plaka sayılı aracın sürücü … beyanı “… plaka sayılı aracımla … sokaktan aşağıya inerken, sağdan gelen … plakalı maddi hasarlı kaza meydana geldi” şeklindedir.
• … plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsü … beyanı “… sokaktan … Caddesine doğru seyir halinde iken, …sokaktan gelen … plaka sayılı taksi, aracıma sol taraftan vurdu, ben kavşağı geçmişken aracın yan taraftan darbe aldı, vurduktan sonra aracın sürücü hakaret ederek aracının yerini değiştirdi” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, dosyasına istinaden ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Tramer kayıtları: Davaya konu … aracın SBM kaydı incelendiğinde, davaya konu kazadan önce 01.06.2012, 11.01.2011, 28.10.2010, 22.10.2008 ve 15.02.2005 tarihlerinde hasar kaydının olduğu görülmüştür.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası davalı sigortalı …’ e ait … plakalı araçla ilgili olarak 16.03.2020-16.03.2021 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 13.03.2021 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/06/2022 tarihli raporda özetle ; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, …, Kavşağa yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermemesi neticesinde kazanın oluşumuna etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun, m.52/a, m.52/b, m.57/a, m.57/c-2 ve m.84/h maddelerini ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kavşakta kurallara uygun şekilde geçişi esnasında, geçiş hakkına uymayan davalıya sigortalı araç tarafından sol ön kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı, kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü olmadığı, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, 2004 model aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 99.000 TL ile 101.000 TL olduğu, ortalama değerinin 100.0000 TL olduğu, tespit edilmiştir. Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (105.000 TL) onarım sonrası rayici (100.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında Değer Kaybının 5.000,00 TL olduğu, davaya konu aracın makul onarım süresi ile araçtan mahrum kaldığı süre zarfındaki zararına ilişkin olarak bir bilgi ve belge/delil, dosyaya sunulu olmadığı, yapılan araştırma neticesinde, davaya konu aracın makul onarım süresinin 8 gün olduğu, davaya konu araç ile aynı özelliklerdeki bir aracın, mahrum kalınan onarım süresince yerine ikame araç olarak kullanılması durumunda, aynı, özellik, segment ve konfordaki ikame bir aracın günlük kira bedelinin 200,00 TL/gün, (8 gün x 200 TL) toplamda 1.600,00 TL olduğu, 198,31 TL ekspertiz ücretinin piyasa koşullarında makul olduğu, yargılama gideri olarak sayılıp sayılmayacağının taktirinin Mahkememize ait olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Islah : Davacı vekili 27/06/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve aynı tarihte eksik harcı tamamlamıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısı, araç maliki ve sürücüsünden, araç ikame bedelinin araç maliki ve sürücüsünden tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Arabulucuk vekalet ücreti Talebi Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesinde; ”Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.” hükmüne yer verilmiş olup, avukatlık ücretinin kapsadığı işlere yer verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın 1.080,00-TL maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 13.03.2021 tarihinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, …Sokakta seyir halinde iken, bu sokağın … sokakla kesiştiği kavşakta, aracının ön sağ kısmı ile, … sokaktan kavşağa giren sürücü … idaresindeki … plakalı davacı aracının sol ön kısımları çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, …, Kavşağa yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamaması, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermemesi neticesinde kazanın oluşumuna etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun, m.52/a, m.52/b, m.57/a, m.57/c-2 ve m.84/h maddelerini ihlal ettiğinden %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kavşakta kurallara uygun şekilde geçişi esnasında, geçiş hakkına uymayan davalıya sigortalı araç tarafından sol ön kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı, kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü olmadığından kusursuz olduğu,
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; Kaza ile hasarın uyumlu olduğu, 2004 model aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 99.000 TL ile 101.000 TL olduğu, ortalama değerinin 100.0000 TL olduğu, tespit edilmiştir. Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (105.000 TL) onarım sonrası rayici (100.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 5.000,00 TL olduğu,
Davaya konu aracın makul onarım süresi ile araçtan mahrum kaldığı süre zarfındaki zararına ilişkin olarak bir bilgi ve belge/delil, dosyaya sunulu olmadığı, yapılan araştırma neticesinde, Davaya konu aracın makul onarım süresinin 8 gün olduğu, davaya konu aracın aynı özelliklerdeki bir aracın, mahrum kalınan onarım süresince yerine ikame araç olarak kullanılması durumunda, aynı, özellik, segment ve konfordaki ikame bir aracın günlük kira bedelinin 200,00 TL/gün, (8 gün x 200 TL) toplamda 1.600,00 TL olduğu, Kaza ile hasarın uyumlu olduğu, … plaka sayılı sigortalı aracın aracın kaza tarihindeki ZMMS poliçe limitinin 41.000,00 TL olduğu ıslah dilekçesi ile davacının talep miktarını artırarak, değer kaybı tazminatı bedelini 5.000,00-TL, ikame araç bedelini 1.600,00-TL’ yükselttiği, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 24.06.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı işletenin ve sürücünün ise ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 13.03.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE
1-5.000,00-TL değer kaybı bedelinin davalı …Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 24.06.2021, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi 13.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2-1.600,00-TL ikame araç bedelinin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi 13.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 450,85-TL harçtan peşin alınan ve ısla h yoluyla tamamlanan 172,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 278,55‬-TL harcın davalılardan (davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 211,02-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 6.600,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 5.000,00-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan (davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 1.030,30-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 361,20-TL tebligat ve posta gideri, 198,31-TL ekspertiz gideri olmak üzere toplam 1.318,81‬-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve ıslah yoluyla tamamlanan 172,30-TL harç ile birlikte toplam 1.491,11‬-TL nin davalılardan (davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 1.129,63-TL sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır