Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/506 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434
KARAR NO : 2022/506

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin Dava Dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında İAOSB içerisinde müvekkilin uygun göreceği yerlere otobüs durakları ve reklam ünitelerinin yapımı, bakımı, tadilatı ve reklam amaçlı işletilmesi konusunda sözleşme akdedilmiş olup bu kapsamda 1 adet led ekran 75 adet billboard, 30 adet megalight, 3 adet kule pano yükümlülüğünün de davalı yana ait olduğunu, taraflar arasında 12.12.2012 tarihinde 5 yıllık akdedilmiş olan sözleşme süresinin bitmesine müteakip de 01.01.2018 tarihinde 5 yıllık yine sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında sözleşme süresi boyunca otobüs durakları dahil anılan ünitelerin tamamının tüm bakım, onarım, tadilat, temizlik ve reklam alanlarının pazarlanması işlerinin tamamının davalıya ait olduğunu, ancak davalı tarafından sözleşme edimlerinin yerine getirmediğini, bu konuda davalıya ihtar çekildiğini, sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde yerine getirilmesi aksi durumda sözleşme dışı üçüncü kişilere bu işlemlerin yaptırılacağı konusunda davalıya ihtaren bildirildiğini, ancak bu ihtara rağmen edimlerin yerine getirilemediğini, Dava ve sözleşme dışı …’e otobüs durakları tadilat işi yaptırıldığını ve yaptırılan iş karşılığında 19.03.2021 tarihli toplam 34.782,00 TL bedelli fatura kesildiğini, yine dava dışı …’a led ekranlarının bakımlarının yaptırıldığını, ve 24.02.2021 tarihli toplam 1.180,00 TL bedelli fatura kesildiğini, yine dava dışı …’e otobüs durakları ek tadilat işi yaptırıldığını ve 30.04.2021 tarihli toplam 17.391,00 TL bedelli fatura kestiğini ve ödemelerin yapıldığını, bu konuda davalıya yansıtma faturası düzenlendiğini ancak davalı tarafça ödenmediğini belirterek, Davanın kabulü ile davalının yükümlülüğünde olan edimlerini yerine getirmemesinden dolayı yapılmak zorunda kalınan 59.590,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, avukatlık asgari ücret tarifesinin 16ıncı maddesinde belirtildiği şekilde lehlerine Arabuluculuk Vekalet Ücretine hükmedilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabi Dilekçesinde Özetle;Davacının her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkil şirketin sözleşmeye aykırılığı nedeni ile feshedildiğini ifade etmiş ve teslim alınan ürünlere ilişkin ihtarname keşide etmiş ise de davacı taraf sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve müvekkil şirkete sözleşmede belirtilen sayı, adet ve cinste ürün teslimi yapmadığını, davacı tarafından müvekkile gönderilen mesajlar ile sözleşmede belirtilen 3 adet kule panonun sözleşme süresince müvekkil şirket yönetiminde kalacağının kararlaştırıldığını ancak bu 3 adet kule panoya davacı tarafından el konulduğunu ve müvekkil şirketin bu panolardan gelir elde edilmesinin engellendiği, müvekkil şirketin davaya konu ürünleri 2013 yılında akdedilen ilk sözleşmeden sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedildiği tarihe kadar kullanmış olup tüm bu süre zarfında tüm ürünlerin bakım ve onarımını eksiksiz olarak 3.kişilere bedel karşılığı yaptırmış sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği tarihe kadar bu reklam panoları ve duraklar ile megalightların bakım ve onarımının yapılmadan kullanıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkil şirketin 55 adet billboard, 32 adet durakta bulunan 32 adet clp ve 64 adet clp reklam yüzü, 3 adet de pano kule yapıp kullanım hakkı bulunduğunu, ancak müvekkil şirket tarafından otobüs durakları için 32 adet clp ve 64 adet clp reklam yüzü yapılmasına rağmen …. tarafından ticari reklam ticari reklam asılmasına onay verilmeyince iş bu 32 adet clp ve 64 adet clp reklam yüzlerinde sadece AOSB afiş ve tanıtımları yapılmış olup müvekkil şirket buralardan kazanç elde edemediğini, davacı tarafça sözleşme kapsamı dışında talep edilen 20 adet billboardın tamamen müvekkil şirket tarafından yapıldığını ve masrafının davacı tarafından ödenmediğini,
Yine müvekkil şirketin kullanımına sunulması gereken 3 adet pano kule ekte sunulu yazışmalardan da görüleceği üzere müvekkil şirketçe sadece bir adedini kullanılabildiğini, 1 nolu kule pano (…) davacı tarafından kullanılmak üzere alındığını, (Bu husus yazışmalar ile de sabittir.) 2 nolu kule pano ise (…) orada başlatılan AVM inşaatı nedeni ile müvekkil şirketin bilgisi ve onayı dışında sökülüp kaldırıldığını, görüleceği üzere davacı müvekkil şirketin ticari kazanç ve kar elde etmesi gereken ürünlerin birçoğunun kullanımını sağlayamamış ve ticari kazanç kaybına neden olmuştur. Kaldı ki yine davacı taraf iş bu ürünlerin kullanılamaması nedeni ile doğan zararlardan sorumluluğu almış olmasına karşın bugüne kadar hiçbir ödeme gerçekleştirmemiştir.
Gerçekten de müvekkil şirket sözleşmesel olarak üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirmiş, davacının talepleri doğrultusunda imal etmesi gerekenden 20 adet fazla billboard’u ücretini dahi alamadan yapmış, kullanması gereken ürünleri dahi kullanamamıştır. Kaldı ki 2018 yılı içerisinde yapılan ikinci sözleşmede ek billboardlar sözleşmeye dahil edilmiş, kullanımda olmayan, bakımsız olan veyahut tamiri gereken bir ürün olduğuna da yer verilmemiştir. Davacı kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina etmekte ama müvekkil şirketin hali hazırda eksiksiz yerine getirdiği edimleri sanki hiç ifa edilmemişler gibi talep etmektedir. Davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek ile birlikte bir an için müvekkil şirketin gerçekten de söz konusu ürünlerin bakım ve onarımlarını eksik yaptığı düşünülse dahi söz konusu durumda davacının talep hakkı bulunmamaktadır.
Ekte sunulu yazışmalardan da görüleceği üzere davacı sözleşme ile kendi üzerine düşen asli edimi olan ürünlerin tam ve eksiksiz kullanımını ifa edememiştir. Bu edimin ifasını da müvekkil şirkete önerememiş, yerine getirmemiştir. Davacı tarafından söz konusu edimler yerine getirilmeden müvekkil şirketin kendi edimlerini ifasının istenmesi usul ve yasaya aykırı olup davanın reddi gerekmektedir. Kaldı ki yukarıda da belirttiğimiz üzere müvekkil şirket buna karşın üzerine düşen tüm edimleri tam ve eksiksiz yerine getirmiştir.
Ekte sunulu yazışmalar uyarınca davacı bizzat müvekkil şirketin, davacı tarafından yerine getirilemeyen edimler nedeni ile alacaklı olduğunu ifade etmektedir. Hatta alacağının düşüleceğini de belirtmiştir. Her ne kadar müvekkil şirketin sözleşmesel edimlerini eksiksiz yerine getirdiği tarafımızca belirtilmiş ise de aksi kanaat halinde, Söz konusu yazışmalar uyarınca taraflar açık olarak takas – mahsup işlemi gerçekleştirmiş olup, davacı tarafından talep edilen alacak miktarı da ( alacağı kabul etmemek ve müvekkil şirketin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini belirtmek kaydı ile) müvekkil şirketin alacağı oranında sona ermelidir.
Davacı, dava tarihi öncesinde göndermiş olduğu mesaj içerikleri ile müvekkil şirketin kendilerinden alacaklı olduğunu ve alacağından borcunun düşüleceğini açıkça ifade etmiştir. Bu halde müvekkil şirketin davacıdan 500.000-TL üzerinden bir alacağı olması nedeni ile söz konusu borç dava öncesinde sona ermiştir. Davacı takas mahsup hakkını kullandıktan sonra biten borç için dava açmış olup dava kötü niyetli ve hukuka aykırıdır. Reddi gerekmektedir.
Davacı iddiasına konu reklam üniteleri ve ürünlerin müvekkil şirket tarafından bakım ve onarımının yapılmadığından bahisle 3. Kişilerce keşide edilen fatura içerikleri ayrıntıdan uzak, yapılan işin mahiyetini ortaya koyamayan ve hangi bakım onarım çalışmalarının yapıldığını açıklayamamaktadır. Ürünlerin teslim tarihi (Davacı tarafından haksız olarak el konulma) itibari ile bakım ve onarıma ihtiyacı olduklarını kabul etmemek ile birlikte aksi kanaat halinde dahi davacının iddiaya konu bakım onarım çalışmaları için farklı fiyat teklifleri alıp almadığını, piyasada daha uyguna yaptırma imkanı olup olmadığı, söz konusu bakım onarım çalışmalarına konu edilecek ürünlerin görsellerinin kayıt altına alınıp alınmadığı bilinmemektedir. Davacı tarafından ürünlerin bakım onarımı yaptırılmış denmekle bakım onarım öncesi halleri ve sonrası durumlarını belgeler nitelikte görseller de dosyaya ibraz edilmemiştir. Söz konusu ürünlerin bakım ve onarıma ihtiyacı olduğuna dair bir tespit de davacı tarafından yaptırılmamıştır. Bundan bahisle davacının soyut ve mesnetsiz olarak ürünlerin bakım ve onarıma ihtiyacı olduğuna yönelik iddiaları asılsız ve gerçek dışıdır.
Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının yükümlülüğünde olan edimlerini yerine getirmemesinden dolayı yapılmak zorunda kalınan masrafların temerrüt tarihlerinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içinde taraflar arasındaki sözleşme, ihtarnameler, faturalar getirtilmiş, sektör bilirkişi, reklamcı bilirkişi, akademisyen bilirkişi ve defterler üzerinde SMM bilirkişi marifetiyle 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış, her ne kadar 01/02/2022 tarihli oturumda davacıya bilirkişi ücretinin eksik ise 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması, yatırılmadığı takdirde mevcut haliyle karar verileceği ve bilirkişi incelemesinden vazgeçileceği yönünde ihtar edilmiş ise de eksik olan ücret kesin ve net olarak belirtilmediğinden ve bu nedenle bilirkişi ücretinin yatırılması yönündeki 01/02/2022 tarihli kararın usul yönünden kesin sürenin sonuçlarını oluşturmayacağı değerlendirilerek davalı itirazları bu yönüyle kesin süre içerisinde ücretin yatırılmadığı yönündeki itirazlar değerlendirilmemiş, alınan bilirkişi heyet raporunda davacı tarafından yapılan fesihte sözleşmedeki prosedüre uyulmadığı gibi 3. kişilerden alınan hizmete konu materyallerin önceki hallerini gösteren verilerin davacı tarafça süresi içerisinde sunulmadığı, ayrıca davacı tarafın sözleşmenin feshine ilişkin şartları yerine getirmediği, ihtar çekmeden ve eksikliklerin giderilmesi için usulüne uygun ihtar çekmeden, direk sözleşmeyi fesh ettiği ve bu nedenle davacının usulüne uygun ihtar çekmeden sözleşme şartlarına aykırı bir şekilde, sözleşmeyi direk fesh ettiği, eksik işleri yapılması için ihtar çekmeden tamamlama imkanı vermeden direk sözleşmeyi fesh edip bir başkasına yaptırdığı işin bedelini istemesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 1.017,65 TL harcın düşülmesi ile kalan 936,95‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 8.546,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı.26/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza