Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/606 E. 2021/682 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/606
KARAR NO : 2021/682

DAVA : İtirazın İptali ( Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … K. sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili …San. Tic. Ltd. Şti.’nin .. İli … ilçesi …Mah. ..mevkii … Pafta … Ada …parsel … Blok …Nolu mesken nitelikli taşınmazın satışı konusunda davalı-borçlu … ile anlaştığını ve … tarihinde ilgili gayrimenkulün satış işleminin gerçekleştirildiğini, bu işleme karşılık da müvekkili şirket tarafından 020903 numaralı … tarihli 400.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin ödenmeyen 163.000,00 TL kısmı için … tarihinde İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun ödeme emrinde fatura tarihinin sehven yanlış yazılmasını gerekçe göstererek düzeltilebilir nitelikle olan maddi hatadan faydalandığını, müvekkiline herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiası ile borcun aslına,faize,icra giderlerine,ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu ve iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, somut olayda, … tarihli takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak miktarının 1.543.591,00 TL olarak gösterildiği, ancak takip konusu alacağın sebebi olarak gösterilen … tarihli tarımsal kredi sözleşmesi hesabının kat edilmesine ilişkin olarak alacaklı tarafından borçlulara gönderilen, … .. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bahsi geçen kredi sözleşmesi nedeniyle kullandırılan kredi tutarının 15.435,91 TL olduğunun bildirildiğini, bu durumda, … … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile birlikte alacaklının alacağın 15.435,91 TL olduğuna ilişkin kabul beyanı da nazara alınarak, takip konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç aslının 15.435,91 TL olduğunun, takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak olarak 1.543.591,00 TL’nin yazılmasının ise rakamlar arasına konulan nokta işaretinin yanlış konulması nedeniyle maddi hatadan kaynaklandığını, bu durumun düzeltilmesinin her zaman mümkün olduğunu, müvekkili şirketin davalıya ilgili gayrimenkulü sattığını ancak satış bedelinin takibe konu kısmını alamadığını, müvekkili şirketin ticari defterleri ve kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere müvekkiline ilgili ödemenin yapılmadığını ve alacaklarının sabit olduğunu, davalının faize ve icra masraflarına da itiraz ettiğini, takip tarihi itibariyle yasal faiz oranının %6.9 olduğunu, bu nedenle takipte ödenmeyen borç için %49 üzerinden faiz talep edilmesinin hukuka uygun olduğunu ve borçlunun faize ilişkin itirazlarının da yerinde olmadığını, ayrıca icra takibinin açılması için gerekli olan yasal ve olağan masrafların yapıldığını bu nedenle icra takip masraflarına yapılan itirazın da tamamen kötüniyetli olduğunu, ayrıca davalının, borcun varlığını bilmesine rağmen kötüniyetli olarak takibi sürüncemede bırakmak amacı ile itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, karşı tarafın borcun aslına, talep edilen faize,icra giderlerine,avukat ücreti ve alacağın tüm ferilerine vaki haksız itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, kötüniyetli olarak itirazda bulunan borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı taraf vekili Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, borcu kabul etmemekle birlikte, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanunun 3.maddesinin k bendinin“Tüketici: ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” l| bendinin “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi “ifade eder şeklinde olduğunu, davacı …. Tic. Ltd. Şti. olup şirketin iştigal konusu dahilinde iş yapmayıp, müvekkilinin satın aldığı evin bedeline karşılık araç verdiğini, arz edilen nedenlerle kanaatlerince görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, açılan davada takip fer’ilerinin harca esas gösterilemeyeceğini, takip konusu fatura tutarı olan 163.000 TL.nin harca esas olan değer olduğunu, müvekkiline fatura tebliği yapılmadığını, fatura tarihlerinde tutarsızlık ve şüphe olduğunu, müvekkilinin tüm borçları ödediğine dair tüm banka dekontlarının olduğunu, araç noter satış bedellerinin belgelerle ispatlı olduğunu, kaldı ki davacının alacağının tamamını tahsil ettiği için tapuyu devrettiğini, davacının tapu Müdürlüğünde alacağının ve parasının tamamını aldığına dair imza attığını, ancak davacı şirketin tapu satışından 5 ay sonra fatura kesip, müvekkilinden alacağı olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin böyle bir faturadan herhangi bir bilgisinin olmadığını, müvekkiline mevcut olmayan bir alacağa fatura kesip borçlu gösterilmeye çalışıldığını ayrıca böyle bir fatura müvekkiline tebliğ dahi edilmeden asılsız bir şekilde mevcut olmayan bir alacağa İzmir …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak İcra Hukuk Mahkemesi’nin müvekkilini haklı bulup yapılan itirazı reddettiğini, … tarihli … dekontu ile davalı müvekkili tarafından “Villa kapama bedeli … ada …parsel … Blok …vadesiz hesabından, … A.Ş. .. Merkez Şubesi nezdindeki … No lu Hesabına 150.000 TL.EFT yapıldığını, davalının kredisinin iş bu dekont ile müvekkili tarafından ödendiğini, arz ve izah edilen nedenlerle görev itirazlarının nazara alınarak dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve yersiz davanın reddi ile avukatlık ücreti ve dava masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; gayrimenkul satışından kaynaklanan bakiye satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Görevsizlik Kararı: İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas, … Karar sayılı, … tarihli kararı ile tarafların her ikisinin tacir olması nedeniyle davaya bakmaya ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, dosyanın mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas numarına kaydının yapıldığı görülmüştür.
6102 sy TTK’ya 7155 sy yasanın 20 md. İle eklenen MADDE 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sy HMK’nun 115/1. Fırkası uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2. Fıkrası uyarınca ” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Somut olayda; Davanın, bakiye satış bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali davası olduğu, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sy TTK’ya 7155 sy yasanın 20 md. ile eklenen 5/A maddesinin metninde “…bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği, davacının arabulucuya başvurmadan ve başvuruya ilişkin son tutanağı ibraz etmeden dava açtığı, 6325 sy yasanın 18/A-2. Bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceği öngörüldüğünden davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sy yasanın 18/A-2. fıkrası ve HMK’nun 115/2. Fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Peşin alınan 2.549,56 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 2.490,26 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-İşbu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/09/2021

Katip …
e- imza

Hatim…
e-imza…