Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/408 E. 2022/563 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/408
KARAR NO : 2022/563

DAVA : Ticari Şirket Feshi
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin eğitim hizmeti vermek ve kazanç sağlamak amacıyla 11/01/2017 tarihinde kurulduğunu, müvekkili ile dava dışı …’nın davalı şirketin kurucu ortakları olduklarını, 20’şer payları bulunmakta iken 23/08/2019 tarihli genel kurul kararı ile müvekkilinin 10 adet payını …’e, …’nın da 10 adet payını …’a devrettiğini, hali hazırda davalı şirkette 4 eşit pay sahibi ortağın bulunduğunu, ana sözleşme gereği şirket müdürlerinin müvekkili ve … olduğunu ancak 23/08/2019 tarihli genel kurul kararı ile pay devrinin ardından … ve …’nın şirket müdürleri olarak belirlendiklerini, müvekkilinin kurucusu olduğu davalı şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak diğer ortaklardan bilgi alamadığını, davalı şirket tarafından kar dağıtımının yapılmadığını, şirket bilançolarının müvekkiline gösterilmediğini, müvekkilinin her zaman şirketin ihtiyaçlarını karşıladığını, buna rağmen herhangi bir kar elde edemediğini, diğer ortaklarca ortaklık hakkının engellendiğini, bu durumun çekilmez bir hal aldığını, müvekkilinin davalı şirketin içine giremediğini, bilgi alma ve belge inceleme hakkının tamamen kısıtlanmış durumda olduğunu, genel kurul toplantılarının usulüne uygun şekilde toplanmadığını, müvekkilinin toplantılara davet edilmediğini, davalı şirkette ortaklık mevcudunun kalmadığını, müvekkilinin ortaklıktan çıkmayı, kendi payının ise şirket pay emsal ücretinin dahi altında ödenmesini istediğini ancak diğer ortakların bu durumu kabul etmediklerini ve teklif edebilecekleri bir ücret olmadığını, çünkü şirketin borçlarının çok fazla olduğunu bildirdiklerini, müvekkilinin kurucusu olduğu ve 114.000,00 TL yatırım yaptığı davalı şirketten kâr alamadığını, şirketin sahte faturalarla yolsuzluklarla borçlu duruma sokulduğu endişesine kapıldığı, ortaklar arasındaki iletişimin kesildiğini, şirketin şu an usulsüz şekilde yönetildiğini düşündüklerini, şirketin devamının mümkün olmadığını, müvekkilinin … Kurumları’nın ve bu logonun tescilli marka sahibi olduğunu, davalı şirketin halen müvekkiline ait bu ismi ve logoyu kullandığını, müvekkilinin bu marka ve logonun kullanılmasını istemediğini belirterek, davalı şirketin feshine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; ortada müvekkili şirketin feshedilmesini gerektirecek haklı bir sebebin bulunmadığını, davacı iddialarının gerçek dışı ve soyut gerekçelere dayandığını, davacının şirketin feshinden ziyade para alarak ortaklıktan çıkmayı amaçladığını, müvekkili şirketin hali hazırda dört ortağının bulunduğunu, davacının hissesinin diğer ortaklar gibi % 25 olduğunu, davacının şirkete resmi olarak koyduğu sermayenin ise 25.000,00 TL olduğunu, 114.000,00 TL sermaye ile şirkete girdiği hususunun gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin tüm kayıtlarının titizlikle ve sağlıklı bir şekilde tutulduğunu, ayrıca milli eğitim müdürlüğü tarafından düzenli ve sıkı bir şekilde denetlendiğini, davacının şirketin mali durumu ve faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye sahip olduğunu, davacının müvekkili şirketten farklı olarak sahibi olduğu başka bir eğitim kurumu daha olduğunu, bu kurumun mali müşaviri olan …’ın aynı zamanda müvekkili şirketin de mali müşaviri olduğunu, şirket kayıtlarının daima ortakların bilgisine hazır olduğunu, şirketin idare ve temsil yetkisinde hiçbir sorun bulunmadığını, güven sorunu yaşayan ve diğer ortaklar ile sebepsiz yere bağlantıyı kesenin bilakis davacının kendisi olduğunu, 2020 yılı Haziran ayında davacıyla birlikte diğer şirket ortaklarının toplandıklarını, davacının ortaklarından olduğu … Ltd. Şti.’ndeki % 50 hissesini …’ya devri ve buna karşılık davalı şirketteki % 25 hissesinin davacıya devri konusunda konuştuklarını ancak diğer ortaklar … ve …’un davacının başından bu yana sorumluluklarını yerine getirmediği düşüncesiyle bu fikre karşı çıktıklarını, davacının davalı şirketten başka … ile % 50’şer hisse ile ortağı olduğu … Ltd. Şti. için de aynı gerekçelerle fesih davası açtığını, davanın İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …. Esas numarasında kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin 2017 yılından bu yana kar elde edemediğini bu nedenle ortaklarına kar payı dağıtımı yapılamadığını, 23/08/2019 tarihinde yapılan toplantıdan sonra büyük bir ekonomik krize yol açan covit19 salgın hastalığının yaşanması nedeniyle genel kurulun toplanamadığını, davacının şirket ortağı olarak üzerine düşen yükümlülüklerinin hiç birini yerine getirmediğini, özellikle pandemi başlangıcından bu yana covit bahanesiyle şirkete uğramadığını arayıp sormadığını, şirketin SGK, Vergi Dairesi ve kendi çalışanlarına borcu bulunmadığını, sadece salgın ve ekonomik koşullar nedeniyle kar elde edemediğini, davacının ileri sürdüğü haklı sebebin gerçekleşmesi bakımından hiç kusurunun olmaması ya da daha az kusurlu olması gerektini, davacının Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından kendi adına tescil ettirdiğini söylediği … Markasının kendisinin de ortağı olduğu müvekkili şirket tarafından kullanılmasını bizzat kendisinin istediğini, izinsiz kullanımın söz konusu olmadığını, bu markanın 2021 yılında alındığını, davacının kötü niyetli olduğunu, kaldı ki müvekkilinin davacı tarafından gönderilen Karşıyaka Noterliği’nin 15/06/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğinden itibaren derhal tabelasındaki ve her türlü görselindeki … ibaresini ve logosunu kaldırdığını, müvekkilinin isim değişikliği ile ilgili olarak 09/07/2021 tarihinde başvurduğunu ve bu başvurunun kabul edilerek kurum isminin ….l Eğitim Kursu Müdürlüğü olarak onaylandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı şirketin haklı sebeplerle feshi ve tasfiyesi isteğine ilişkindir.

Davacı vekili 07/06/2022 tarihinde mahkememize uyaptan göndermiş olduğu 06/06/2022 tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile; davacıdan feragat nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 53,80 TL olduğundan, peşin alınan 59,30 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 5,50 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti isteğinde bulunmamış olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/06/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza