Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/586 E. 2022/874 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/586 ESAS
KARAR NO : 2022/874 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı aracın 17.02.2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında maddi hasara uğradığını, davalı sigorta şirketine ZMMS sigortalı … plakalı aracın kusurlu olduğu kaza sonrası gönderilen sigorta eksperinin raporunda 4.105,47-TL yedek parça tutarına 2.586,44-TL iskonto yaparak 1.519,03-TL ve 3.500,00-TL işçilik tutarına 525,00-TL iskonto yaparak 2.975,00-TL, toplamda KDV hariç 4.494,03-TL hasar tespiti yaptığını, ancak yedek parçaların orijinal tedarik edilmediği, iskonto yapıldığını, işçiliklerin yetersiz olduğunu, sigorta ve servis anlaşsa bile 3.kişi konumundaki müvekkilini bağlamayacağını, bu anlama sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, uyuşmazlık nedeniyle eksper İistesinde bulunan eksperden uzman görüşü alındığını, bu raporda 4.105,47-TL yedek parça, 3.500,00-TL işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 8.974,45-TL hasar hesaplandığını, bu hizmet için 1.000,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, iki eksepr raporu arasında fark meydana geldiğini, davalının 02.02.2021 tarihinde 4.494,03-TL hasar ödemesi yaptığını, temerrüt tarihinin bu olduğunu, ekte yer alan uzman görüş raporuna göre değer kaybının 14.000,00-TL olduğunu, davalı 10.08.2021 tarihinde 1.811,39-TL ödediğinden farkın 12.188,61-TL olduğunu, raporda onarım süresinin 7 gün olduğunu, günlük 250,00-TL bedelden toplam 1.750,00-TL ikame araç bedeli hesaplandığını, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkiline ait araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben 10,00-TL, bakiye 10,00-TL değer kaybı tazminatın temerrüt tarihinden (sigorta için) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, … yönünden kaza tarihinden avans faizi ile şimdilik 10,00-TL talep araç mahrumiyet zararının tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz dava olarak açılamayacağını, kazaya karışan sigortalı … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 41.000,00-TL teminat ile ZMMS sigortası kapsamında olduğunu, hasar dosyası açıldığını, 02.02.2021 tarihinde 4.494,03-TL hasar ödemesi 10.08.2021 tarihinde 1.811,39-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, imzalanan ibraname ile borcun ibra edildiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe İimiti dahilinde olduğunu, kusur tespiti gerektiğini, tek tarafları uzman görüş raporunu ve ücretini kabul etmediklerini, tedarik iskontosu hakları olduğunu, değer kaybının genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, gerçek zararın tespiti için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, anayasa mahkemesi kararlarının geriye işlemeyeceğini, hatalı faiz türü talep edildiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 17.02.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağında Davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü … beyanı “önümdeki … plakalı (davacıya ait) araç durdu, … plakalı çarptım ” şeklindedir. … plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsü … beyanı “Trafik sıkışıklığı nedeniyle 30 km/’ye düştüğümde, arkamdan gelen … plaka sayılı araçı ARACIMA ARKADAN CARPTI” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik ve Tramer Kaydı: Dava konusu … plaka sayılı sayılı aracın kaza tarihinde davacı üzerine kayıtlı olduğu, davaya konu aracın SBM kaydına incelendiğinde davaya konu kazası dışında kaza kaydı kaydı olmadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı … Kiralama’ ya ait … plakalı araçla ilgili olarak 24.06.20202-24.06.2021 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kazanın teminat süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/04/2022 tarihli raporda özetle ; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile önünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumuna neden ve etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile KTK’nun m.52/c, m.52/c, m.56/c ve m.84/d maddelerini ihlal ettiği, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plaka aracı ile kurallara uygun seyri ve trafik zorunluluğu nedeniyle yavaşlaması sırasında ve sigortalı araç tarafından arkasından çarpılması esnasında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, tazminata konu … plakalı, 2013 model, NISSAN QASHQAI 1.5 DCI BLACK EDITION marka aracın hasar onarım bedelinin;
A- Eksper … Hasar Ekspertiz Raporu İSKONTOLU onarım bedelinin 4.105,47-TL yedek parça, bu bedele 2.586,44-TL iskonto ile 1.519,03-TL yedek parça, 3.500,00-TL işçilik bedeline 525,00-TL indirimle 2.975,00-TL işçilik olmak üzere toplam 4.494.03-TL+ KDV, KDV dahil 5.302.96-TL olduğu,
B- Eksper … Hasar Ekspertiz Raporu İSKONTOSUZ onarım bedelinin 4.105,47-TL yedek parça, 3.500,00-TL işçilik olmak üzere toplam 7.605,47-TL + KDV, KDV dahil 8.974,45-TL olduğu,
C- Eksper … tarafından hazırlanan 28.04.2021 tarihli Hasar Ekspertiz Rapora; onarım bedelinin 4.105,47-TL yedek parça, 3.500,00-TL işçilik olmak üzere toplam 7.605.47-TL + KDV, KDV dahil 8.974.45-TL olduğu,
D- Tarafimızın görüşünün, onarım bedelinin 4.105,47-TL yedek parça, 3.500,00-TL işçilik olmak üzere toplam 7.605,47-TL+KDV, KDV dahil 8.974,45-TL yönünde olduğu,
Mahkememizin nihai kararının 5.302,96-TL yönünde olması durumunda, davalı tarafın 02.02.2021 tarihinde ödediğini beyan ettiği, 4.494,03-TL mahsup edildiğinde, kalan bakiye hasar onarım bedelinin (5.302,96-TL-4.494,03-TL) 808,93 TL olacağı,
Mahkememizin nihai kararının 8.974,45-TL yönünde olması durumunda, davalı tarafın 02.02.2021 tarihinde ödediğini beyan ettiği, 4.494,03-TL mahsup edildiğinde, kalan bakiye hasar onarım bedelinin (8.974,45-TL-4.494,03-TL) 4.480,42-TL olacağı,
Aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 169.000,00-TL ile 171.000,00-TL olduğu, ortalama değerinin 170.000,00-TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin gerçek zarar ile ilgili kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 12.500,00-TL olduğu, mahkemenin nihai kararı 12.500,00-TL yönünde olması durumunda, davalı tarafın 10.08.2021 tarihinde ödediğini beyan ettiği, 1.811,39-TL mabhsup edildiğinde, kalan bakiye hasar onarım bedelinin (12.500,00-TL-1.811,39-TL) 10.688,61-TL olacağı, ekspertiz ücretinin yargılama gideri ve makul gider olarak sayılıp sayılmayacağı hususu hukuki bir konu olması nedeniyle değerlendirilmesi ve taktirinin mahkememize bırakıldığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bedel Artırım : Davacı vekili 23/05/2022 tarihli dilekçesi ile davanın değerini artırmış, buna ilişkin harcı aynı tarihinde yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedeli ve ikame araç bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesinde; ”Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.” hükmüne yer verilmiş olup, avukatlık ücretinin kapsadığı işlere yer verilmiştir.
Arabulucuk vekalet ücreti Talebi Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın 1.080,00-TL maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 17.02.2021 tarihinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, caddede ilerlerken, aracının ön kısmı ile; önünde aynı yöne seyir halinde olan ve trafik zorunluluğu nedeniyle yavaşlayan sürücü … idaresindeki … plaka sayılı davacı aracının arka kısmından çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç yönünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumuna neden ve etken olduğu, sürücünün bu davranışı 15 ETR’nim m 52/e. m.52/c. m.56/c ve m.84/d maddelerini ihlal ettiği,
(Yargıtay 17 HD. Gerçek Zarar, iskonto, parça Tturu, KÜV V5. Ve ilgili yerleşik kararları da baz alınarak); onarım bedelinin 4.105,47 TL yedek parça, 3.500,00 TL işçilik olmak üzere toplam 7.605,47 TL + KDV dahil 8.974,45 TL yönünde olduğu, davalı tarafın 2.2.2021 tarihinde ödediğini beyan ettiği, 4.494,03 TL mahsup edildiğinde 4.480,42 TL olacağı,
Yargıtay 17 HD.’sinin değer kaybına ilişkin “Aracın kaza öncesi hasarsız rayıcı ile onarım Sonrası rayiç değeri arasındaki farktır” şeklindeki emsal kararları baz alınarak tespite konu aracın Değer Kaybı Bedelinini Aracın onarımi yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 169.000 TL ile 171.000 TL olduğu, ortalama değerinin 170.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (182.500 TL) onarım sonrası rayici (170.00 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 12.500,00 TL olduğu,
Davacının araç mahrumiyet zararına ilişkin olatak dosyaya delil sunmamış olduğu, davaya konu mevcut hasarının onarımı için gerekli makul onarım süresinin 7 gün olduğu, yapılan piyasa araştırması neticesinde davaya konu aracın özelliklerinde v& segmentinde bir aracın ikame kira bedelinin günlük 200TL/gün olduğu, buna göre davaya konu aracın onarım süresince doğan araç mahrumiyet zararı için toplam ikame araç bedelinin (7 gün x 200 TL/gün) toplam 1.400,00 TL olduğu, Kaza ile hasarın uyumlu olduğu, … plaka sayılı sigortalı aracın aracın kaza tarihindeki ZMMS poliçe limitinin 41.000,00 TL olduğu bedel artırım dilekçesi ile davacının talep miktarını artırarak, 4.480,42-TL hasar bedeli, 10.688,61-TL değer kaybı bedeli, 1.400,00-TL ikame araç bedeli isteğinde bulunduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar ve değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 17.02.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-4.480,42-TL hasar bedelinin davalı … A.Ş.’ den temerrüt tarihi 02.03.2021, davalı …’ dan kaza tarihi 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-10.688,61-TL değer kaybı bedelinin davalı … A.Ş.’ den temerrüt tarihi 10.08.2021, davalı …’ dan kaza tarihi 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-1.400,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’ dan kaza tarihi 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.131,83-TL harçtan peşin alınan ve bedel artırım yoluyla tamamlanan 341,8‬0-TL harcın mahsubu ile bakiye 790,03-TL harcın davalılardan (Davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 723,28-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 8.422,65-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL’nin davada haksız çıkan davalılardan (Davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 1.208,47-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacının yapmış olduğu 59,30-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 131,60-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 890,90- TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve bedel artırım yoluyla tamamlanan 341,80- TL harç ile birlikte toplam 1.232,7‬0-TL’nin davalılardan (Davalı …Sigorta A.Ş bu tutarın 1.128,54-TL’sinden sınırlı sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır