Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/269 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/488
KARAR NO : 2022/269

DAVA : İtirazın İptali (Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili bankanın Manisa Şubesi ile davalı Tezcan Kuyumculuk Telekominikasyon İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Satış ve Hizmetleri Dekarosyon Mobilya Turizm Taahhüt Nakliye Gıda Hayvancılık Mühendislik Zirai ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında genel nakdi gayrinakdi kredi sözleşmesi ve Business Card Sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, diğer davalı ……….’in müşterek müteselsil kefil sıfatı ile kredi sözleşmesini imzaladığını, ödenmesi gereken borç bakiyesinin müvekkili bankaya ödenmediğini, bunun üzerine kredi hesabı kat edilerek; borcun ödenmesi hususunda asıl borçlu Tezcan Kuyumculuk Telekominikasyon İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Satış ve Hizmetleri Dekarosyon Mobilya Turizm Taahhüt Nakliye Gıda Hayvancılık Mühendislik Zirai ve Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd.Şti. ve …….’e ayrı ayrı Manisa 2. Noterliği’nin 10.06.2021 tarihli …….. yevmiye numaralı ve Manisa ………. Noterliği’nin 14.06.2021 tarihli ………… yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir …..İcra Müdürlüğü’nün ……Esas sayılı ilamsız haciz yolu ile icra takibi başlatılarak borçlu-davalılara 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, borçlu-davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, Arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, Borçlu-davalıların itirazının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itiraz edilen icra takibinin, davalı-borçluların imzaladığı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerinin hükümleri doğrultusunda kullandırılan ve geri ödenmeyen alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız haciz yolu ile icra takibi olduğunu, yapılan icra takibinin, yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları karşısında haklı ve yerinde olduğunu, davalı-borçluların, kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduklarını, kredi hesabına ait hesap özetlerinde ve banka kayıtlarında kullanılan kredi miktarının ve talep edilen alacak miktarının, açıkça belli olduğunu, Genel Nakdi ve Gayrinakdi kredi sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere sözleşme hükümleri gereği uyuşmazlıklarda yetkili icra dairesinin ve yetkili mahkemelerin İzmir ilinde bulunan icra dairesi ve mahkemeler olduğunu, HMK’na göre imzalanan yetki sözleşmesi dikkate alındığında borçlunun yetki itirazının hukuka aykırı olduğunu, borçlu davalılar ayrıca faize itiraz etmekte ise de; borcun kaynağı olan, davalı tarafından imza altına alınan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’nin 46.sayfasının “Nakdi ve Gayrinakdi kredilerde müşterinin borçlar tamamen ödeninceye kadar yükümlülükleri” üst başlığı altında yer alan faiz yükümlülüğüne bakıldığında “ Dönem faizlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde de, bunların muaccel oldukları tarihten itibaren, ödeme tarihine kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde Bankaca, Borçlu Cari Hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi uygulanır” demekle borçlu davalının uygulanan faiz oranını kabul ettiğinin görüldüğünü, borçlu-davalıların, kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili bankanın Aydın Şubesi kayıtları üzerinde, Bankacılık işlerinden ve hukukundan anlayan bir bilirkişi veya bilirkişi heyetince yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile davalarının haklılığının ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle; borçlu davalılar tarafından borcun ödenmemesi nedeni ile muaccel hale gelen müvekkili banka alacağının tahsilini teminen şimdilik 158.000 TL alacağın her türlü faiz, vergi ve masraf vs. nedenden kaynaklanan fazlayı istem hakları saklı kalmak kaydıyla tahsilini teminen İzmir ……İcra Dairesi’nin 2……..Esas sayılı dosyasından infaz edilmek üzere ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulü ile İzmir …..İcra Dairesi’nin ……..esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin itiraz eden davalı yönünden devamına, borçluların takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128. maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı Türkiye İş Bankası AŞ tarafından borçlular…… .. Ltd. Şti. aleyhine 50.692,37-TL ticari kredili mevduat, 7.836,80-TL. ticari kredi kartı, 88.656,68-TL taksitli ticari kredi, 9.790,00-TL çek kredisi, 1.030,75-TL masraf, 36,44-TL. BSMV, 728,77-TL işlemiş faiz, 2,96-TL BSMV, 59,25-TL. işlemiş faiz, 118,62-TL. BSMV, 2.372,37-TL işlemiş faiz, 98,36-TL. BSMV, 1967,38-TL işlemiş faiz olmak üzere 163.390,75-TL toplam alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 24/06/2021 tarihinde, borçlu……e de yine 24/06/2021 tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 25/06/2021 tarihli dilekçesi ile yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi: Davacı banka ile davalı asıl borçlu …………..Satış ve Hiz. Dek. Mob. Turiz.Taah. Nak. Gıda Hay. Müh. Zirai ve Petrol Ürün. San ve Tic. Ltd. Şti arasında 15.10.2019 düzenleme tarihli 1.200.000.-TL limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile 02.06.2017 düzenleme tarihli 55.000.-TL Limitli Business Card Üyelik Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı ………….. Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 1.200.000-TL kefalet limitli, ………..Üyelik Sözleşmesini 55.000-TL kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır.
Kat ihtarnamesi; Davacı Bankanın, ticari kredi hesaplarını 02.06.2021-03.06.2021 tarihleri itibariyle kat ederek, davalılara Manisa 2. Noterliğinin 10.06.2021 tarih ve …….. yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek toplam: 152.520.17-TL borcun 3 gün içerisinde ödenmesini, iade edilmeyen çeklerden ileri gelen 20.025-TL çek sorumluluk tutarının depo edilmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiği, kredi kartı ile ilgili olarak davalılara Manisa 2. Noterliğinin 14.06.2021 tarih ve……. yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek kredi kartı hesabının 11.06.2021 tarihi itibariyle kat edildiğini toplam: 7.861.69-TL borcun 3 gün içerisinde ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiş, her iki ihtarname de davalı asıl borçlu şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle 16.06.2021 tarihinde iade olmuş, davalı ……..e 25.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarname davalı şirketin sözleşme adresine gönderildiğinden ve ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalı asıl borçlu şirket 20.06.2021 tarihinde,……….. ihtarla verilen 3 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında takip sonrası 01.07.2021 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu: Bankacı bilirkişi ……..8/02/2021 tarihli raporunda; ” Açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplama sonucunda; 21.06.2021 Takip tarihi itibariyle: 88.656,68-TL Taksitli Ticari kr. Asıl Alacağı, 50.692,37-TL Ticari KMH Asıl Alacağı, 9.790,00-TL Çek Kredisi Asıl Alacağı, 7.836,80-TL Ticari Kredi Kartı Asıl Alacağı, 156.975,85-TL Asıl alacak toplamı 4.849,04-TL İşlemiş akdi faiz, 242.45-TL, Faizin % 5 gider vergisi, 162.067,34-TL Nakdi Toplam Banka alacağının tespit edildiğini, Davacı Banka Dava dilekçesinde: 21.06.2021 takip tarihi itibariyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 158.000-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamını talep ettiğinden talebi ile bağlı kalındığını, 158.000.00-TL’nin; 156.975,85-TL Asıl alacak , 975,38-TL İşlemiş faiz, 48,77-TL faizin % 5 gider vergisini oluşturduğu, 158.000.00-TL Toplam Banka alacağından Davalı ……….nş.ve İnş. Malz.Satış ve Hiz. Dek. Mob. Turiz.Taah. Nak. Gıda Hay. Müh. Zirai ve Petrol Ürün. San Tic. Ltd. Şti nin asıl borçlu sıfatıyla, Davalı ……..in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile Müteselsil Kefil sıfatıyla sorumlu olduklarının değerlendirildiğini, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 98.446,68-TL ticari kredi asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık %54 oranında, 58.529,17-TL TKMH ve Kredi kartı asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 27.36 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
Dava; Davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu ve kefil aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır.
Dava 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalılar vekili, ödeme emrine itirazında icra dairesinin yetisine itiraz etmiştir. İcra dairesinin yetkisine itirazın usulüne uygun kabul edilebilmesi için yetkiye ayrıca ve açıkça itiraz edilmesi ve yetkili icra dairesinin gösterilmesi gerektiği, davalılar vekilinin itirazında “yetkiye” itiraz ettiğini bildirip, hangi icra dairesinin yetkili olduğunu göstermemesi karşısında usulüne uygun olmayan icra dairesenin yetkisine yapılan itiraza itibar edilmemiştir.
Dava konusu kredi sözleşmesinin 6098 sy TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalandığı, TBK’nun 583/1. fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” ve TBK’nun 584. maddesine 6455 sy yasanın 77. maddesi ile 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 584/3. fıkrasında “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler … için eşin rızası aranmaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
15.10.2019 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile 02.06.2017 tarihli ……….Üyelik Sözleleşmesini, davalı ………in kefalet limiti, kefalet tarihi ve müteselsil ifadelerini el yazılsıyla yazarak imzaladığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı ……….in asıl borçlu olan davalı………… Dek. Mob. Turiz.Taah. Nak. Gıda Hay. Müh. Zirai ve Petrol Ürün. San Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, TBK’nun 583/1. fıkrası uyarınca kefalet beyanının geçerli olduğu, TBK’nun 584/3. fıkrası uyarınca davalı şirketin ortağı ve hissedarı olduğundan eş rızasının aranmayacağı, bu haliyle sözleşmedeki müşterek borçlu ve müteselsil kefaletin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
TBK.nun 589.maddesi uyarınca kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur. Davalı kefil kredi sözleşmesine 1.200.000,00 TL için, kredi kartı sözleşmesine 55.000,00 TL için kefil olmuştur. Davacı banka tarafından 02.06.2021 ve 03.06.2021 tarihlerinde hesapların katedildiği, kat ihtarnamesin davalıların sözleşme adreslerine gönderildiği, davalı şirkete tebligatların yapılamayarak 16.06.2021 tarihinde iade döndüğü ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesindeki “ Müşteri ve kefiller …sözleşme adresinin kanuni ikametgah kabul edildiği, buraya yapılan tebliğlerin şahıslarına yapılmış sayılacağı” yönündeki düzenleme dikkate alındığında sözleşme adreslerine gönderilen tebliğlerin davalı şirkete yapılmış sayılacağı, davalı kefile kat ihtarnamelerinin 25.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarla verilen 3 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında davalı asıl borçlu şirketin 20.06.2021 ve davalı kefilin 01.07.2021 tarihinde temerrüde düştükleri, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar takip konusu krediler için öngörülen akdi faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 10.5. maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekir.
Bu belirlemeler doğrultusunda düzenlenen 28.02.2021 tarihli bilirkişi kök raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile davalı şirket arasında 15.10.2019 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile 02.06.2017 tarihli Business Card Üyelik Sözleleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmeler kapsamında taksitli ticari kredisi kullandırıldığı, ticari kredi kartı tahsis edildiği, çek hesapları açıldığı diğer davalının kredi sözleşmesini ve Business Card Üyelik Sözleleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla, kredi sözleşemesini 1.200.000,00 TL kefalet limiti, kredi kartı sözleşmesini 55.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, davalı kefilin, kefalet limiti ile ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile borçtan sorumlu olacağı, bilirkişi tarafından tespit edilen miktarın kefalet limiti içerisinde kaldığı, bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde davacı bankanın dava dilekçesindeki isteği ile bağlı kalındığında davalıların 156.975,85-TL Asıl alacak, 975,38-TL İşlemiş faiz, 48,77-TL BSMV olmak üzere toplam 158.000,00-TL için davacıya borçlu oldukları anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davalıların yukarıda tespit edilen miktarlar için itirazlarının iptaline, 98.446,68-TL ticari kredi asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık %54 oranında, 58.529,17-TL TKMH ve Kredi kartı asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 27.36 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisinin uygulanmasına, davacı alacağı likit olup davalılar itirazlarında haksız olduklarından İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalıların, İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün …….Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile;
156.975,85-TL Asıl alacak
975,38-TL İşlemiş faiz
48,77-TL BSMV
olmak üzere 158.000,00-TL Toplam alacağın, 98.446,68-TL ticari kredi asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık %54 oranında, 58.529,17-TL TKMH ve Kredi kartı asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 27.36 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 158.000,00-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 10.792,98 TL nispi harca, peşin alınan 1.881,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.911,68 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 1.881,30 TL peşin harç, 145,00 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.694,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 18.960,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022
Katip ….
e-imza

Hakim….
e-imza