Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2023/91 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705
KARAR NO : 2023/146

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 908.715,92 TL’si asıl alacak 24.712,06 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.235,60 TL’si BSMV, 910,00 TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 165,00 TL’si ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 935.738,58 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takipte ayrıca 64.080,00 TL gayri nakdi krediden doğan çek yaprakları yasal sorumluluk bedellerinin vadesiz bir hesapta depo edilmesi, takibin devamı sırasında depo edilmesi gereken tutarın nakde dönüşmesi halinde bankaca ödenen tutara ödeme tarihinden itibaren alacaklı bankanın ticari kredilere uygulanacak en yüksek temerrüt faiz oranından hesaplanacak faizi, BSMV’si ve diğer ferileriyle birlikte takip giderleri ve avukatlık ücreti ile tahsili de istenmiştir.
Borçlu … vekili 13/08/2021 tarihinde verdiği dilekçesiyle; takip başlatan şirkete karşı müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, borcun tamamına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
Diğer tüm borçlular vekili de 12/08/2021 tarihinde verdiği dilekçesiyle; takip başlatan bankaya karşı müvekkillerinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, borcun tamamına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, masraflara ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş. arasında 09/12/2019 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını ve şirkete kredi kullandırıldığını, bu sözleşmeye diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, Bornova 4. Noterliği’nden gönderilen 29/07/2021 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarı ve hesap özeti ile aynı noterlikten gönderilen 02/07/2021 tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarı ve hesap özetinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, davalılar hakkında İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden 29/07/2021 tarihli … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının alınmasının ardından 05/08/2021 tarihinde davalılar hakkında İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili amacıyla tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla icra takip işlemlerinin başlatıldığını, itirazın üzerine takibin durduğunu, davalıların itiraz dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşmanın sağlanamadığını ve bu hususun 07/10/2021 tarihli son tutanak ile taraflarca imza altına alındığını, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, davalı borçluların kefaletlerinin geçerli ve hukuka uygun olduğunu, faize yapılan itirazın haksız olduğunu, genel kredi sözleşmesinin faiz hükümlerini düzenleyen maddelerinde müvekkili bankanın uygulanacak faiz oranlarını günün koşullarına göre belirleme yetkisine sahip olduğu, gerek cari faiz oranlarında gerekse gecikme ve temerrüt faizi oranlarında ortaya çıkan artışların müşteriye aynen yansıtılacağı hususunun açıkça ifade edildiğini, takibin usul ve yasanın ön gördüğü şartlara sahip olduğunu, itirazın takibi uzatmak maksadıyla yapıldığını, müvekkilinin alacağının kredi kullandırım belgeleri ve müvekkili bankanın defter ve kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava 935.738,58 TL harca esas eğer üzerinden açılmıştır.
CEVAP ;
Davalı … vekili ek süre verilmesi isteğine ilişkin 25/10/2021 gönderme tarihli dilekçesiyle; tüm alacağın zaman aşımına uğradığını belirtmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; alacağın tamamının zaman aşımına uğradığını, söz konusu kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkilinin TBK’nın 582. maddesi uyarınca kefil olarak sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, TBK’nın 583. maddesine göre kefalet sözleşmesinin yazılı yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağının, kefilin el yazısı ile belirtilmesinin ve eş rızası alınmasının da kefaletin geçerlilik şartlarından olduğunu, ancak bu koşulların sağlanmadığını, bu nedenle de temel ilişki bakımından geçerli ve mevcut bir borcun bulunmadığını, müvekkili yönünden temerrüt oluşmadığı için faiz işletilemeyeceğini, işletilen faiz miktarının da hatalı olduğunu, inkar tazminatı isteğinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
GEREKÇE ;
Dava; haklarında genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı banka ile davalı … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan ve diğer davalıların müteselsil kefil olarak yer aldıkları 09/12/2019 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıların davacı bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, davalıların kefaletlerinin TBK’ya uygun ve geçerli kefalet olup olmadığı, bu anlamda da müteselsil kefil olan davalıların sorumluluğunu doğurup doğurmayacağı, davalıların temerrütünün oluşup oluşmadığı, davacı bankanın uyguladığı faizin yasaya, sözleşmeye ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davalıların davacı bankaya İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamında borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa icra takip tarihi itibariyle her bir davalı yönünden borç miktarının ne olduğu, davacı alacağının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, tazminat istenebilme koşullarının bulunup bulunmadığı” konularındadır.
Olayda 6098 sayılı TBK’nın 146.maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğinden, hesabın kat edildiği tarih ile takip tarihi arasında ise 10 yıllık sürenin dolmadığı belirlendiğinden, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 67. maddesi gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacı banka, davalılara Bornova 4.Noterliği’nden gönderdiği 02/07/2021 tarihli ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ile kredi hesaplarını 30/06/2021 tarihinde kat emiş ve 30/06/2021 tarihi itibariyle 1.224.499,07-TL nakit alacağın ödeme tarihine kadar % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden işleyecek BSMV, KKDF masrafların 1 gün içerisinde ödenmesini, çek yaprağından doğan 66.750,00-TL sorumluluk tutarının depo edilmesini ihtar etmiştir. İhtarname davalı broçlu şirketin adresinde bulunmaması nedeniyle 03/07/2021 tarihinde iade edilmiştir.
Bankacı bilirkişi 27/06/2022 tarihli raporunda özetle; davacı bankanın Bornova/İzmir Şubesi ile davalı … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş. arasında 09/12/2019 düzenleme tarihli 2.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeyi diğer davalılar … Motor Yapı Sis. San. Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ın toplam 2.200.000-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, sözleşme öncesi taraflarca imzalanan bilgilendirme formu ile sözleşme hükümleri ile ilgili olarak davalıların bilgilendirildiğini; 6098 sayılı TBK kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet tarihi, kefalet limiti ve kefalet türü el yazısı ile yazılmış olup yasanın belirlediği şekil şartının yerine getirildiğini, davalı …’ın şirketi temsile yetkili kişi olması sebebiyle TBK’nın 583. maddesine eklenen fıkra ile eş muvafakati alınması gerekmediği hususunun değerlendirildiğini ve takdirin mahkemeye bırakıldığını; sözleşmeye istinaden davalı asıl borçlu şirkete ticari kredi kullandırıldığını, kredinin 1.219.784,07-TL ana para tutarının 30/06/2021 tarihinde kat edildiğini; hesabı üzerine çek karnesinin verildiğini, … – … – … – … – … – … – …-… numaralı 8 adet çekin karşılıksız çıktığını; … – … – … – … – … – … – … numaralı 7 adet çek yaprağının bankaya iade edilmemesi nedeniyle toplam 15 adet çek yaprağından dolayı bankanın 5941 sayılı yasa gereğince 2.670,00-TL’den toplam 40.050,00-TL gayri nakdi riskinin belirlendiğini; davacı bankanın, kredilerin risk oluşturması üzerine sözleşmenin kendisine verdiği yetkiye istinaden kredi hesaplarını 30/06/2021 tarihinde kat ederek davalı borçlulara Bornova 4.Noterliği’nden 02/07/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini ve “30/06/2021 tarihi itibariyle 1.224.499,07-TL nakit alacağın ödeme tarihine kadar % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden işleyecek BSMV, KKDF masrafların 1 gün içerisinde ödenmesini, çek yaprağından doğan 66.750,00-TL sorumluluk tutarının depo edilmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını” ihtar ettiğini, davalı asıl borçlu şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle ihtarnamenin 03/07/2021 tarihinde bila tebliğ iade olduğunu, genel kredi sözleşmesinin 28. maddesinde “sözleşme adresinin yasal ikametgah olduğu, buraya yapılan tebliğlerin şahsına yapılmış sayılacağı, adres değiştirdiği takdirde en geç 15 gün içinde yeni adresini karşı tarafa iadeli taahhütlü veya noter kanalıyla sildirmeyi, bilinen veya bildirilen en son adrese tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde/ticaret /esnaf sicil kaydında bulunan adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve TK’nın 21.maddesi uygulanması suretiyle buraya yapılacağı, itiraz hakkının olmadığı” hususunun davalı tarafça kabul ve taahhüt edildiğini, ihtarname davalı asıl borçlu şirketin sözleşme adresine gönderildiğinden davalının ihtarla verilen 1 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığından 06/07/2021 tarihinde temerrüde düştüğünü; davalı müteselsil kefillerin adreslerinde bulunamaması nedeniyle şirketlerin 03/07/2021, gerçek kişilerin 05/07/2021 tarihinde ihtarnamelerinin bila tebliğ iade olduğunu, ihtarnamelerin davalıların sözleşme adreslerine gönderilmiş olup sözleşme hükümlerinin dikkate alınması halinde … Motor Yapı Sis. San. Tic. A.Ş, … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş.’nin 06/07/2021 tarihinde, … ve … …’ün ise 07/07/2021 tarihinde temerrüde düştüklerini, ihtarnamelerin müteselsil kefillere tebliğ edilmediğinin dikkate alınması halinde temerrütlerin 10/08/2021 takip tarihi olacağının değerlendirildiğini ve takdirin mahkemeye bırakıldığını; davalı borçluların başka adreslerinin tespiti üzerine Bornova 4. Noterliği’nin 29/07/2021 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarının keşide edilerek 30/06/2021 tarihi itibariyle kat edilen ve … yevmiye sayılı ihtarda belirtilen tutarların ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle 30/07/2021 tarihinde, davalı müteselsil kefil şirketler ve …’ın 30/07/2021, … …’ün 31/07/2021 tarihinde iade olduğunu; genel kredi sözleşmesinin 4.maddesine göre temerrüt durumunda borca bankaca uygulanan en yüksek cari oranın % 100 ilavesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağını, davacı bankanın en yüksek akdi faiz oranının yıllık % 18 olduğunu ve temerrüt faizinin akdi faizin % 100 ilavesiyle yıllık % 36’ye tekabül etmesine karşın, davacı bankanın % 18 akdi faize % 30 ilavesiyle yıllık % 23.40 temerrüt faiz oranını istediğini; asıl borçlu yönünden; genel kredi sözleşmesinin 20. maddesinde “Müşteri çek karnelerini ve yapraklarını iade etmediği takdirde bankanın ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutarın çek yaprağı sayısına çarpımı sonucunda bulunacak toplam tutarı bankanın ilk talebinde nakden ve defaten derhal depo edeceği kabul ve taahhüt edilmiştir.” dendiğini, müteselsil kefiller yönünden 9 numaralı kefalet maddesinde; “Kefiller banka ile müşteri arasındaki genel kredi sözleşmesinin maddelerinin kendi hakkında da aynen uygulanmasını kabul ve taahhüt etmiştir.” dendiğini; 24. maddesinde; “Kefillerin gayri nakdi riskler ve depo tutarlarından sorumlu oldukları kabul ve taahhüt edilmiştir.” dendiğini; kredi hesabına 05/08/2021 tarihinde 381.199,60-TL tahsilat sağlandığını, bu tutarın 39.922,06-TL’sinin kredinin takip hesaplarındaki dönemsel faiz ve eklerine mahsup edildiğini, kalan 341.277,54-TL’nin 315.783,15-TL’sinin asıl alacağa, 25.494,39-TL’sinin faiz ve eklerine mahsup edildiğini; 10/08/2021 takip tarihi itibariyle 908.715,92-TL’si asıl alacak, 24.712,05-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.235,61-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 910,00-TL’si iht. hac. vek üc.,165,00-TL’si iht. haciz gideri olmak üzere 935.738,58-TL toplam nakdi; 40.050,00-TL gayri nakdi depo 15 x 2.670 banka alacağından davalı … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş.’nin asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu; davalılar … Motor Yapı Sis San Tic. A.Ş, … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş, … ve …’ın temerrütlerinin sözleşme hükümlerine göre kabulü halinde; 908.715,92-TL’si asıl alacak, 24.712,05-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.235,61-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 910,00-TL’si iht. hac. vek üc., 165,00-TL’si iht. haciz gideri olmak üzere toplam 935.738,58-TL nakdi, 40.050,00-TL gayri nakdi depo 15 x 2.670; davalı müteselsil kefillerin temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihi olarak kabulü halinde; 908.715,92-TL’si asıl alacak, 18.472,91-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 923,65-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 910,00-TL’si iht. hac. vek üc., 165,00-TL’si iht. haciz gideri olmak üzere toplam 929.187,48-TL nakdi, 40.050,00-TL gayri nakdi depo 15 x 2.670 banka alacağından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını; davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 908.715,92-TL asıl alacağına sözleşme hükümleri gereğince yıllık % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu mahkememizce taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili ve davalı … vekili dışında diğer taraflarca rapora karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Davacı vekili; müvekkili tarafından borçlunun ve müteselsil kefillerin tüm adreslerine ihtarname gönderildiğini, temerrüt faizinin ihtarname tarihinden itibaren hesaplanması gerekirken takip tarihinin temerrüt tarihi olarak alınmasının hatalı olduğunu; ayrca nakdi alacaklarına dayanak olarak 24 adet çek yaprağının bulunduğunu, 24 adet çekten kaynaklanan yasal sorumluluk tutarları dikkate alındığında 64.080,00 TL gayrinakdi alacaklarının bulunduğunu; davalı … vekili de; kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin müteselsil kefil olmadığını, kefilin el yazısının ve eş rızasının bulunmadı gerektiğini, bu koşulların sağlanmadığını, hesaplanan asıl alacak tutarını da kabul etmediklerini belirtmişlerdir.
Bilirkişi itirazlar üzerine düzenlendiği ek raporunda özetle; aynı görüşünü yinelemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Bu hususlar zorunlu şekil şartlarıdır.
6098 sayılı TBK’nın 584. maddesinin 3. fıkrasında; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; ticaret sicil kayıtlarına göre davalı …’ın davaya konu genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihlerde davalı borçlu … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve temsilcisi olduğu belirlendiğinden, 6098 sayılı TBK’nın 584/3 maddesi gereğince eş rızasının aranmayacağı; davacı banka ile davalı … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan 09/12/2019 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu mütesslil kefil sıfatıyla imzalayan davalıların kendi el yazılarıyla kefalet türünü, limitini ve tarihini yazmış olmaları sebebiyle kefaletlerinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda müşterek borçlu müteselsil kefil durumundaki davalılar kefalet limiti doğrultusunda kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu olacaklardır.
Genel kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo isteğinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gereklidir.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 20. maddesinde gayri nakdi çek taahhüt kredisine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bu düzenlemelerde müşterinin, banka tarafından verilen çek karnelerini ve yapraklarını iade etmediği takdirde bankanın ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutarın çek yaprağı sayısına çarpımı sonucunda bulunacak toplam tutarı bankanın ilk isteğinde nakden ve defaten derhal depo edeceği kabul ve taahhüt edilmiştir. Kefalete ilişkin 9. maddesi ile; kefiller banka ile müşteri arasındaki genel kredi sözleşmesinin maddelerinin kendileri hakkında da aynen uygulanmasını kabul ve taahhüt etmişlerdir. Yine 24. maddesinde; kefillerin gayri nakdi riskler ve depo tutarlarından sorumlu oldukları kabul ve taahhüt edilmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde davalı müteselsil kefillerin çek yaprakları nedeniyle depo isteğinden sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 28. maddesi ile davalı borçlu şirket “sözleşme adresinin yasal ikametgah olduğunu, buraya yapılan tebliğlerin şahsına yapılmış sayılacağını, adresini değiştirdiği takdirde en geç 15 gün içerisinde karşı tarafa yeni adresini iadeli taahhütlü mektupla veya noter kanalı ile bildirmeyi, bilinen veya bildirilen en son adrese tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde/ticaret /esnaf sicil kaydında bulunan adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceğini ve TK’nın 21. maddesinin uygulanması suretiyle buraya yapılacağını, itiraz hakkının olmadığını” kabul ve taahhüt etmiştir. İhtarnamenin davalı asıl borçlu şirketin sözleşmede yazılı adresine gönderilmesi nedeniyle anılan sözleşme hükmü gereğince davalı asıl borçlunun ihtarla verilen 1 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında 06/07/2021 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Diğer davalı müteselsil kefillere gelince; davalı müteselsil kefillerin adreslerinde bulunamaması nedeniyle şirketlerin tebligatı 03/07/2021 tarihinde, gerçek kişilerin tebligat ise 05/07/2021 tarihinde bila tebliğ iade edilmiştir. Müteselsil kefil durumundaki davalıların temerrüt tarihlerine ilişkin itirazlara gelince; bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde hesap kat ihtarnamesi davalı müteselsil kefillere tebliğ edilememiştir. TTK’nın 7. maddesinde; “(1) İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. (2) Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir. TTK’nın 7. maddesi gereğinde davalı kefillere kat ihtarı takipten önce usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalı kefillerin takip tarihi itibarıyle temerrüde düştükleri kabul edilmiştir. Davalı asıl borçlu şirkete kat ihtarı tebliğ edilmeden davalı kefillerden dava ve takip konusu kredi alacağının tahsili istenemez. Bu durumda davalı asıl borçlu şirketin temerrüde düşürülmesi davalı kefillerin temerrüde düşürülmesi için yeterli değildir. TTK’nın 7. maddesi gereği davalı kefillere kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmedikçe davalı kefillerin ancak takip tarihi itibarıyle temerrütleri gerçekleşmiş olacaktır. İİK’nın 68/b maddesindeki takip konusu kredi alacağı ile ilgili olarak genel kredi sözleşmesinde bildirilen adrese kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılacağına ilişkin kural sadece asıl borçlu yönünden geçerli olup, davalı kefiller yönünden sonuç doğurmayacaktır. Nitekim; Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/151 Esas ve 2022/215 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/3334 Esas ve 2020/4631 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. Bu nedenle bilirkişi raporunun müteselsil kefillerle ilgili temerrüt tarihine ilişkin hesaplaması doğru kabul edilmiştir.
İhtarnamenin davalı asıl borçlu şirketin sözleşme adresine gönderilmesi, ih-tarla verilen 1 günlük sürenin ve tatil günlerinin dikkate alınması sonucunda davalı asıl borçlu şirketin 06/07/2021 tarihinde temerrüte düştüğü; davalı müteselsil kefillere ise ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle davalı müteselsil kefillerin temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihinde oluştuğu kabul edilmiştir.
İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararı incelendiğinde; davalı …’ün 1 yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum hükümlü olması sebebiyle kısıtlanmasına ve kendisine …’ün vasi olarak atanmasına ilişkin 14/12/2022 tarihli kararın verildiği, bu kararın 19/01/2023 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Genel kredi sözleşmeleri, nitelikleri itibariyle kredi işleminin temelini oluşturan ve kredi vereni öngörülen tutara kadar nakdi, ayni veya sorumluluk kredisi açmak, kullandırmak ve vadeye kadar geri ödeme isteğinde bulunmamak yükümlülüğü altına sokan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler nedeniyle doğacak olan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın, kredi alacağı için hesabın işlediği süreçte hesabın kat edilerek hesap kat ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihe kadar olan dönem için 6102 sayılı TTK’nın 8. maddesi ve sözleşme hükümleri gereğince belirlenecek faizin fer’ileri ile birlikte tahsilini istemesi mümkündür. Burada istenebilecek faiz “akdi faiz” olarak nitelendirilen faizdir. Hesap kat edildikten ve bu durum usulüne uygun olarak borçluya bildirildikten sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. Bu durumda yapılacak iş; hesap kat tarihi ile banka alacağının belirlenmesi, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında bu alacağa akdi faiz uygulanması, bulunan akdi faizin ana paraya eklenmesiyle bulunan toplam alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönemde temerrüt faizi işletilerek takip tarihi itibariyle bankanın toplam alacağının belirlenmesidir.
Toplanan ve sunulan deliller, genel kredi sözleşmesi, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı banka ile davalı … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş. Arasında 09/12/2019 düzenleme tarihli 2.000.000-TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeyi diğer davalıların 2.200.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları; tarafların özgür iradeleri ile düzenlenen sözleşmenin 4. maddesine göre müşterinin temerrüt durumunda borca, bankaca uygulanan en yüksek cari oranın % 100 ilavesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağını kabul ve taahhüt ettiği, davacı bankanın en yüksek akdi faiz oranının yıllık % 18 olduğu ve temerrüt faizinin akdi faizin % 100 ilavesiyle yıllık % 36’ye tekabül etmesine rağmen, davacı banka % 18 akdi faizin % 30 ilavesiyle yıllık % 23.40 temerrüt faiz oranını uyguladığı; dolayısıyla davacı bankanın faiz isteğinin ve uyguladığı temerrüt faizinin genel kredi sözleşmesinin 4. maddesine ve akdi ve temerrüt faizi oranlarının TCMB tebliğlerine uygun olduğu, BSMV yönünden ise gider vergisi mükellefi olan davacı bankanın bu vergiyi vasıtalı bir vergi olması nedeniyle ve sözleşme hükmü gereği borçlulara yansıtma yetkisinin olduğu; dava konusu kredi hesabının davacı banka tarafından 30/06/2021 tarihinde kat edildiği, davalı asıl borçlu şirketin temerrütünün 06/07/2021 tarihinde oluştuğu, davalı müteselsil kefillere ise ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle davalı müteselsil kefillerin temerrütlerinin 10/08/2021 takip tarihinde oluştuğu; İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 908.715,92-TL’si asıl alacak, 24.712,05-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.235,61-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 910,00-TL’si iht. hac. vek üc.,165,00-TL’si iht. haciz gideri olmak üzere 935.738,58-TL toplam nakdi; 40.050,00-TL gayri nakdi depo 15 x 2.670 banka alacağından davalı … Gölgelendirme Sis. San ve Tic. A.Ş.’nin asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu; 908.715,92-TL’si asıl alacak, 18.472,91-TL’si işlemiş temerrüt faizi, 923,65-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 910,00-TL’si iht. hac. vek üc., 165,00-TL’si iht. haciz gideri olmak üzere toplam 929.187,48-TL nakdi, 40.050,00-TL gayri nakdi depo 15 x 2.670 banka alacağından müteselsil kefil olan davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları; davalıların bu miktar borca itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından, davanın bu miktarlar üzerinden davalı asıl borçlu şirket yönünden tam, davalı müteselsil kefiller yönünden ise kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden davalı … vekilinin tazminat isteğinin ise reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın davalı … Gölgelendirme Sis. San. ve Tic. A.Ş. yönünden TAM, diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜ ile;
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında (tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların 908.715,92-TL’si asıl alacak, 24.712,05-TL’si (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 18.472,91-TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) işlemiş temerrüt faizi, 1.235,61-TL’si (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 923,65-TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) BSMV, 910,00-TL’si ihtiyati haciz vekalet ücreti, 165,00-TL’si ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 935.738,58-TL (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 929.187,48 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) nakdi ve 64.080,00-TL gayri nakdi depo borcuna itirazlarının iptaline,
Takibin bu miktar üzerinden ve takip talebinde belirtilen koşullarda devamına,
64.080,00 TL gayri nakdi borcun davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
Davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 908.715,92-TL asıl alacağa yıllık % 23.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğuna,
2-Davacı vekilinin davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve … hakkındaki fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Hükmolunan 935.738,58 TL’nin % 20’si olan 187.147,71 TL icra inkar tazminatının (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 185.837,49 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden reddedilen kısım yönünden davalı … vekilinin tazminat isteğinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 63.920,30 TL harçtan peşin olarak alınan 11.301,39 TL harçtan düşülmesi ile kalan 52.618,91 TL harcın (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 52.250,53 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.400,00 TL’nin (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭1.390,20 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL’si başvurma harcı ve 11.301,39 TL’si peşin harç olmak üzere toplam 11.360,69 TL’nin (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın ‭11.281,15 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu 425,50 TL’si posta-tebligat gideri ve 1.250,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.675,50 TL yargılama giderinin (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 1.663,77 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 120.931,24 TL vekalet ücretinin (davalılar … Yapı Motor Sis. San ve Tic. A.Ş., … … Otom. Geçiş Sis. San. ve Tic. A.Ş., … ve …’ün bu miktarın 120.084,60 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Gayri nakit alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.551,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …’a verilmesine,
12-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2023

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza