Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/479 E. 2022/474 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/479
KARAR NO : 2022/474

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;07.10.2019 tarihinde davalı … AŞ.nin İMMS sigortacısı olduğu, maliki … LTD.
ŞTİ. olan ve kaza tarihindeki sürücüsü …. idaresindeki …. plakalı aracın, … Bulvarı üzerinden Köstence istikametinde seyir halindeyken, maliki müvekkil olan ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, bu kaza sonucu müvekkilin aracında yüksek maddi hasar meydana geldiğini, Resmi trafik kolluk birimlerince düzenlenen kaza tutanağına göre, meydana gelen kazada, karşı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde İMMS sigortalısı olduğunu, Söz konusu trafik kazası sonucu müvekkili araçta meydana gelen hasarın tazmini için öncelikle ZMMSsi ortacısı olan dava dışı açılan …. hasar dosyası kapsamında ekspertiz raporu aldırıldığını, bu rapora göre, trafik sigortacısı olan dava dışı … A.Ş.nin teminat limitleri dahilinde 9.000,00 TL hasara ilişkin ödeme yaptığını, ancak müvekkil aracında oluşan zarar miktarının hasar dosyası kapsamında ekspertiz raporundan da görüleceği üzere oldukça yüksek olduğunu, zararın ZMMS teminat limitlerini aşması sebebiyle müvekkilinin, davalı sigorta şirketine İMMS sıgortacısı olması sebebiyle başvurulduğunu, ve açılan hasar dosyası kapsamında hasara yönelik ödeme yapılması konusunda ilk başta mutabık kalınsa da daha sonra sigorta şirketi hasara ilişkin ödeme yapmayı reddettiğini, İşbu nedenlerle, davalı sigorta şirketi ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamaması nedeniyle dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalı sigorta şirketinin gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükünün davalı sigortaya ait olduğunu, sigorta şirketinin orijinal parçalarla hesaplanacak gerçek zararı ve değer kaybını ödeme yükümlülüğü olduğunu, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi ve diğer sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkili araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 50 TL tazminatın ve 50 TL değer kaybı olmak üzere toplam şimdilik 100 TL tazminatın davada kusurlu aracın İMMS sigortacısı olan davalı sigortadan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkil şirket nezdinde …. Poliçe Numaralı Kasko Sigoıla Poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 07.10.2019 tarihinde karıştığı kaza neticesinde meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin karşılanması talebi üzerine huzurdaki davanın açıldığını, Müvekkile yöneltilen dava haksız ve mesnedtiz olup reddi gerektiğini, Müvekkili şirket nezdinde …. Poliçe Numaralı Kasko Sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın 07.10.2019 tarihinde karıştığı kaza neticesinde … plakalı araçta meydana geldiği iddia edilen maddi hasarın Kasko Poliçesi İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Teminatları kapsamında karşılanması talebi üzerine hasar dosyası açıldığını, Davacı vekili tarafından müvekkili sigorta şirketine ZMSS limitlerinin doldurulduğunu ispatlamadan sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvuruda hasar fotoğraflarında araç şase ve plakasının görülmediği, hasarın belirlenemediği, telefonda aracın onarıldığı bilgisi verilmesine rağmen aracın pert total bedelinin talep edildiğini, ZMMS limitlerinin aşıldığı ispatlanmadan dava açılmış olup davanın usulden reddi gerektiğini, ispatlanmadan yapılan başvurunun geçersiz olduğunu, İhtiyari mali sorumluluk klozu kapsamında ödeme yapılması için öncelikle ZMSS limitlerinin doldurulması gerektiğini, kaza tarihi itibarıyla ZMMS limitinin 39.000 TL olduğunu ve ZMMS sigortacısının ödemesi gerektiğini, bu limit aşıldığında İMM kapsamında sorumluluğun söz konusu olacağını, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, temerrüte düşmediklerini, dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; 07/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının maliki olduğu araçta oluşan zararın, aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısından tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içinde araçların trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, aracın hasar dosyası getirtilmiş, 29/11/2019 tarihinde davacıya 32.000,00 TL meydana gelen 07/10/2019 tarihli kaza nedeniyle ödeme yapıldığı bildirilmiş, dosya içinde …’dan gelen cevabi yazıda 27/07/2018 tarihinde …. A.Ş.’ye 4.373,39 TL ödeme yaptığı belirtilmiş, kusur ve tazminat yönünden karar vermemize dayanak teşkil eden bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 07/10/2019 tarihli kaza nedeni ile ZMMS kapsamında davacıya 39.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalı … A.Ş. Tarafından 4.373,39 TL ödemenin 27/07/2018 tarihinde yapıldığı dikkate alınarak dava konusu olan 07/10/2019 tarihli kaza nedeniyle olmadığı açıktır. Bu nedenle indirimden sayılmamıştır.
HMK. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılan davada dosya içindeki sigorta poliçesinde mahkememizce incelenen … Kasko genişletilmiş kasko sigorta poliçesinde ihtiyari mali sorumluluğun 100.000,00 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup mahkememizce karar verildikten sonra ihtiyari mali mesuliyet sorumluluk sigorta poliçesinin dosyaya sunulan önceki sigorta poliçesi kapsamı olup 04/10/2017 – 04/10/2018 tarihli poliçe olduğu fark edilmiş. Dosya içinde kaza tarihi itibariyle, kaza tarihini de kapsar 04/10/2019 başlama, 04/10/2020 tarihli sigorta poliçesinde ihtiyari mali sorumluluğu maddi hasarda 250,000 TL olduğu anlaşılmış ise de hüküm açıklanmış olmakla iş yoğunluğu nedeniyle sehven maddi hatada bulunulmuş olmakla mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
100.000,00 TL hasar tazminatı’nın (sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00‬ TL harcın peşin olarak alınan 59,30 TL harç ile 2.577,00 TL ıslah harcının toplamı olan 2.636,3‬0 TL harcın düşülmesi ile kalan 4.194,70‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL’si başvurma harcı, 59,30 TL’si peşin harç, 2.577,00 TL ıslah harcı, 8,50 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 2.585,50‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 72,10 TL’si posta-tebligat gideri ve 1.500,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.572,10‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre (%65,83 kabul, %34,17 ret) takdiren 1.034,91 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının 537,19‬ TL nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davanın kabul- ret oranına göre (%65,83 kabul, %34,17 ret), 868,96 TL sinin davalıdan, kalan 451,04‬ TL sinin davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan ve Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hesaplanmış olan ve Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 7.547,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
9-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı.18/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza