Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/593 E. 2021/991 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/593
KARAR NO : 2021/991

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilin takibe konu 07.02.2015 tarihli 100.000,00-TL bedelli çeki davalı tarafa ciro ederek bedelini tahsil edip kendisne ödemesi amacıyla teslim ettiğini, fakat davalı tarafın işbu çeki ilgili bankadan tahsil etmesine rağmen müekkile herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalı yanca ödeme yapılmaması üzerine müvekkili adına 07.05.2015 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’Nün …/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket … İnş. San ve Tic. A.ş ‘nin herhangi bir borcunun olmadığını belirtmiş ve söz konusu alacağa karşılık 48.250,00-TL bedel ile bir araç alındığını ve 51.750,08-TL’lik malzeme satın alındığından ve söz konusu borcun ödendiğinden bahisle 25.06.2014 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazlarının tamemen haksız olduğunu, davalı tarafın alacağın 48.250,00-TL’lik bedelin 01.12.2014 tarihli İzmir … Noterliğinin … nolu araç satış sözleşmesi ile mahsup edildiğinin iddia edildiğini, fakat aynı araçta satış sözleşmesi incelendiğinde söz konusu aracın satılarak bedelinin alıcı tarafından nakden alındığının taraflarca beyan edildiğini ve noter huzurunda imza edildiğini, iddia edilen alım-satım işleminin taraflar arasında alelade bir alım satım işlemi olduğunu ve başka bir konu ile ilgisinin bulunmadığını, söz konusu itirazın haksız ve davacı müvekkilini zarara uğratmaya yönelik kötü niyetli bir itiraz olduğunu, takibe konu 51.750,08TL ‘lik bedelin karşılığı olarak ise malzeme satın alındığından bahisle itiraz edildiğini, müvekkilinin söz konusu şirketten böyle bir alım satım işleminin söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte konu ile ilgili olarak ibraz edilen faturalardan iddia edilen siparişin ne olduğunun dahi anlaşılamadığını, söz konusu belgelerle müvekkilinin herhangi bir imzasının da bulunmadığını, müvekkilinin yaklaşık 10 yıldır TSK ‘da görev yaptığını ve adına kayıtlı herhangi bir ticari işletme faaliyetinin de bulunmadığını, itiraza konu ve davanın açılmasına sebep olan 51.750,08-TL ‘lik yüklü bir araç ekipmanı alım satım işleminin müvekkili tarafından yapılmasının ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı taraf ile ilgili olarak İzmir C. Başsavcılığna …/…hazırlık no ile tefecilik ve bedelsiz senedin tahsili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu işlem ile ilgili olarak soruşturma evresinde müşteki sıfatıyla ifade veren müvekkilinin itiraza konu çekin nakit sıkışıklığı sebebiple davalı tarafa kırdırmak üzere verdiğini ve davalının da bunu olumlu karşılayarak kabul ettiğini, fakat çekin bedelini tahsil etmesine rağmen kendisine herhangi bir ödemede bulunadığını beyan ettiğini, davalı şirketin takip tarihi olan 07/05/2015 tarihi itibariyle 100.000,00-TL Asıl alacak+2.194,52-TL faiz olmak üzere 102.194,52-TL’sinin müvekkiline borçlu olduğunun anlaşılması sebebiyle icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar ettiğini, anılan nedenlerle davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yıllık yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin oto alım satımı ve yedek parça işi ile iştigal etmekte olup İzmir’in en köklü şirketlerinden birisi olduğunu, davacının da müvekkili şirketten araç almak istediğini ve bu şekilde taraflar arasında bir ticari ilişki kurulduğunu, bu ilişki gereği
… Şubesine ait … nolu çek vekil eden şirkete verildiğini, müvekkilinin de davacının isteği doğrultusunda … plaka sayılı aracı İzmir … Noterliğinin 01.12.2014 tarihli… yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile 48.250,00 TL bedelle davacıya sattığını, daha sonra da müvekkili şirketten … seri nolu 31.01.2015 tarihli 51.750,00 TL bedelli faturaya konu bir takım otomobil aksesuarı satın aldığını, bu iki alışveriş sonucunda davacının alacağı ve çekin bedeli olan 100.000,00 TL böylece yerine mal verilmek suretiyle ödendiğini, bu nedenle davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi çek vekil eden şirkete kırdırmak için verilmediğini, müvekkili şirketin iştigal alanının otomotiv ve inşaat sektörü olduğunu, bu nedenle dava konusu çekin hiçbir suretle müvekkili şirkete kırdırmak amaçlı verilmediğini, davacı yanın iddialarını haklı çıkarmak adına bu tür gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, diğer taraftan davacının dava dilekçesinde belirttiği müvekkili şirket hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, bu sebeple İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/…soruşturma sayılı dosyasının açıldığının belirtildiğini, her ne kadar davacı vekil eden hakkında tefecilik ve bedelsiz senedi kullanma ile ilgili iş bu soruşturma açılmış ise de yapılan soruşturma sonucunda vekil eden şirket yetkilisi hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiğini, müvekkili şirketin Ege Bölgesinde köklü bir şirket olup bu tür iddialarla ticari itibarı zedelenmek istenmekte ise de davacının başarılı olamadığını, bu nedenle davacının bu soyut iddialarının dikkate alınmadığını, tüm bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz salt zaman kazanmak için açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tahsil için verilen çek bedelinin tarafına ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe: Mahkememizce görülen itirazın iptali davasında 31/05/2017 tarihinde davanın Reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi …/… E. …/…. K nolu 21/06/2019 tarihli ilamında;”…Sonuç olarak, davacı tarafın dava dilekçesinde, delil listesinde açıkça ve ayrıca yemin deliline dayanmış olması ve yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran tarafın davacı taraf olması nedeniyle ilk derece yargılamasında yemin delilinin hatırlatılmamış olması dikkate alınarak davacı tarafa tebligat çıkartılarak yemin deliline başvurup başvurmayacağı sorulmuş, davacı vekilinin usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemiş olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun saptanmamasına göre usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiğine karar verilerek ,,,,” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’ nin …/… E., …/… K. nolu 08.06.2021 tarihli bozma ilamında:”… Hükümden sonra 7251 sayılı Kanun ile HMK’nın 356. maddesine eklenen ve yayım tarihinde yürürlüğe giren 2. fıkra, yukarda belirtilen hallerde,farklı bir değerlendirme yapılmasını gerektirir nitelikte değildir. Nitekim, bilindiği ve HMK’nın 357. maddesinde ve özellikle bu maddenin gerekçesinde değinildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemelerince yapılacak incelemenin biri denetim açısından, diğeri ise dava konusu uyuşmazlık bakımından olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Ayrıntıya girilmeden ifade edilecek olursa, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu uyuşmazlık üzerinde bir inceleme yapılması halinde, 356/2. maddede değinilen ve verilmesi öngörülen gerekli karar, “yeniden esas hakkında bir karar” olmak durumundadır.
…Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine…”
Kararı gereğince istinaf mahkemesince esas hakkında bir karar verilmesi gerekeceğinden, dosyamız esasının kapatılarak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince istinaf dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın esası hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince karar verilmesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yazılacak üst yazı ile dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4- Yargılama giderlerinin istinaf mahkemesince hüküm altına alınmasına
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.30/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)