Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/560 E. 2022/141 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/560
KARAR NO : 2022/141

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;
Davacı müvekkili banka ile davalı ……. Amb. Oto. ve Servis Hiz. San. Tic. Lim. Şti. arasında kredi sözleşmeleri akdedildiğini ve diğer borçlular … ve … İnş. Su ve Kanalizasyon Teknoloji Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıklarını, davalılar tarafından kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle; davacı müvekkili banka tarafından Beşiktaş …. Noterliği’nin ……. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, taraflarca anılı ihtarnameye itiraz edilmediğini, davalılar tarafından borcun ödenmemesi sebebiyle davacı müvekkili banka tarafından davalılar aleyhine İzmir …….. İcra Müdürlüğünün …….. E. numaralı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından, 25.08.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine, takibe, ödeme emrine konulu borcun tamamına, faize ve borca ilişkin tüm ferilere itiraz edildiğini, İzmir … İcra Müdürlüğünce 28.08.2020 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların İzmir ……….icra Müdürlüğü …… Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazlarının kötü niyetli, haksız , mesnetsiz, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalı aleyhine açılmış olan takip konusundaki alacağın likit olduğunu, iş bu nedenle davalıların İzmir………İcra Müdürlüğü……..Esas sayılı icra takibine itiraz etmiş olmasından dolayı davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, İzmir ……..İcra Müdürlüğünün ……… sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, davalıların haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle hükmolunan alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın söz konusu taleplerinin yersiz olduğunu, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin bu takibe dayalı iddia edildiği üzere borcunun bulunmadığını, davacının iddia etmiş olduğu üzere müvekkillerinin davacıya karşı muaccel olmuş bir borcu bulunmadığını, söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında muacceliyet şartının gerçekleşmediğini, davacı taraf borcun ödenmesine ilişkin olarak ihtarname düzenlediğini belirtmiş olsa da müvekkillerinin söz konusu ihtarname ile temerrüde düşmüş olduğu iddialarının yersiz olduğunu, müvekkillerinin temerrüde düşmesi için muaccel bir borcun bulunması gerektiğini, ancak davacı tarafın iddia etmiş olduğu sözleşmelere dayalı borcun muaccel hale gelmediğinin açık olduğunu, dava konusu alacakların muaccel olduğu ve müvekkillerinin temerrüde düştüğü iddiasını kabul etmemekle birlikte iddia olunan dava konusu meblağlara ilişkin %57,00 oranında temerrüt faizi işletilmiş olup bu oranın fahiş olduğunu, icra takibine konu alacak iddiasına ilişkin bu denli yüksek faiz oranının kabul edilebilirliğinin bulunmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kefalet sözleşmesi hükümleri dahilinde kefaletin belirli şekil şartlarına bağlandığını, bu şartları sağlamaması halinde geçerli bir kefaletten söz edilmesinin olanaksız olduğunu, davacının icra takibinin ekinde yer alan kredi sözleşmelerinde kefaletleri kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekili …’ın kefalet beyanlarının geçersiz olup müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunduğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkili Teknomir Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin borçlu olduğunu kabul etmemekle birlikte müvekkilleri … İnşaat Su ve Kanalizasyon Teknoloji Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve …’a usulüne uygun herhangi bir ihtarda bulunulmadığını, bu sebeple iddia konusu borçlara ilişkin temerrüt faizinden müvekkilleri … İnşaat Su ve Kanalizasyon Teknoloji Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve …’ın sorumlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle; haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kredi Çerçeve ve Kefalet Sözleşmesi: T.Halk Bankası A.Ş Işıkkent/İzmir Şubesi ile davalı ……. Servis Hiz. San Tic. Ltd. Şti arasında 03.04.2018 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmeleri akdedildiği, diğer davalıların kredi sözleşmesinin eki olan kefalet sözleşmesini 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmüştür.
İcra Dosyası : İzmir …….. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı takip dosyasında Alacaklı Türkiye Halk Bankası AŞ’nin, borçlular …, … İnş. Su ve Kan. Tek. Mal. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ……… Oto. ve Servis Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 21/10/2019 tarihli toplam 115.095,95- TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, borçlulara yapılan ödeme emri tebligatlarının iade olduğu ancak borçlular vekilinin 25/08/2020 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Kat ihtarnamesi; Davacı bankanın kredi hesaplarını 19.08.2019 tarihinde kat ederek davalı borçlulara Beşiktaş ……..Noterliğinin 19.08.2019 tarih ve …….. yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 19.08.2019 tarihi itibariyle 147.885,11-TL alacağın ihtar tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde faiz ve ekleri ile ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin, davalı asıl borçlu şirketin adresinde bulunmaması nedeniyle 24.08.2019, müteselsil kefillerin aynı gerekçe ile 23.08.2019 tarihinde iade olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi Raporu: Bankacı bilirkişi ………… 28/01/2022 tarihli raporunda; Davacı banka ile davalı …. Oto ve Servis Hiz. San Tic. Ltd. Şti arasında 03.04.2018 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL limitli Kredi Çerçeve Sözleşmeleri akdedildiğini, Davalılar … ve … İnş. Su ve Kanal.Tek. Mal. San ve Tic. Ltd. Şti sözleşme eki kefalet sözleşmesini ve … el yazısı ile kendisi adına asaleten ve … .. Ltd. Şti.ni temsile yetkili olarak; kefalet sözleşmesi kapsamında Teknomir.. Ltd. Şti.nin kullanacağı tüm kredilere 1.000.000.-TL tutarına kadar kendi şahsım adına ve ….. Ltd. Şti.ne temsilen firma adına ayrı ayrı müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum. Beyanını imzaladıklarını, 6098 sayılı TBK hükümleri doğrultusunda kefalet türü, kefalet tarihi ve kefalet limiti el yazısı ile yazılarak kefaletin şekil şartının yerine getirildiğinin değerlendirildiğini, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, Sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete KGF teminatlı taksitli ticari kredi ve KMH dan krediler kullandırıldığını, kredilerin riske girmesi üzerine kredi hesaplarını kat ederek davalılara ihtarname keşide edildiğini ve davalıların 27.08.2019 tarihinde temerrüde düştüklerini, İhtar sonrası riskin devam etmesi üzerine davalılar aleyhine İzmir……. İcra Müdürlüğünün ………E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalıların borca, faiz ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, açılan işbu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda asıl alacak ve faiz alacağı yönünden taleple bağlı kalındığını, 22.10.2019 Takip tarihi itibariyle; 110.984.24-TL Asıl alacak, 3.338.77-TL İşlemiş faiz, 166.94-TL BSMV, 606.00-TL İht. Hac. Vek. Üc.,115.095,95-TL Toplam Banka alacağından davalı …. Oto ve Servis Hiz. San Tic. Ltd. Şti.nin asıl borçlu sıfatıyla, Davalılar … ve … İnş. Su ve Kanal.Tek. Mal. San ve Tic. Ltd. Şti nin tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarının değerlendirildiğini nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, Davacı bankanın takip tarihinden itibaren 105.860,86-TL ticari krediler asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 57 oranında, 5.123,38-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 28.80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
Dava; Davacı banka tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu ve kefiller aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır.
Dava 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinin 6098 sy TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalandığı, TBK’nun 583/1. fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” ve TBK’nun 584. maddesine 6455 sy yasanın 77. maddesi ile 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 584/3. fıkrasında “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler … için eşin rızası aranmaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
03.04.2018 tarihli kredi sözleşmesinin ekinde yer alan davalı kefillere ait 03.04.2018 tarihli yazılı beyanları incelendiğinde, davalı …’ın kendi adına asalaten diğer davalı … İnşaat Su ve Kanalizasyon Teknoloji Malzemeleri San ve Tic. Ltd.Şti adına yetkilisi olarak kefalet limiti, kefalet tarihi ve müteselsil ifadelerini el yazılarıyla yazdığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı …’ın asıl borçlu olan davalı Teknomir Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri San. Tci. Ltd. Şti’nin ortağı ve hissedarı olduğu, TBK’nun 583/1. fıkrası uyarınca kefalet beyanının geçerli olduğu, TBK’nun 584/3. fıkrası uyarınca davalı şirketin ortağı ve hissedarı olduğundan eş rızasının aranmayacağı, bu haliyle sözleşmedeki müşterek borçlu ve müteselsil kefaletlerin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
TBK.nun 589.maddesi uyarınca kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur. Davalı kefiller kredi sözleşmesine 1.000.000,00 TL için kefil olmuşlardır. Davacı banka tarafından 19.08.2019 tarihinde hesabın katedildiği, kat ihtarnamesin davalıların sözleşme adreslerine gönderildiği, tebligatların yapılamadığı ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. maddesindeki “ Müşteri ve kefiller …isim ve imzalarının yanında yazılı yerin kanuni ikametgah kabul edildiği, buraya yapılan tebliğlerin şahıslarına yapılmış sayılacağı” yönündeki düzenleme dikkate alındığında sözleşme adreslerine gönderilen tebliğlerin davalılara yapılmış sayılacağı, ihtarla verilen bir günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında davalı asıl borçlu şirketin 27.08.2019 tarihinde, davalı kefillerin de asıl borçlu gibi 27.08.2019 tarihinde temerrüde düştükleri, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar takip konusu krediler için öngörülen akdi faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 4.2. maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekir.
Davaya konu alacağa dayanak sözleşme ”Genel Kredi Sözleşmesi” başlıklı olup, kullandırılan krediler de ticari niteliktedir. TBK’ nın 120.maddesinde temerrüt faizi yönünden bir sınırlama getirilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7.maddesinde ise TBK’nın 120.madde hükmünün görülmekte olan davalarda uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 8/1.maddesinde, ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 3.fıkrasında ise tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuş, başkaca bir istisna getirilmemiştir. TTK’nın 9.maddesinde ticari işlerde kanuni anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup bu hali ile TBK’nın 88 ve 120.maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanmayacağının kabulü gerektiğinden davacı bankanın sözleşmede belirtilen oranda akdi ve temerrüt faizi talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki hesabın katedilmesi ile birlikte muacceliyet gerçekleşir. İhtarın tebliği yalnızca temerrüt için gereklidir. Somut olayda davacı banka tarafından 19.08.2019 tarihinde hesabın katedildiği anlaşıldığından muacceliyet şartının oluştuğunun kabulü gerekmiştir.
Bu belirlemeler doğrultusunda düzenlenen 28.01.2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile davalı Teknomir Makina İnşaat Ambalaj Otomotiv ve Servis Hizmetleri San. Tci. Ltd. Şti arasında 03.04.2018 tarihli Genel Nakdi ve Gayınakdi Kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında KGF garantili krediler ve KMH kredisi kullandırıldığı, diğer davalılanın kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsiil kefil sıfatıyla ve 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, davalı kefillerin, kefalet limiti ile ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile borçtan sorumlu olacakları, alacak miktarının kefalet limiti içerisinde kaldığı, bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde davacı bankanın takip talebindeki isteği ile bağlı kalındığında davalıların 110.984.24-TL asıl alacak, 3.338.77-TL işlemiş faiz, 166.94-TL BSMV ve 606.00-TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 115.095.95-TL için davacıya borçlu oldukları, davalıların itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davalıların itirazlarının iptaline, 105.860.86-TL ticari krediler asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 57 oranında, 5.123.38-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 28.80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulanmasına, davacı alacağı likit olup davalılar itirazlarında haksız olduklarından İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalıların, İzmir …İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile;
110.984.24-TL Asıl alacak
3.338.77-TL İşlemiş faiz
166.94-TL BSMV
606.00-TL İhtiyati haciz masrafı,
115.095.95-TL Toplam alacağın, 105.860.86-TL ticari krediler asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 57 oranında, 5.123.38-TL KMH asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 28.80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 115.095.95-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 7.862,20 TL nispi harca, peşin alınan 1.390,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.472,12 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 1.390,08 TL peşin harç, 152,50 TL davetiye ve posta gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.260,38 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 14.884,12 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalılar tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza