Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2022/800 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/509
KARAR NO : 2022/800

DAVA : İtirazın İptali (Trafik Sigortasından Kaynaklanan Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İİtirazın İptali (Trafik Sigortasından Kaynaklanan Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı … Taşımacılık’ın maliki olduğu … plakalı aracın, müvekkili sigorta şirketince …-…-… no’lu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 11.09.2019 günü sürücü …’in idaresinde bulunan müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın dönüş yaparken … plakalı araca çarparak maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sonucunda meydana gelen hasarın tazmini için poliçe kapsamında 29/11/2019 tarihinde 6.256,69-TL, 02/03/2020 tarihinde 1.801,00-TL olmak üzere toplam 8.057,69-TL ‘nin … plakalı araç malikine ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olan sigortalıya rücu hakkı bulunduğunu, sigortalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nda ve ZMMS Genel Şartlarında belirtilen bazı koşulları yerine getirmemesi akabinde şirketlerin bu tazminatla ilgili sigortalısına rücuen başvuru yapma hakkı bulunduğunu, kazanın oluşumunda ehliyetsiz …’in asli ve tam kusurlu olması nedeniyle ZMMS Genel Şartları uyarınca müvekkili şirketin davalıya rücu hakkı doğduğunu, müvekkili şirketçe haklı olarak yapılan ödemenin iadesi için davalı tarafa başvurmasına karşın müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı tarafa karşı İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini, yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini, artan gider avansının müvekkili şirketin dilekçede belirtilen banka hesabına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 11/09/2019 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde; … plaka sayılı aracın sürücüsü … ‘in olayı ; “…/… istikametinden … Bulvarına dönüş yaparken, … plakalı araca dönüş yaparken arkadan çarptım” şeklinde, … plaka sayılı aracın sürücüsü … olayı; “…/… istikametinden gelen … plakalı araç arkadan çarpmıştır” şeklinde tanımladığı anlaşılmıştır.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 09/08/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın davalı şirket adına tescilli olduğu, … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu görülmüştür.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 10/08/2021 havale tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın dava konusu kaza tarihinden önce açılmış 1 adet hasar dosyasının mevcut olduğu görülmüştür.
İcra Dosyası : İzmir 28. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasında; alacaklı davacının, borçlu davalı şirket ve dava dışı … aleyhinde 1.801,00-TL ile 6.256,69-TL. asıl alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, borçlu şirket vekilinin 26/08/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin 31/08/2020 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu : Otomotiv uzmanı bilirkişi … ile Nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi Av. … 09/02/2022 tarihli raporunda; Davacı Sigortaya ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, önünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumunda neden ve etken olduğu, dava dışı Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı (dava dışı zarar gören) aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında ve diğer araç tarafından arkasından çarpılması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir kural hatası ve etkisi olmadığı, kaza ile hasarı uyumlu olduğu, tazminata konu … plakalı, 2013 model, … marka aracın hasar onarım bedelinin, 2.922,28 TL yedek parça, 2.380,00 TL işçilik olmak üzere toplam 5.302,28 TL +kdv, kdv dahil 6.256,69 TL olduğu, 02.03.2020 tarihinde davacı sigortanın ödediğini beyan ettiği ve takibe 6.256,69 TL dışında konu ettiği diğer 1.801,00 TL’lik bedelin; içeriği ve neye ilişkin olarak ödendiğinin (değer kaybı bedelimi, yoksa harici hasar bedeli mi?) dosya kapsamında tam net olarak belirli olmadığı, bilgi belge olmadığı, 02.03.2020 tarihinde davacı sigortanın ödediğini beyan ettiği ve takibe de konu ettiği bu bedelin (1.801,00 TL), değer kaybı bedeline karşılık olması durumunda; kazada … plakalı, 2013 model, … marka aracın; kaza nedeniyle, arka panel değiştiği, havuz sacı ile bagaj kapağının onarım gördüğü, … plakalı, 2013 model, … marka aracın ortalama rayiç değerinin kaza tarihinde 50.000 TL olduğu, 50.000,00 TL rayiç değeri olan bir araçta, kaza tarihinde, arka panel değiştiği, havuz sacı ile bagaj kapağının onarım görmesi neticesinde oluşan değer kaybının yaklaşık ortalama 2.500 TL olacağı, eğer ödenen ve rücu edilen 1.801,00 TL’lik bedel, değer kaybı bedeli ise, buna göre ödenen 1.801,00 TL’lik bedelin, bedel kaybı bakımından son derece makul bir değer olduğu,(eğer değer kaybı bedeli olarak ödendi ise), eğer ödenen 1.801,00 TL’lik bedel, yine hasar onarım bedeline karşılık ise, dosya içeriğinde bu ödemeye ilişkin bir açıklama ve ayrıntı bulunmadığı, bu nedenle teknik bakımdan taraflarınca bir irdeleme yapılamadığı, sürücü belgesi durumu ve yeterliliği ile ilgili olarak; kaza tarihinde (11.09.2019) kazada, … plakalı aracın sürücüsü …’in … 1.3 kapalı kasa kamyonet (…) kullandığı, sürücüsü …’in yukarıdaki belgeye göre D1-B-F- ve B1 sürücü belgesi olduğu, bu belge ile … plakalı … 1.3 kamyoneti kullanabileceği, davaya konu kazanın 11.09.2019 tarihinde gerçekleştiği, sürücü …’in sürücü belgesine 2918 S. KTK’nun 48/5. md. istinaden 06.12.2019 tarihi ile 06.06.2020 tarihleri arasında geçici olarak geri alındığı, el konulmuş olduğu, anılı belge ve yazıya göre sürücü …’in 11.09.2019 kaza tarihinde sürücü belgesine sahip olduğu, bu durumda hukuki durumun ve delillerin taktiri mahkemeye ait olmak üzere davacının, zarar gören üçüncü kişiye yaptığı ödemeler nedeni ile sigortalısı olan davalıya rücu hakkı bulunmadığı kanaatine varıldığı; sayın Mahkemece aksi kanaate varılması halinde ve 1801,00 TL lik ödemenin değer kaybı ödemesi olması halinde; davacı sigorta şirketinin İzmir 28. İcra Dairesi’nin …/… sayılı takip dosyası ile talep ettiği, 1801,00.-TL asıl alacak, 6.256,69.-TL asıl alacak, 385,69.-TL işlemiş faiz olmak üzere, 8.512,66.-TL toplam alacağa ilişkin talebinin gerçek zarar ile uyumlu bulunduğu; 1801,00 TL lik ödemenin değer kaybı ödemesi olmaması halinde ise; davacı sigorta şirketinin İzmir 28. İcra Dairesi’nin …/… sayılı takip dosyası ile talep ettiği, 6.256,69.-TL asıl alacak, 382,60.-TL işlemiş faiz olmak üzere, 6.639,29.-TL toplam alacağa ilişkin talebinin gerçek zarar ile uyumlu bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu : 30/06/2022 tarihli ek raporda; İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 04.04.2022 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki belgeye göre, 11.09.2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında … plakalı, sigortalı … 1.3 Kamyonet aracın sürücü …’in, TC: … TC kimlik numarasından PolNet sisteminde 02.04.2022 tarihinde yapılan SRC sorgulamasında geçerli bir mesleki yeterlilik belgesi bulunmadığı, dosyaya dilekçe ekinde sunulu değer kaybı hesabı tablosu incelendiğinde hesaplanan değer kaybı bedelinin 1.801,33 TL olduğu, Değer kaybı olarak ödendiği anlaşılan bu bedel makul ve rayiç bir değer olup kaza ile uyumlu olduğu, SRC belgesinin, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetlerini gerçekleştiren ve bu faaliyetleri meslek olarak edinmiş sürücülerin sürücü belgesi ve psikoteknik raporuna ek olarak alması zorunlu olan bir mesleki yeterlilik belgesi olduğu, SRC belgesinin özellikle iş sağlığı ve güvenliği ve mesleki yeterlilik bakımından gerekli bir belge olduğu, her mesleğin bir standardı olduğu gibi yük ve yolcu taşıyan araç sürücülerinin de kendi mesleklerini icra edebilmeleri için istenen bir belge olduğu, bir sürücü, kullandığı araç tescil belgesinde Ticari değilse, sürücüsünde SRC belgesine zorunluluk olmadığı ve aynı araç Ticari olarak tescili durumunda ise SRC belgesi zorunlu olduğu, ancak yeterli sınıf sürücü belgesi bulunan sürücülerin 2918 s. KTK’ne göre anılı aracı kullanmaya yeterliliklerinin olduğu, sigortalı aracın sürücüsünün; kusur ve ihlalleri ile kazanın oluşumunda SRC belgesinin olmasının teknik ve yetkinlik bakımdan etkisinin bulunmadığı, ZMMS Genel Şartları B.B.4/c bendinde “sürücü belgesiz şekilde araç kullanılması” sigortacının, sigortalısına rücu edebileceği haller arasında sayılmış olup, nihai karar Mahkemenize ait olmak üzere SCR belgesinin sürücü belgesi niteliğinde olmadığı kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan yetersiz ehliyet nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
2918 sayılı KTK’nın 95/2.maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının B.4/b maddesi hükmü uyarınca, tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacı 3.kişinin zararını karşıladıktan sonra kendi sigortalısına ödediği miktarı rücu edebilir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortalıya rücu nedenleri KZMMS GŞ’nın B.4. maddesinde sınırlı sayma metodu ile belirtilmiş olup, bu sayılan nedenleri dışında sigortacının, sigortalısına rücu hakkı bulunmamaktadır. Kural olarak, trafik sigortacısı, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle üçüncü kişinin zararını tazmin ettiğinde, ödediği tutarı sigortalısına rücu edemeyecektir. Yapılan ödemenin rücu edilebilmesi istisnai hallerde mümkün olduğunda, istisnai bir düzenlemenin uygulanmasında kapsamının dar yorumlanması gerekli olup, yorum yoluyla rücu nedenlerinin genişletilmesi mümkün değildir.
Sürücü belgesi ile ilgili esaslar 2918 sayılı KTK’nun 36 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, 36. Maddesinde motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesinin yasak olduğu, sürücü belgesi olmayanların, Mahkemelerce veya Cumhuriyet savcılıklarınca ya da bu Kanunda belirtilen yetkililerce sürücü belgesi geçici olarak ya da tedbiren geri alınanların, sürücü belgesi iptal edilenlerin, araç kullanarak trafiğe çıktıklarının tespiti hâlinde, bu kişilere idari para cezası verileceği, 38. Maddesinde sürücü belgesi sınıflarının, belge sahiplerine sürme yetkisi verilen motorlu araçların cinsleri, özellikleri, sürücü belgelerinin şekli, içeriği ve verilmesine ilişkin hususların yönetmelikle belirleneceği, sürücü belgesi sahiplerinin, sürücü belgelerinin sınıfına göre sürmeye yetkili oldukları araçların dışındaki araçları sürmeleri yasak olduğu, bu yasağa aykırı hareket edenler idari para cezası verileceği öngörülmüştür.
Karayolları Trafik Kanunun 75. Maddesinde sürücü belgesi sınıfları ile hangi sınıf sürücü belgelerinin hangi cins araçları kullanmaya yetkili olduğu düzenlenmiş olup, D1 sınıfı sürücü belgesi minibüs kullanacaklara, B sınıfı sürücü belgesi otomobil ve kamyonet kullanacaklara, F sınıfı sürücü belgesi lastik tekerlekli traktör kullanacaklara, B1 sınıfı sürücü belgesi net motor gücü 15 kilovatı, net ağırlığı 400 kilogramı, yük taşımacılığında kullanılanlar için ise net ağırlığı 550 kilogramı geçmeyen dört tekerlekli motosikletleri kullanacaklara verileceği öngörülmüştür.
SRC belgesi, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında yolcu ve yük taşımacılığı faaliyetlerini gerçekleştiren ve bu faaliyetleri meslek olarak edinmiş sürücülerin sürücü belgesi ve psikoteknik raporuna ek olarak alması zorunlu olan bir mesleki yeterlilik belgesidir. SRC belgesi, kullandığı aracın ruhsatında “ticari” ifadesi geçiyorsa bu aracı kullanan kişinin sahip olması gereken bir belge olup, ticari olarak tescil edilmiş bir aracı kara yollarında kullanan bir sürücünün bu belgeye sahip olması gerekir. SRC belgesi ticari araç kullanıcıları tarafından alınan bir mesleki yeterlilik belgesidir.
Somut olayda, davacı sigorta şirketi, sigortalısı olan davalıya ait kullanım amacı –ticari olarak tescil edilen … Marka kamyaneti kullanan sürücü …’in 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında SRC belgesine sahip olmadığından bahisle KZMMS GŞ’nın B.4.b maddesi uyarınca “aracın yetersiz ehliyetnameye sahip olan” sürücü tarafından kullanıldığını iddia ederek, 3. kişiye ödediği hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalı sigortalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmektedir. KZMMS GŞ’nın B.4.b maddesinde geçen “yetersiz ehliyetname” ibaresinden ne anlaşılması gerektiği ihtilaf konusu olup, B.4.b maddesinin devamında sürücü sertifikası ifadesi dikkate alındığında, “yeterli ehliyetname” ibaresinden anlaşılması gerekenin aracın cinsi itibariyle hangi sınıf sürücü belgesine sahip olunduğu ile ilgili olduğu kabul edilmelidir. Hangi sürücü belgesi ile hangi araçların kullanılabileceği ise KTK’nun 38. Maddesi delaletiyle Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 75. Maddesinde düzenlenmiş olup, davalı sigortalıya ait kamyoneti kullanan dava dışı sürücü …’in D1, F, B ve B1 sınıfı sürücü belgelerine sahip olduğu, sürücü belgelerinin kaza tarihi itibariyle halen geçerli olduğu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 75. Maddesi uyarınca B sınıfı sürücü belgesinin kamyonet kullanımına cevaz verdiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, tazminatı gerektiren olay sırasında davalı sigortalıya ait aracı kullanan sürücü … yeterli sürücü belgesine sahip olup, rücu hallerinden sayılan “aracın yetersiz ehliyetnameye sahip kişilerce sevk edilmesi” koşulu gerçekleşmemiştir. Trafik poliçesi zorunluluğu KTK’da getirilmiş olup, KZMMS GŞ’nın A.3. bendinde sigortanın kapsamının da KTK çerçevesinde belirleneceği açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla 2918 sy KTK ve Karayolları Trafik Yönetmeliği bakımında, dava dışı sürücü … zararlandırıcı olay sırasında yeterli sürücü belgesine sahip olup, dava konusu kamyoneti KTK hükümlerine göre karayollarında kullanmaya elverişli ehliyetnameye sahiptir. 2918 sy KTK’da aranmayan, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile getirilen ve sürücü belgesi (ehliyetname) niteliği taşımayan, bir mesleki yeterlilik belgesi olan SRC belgesinin bulunmamasının “yetersiz ehliyetname” olarak kabul edilmesi, istisnai nitelikteki sınırlı sayma yöntemi ile belirlenen rücu hallerinin sınırlarının, amaç dışı genişletilmesine yol açacak olup, istisnai düzenlemelerin dar yorumlanması ilkesine de ters düşecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı sigortalıya ait aracı kullanan dava dışı sürücünün yeterli ehliyetnameye sahip olduğu anlaşılmakla rücu koşulları oluşmadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 102,80 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 22,10 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 8.512,66 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır