Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2021/938 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449
KARAR NO : 2021/938

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı. Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Sendinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile özetle; 19.04.2017 tarihinde örnek 7 ilamsız takip yapıldığını fakat konuyu bilmediklerinden takibin kesinleştiğini, takip kesinleştikten sonra … sokak no:… adresine gelindiğinde icra dosyasında da icra memurunun tutağında dediği gibi dükkanın … adına ait olduğunun belirlendiğini, kendisinin buralara ara sıra yardım ettiğini belirtmesine rağmen başkasına ait dükkandan mal kaldırmak tehditiyle bulunduklarından kadının mağduriyet durumu çekmemesi için 03.05.2018 tarihinde sırf örnek 7 ye itiraz etmediğinden dolayı ıztırar durumunda kaldığından icra taahhüdünde bulunmak zorunda kaldığını, alacaklı olduğunu iddia eden kişinin bu alacaktan dolayı takip tarihi itibarı ile taahhüt verdiği tarihler arasında kendisi bir şirket olduğuna göre bilirkişi tarafından defterlerinin incelenmesini talep ettiğini, kendisinin böyle bir borcunun olmadığını, bir ticarethanesi olmadığını alacaklının ticaret defterlerine bakılarak ispat etmesi gerektiğini, alacaklı bir anonim şirketi olduğuna göre takip tarihi ile taahhüt tarihleri arasında kendisinin bu kişilere bir kambiyo senedi ile veyahut cari hesabının bu şirketin defterlerinde bulunması gerektiğini, borçlu olmadığının tespitine ve icra dosyasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesi ile özetle; Davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı yanın somut gerçeklikleri çarpıtarak haklı çıkmaya çalıştığını, davaya konu icra takibinin müvekkili davalıdan rücu alacağı nedeniyle başlatıldığını, rücu alacağına sebebiyet veren olayın ise şu şekilde gerçekleştiğini, keşidecisi … lehdarı ve cirantası müvekkili şirket olan bir kambiyo senedinin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının borcu ödememesi üzerine müvekkilinin takip konusu borcu ödediğini ve durumu tevsik eden evrakı takip alacaklısından aldığını, müvekkilinin yaptığı ödeme kadar davacıdan alacaklı olduğunu, bu alacağını tahsil için de davaya konu icra takibini başlattığını, takip talebinde bu durumun izah edildiğini, ödeme emrinde de buna dair açıklama yer aldığını, davacıya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacının itiraz ederek takibi durdurma imkanı varken takibe itiraz etmediğini, takibin kesinleşmesinden sonra haciz aşamasına geçildiğini ancak borçlunun taahhüdünün haciz esnasında alınmadığını, borçlunun icra dairesine gelerek memur huzurunda verdiği beyanı ile taahhütte bulunduğunu, borçlunun taahhüdünde borcu kabul ettiğine dair açıklamanın yer aldığını, hem icra müdürünce durumun ifade edildiğini hem de kendisinin okuyup anladığına dair el yazısı ve imzası ile tasdik şerhini eklediğini, davacının, müvekkilinin ödeme yaparak rücu yoluyla alacaklı konuma geçtiği ve borç ilişkisinin başlangıcını oluşturan senetteki imzasını da inkar etmediğini, dava dilekçesinde bu yönde bir iddia dahi olmadığını, bu hususun dahi davanın haksızlığını ortaya koymaya yeterli olduğunu, davacı yanın davasında herhangi bir delil göstermediğini, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görevsizlik kararı :İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararında ” uyuşmazlık esas itibariyle bono niteliğindeki senetten kaynaklandığı, davada davalı lehtarın, dava dışı hamile ödediği bono bedelini keşideci davacıya rücu etme hakkının olup olmadığı irdeleneceği, kambiyo senetleri arasında sayılan bono, 6102 sayılı TTK’da düzenlendiği, anılan Kanunun 3. maddesi uyarınca bu Kanundan doğan hususların ticari iş olduğu, 4. maddesinde de bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava bulunduğu hükme bağlandığı, bononun, tarafları tacir olsun ya da olmasın mutlak ticari işlerden olduğu, dolayısıyla ticari davalardan kaynaklı bu uyuşmazlığa bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu” gerekçesi ile görevsilik kararı verilmiş, kararın 11.05.2021 tarihinde kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Senet : Senet aslı incelendiğinde keşidecisinin davacı …, lehtar cirantasının davalı şirket, hamilinin … San. ve Tic. AŞ olduğu 30/09/2012 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli senet olduğu görülmüytür.
İcra Dosyası : Kartal / İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasında alacaklı … Sanayi ve Ticaret AŞ ‘nin borçlular … ve … Nak. San. ve Tic. AŞ aleyhine 20.000,00-TL. asıl alacak, 1.266,16 TL. İşlemiş faiz, 60,00-TL komisyon olmak üzere toplam 21.326,16-TL.nin ( 27/07/2012 tanzim tarihli 30/09/2012 vade tarihli 20.000,00-TL. bedelli bono) tahsiline ilişkin olarak ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, takip dosyası borcuna karşılık olarak lehdar ciranta … Tic. San. A.Ş. Tarafından 31.03.2016 tarihinde 20.000,00-TL ödemenin yapıldığı görülmüştür.
Rücu Belgesi : … San. ve Tic. AŞ tarafından düzenlenen rücu belgesinde; İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası ile keşidecisi … olan 27.07.2012 tanzim ve 30.09.2012 vadeli 20.000TL bonoya istinaden takip dosyası açıldığı, takip dosyası borcuna karşılık olarak 31.03.2016 tarihinde 20.000,00-TL. borç ödemesinin lehtar ciranta … Tic. San. A.Ş. tarafından ödendiği, takip dosyası borcunu ödeyen … Tic. San. A.Ş’nin keşideci asıl borçlu …’dan rücuen tahsilini teminen belgenin isteği üzerine verildiği belirtilmiştir.
Dava Konusu İcra Dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/…esas sayılı takip dosyasında alacaklı davalı şirketin, borçlu davacı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyası borcuna mahsuben ödenen paranın rücuen tahsili için ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, asıl alacağın 20.000,00-TL. işlemiş faizin 101,51-TL toplam alacağın 20.101,51 TL. olduğu, takibin kesinleştiği ve haciz işleminin gerçekleştiği, takibin halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Ödeme Taahhüdü: davacınını, dava konusu ilamsız icra takibinin yapıldığı İzmir … İcra Müdürlüğü’ne giderek 03.05.2018 tarihli yazılı ve imzalı dilekçesi ile “borcu aynen kabul ettiğini, borca bir itirazı bulunmadığını” bildirerek ödeme taahhüdünde bulunduğu görülmüştür.
İzmir … İcra Ceza Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyası: Şikayetçi … ….AŞ ‘nin sanık … hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …/…E. sayılı dosyasında ödeme taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, mahkememiz dosyası sonucunun bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, icra takibinden sonra bedelsizlik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı keşideci; davalı lehtar ciranta ile aralarında ticari bir ilişki mevcut olmadığını, davalının ticari defterleri incelendiğinde aralarında bir mal alışverişi bulunmadığını iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı lehtar ciranta ise dava dışı hamil … San.ve Tic. A.Ş tarafından, kendisi ve davacı keşideci aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takibe konulan senet borcuna mahsuben dava dışı hamile 31.03.2016 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yaptığını, yapmış olduğu bu ödemenin dava konusu ilamsız icra takibi ile davacı keşideciden rücuen tahsilini talep ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu senet incelendiğinde; davacının keşideci, davalının lehtar ciranta, dava dışı … San.ve Tic. A.Ş’nin hamil olduğu, senette malen kaydının bulunduğu görülmüştür.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa aittir. Ancak, dava konusu somut olayda menfi tespit davasını açan davacı borçlu senetteki imzayı inkar etmemekte, davalı ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığını iddia etmiştir. Senet metninde senedin ihdas nedeni malen olarak yazılmıştır. Davalı lehtar ciranta tarafından, dava dışı alacaklı hamil … San.ve Tic. A.Ş’ye İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında dava konusu senet borcuna mahsuben 31.03.2016 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yaptığı sabittir. İmzası ikrar edilmiş senet karşısında borçlu olunmadığının ve senette malen kaydı bulunduğundan davalı lehtar cirantadan mal teslim alınmadığının HMK.nın 200.maddesi de nazara alındığında yazılı delille kanıtlanması gerekip, davacı yazılı delil sunamadığı gibi dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından davacı taraf yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. Davacı, yalnızca davalının ticari defterlerine delil olarak dayanmış olup, davacı keşidecinin haciz tehdidi olmadan dava konusu ilamsız icra takibinin yapıldığı İzmir … İcra Müdürlüğü’ne giderek 03.05.2018 tarihli yazılı ve imzalı dilekçesi ile “borcu aynen kabul ettiğini, borca bir itirazı bulunmadığını” bildirerek ödeme taahhüdünde bulunması karşısında söz konusu ödeme taahhdündeki borcu kabule ilişkin beyanın mahkeme dışı ikrar niteliğinde olup, borcun valığı davacı keşideci tarafından açıkça ikrar edildiğinden takdiri delil niteliğindeki davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına görülmemiştir. Sonuç olarak davacı borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığından davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, menfi tespit davasının REDDİNE,
2- Peşin alınan 342,55 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 282,25 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
ilişkin, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)