Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2021/645 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/450 Esas
KARAR NO : 2021/645

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin İzmir ili, Gaziemir ilçesi, … adresinde faaliyet gösteren … Anonim Şirketi’nin %45 oranında ortağı olup, diğer ortaklar %7 hisse ile … ve % 48 hisse ile … A.Ş olduğunu, bu şirkete ait 5.000.000,00 TL sermayenin tamamının ödediğini, şirket hissedarlarından müvekkiline ait İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı cebel vasfındaki taşınmazın, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazın, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazın, İzmir İli, Urla İlçesi, …. parselde kayıtlı altı zeytini havi tarla vasfındaki taşınmazın,İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı, dört zeytini havi cebel niteliğindeki taşınmazın sermaye artışında kullanılacağını,Türk Ticaret Kanunu madde 343 uyarınca;“(1) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan varlık karşılığında tahsis edilmesi icaplarına göre açıklanır. Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” hükmü gereğince müvekkili tarafından kurulacak İzmir merkezli anonim şirkete, söz konusu tapu kayıtlarına yer verilen taşınmazların ayni sermaye olarak sunulacak olması nedeniyle mahkemece atanacak bir bilirkişi vasıtasıyla taşınmazların değerinin tespit edilmesini; tespit edilen değerin sermaye olarak kabul edilmesi için onay ve karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE ;
Dava; TTK’nın 343 ve devamı maddeleri gereğince tespit davasıdır.
Ayni sermaye olarak konabilecek mal varlıkları TTK’nın 342. maddesinin birinci fıkrasında belirtilmiştir. Bu maddede; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı kanunun 343. maddesinde ise; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular (…) ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkememizce gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiler görevlendirilerek taşınmazın tapu kayıtları ve takyidatlarının incelenmesiyle davacıya ait dava konusu taşınmazların değerinin ne olduğunun belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiler … ve … 23/10/2020 tarihli raporlarında özetle; Değer tespiti açısından; Taşınmazların bulunduğu bölgede yaptığımız araştırma ve incelemeler sonucunda, hâlihazır durumu, bulunduğu mevkii, konumu, teknik özellikleri, geometrik şekli, imar durumu, çevrede oluşan arsa ve bina değerleri, emsal satışlar ve taşınmazın tüm teknik özellikler dikkate alındığında; Serbest piyasa rayiçlerine göre, olarak; talep tarihi itibariyle: İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı cebel vasfındaki taşınmazın değerinin 2.262.580,00 TL olduğunu, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazın değerinin 4.750.937,50 TL olduğunu, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazın değerinin 8.661.501,00 TL olduğunu, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı altı zeytini havi tarla vasfındaki taşınmazın değerinin 7.757.618,00 TL olduğunu, İzmir İli, Urla İlçesi, … parselde kayıtlı taşınmazın değerinin 4.696.868,00 TL olduğunu, taşınmazların toplam değerinin 28.129.504,50 TL TL olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun “Ayni Sermaye Konulabilecek Malvarlığı Unsurları” başlıklı 342. maddesi “üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” hükmü karşısında, söz konusu 5 adet taşınmazda sınırlı ayni bir hak, haciz veya tedbir bulunmadığından T.T.K nun 581.madde hükmüne gore 28.100.000,00 TL Şirkete ayni sermaye olarak konulmasında her hangi bir sakınca bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; dava dilekçesinde bildirilen ve dava konusu olan taşınmazların üzerinde 6102 sayılı TTK’nın 342. maddesi gereğince şirkete ayni sermaye konmalarına engel nitelikte herhangi bir sınırlandırıcı işlem bulunmadığı, bilirkişi heyeti raporunun dosyaya sunulan bilgi ve belgelere uygun, hüküm oluşturmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 13/07/2021 tarihli bilirkişi raporunun TTK’nın 342. maddesi gereğince mahkememizce onaylanmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 13/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunun TTK’nın 342. maddesi gereğince mahkememizce ONAYLANMASINA,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/07/2021

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır