Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2023/47 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/495
KARAR NO : 2023/47
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı … Lift Çelik Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında … Profil San. ve Tic. AŞ.’nin AGV proje otomasyonu için bir eser sözleşmesi imzalandığını, bu eserin tamamlanabilmesi için ekli sözleşme doğrultusunda davacı şirkete, davalı … Lift firması tarafından “Tekerlekli Profil taşıma aparatı (AGV)” teslim edildiğini, davacının da bu teslim edilen tekerlekli aygıtın PLC ve ekipmanlarının değişimi, tekerlekli aygıtın otomatik hareketlerinin yapılabilme kabiliyetinin kazandırılması, emniyet sisteminin devreye sokulması, otomasyon yazılımının yapılması işlerinin üstlenilmesini taahhüt ettiğini, ekte sunulu sözleşme gereği davacı şirket taahhütlerini yerine getirerek sözleşmedeki ifa borcunu tam olarak karşıladığını, zaten davalı … Lift Şti.’nin müşterisi olan yani davaya konu makinanın ana müşterisi olan dava dışı … Profil San. ve Tic. AŞ’nin davacı firmanın fabrikasında makinayı gördüğünü, makinanın çalıştığını ve davacı firmanın sözleşme gereği üstlendiği edimleri yerine getirdiğini tespit ettiğini, müşteri … Profil proje sorumlusu … tarafından … Lift Şti. yetkilisi …’e gönderilen e-mailde “Bugün …’te sizlerle yaptığımız tespit sonrası makinanın yerde tekerlekleri döndüremediğini tespit ettik. Sorunun … Lift kaynaklı olduğunu düşünüyoruz.” denildiğini, davacı firmanın da sözleşmenin edimini yerine getirdiğinden faturalarını kesip davalı … Lift Ltd. Şti’ne gönderdiğini, davalı yanın Turgutlu … Noterliği’nin … Yevmiye No.lu ve … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeye aykırı olarak otomasyon yazılımı yapılmaksızın üretim yapıldığını, ürünün ayıplı mal niteliğinde olduğunu iddia ederek faturaları iade ettiğini ve borcunu ödemekten akabinde İzmir …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalı yanca iddia edilen tüm hususlar reddedilerek makine mühendisi adli bilirkişi …’ün uzman görüşüne başvurulduğunu, yine … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tespit talebinde bulunulduğunun davalıya bildirildiğini, davalı yanın iddiaları gerçek dışı olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 293.maddesi uyarınca makine mühendisi adli bilirkişi …’e başvurularak taraflar arasında yapılan anlaşma gereği “PLC ve ekipmanlarının değişimi, AGV’nin otomatik hareketinin yapılması, makine emniyet sisteminin devreye alınması ve otomasyon yazılımın yapılması” işi kapsamında makineye git yazılımın yapılarak makinenin görevini yerine
getirip getirmediği hususunda görüş talep edip Adli Bilirkişi …’ün raporuna göre “….İş sahibi … Lift Çelik Makine San. ve Tic. Ltd Şti tarafından anlaşma gereği İYTE’de kurulu olan … Teknoloji Sistemleri atölyesine operatör koltuğu ve hidrolik kumanda kolları olmaksızın, ana şasi, asansör, batarya,4 adet dolgu yürüyüş tekerleri ve teker tahrik sistemleri monteli olarak otomasyon ve yazılım sistemi yüklenmesi için teslim edilen forklift yerine yapılan incelemesinde yüklenici … Tek.Sist.Müh.İma.Ith. İhr. Tic. LTD. ŞTİ’nin anlaşmadan kaynaklı edimini yerine getirmiş olduğu, yapılan iş ve hizmetten kaynaklı ayıbın makinada bulunmadığı, iş sahibine ait makinenin yapılan incelemesinde yukarıda (4.1 ve 4.2’de) izah edilen ve yukarıda Resim:14-15 te gösterilen tahrik motorlarının yataklanmasından kaynaklı teknik problemin yüklenici ile ilintili olmayıp iş sahibi tarafından teslim edilen makinede var olan bir durum olup iş sahibi tarafından gözden geçirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır..” denildiğini, uzman görüşünden de anlaşılacağı üzere davalı yanın ihtarında yer verdiği hususların aksine davaya konu makinenin ayıplı olmadığı ve tahrik motorların yataklanmasından kaynaklı teknik problemin de yüklenici ile bağlantısının olmadığının çok açık bir şekilde belirtildiğini, bununla birlikte … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak … D.I … K. sayılı dosyası üzerinden sözleşmeye konu tekerlekli profil taşıma aparatında davacı … firması tarafından PLC ve ekipmanlarının değişiminin yapılıp yapılmadığı, tekerlekli aygıtın otomatik hareketlerinin yapılabilme kabiliyetinin kazandırılıp kazandırılmadığı, emniyet sisteminin devreye sokulup sokulmadığı ve otomasyon – yazılımının yapılıp yapılmadığı yani … firmasının edimlerini gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti ile … Lift Ltd. Şti. tarafından …’e sözleşme başlangıcında teslim edilen ve tasarımı ve imalatı … Lift’e ait olan tekerlekli profil taşıma aparatındaki (AGV) tekerleğin çalışıp çalışmadığının ve ayrıca davacı firma …’ten sözleşme doğrultusunda ekte sunulan delillerin incelenerek …’ten kaynaklı bir ayıbın olup olmadığının tespiti talep edildiğini, Mahkemenin belirlediği heyet ile sözleşmeye konu makinelerin bulunduğu davacı şirketin atölyesine gidilerek detaylı bir keşif yapıldığını, yapılan keşif sonucunda da raporda “…detayları raporun diğer başlıkları altında verildiği üzere keşif tarihinde yerinde yapılan incelemede yüklenici … Teknoloji Ltd. Şti tarafından söz konusu Tekerlekli Taşıma Aparatında PLC ve ekipmanlarının değiştirildiği, üzerindeki kumanda kolu ve dokunmatik ekranda çalışan yazılım ile kontrol edilerek AGV’nin otomatik hareketinin yapıldığı, makine emniyet sisteminin acil durdurma butonu ve iki adet yaklaşma sensörü şeklinde devreye alındığı ve otomasyon yazılımın yapıldığı bu nedenle yüklenicinin teklif mektubundaki yükümlülükleri yerine getirdiği, imalatlarda açık ayıp bulunmadığı görüş ve kanaatindeyiz..” denildiğini, …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.I dosyası ile yapılan tespitte dedavacının yükümlülükleri yerine getirdiğinin açıkça belirtildiğini, tüm bu açıklamalar ışığında davalı yanca ödenmesi gereken bakiye alacak, tespit davası için yapılan masraf ve ihtaname masrafları için borçlu aleyhine İzmir …. İcra Mi ‘nün … E. sayılı dosya üzerinden takip konusu miktarın ödenmediğini ve haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamın, davalı borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli takip konusu alacağın yüzde 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı şirketin, müşterisi … Profil firması için AGV Otomatik Çalışma Otomasyonu işlemini yaptırmak üzere davacı şirket ile anlaştığını, buna göre;davacı şirket tarafından temin edilen profil taşıma makinesi ve kullanılacak olan elektrik malzemeleri birleştirilmek ve otomasyon yazılımı yapılmak üzere davacı şirkete teslim ettiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete teklif mektubu gönderildiğini, teklif mektubu başlığından da anlaşılacağı üzere anlaşmanın asıl amacının, profil taşıma makinesinin operatör yardımına ihtiyaç duymadan otomatik olarak çalışmasını sağlayan yazılımın yapılması olduğunu, nitekim AGV (Automated Guided Vehicle) insansız otomatik yönlendirmeli araç anlamına geldiğini, Operatörsüz çalışma bu ürünün belirleyici özelliği olup arada herhangi bir sözleşme olmaya dahi AGV denilince istenen özelliğin bu olduğunun anlaşılacağını, Mahkemece bu durumun üzerinde özellikle durulmasını, yargılama sırasında bilirkişiden bu konuda görüşünün de sorulmasını, buna karşılık davalı şirket tarafından yapılan muayenede davacı tarafça bu edimin yerine getirilmediğini, aracın otomatik yönlendirme kabiliyetine sahip olmadığını ve bu yönüyle beklenen faydayı sağlamayarak ayıplı ürün niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafça müvekkil şirkete sunulan teklifte “1. Seçenek Teklifimiz” başlığı ile
“PLC ve ekipmanlarının değişimi, AGV’nin otomatik hareketinin yapılması, makine emniyet sisteminin devreye alınması ve otomasyon yazılımının yapılmasıdır.” denildiğini, yine … tarihli “… Profil AGV Otomatik Çalışma Otomasyon Teklifi” başlıklı teklifte aynı hususun taahhüt edildiğini, yapılacak işlemden beklenen hususların davacı taraf ile yapılan şifahi görüşmelerde de defalarca dile getirildiğini, davacı şirket ile davalı şirketin teknik ekibi tarafından, anlaşmadan önce … Profil firmasında keşif yapıldığını ve … Profil firmasının ürün ile ilgili tüm isteklerinin madde madde yazıldığını, davacı ile davalı şirketin yapılacak işin, yazılan tüm maddeleri kapsadığı konusunda anlaşma öncesinde karşılıklı teyitte bulunduğunu, iş bitiminde ise davacı şirket, önemli olan bazı maddeleri “kapsam dışı” olarak belirterek yapmadığını, davacı tarafın edimini anlaşmaya uygun olarak yerine getirdiği iddiasının
dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirketin müşterisi için tek bir projeye mahsus olmak üzere oluşturduğu ürünün başka bir projede kullanılamadığını veya üçüncü bir kişiye satılamadığını, müvekkil şirketin … Profil firmasından aldığı ödemeyi de iade ettiğini ,ürünün müvekkil şirkette atıl vaziyette durduğunu, müvekkilin fahiş miktarda zarara uğramasının söz konusu olduğunu, dava dilekçesinde, müşteri … Profil Şirketinin gönderdiği e-postaya atıf yapılarak müvekkile kusur isnat edilmekte ise de mail içeriğinde bildirilen kanaatin, davalı aleyhine delil olamayacağını, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı dosyasında düzenlenen tespit raporu ile uzman görüşünün de taraflarınca kabul edilmediğini, davacı tarafça takibe konu edilen faturaya müvekkil şirket tarafından Turgutlu …. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile itiraz edilerek faturanın iade edildiğini, sözleşme konusu bedelin yarısının davacıya ödendiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile takibe konu edilen alacağın yargılamayı gerektirmekte olup likit bir alacak olmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, davalı aleyhine başlatılan icra takibi haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek işbu davanın reddine; davacı tarafın, takip çıkışının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; *Davacının geliştirmiş olduğu otomasyon yazılımının dava konusu profil taşıma aparatındaki tüm arayüzlerdeki işlemleri gerçekleştirdiği ancak sağ-sol işlemlerin komut gönderilmesine rağmen tamamlanmadığı, « Profil taşıma aparatının , tekerleklerinin çalışma sisteminin incelenmiş, arka sol ve arka sağ tekerleğin düz doğrultuda hareket etmesine karşın dönüş manevrasını gerçekleştirmediği, *Profil taşıma aparatının arka sol ve sağ tekerleklerin tahrik mekanizmasının mekanik yönden sorunlu olduğu, tespit edilen mekanik sorunların davalı yanın sorumluluğunda olduğu, *Davacının geliştirmiş olduğu otomasyon yazılımının taraflar arasındaki sözleşmedeki edimlerini yerine getirecek şekilde geliştirilmiş olduğu, *Davacı şirketin işbu faturalardan kaynaklı (… nolu 79.394,23 TL ve … nolu 7.502,02 TL olmak üzere 86.896,25 TL alacaklı olduğu ancak taraf defterlerinde yapılan incelemeler neticesinde davacı şirketin düzenlemiş olduğu ve taraf defterlerinde kaytlı faturanın eklenmesi ve yapılan avans ödemesinin mahsubu halinde (86.896,2542.947,32-33.891,00- 55.952,57) 55.952,57 TL davalı şirketin borçlu olacağı, *Davacı şirket tarafından düzenlenmiş …-… nolu 67.674,32 TL bedelli “… Profil AGV Otomatik Projesi sözleşmesinin 2.4 maddesine istinaden teslim alınmayan ürünlerin depolama bedeli” açıklamasının yer aldığı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, tarafımızca bu fatura yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı bu husustaki takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, Görüş tespit ve kanaatimizi içeren heyet raporumuzu hukuki değerlendirmesi ve nihai kararı sayın mahkemenize ait olmak üzere arz ederim.
-Davacı vekilinin delil dilekçesi sunduğu görüldü.
-Tanık dinlenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı görüldü.
-Bankadan hesap döküm dekontu celbedilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
6098 Sayılı TBK.’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi, “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK.’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen (sinallagmatik), rızai, şekle bağlı olmayan, ani ve sürekli edim karmaşığı borç içeren, bir sözleşmedir. Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, her iki taraf da birbirilerine karşı asli edim yükümlülüğü altına girerler. Borçlanılan edimler, bir karşılıklılık ilişkisi içindedirler. Sözleşme, esas olarak bu edimlerin karşılıklı değişimini konu edinir. Taraflar aksini kararlaştırmadığı veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadığı takdirde, yüklenici işin tesliminde ücrete hak kazanacaktır. Eser sözleşmenin kurulması ile birlikte yüklenici, eseri imal etme, iş sahibi de ücret ödeme borcu altına girmektedir.Tarafların elde ettikleri alacak hakları, karşılıklı olarak birbirlerinin sebebini (causa) oluştururlar. Bu sebeple, bu sözleşme karşılıklı (sinallagmatik) sözleşmeler olarak da anılır.Eser sözleşmesi, rızai bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin kurulması için tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları yeterlidir. Sözleşmenin kurulması için ilave bir unsura, örneğin, bir malın karşı tarafa teslimi ya da mülkiyetin devrine ihtiyaç duyulmamaktadır. Eser sözleşmesinin kurulması kanun tarafından kural olarak bir şekle bağlanmamıştır. TBK. m. 12 hükmüne göre, sözleşmelerin geçerliği, kanunda açıkça belirtilmediği sürece bir sıhhat şekline tabi değildir. Bu sebeple tarafların bu sözleşmeyi hiçbir şekle bağlı olmadan kurmaları mümkündür. Yüklenici ile iş sahibi arasında yapılacak sözlü anlaşma ile dahi bir inşaat sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulması, hatta bu sözleşmenin zımni irade açıklamaları ile de kurulması mümkündür. Eser sözleşmesinin kapsamının çok hacimli ve önemli olması durumunda, içeriğini ve ilkelerini yazılı olarak tespit etmek, ispat yönünde yararlı olacağını söylemek mümkündür.Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olarak eser sözleşmesinde tarafların bir takım borçlarının Borçlar Kanunu hükümleri ile açıkça öngörülmesine ilave olarak, dürüstlük kuralından ve işin niteliğinden kaynaklanan bir takım yan borçların var olduğunu söylemek de mümkündür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’nun 471 ila 475. maddeleri arasında (BK. m. 346-363) müteahhidin borçları ifade edilmiştir. Bu bağlamda, müteahhidin borçları, ‘‘genel olarak’’, ‘‘malzeme bakımından’’, ‘‘işe başlama ve yürütme’’, ‘‘ayıp sebebiyle sorumluluk’’ konuları etrafında düzenlenmiş olup, düzenleme tarzı bakımından 818 sayılı eBK’nun sistematiğinin takip edildiğini söylemek mümkündür. Yüklenicinin borçlarından bazıları, eserin sözleşmeye uygun olarak hazırlanması ile ilgili olup, işi sadakat ve özenle yapma, işi bizzat yapma (istisnası mümkündür), araç ve gereçlerle malzemeye ilişkin borçlar, işe zamanında başlama ve devam etme, genel ihbar yükümlülüğü olarak; bazıları ise, meydana getirilen eserin teslimi ile ilgili olup, bunlar eseri teslim borcu, ayıba karşı tekeffül borcu ve eserin hasarına katlanma borcu olarak sayılabilecektir.Teslim mükellefiyeti, yüklenicinin borçları arasında açıkça zikredilen ayıba karşı tekeffül borcunun da bir ön şartını oluşturmaktadır. Buna ilave olarak, yüklenici eserin tesliminde gecikirse iş sahibi borçlunun temerrüdü hükümlerine başvurabilir. Yüklenicinin eseri ayıplı olarak teslim etmesi durumunda ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Eser sözleşmelerinde eserin teslimi ile işin kabulü kavramları birbirinden farklı kavramlar olup, yüklendikleri anlam ve sonuçlar da birbirinden farklıdır. Genel olarak taşınırlarda teslim, taşınmazlarda kabul kavramı kullanılmaktadır.Eser sözleşmesinde eserin teslim anı, yarar ve hasarın iş sahibine geçmesi, ayıba karşı tekeffülde muayene ve ihbar sürelerinin işlemeye başlaması, ayıba karşı tekeffülden doğan davalarda zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması ve müteahhidin ücret alacağının muaccel olması bakımından önem taşımaktadır.Yüklenicinin eseri teslim borcunu zamanında yerine getirememesi durumunda, borçlu temerrüdü şartlarından biri oluşmuş demektir. Gecikmenin tek başına temerrüde yol açıp açmadığı, somut olayın özelliklerine göre incelenmelidir. Eserin tesliminde gecikmede müteahhidin temerrüdü özel hükümlerle düzenlenmemiştir. Bu durumda, borçlunun temerrüdünü düzenleyen TBK. m. 117-122 ile tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde temerrüdün düzenlendiği TBK. m. 123-126 uygulama imkanı bulmaktadır. Yüklenicinin işe zamanında başlamaması ya da işin vadeye yetişmeyeceğinin anlaşılması durumlarında, iş sahibine sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanıyan TBK. m. 473 hükmü doktrinde, ‘‘vadeden önce temerrüt’’ olarak nitelendirilmektedir. Bu hüküm, belirli durumlarda, sadece iş sahibine sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanımaktadır. TBK. m. 83’e göre, borçlu kural olarak borcunu bizzat kendisi ifa etmek zorunda değildir. Ancak, borcun bizzat kendisi tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaatinin bulunması durumunda, borçlu borcunu bizzat ifa etmek ya da yönetimi altında ifasını sağlamak zorundadır. Borcun müteahhit tarafından bizzat ifa edilmesinde alacaklının menfaatinin bulunmadığı durumlarda ise müteahhit eseri imal ve teslim borcunu üçüncü kişiler aracılığı ile gerçekleştirebilirler. Ancak yapılacak eser, sanat eserlerinde olduğu gibi, yüklenicinin maddi ve fikri bireysel yeteneklerinden, başkası onun kişisel yönetimi altında olsa bile, aynı eseri ortaya çıkaramayacak derecede etkileniyorsa, işin müteahhit tarafından bizzat yapılması zorunludur; bu gibi hallerde eser özgün yapısını ve değerini onu yapanın kişiliğinden alır ve yerine başkası konulamaz. Tarafların TBK. m. 471’de ifade edilen işi yüklenicinin bizzat yapması kuralını sözleşme ile değiştirmeleri mümkündür. Örneğin; başkaları da tamamen aynı nitelikte eser meydana getirebilecek durumda olsalar bile sözleşmede yüklenicinin işi bizzat yapma borcu şart kılınabilir; yahut işin imalinde yüklenicinin nitelikleri önem arzetmese bile, işin yine de bizzat yüklenici tarafından imal ve teslimi sözleşme ile kararlaştırılabilir. İşin imali için yüklenicinin şahsi niteliklerinin önemli olması ihtimalinde de, sözleşme ile işin bir üçüncü kişiye yaptırılması kararlaştırılabilir.Yüklenici, borcuna aykırı olarak eseri teslim vadesi geldiğinde teslim etmezse, ihtar gereken bir durum varsa iş sahibinin ihtarı üzerine, ihtar gerekmeyen hallerde ise vadenin geçmesi ile birlikte eseri teslim borcunda temerrüde düşer. Bu durum,aynen ifa yükümlülüğü üzerinde herhangi bir etki yaratmaz. Borçlu temerrüdünün gerçekleşmesi için yüklenicinin temerrüde düşmekte kusurlu olması gerekmez. Temerrüdün bazı sonuçları da kusurdan bağımsızdır.Örneğin, iş sahibinin yükleniciden aynen ifayı talep etmesi veya aynen ifadan vazgeçerek eser sözleşmesinden dönmesi, yüklenicinin kusurlu olması şartına bağlı değildir. Buna karşılık, borçlu temerrüdünün bazı sonuçları yüklenici ancak eseri teslim borcunda kusuru ile temerrüde düşmüşse, uygulama alanı bulur. Örneğin, İş sahibinin temerrüde bağlı olarak yükleniciden tazminat talep edebilmesi için yüklenicinin temerrüde düşmekte kusurlu olması gerekir. Kusur koşulu, temerrüde bağlı tüm tazminat talepleri bakımından aranır. Örneğin, aynen ifa talebine bağlı olan gecikme tazminatı (TBK m. 118); ifa yerine talep edilen müsbet zarar tazminatı (TBK m.125 f.2) ve sözleşmeden dönmeye bağlı menfi zarar tazminatı (TBK m. f.3) talepleri için yüklenicinin kusuru şarttır.Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, yüklenici sadece kusuruyla temerrüde düştüğü takdirde, eserin teslimindeki gecikme sebebiyle cezai şart ödemek zorundadır.Kusurlu yüklenici, temerrüt süresince eserin meydana getirilmesinin ve tesliminin kazaen imkansız hale gelmesinden de sorumludur (TBK m. 119 f. 1).Yüklenicinin eseri tesliminde temerrüde düşmekte kusurlu olmasından anlaşılması gereken, onun kasten veya ihmalle, eserin zamanında teslimi için gerekli olan tedbirleri almamış veya eksik tedbir almış olmasıdır. Yüklenicinin temerrüde düşmekteki kusuru sözleşmenin kurulmasından önceki döneme dayanabileceği gibi sözleşme kurulduktan sonra da ortaya çıkmış olabilir. Örneğin, yüklenicinin eseri meydana getirebileceği süreyi azımsayıp gerekenden daha kısa bir sürede eseri teslim etmeyi üstlenmiş olması veya olanaklarının eseri meydana getirmeye yeteceği kuşkulu olduğu halde kayıtsız şartsız bir eserin yapımını üstlenmesi durumlarında yüklenicinin kusuru daha sözleşme kurulurken mevcuttur. Buna karşlılık, eserin teslimi, yüklenicinin işi kötü organize etmesi, yeterli sayıda veya vasıfta işçi istihdam etmemesi, TBK m. 472 f. 3’e aykırı olarak eserin zamanında teslimini tehlikeye sokan durumları iş sahibine derhal bildirme yükümlülüğünü ihlal etmesi gibi sebeplerle gecikmişse, yüklenicinin temerrüde düşmekteki kusuru sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkmıştır. Yüklenici eseri vadede teslim etmediğinde, onu bu borca aykırı davranışında kusurlu olduğu, yani kusuruyla temerrüde düştüğü varsayılır (TBK. m. 112). Bu sebeple, temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat yükü yükleniciye aittir. Yüklenici, eserin vadede teslim edilmemesine bir beklenmeyen halin sebep olduğunu ortaya koyarsa temerrüde düşmekte kusursuz olduğunu ispatlamış olur. Örneğin, yüklenicinin inşa ettiği binaya yıldırım düştüğü için binanın çatısı yıkılmış ve çatının tekrar yapılması sebebiyle teslim gecikmişse, yüklenicinin eserin teslimindeki gecikmede kusurlu olduğu söylenemez.TBK’473. maddesinin 1. fıkrasında, yüklenicinin eserin yapılması borcunda, üç tür temerrüt durumu düzenlenmiştir. Eserin yapımına zamanında başlamaması, eseri sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirmesi, yüklenicinin üstlendiği eseri kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceğinin açıkca anlaşılması durumunda iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkının mevcut olduğu öngörülmüştür.
TMK.’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler 6098 sayılı TBK.’nın 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK.’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, BK 362 son ve TBK.’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir. (Yargıtay 15. H.D. 19.06.2014 gün, 2013/4976 E. 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları).
Somut olayda; Davacı ile davalı … Lift Çelik Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında … Profil San. ve Tic. AŞ.’nin AGV proje otomasyonu için bir eser sözleşmesi imzalandığı, bu eserin tamamlanabilmesi için ekli sözleşme doğrultusunda davacı şirkete, davalı … Lift firması tarafından “Tekerlekli Profil taşıma aparatı (AGV)” teslim edildiğini, davacının da bu teslim edilen tekerlekli aygıtın PLC ve ekipmanlarının değişimi, tekerlekli aygıtın otomatik hareketlerinin yapılabilme kabiliyetinin kazandırılması, emniyet sisteminin devreye sokulması, otomasyon yazılımının yapılması işlerinin üstlenilmesini taahhüt ettiğini, ekte sunulu sözleşme gereği davacı şirket taahhütlerini yerine getirerek sözleşmedeki ifa borcunu tam olarak karşıladığını, zaten davalı … Lift Şti.’nin müşterisi olan yani davaya konu makinanın ana müşterisi olan dava dışı … Profil San. ve Tic. AŞ’nin davacı firmanın fabrikasında makinayı gördüğünü, makinanın çalıştığını ve davacı firmanın sözleşme gereği üstlendiği edimleri yerine getirdiğini tespit ettiğini, davacı firmanın da sözleşmenin edimini yerine getirdiğinden faturalarını kesip davalı … Lift Ltd. Şti’ne gönderdiğini, davalı yanın Turgutlu … Noterliği’nin … Yevmiye No.lu ve … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeye aykırı olarak otomasyon yazılımı yapılmaksızın üretim yapıldığını, ürünün ayıplı mal niteliğinde olduğunu iddia ederek faturaları iade ettiğini ve borcunu ödemekten akabinde İzmir …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalı yanca ödenmesi gereken bakiye alacak, tespit davası için yapılan masraf ve ihtaname masrafları için borçlu aleyhine İzmir …. İcra Mi ‘nün … E. sayılı dosya üzerinden takip konusu miktarın ödenmediğini ve haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalının ayıplı ifa nedeniyle zararını talep edebilmesi için davaya konu işin, sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılıp teslim edilmediğini ispat etmesi ve varsa ayıpların niteliğine göre süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir.
Mahkememizce dava konusu yapılan makina üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve davacı tarafından yaptırılan delil tespitine ilişkin değişik iş dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan … tarihli bilirkişi heyet raporunda” Davacının geliştirmiş olduğu otomasyon yazılımının dava konusu profil taşıma aparatındaki tüm arayüzlerdeki işlemleri gerçekleştirdiği ancak sağ-sol işlemlerin komut gönderilmesine rağmen tamamlanmadığı, Profil taşıma aparatının , tekerleklerinin çalışma sisteminin incelenmiş, arka sol ve arka sağ tekerleğin düz doğrultuda hareket etmesine karşın dönüş manevrasını gerçekleştirmediği, profil taşıma aparatının arka sol ve sağ tekerleklerin tahrik mekanizmasının mekanik yönden sorunlu olduğu, tespit edilen mekanik sorunların davalı yanın sorumluluğunda olduğu, davacının geliştirmiş olduğu otomasyon yazılımının taraflar arasındaki sözleşmedeki edimlerini yerine getirecek şekilde geliştirilmiş olduğu, davacı şirketin işbu faturalardan kaynaklı (… nolu 79.394,23 TL ve … nolu 7.502,02 TL olmak üzere 86.896,25 TL alacaklı olduğu ancak taraf defterlerinde yapılan incelemeler neticesinde davacı şirketin düzenlemiş olduğu ve taraf defterlerinde kaytlı faturanın eklenmesi ve yapılan avans ödemesinin mahsubu halinde (86.896,2542.947,32-33.891,00- 55.952,57) 55.952,57 TL davalı şirketin borçlu olacağının bildirildiği” davalının ayıp iddiasının yerinde olmadığı, davacının eser sözleşmesinin gereği olarak kendisine teslim edilen makinadaki yazılım işlemini gerçekleştirmiş olduğu yönündeki iddiasının bilirkişi raporundaki tespitler ve davacı tarafça yaptırılan delil tespitindeki dosya ile uyumlu olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN takip talebindeki koşullarda DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.997,94 TL nispi harçtan, peşin alınan 706,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.291,08‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına.
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı ve 706,86 TL peşin harç toplamı olan ‭766,16 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 383,45 TL tebligat ve posta gideri ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.633,45 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 9.364,22 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu şeklinde karar verildi.31/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır