Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/599 E. 2022/550 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/599
KARAR NO : 2022/550

DAVA : Menfi Tespit (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
İŞLEMDEN KALDIRMA TARİHİ :24/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesi ile özetle; davacı aleyhine davalı şahıs tarafından İzmir 10. İcra Müdürlüğünün … esas numarasına kayıtlı takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğunu, davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacağın kesinlikle hiç bir hukuki dayanağının olmadığını, şirketlerinin böyle bir borcunun bulunmadığını, yetkilisi olduğu şirket hakkında açılan icra takibinin hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açılmış olduğunu, takip talebinde borcun sebebi olarak davalı …. tarafından şirketlerince kendisine satılmış olan kumaş bedelinin havalesinin yapıldığı banka dekontunun esas gösterildiğini, davacı şirketlerince davalıya …. fatura numarasıyla 17.03.20021 saat 15:35 tarihinde talebi üzerine 12.605,20 TL’lik tutarında kumaş faturası düzenlendiğini, kumaşların kendisine teslim edildiğini ve davalı … Bankası aracılığı ile kumaş bedelinin taraflarına yatırıldığını, ardından davalı …’un kumaşları beğenmediğini ve iade etmek istediğini taraflarına bildirdiğini, bu talebi kabul ettiklerini, yalnız bu süreçte davalının taraflarına söz konusu malları geri iade etmediğini, şirketlerine iade faturası gönderdiğini, ilgili malı teslim etmeden iade faturasını işleme koyamayacaklarını belirttiklerini, bunun üzerine davalı …’un, aleyhlerine İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile ilamsız icra takibi başlattığını, gerek pandemi süreci gerekse iş yoğunluğundan dolayı iş yerinde bulunamadıklarından, davalı …’un şirketlerine her nasılsa bir yolunu bulup muhtarlık aracılığı ile ya da 35. madde usulünce tebligat işlemini gerçekleştirerek icra takibini kesinleştirdiğini, davacı olarak bu dosyadan davalının şirket yetkilisi adına birinci haciz ihbarnamesini göndermesi sebebiyle haberdar olduklarını, davalının yalnızca taraflarına göndermiş olduğu kumaş bedeli havale dekontunu göstererek alacaklı olduğunu ispat edemeyeceğini, davalının icra takibindeki banka havale dekontunda belirttiği üzere “500 kg spoundbond kumaş bedeli” olarak teslim aldığı ve ödemesini yaptığı malları iade ettiğine dair yazılı bir belgeyi sayın mahkemeye sunması gerektiğini, ancak davalının böyle bir belge olmadığı için sunamayacağını, çünkü taraflarına iade edilen bir mal olmadığını, açıklanan nedenlerle telafisi imkânsız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında İzmir 10. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine, takibin durdurulmasına, davanın kabulüne ve İzmir 10. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı icra takibinin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı şirket yetkilisi …. 02/12/2021 tarihli duruşmada; “Dava dilekçemi tekrar ediyorum, davalı bizden maske üretiminde kullanılmak üzere kumaş almak istedi. Biz de bu kumaşı Bursa’da bulunan …’den temin ettik. Üretici firması da Uşak …’dır. Biz kumaşı temin edip davalıya teslim ettik. Davalı tarafça da kumaş bedeli şirketimize ödendi. Ancak kısa bir süre sonra davalı kumaşın istediği nitelikte olmadığını söyleyip iade etmek istedi. Biz de bu talebini kabul ettik. Ancak davalı tarafından şirketimize kumaş iadesi gerçekleştirilmedi.bu nedenle biz davalının yatırmış olduğu satış bedelini kendisine iade etmedik. Davalı ile aramızda kumaşın doğrudan üretici firma olan Uşak ….’ya iade edilmesi hususunda sözlü ya da yazılı bir görüşme olmadı. Davalının ben kumaşları üreticiye iade edip etmediğini bilmiyorum, kumaşlar bize iade edilmediği için biz de bedeli göndermedik. Davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu tedarikçi firmamız olan …’in 14/04/2021 tarihinde gönderdiği dekonttaki alacaklı hesap numarası şirketimize aittir. Ancak ben bu dekonttaki ücretin dava konusu satışa ilişkin bizim dava dışı tedarikçiye yapmış olduğumuz ödemenin iadesine dair olup olmadığını bilmiyorum. Zira … ile şirketimiz arasında karşılıklı olarak kumaş alışverişi bulunmaktadır. Bu ödemenin hangi alışveriş kapsamında yapıldığını, mali müşavirimiz ile görüşüp beyanda bulunmak üzere süre talep ediyorum, davalının kumaşı iade etmeden bedeli istemesi haksızdır. Davamın kabulüne karar verilmesini talep ediyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP: Davalı taraf vekili, davaya yasal süresi içerisinde cevap vermediği, 07.12.2021 tarihli dilekçesinde; dava konusu kumaşa ait iade faturası ve teslimini gösteren belgeyi sunduklarını, dava konusu kumaşa ait iade faturası e-fatura olarak düzenlendiğini ve ve aynı gün davacı şirkete kayıtlı elektronik posta adresi olan “…” adresine mail yolu ile tebliğ edildiğini, yine konuya ilişkin borç bakiyesinin belirtildiği cari hesap mutabakat yazısının da mail yolu ile gönderildiğini, 30 gün süre içinde dönüş yapılması aksi halde bakiyede mutabık sayılacağının bildirildiği, sö konusu maile de dönüş olmadığı gibi iade edilen mallar için yapılmış olan ödemenin de müvekkiline geri ödenmediğini, müvekkilinin istenilen özellikte olmayan kumaşları üretici firmaya iade ettiğini, üretici firma ve diğer dava dışı firmanın da ödemeyi davacıya yaptığını, davacının kumaşların iade edildiğini bildiği halde ödemeyi müvekkili firmaya yapmadığını, ön inceleme duruşmasında dava dışı şirket tarafından söz konusu kumaşların iade bedelinin kendi hesabına geldiğini kabul eden ancak başkaca bir ticari iş ile ilgili olabileceğini beyan eden davacının bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında bedelsizlik nedenine dayalı menfi tespit davasıdır.
6100 sy HMK’nun 150. maddesi uyarınca “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.”
Davacı şirket yetkilisince işbu davanın mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle 24/02/2022 işlemden kaldırma tarihi yazılı olan duruşmada, HMK. nun 150/1. maddesi gereğince dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmakla, işbu davanın HMK. nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süresinde yenilenmeyen davanın 6100 sy HMK. nun 150/5. MADDESİ GEREĞİNCE AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
2-Peşin alınan 215,31 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 134,61 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT dikkate alınarak 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalı tarafça yatırılan delil avansının, gerekçeli karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra sarf edilmeyen kısımlarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
6- İş bu kararın davacı asile ve davalı vekiline tebliğine,
İlişkin, davacı asil ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/06/2022

Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır